Print Friendly and PDF

Geceler Uykusuz

 


Kendine gel de geceleri kalk,
dâvaya kalkışanlardan arlanıp gizlenme...
çünkü sende vahiy mumunun nurları var!
çünkü Ey Peygamber, mum geceleri ayakta durur!
Mesnevi, c. IV, b.1455-1456

 

gece yarısı derin bir rüya gördü.

“Hayaller rüyası”

“Onu ilan edeceksin” dediler

içerisinde sonsuzluk, yolculuklar,

rüya içinde rüyalar

enfes ve korkunç karanlıklar

gizemler,

görecek gözler beklemekteler

uyumak, sonra yeni bir uyanışla

o zaman hiçbir şey bilmiyordu

Hızır’ı görmüştü.

bir elma vermişti.

“hepsini yeyip bitiririm” dedi,

“Hepsini ye” dedi.

Güneş’in ışınlanması gibi

bir muazzam  deniz oldu

başka hiçbir şey göremedi.

ağzı açıldı ve ışığa bütün deniz girdi

içildikçe içildi kalmadı bir katresi

 

“Sen bizimle oldukça hiç gam yok!

Bir adımda binlerce tuzak olsa,

Her gece ten tuzağından

ruhları kurtarmakta, tahtaları sökmektesin.

Ruhlar, her gece bu kafesten kurtulurlar,

ne kimsenin hâkimi, ne de mahkûmu olmayarak

özgürlüğe ulaşırlar.

Geceleyin zindandakilerin

zindandan haberleri yoktur,

sultana mensup davetliler,

geceleyin devletten haberdar değildirler.

 Ne gam var, ne kâr ve ne zarar düşüncesi.

Ne bu filân kadının hayali,

ne o filân erkeğin kuruntusu!

Ârifin hali, uyanıkken de budur,

Tanrı ”onlar uykudadırlar” dedi,

bunu inkâr etme.

Onlar, gece gündüz

dünya hallerinden uykudadırlar;

Rabb’in elinde evirip çevirdiği kalem gibi

Yazı esnasında eli görmeyen kimse,

kalemin hareketini, kalemden sanır.

Tanrı, ârifin bu halinden halka pek az bir miktarını göstermiştir;

halkı ise hisse bağlı bir uyku kaplar (gaflete dalıp ârifi anlamadılar).

Onların canları

sırrını akıl almaz sahraya gittiler.

Ruhlarıda istirahatte, bedenleri de.

Sonra Tanrı tekrar bir ıslıkla onları tuzağa çeker,

hepsini teklif kaydına düşürür.

Sabah vaktinin nuru baş kaldırıp

feleğin altın gerkesi kanat çırpınca,

Sabahı zuhura getiren, İsrafil gibi,

herkesi o diyardan sûret âlemine getirir;

Yayılmış ruhları cisim yapar,

her cismide tekrar gebe bırakır.

Mesnevi c. I, b.387-399

Bu görülmüş bir rüya…

Herkesin duyuşu yaslandığı göğüs bir başka

Gördüğü ve duyduğu şeyler

İnsanlara, Kurtuluş Saltanatı’na nasıl kavuşacağını söyleyin

İsmail Hakkı Altuntaş

Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.

Benzer Yazılar

Yorumlar