Delimsiz Bir Hayat
anıyormuş… biraz delimizdir
sevinmedim değil
onun yanında ad bile söylenmezdi
üzüldüğüm nokta
bir yolculuktu peşinden gittiğimiz
delilikle ona yakın olmak
dayanılmasa da
sevdiğime leke sürülmesin diye
uzak kalmanın yollarını bulmam gerekiyor
bu kapıya altın yakışır
ayarsız olmanın âlemi yok
taşın bile altın olmalı
incittiğim için… onmuyor kalbim
söylenildiğinde
uzak kalmalı, tımarhane kaçkını
peşindeki dânelerden biri olmalı
yazgımız böyleymiş
söylediğimiz bizim bu
o ise uzun yolun ince sırrında
bırak beni … artık için… haber göndermiş
usulünce…
gelme, yeter…
sevgi ve sevgili olmak bize göre değilmiş
anlaşılan sisli yollar
bizi bekliyor
gidiyorum…yüzüstü bırakmadan
parçalanarak zerre zerre
sarhoşluktan eğri büğrü
sendeliye sendeliye
keşke istediğin gibi biri olsaydım
tek başına kalmış dağ laleleri
uyur mu uyanık mı olduğu belirsiz
bağırtışız… sersem
geceler içimdeki karanlığa mahkum
gündüzü unutmuş benliğim
güneş nedir demeyecek kadar
aysa yok ki semada…yıldızlar olsun
gideyim… yüzüm yere kalsın
düşüncemin hayaline gelmeyen uzaklara
olur ya… vazgeçerim huyumdan
diye korkuyorum
gelmeye bir zorluk
dönüşüm gözüme büyüsün
yalnızlığın karakollarında mecburi kalayım
asılmayı bekleyen idamlık
kesilmeyi bekleyen kurbanlık gibi
soruşlar bitmeye hazırdır… senin de olsa
sayısız aşıkların arasına katmanı istesem de
olmuyor
dünyanda yalnız… başkasına gerek yok
bir deli eksik olmuş… olmamış
kimin umurunda
delimsiz bir hayat istemişse
niyetine
beni yazabilir
hâk etmişcesine
İsmail Hakkı Altuntaş
Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.
Yorumlar