Print Friendly and PDF

Sen Bana Uzun Bir Ömür Verdin

 



“Mihrâbı dostun cemâli olanlar için,
yüz türlü namaz rükû ve sücud vardır.”

Mevlana-Sipehsalar

 

katrem…neden denizinden ayrıldın

şimdi kavuşmak için çırpınıp-duruyorsun

özlemle …pervasız…şaşkın

aşkına deli divane

ötelerden haberin vardı

şimdi… olanları unuttun diye

gönlün hasta

arada bir tanışıklık

kan gibi

kendine dolan

bir adı kaldı

sus… deme

bir an dinlensen

sende dinlenirsin

uykusuz gözlerle yıldızları saymayı bırak

ayrılık zehri senin için de ölsün

ama sen…sağ ol

sözler vardı candan…gönülde oturur

inkar etmem

beni yakamdan tutan

aklımı kadehle içiren

gamlar ve kederler

hayat ölüm… ölüm hayattır…

yâda ağlasın gitsin

ezelden hayat suyu içip

sana varlığını  rehin bırakana

köpekler gibi kapı dışında değil

dizinde aslanlar gibi ölmek yakışır

 

-rüyamdır-

sevgilim… ateşli bir ağaç gördüm

ben tanrı'yım… diye

o beni ateş çölüne çağırıyor

o bir tanrı'nın sesi

ateşle beraberim mum gibi yanıyorum

gece ve gündüz mü kaldı

kandiller sönmüş… ne olur ki

gözyaşı ile abdest alıp namaz kılana

saadet zamanı gelsin artık

güneş devri ömür eksiltip kısaltıyor

sen ise bana uzun bir ömür vermiştin

şimdi âşık maşuktan uzak

kapını nasıl çalayım?

ne el kaldı… ne  yürek

benim duacım olmuşken

herkes benden dua istiyor

hakkın için

bir aman ver

böyle bir sevgi zuhur etmedi

ilk ve son gelenler için de


İsmail Hakkı Altuntaş

Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.

Benzer Yazılar

Yorumlar