Print Friendly and PDF

Ahancık

 


dertli gönlüm,

sorarım güzelliğini,

kim gördü?

tut ki herkese sormuşum, bilmişim

anlatacak kimim var ki?

 

ayrılığı sorsunlar bana,

bak ben nasıl anlatırım

halimin perişan oluşunu

ahu feryadımı, yüzlerce göz yaşımı,

bir de gözümü,

 

-anlat, anlat

 

suya değil karaya batmış gibiyim,

gönlüm huzur bulmuyor

anlatırdım, neler işittiğimi,

dudaklarından çıkan o güzel sözlerini

sen yalanlatan yel

bense âteşin değil mi?

 

gönlümle kavga etmekten bıktım

lafım şaşırmış gibi, duyana,

sırrına mahrem nerde ki?

şeriat kılıcı kınından sıyrılmış parıl parlamada,

Hallaç gibi, ahancık keselicek diyorlar.

bileydin,

bu dara çekilmiş gönlümden korkmuyorum,

 

ciğerimin kanı,

bir harfini hep yazdı,

ne olurdu,

sen de harekesini cezmeyleseydin.

İsmail Hakkı Altuntaş

Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.

Benzer Yazılar

Yorumlar