Print Friendly and PDF

Kâse Gibi

 


“Beraber gidecektik bu yolu
unutmuş gibi… sonu geldi mi
unutmadık ama… unutmuş gibi”

sevginle gönlüm… hasta

aşıkların var

susuz kaldım… çölümdeyim

 

dermanım kimde… yüreğim kurudu

gözlerim sudan boğuluyor

can vermekteyim

 

senden hoşlanmıyorum

hamsın feryat etme

sabret yeter deyişin kulaklarımı ağırlaştırdı

 

benim başkalarım var diye

top gibi oraya buraya atıyorsun

tamam kanatlarım olsa uçardım kuş gibi

 

ne yönüm kaldı ne de gücüm

kendinden itiyorsun

sensiz bir yer nasıl bulayım

 

cennet diye nereyi gösterdin

dikilse fidan kalbime yanışımdan kuruyacak

vazgeç istemiyorum

 

sevda ateş yakar

beni dondurdu bu soğuk halin

başımı keserek avla beni

 

her zaman akıl veriyorsun

beraberiz biriz diye…oyaladın durdun

duy göğsümü kalbim nasıl saz çalıyor

 

kendimi kaybettim seni de bulamıyorum

sanki bu alemde bir suçlu benim

hemen kızıverme

 

ay düşerken terime batmışım

ışığını hep gördün

yine de ne aylar var diyorsun

 

o kadar çok anlattın ki

başbaşa olacağımız hayalini hikâyelerini

ben bile olur diye inandım

 

doğru sözlüsün biliyorum

kaç kaç… yeter yeter… ölürsün dedin

bir ölen kaç kere ölüyor ki

 

zavallıyım hastanım

başına buyruk biri olsam tamamda

kölen olduğumu ne çok dile getirmiştim

 

dudaklarım dişimle ısırmaktan kan içinde

neden hakkımda

yanlış düşünmeye başladın

 

ben küçük bir su birikintisi

sense derya…ne olurdu denizine dökülsem

kirlenir miydin

 

başının çaresine bak havanda ol diyorsun

benim güneşim batmış etrafım kararmış

nasıl ayaklarım oyun eder gibi raks etsin

 

hatırla eşiğine düştüğümde

yanağımdaki kızıllık yüzünden bana güzelsin demiştin

şimdi ise morardı diye bakmak istemiyorsun

 

tanrı ülkesine girip çıkanlardansın

tutturmuşsun uzaklara gideceğim

kulun için bu nazın çok değil mi

 

neden böyle sitemin olsun

eskiden azıcıkda penceren açık olurdu

şimdi yoksun bulutlarla sardın

 

bir ara bir değişik koku duymuştum senden

meğer elinde başka başka çiçeklerinle

beni hemen unutuvermiştin

 

sarardım şarap tortusu gibi

şimdi ekşisin dökülsün

beni bıraksın diye ilgilenmiyorsun

 

önceden zavallı der acırdın

ne yaparsam yapayım kapında bekletirdin

bense var olmuştum seninle

 

kendine yaraşanı bir yapsaydın

delidir mecnun huyu var… başıma bela olur

diye kara yüzünü mü açıyorsun

 

 o billur kalbine bakmaya doyamadım

dayanamıyorum da

düşmüşüm elinden kırılmış kase gibi bekliyorum

susuz kalır da bir içim su için

eline alıp tutar

beni öpersin

İsmail Hakkı Altuntaş


Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.

Benzer Yazılar

Yorumlar