Print Friendly and PDF

Düşler Birer Gölgedir ya da Engellenen Gizli Sevda







Gartenlaube: Träume Sind Schäume oder stille
Liebe mit Hindernissen
[Düşler Birer Gölgedir
 ya da Engellenen Gizli Sevda]

 

Gönlü cennet, aşkı vefa sevgilim!

Sevmek ve sevilmekte sen bir başkasın.

İyi ki varsın...

Nasıl can dayanır. Eğer insansa biri nasıl incitebilir mi seni.

 

İnsana yük olmayan…varlığı neşe kaynağım olan.

Altınım!

O eşsiz güzelliğin karşısında en taş kalpli zalim bile…erim erir.

Sen başlar üzerinde ol, ben toprağın olmaya razıyım.

Sürekli sızlanan bir kalbim var diye sitem etme

Hayat beni çok yordu, sen gül suyunu dök.

Kara çalımdan belki çiçeklerle dökülüveririm.

Ah şu bağlarımı koparabilsem.

Şimdi uçmuştum pervane misali, yanmak için yurduna.

Heyhat!

Ne cesaretim var ne de kuvvetim.

Bir ağlamaya gücüm yeten gözlerden gayri.

Hani onlarda bir değerli olsalar, ne çok sevinirim.

Al beni götür yanında

Vur bukağılar, kapıdaki köpeklerine at. lime lime olsun ...

Bir ıh sesim çıkmaz…daha fazla, fazla parçalayın derim.

Leylamın köpekleri!

Ah derim ayaklarına serilirim.

Gel ey bâdı saba

İçime serinlik versene.

Duydum ki can pazarında bir alışveriş başlamış.

Söz...sineme sinip gönlümü çalanıma, canımı bahasız vereceğim…

Yeter ki alsın beni.

Kalbime, dil yapma etme diyor, saçmalama, abartıyorsun…

Nasıl derim onsuz bir hayat…yaşayabilir miyim?

Ulu tanrım!

Yalvarıyorum, yeniden, ne zaman olur, onu da bilmiyorum, ama…

Onu sıkıca kucaklamak, başını omuzumda bulmak, gözlerimi kapatıp

Hayalinde kalmak arzum benim

Ah tanrım!

Çok değil mi bize bu cevrin bir nevi cefa gibi…

Razıyım senden. Yine de inanıyorum ki sende derdin

Ben zalim değilim

Kurallar koydum bağlar attım.

Ne kalkar ne değişir.

Sonra neden onu sevdiğinden uzak ettim ki...keşke böyle yapmasaydım.

Ağlamak ve üzülmek senin için geçerli değil ama sende üzülüverirdin.

Olsun yapan sen bozanda sen olabilirsin, değil mi?

Sevgilim…suçlu kim?

Sevdim diye, ben mi sen mi

Söylesinler hangi diyarda bu işin çözümü var.

Ben oraya gideyim…ya sürsün beni.

Neyim ki ben?

Kimim, bütün bu olanları ben mi istedim.

Sende istemediysen.

Ey Ulu bilge…her şeyin sustuğu yerde

Ses çıkarana yazılan günah ve darağacı mı?

Hallaç da bir şey söylemiyor, ölmeye örnek olmuşken

Bana sus dedi belki..belki bir gün

Çaresizim.

Karam benim.

Bu işin evveli kara sonu kara... kaderim ise kapkara olmuş.

Bize aydınlık yazılmamış…ölmenin de çare olmadığı andayım…

Sana söz söylemekten utanç duyuyorum

Ey ölüm seni sevmeye mecburum

Arkamdan neden öldü diye suçlayacaklar olmasa

Vakitsiz ölümü bile bana yük ettin sevgilim

En sevgili sevgilim, bir tanem!

Öyle yorgunum ki!

İçimde herşey derin bir uykuya dalmış yalnızca sen kaldın.

Sana ulaşmak için kanat çırpıyorum.

Gözlerim yaşla dolu…neden olmaksızın ağlıyorum

Sınırlar beni çok yıpratıyor.

Öyle ki küçük bir hatalı hareketim, kalbimi paramparça ediyor…şaşkına dönüyorum.

Bazen da her şeyi unutmak, kollarına atılmak, hıçkıra hıçkıra ağlamak istiyorum.

Ama karabasanlar hafakanlar ve düşünceler sinsi sinsi geri geliyor,

Tüketiyor beni.

Ey sevgilim!

Şu an yanına geldim say, karşıla hayaletimi.

Yatağında, o uykulu, sarışın karmakarışık saçlarınla, sar sarmala, düşlerine beni de kat.

Altın kalbim, seni iflah olmaz sevgiyle kucaklarım, doya doya öperim.

İsmail Hakkı Altuntaş

Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.

Benzer Yazılar

Yorumlar