Ya …-masaydık
“Hamdolsun
Allah’a ki doğru yolu
buldurdu da bu nimetlere kavuşturdu bizi.
Allah hidayet etmeseydi doğru yolu
bulamazdık.”
Onlarca hikâye vardır. Kaf dağının arkasında bir güzel
varmış diye.
Merak ettiğim bu güzel görünmeden, nasıl kendinden
bahsettiriyor.
Melekler de onu görmemiş ve bulamamışlar.
Nereden doğdu bu sevda,
sırlı güzele vurulmak?
…
Ey canımızın cananı!
Bilinmeyen ardına saklanıp, kendinden konuşturuyorsun.
Niyetin nedir, duramıyoruz sensiz?
Işık olacak bir pırıltı da yok etrafımızda; gömüldük
karanlığımıza.
Gelende, gidende anlatıyor… sonra da soruyorsun, onlarda
bilemiyorlar seni…
Konuşuyorlar bir hiçliğin gerisinden…
Ey canımızdan, hayalimizden çıkmayan sevgili.
Var olduğunu biliyorsak, uzak durma ve içimize bir ferahlık
veriversen.
Sevenlerin çarpılıp çırpınıyorlar; yine de razılıktan başka
bir çareleri yok, biliyorsun…
Varamadan ayrıldık… bir teselli, ah teselli
Hayalde bu kadar güzelsen… hakikatte daha çok güzel
olmalısın;
ondan görünmek mi istemiyorsun, kendini bizden kıskanmasan;
Zaten, seni bulamıyoruz ki…
Kolumuz kanadımız sensin.
Göz görmeyi iyi bilmez mi? Görüyoruz aslında…
Yüz görümlüğü vermesen de olur, yere sereriz yüzümüzü, merhametinden, mecburen tutarsın bizi.
Ah canımın canı!
Sen bizim gibi binlerce bulursun…
Ancak sen bir tanesin, ikincin yok ki…
Hal mi kaldı, yığıldık… gücümüz bir secdeye yetiyor, orada
da dua ediyoruz.
Gönlümüz bile usandı kıskanıyor, bizi bizden; neden
derdinden kebap olup gözyaşı döküyoruz
diye…
Bilmiyor ki...
Cenneti biz sende bulduk, kulluğumuzdaki sevapta sensin…
İnliyoruz, biraz inat etme sen.
Senin cömert olduğunu söylüyorlar.
Susarak cevap verme…
Biliyorsun susmakta bir cevapmış…
Çoşan bir deniz gibi safralar döküyoruz
Gönlümüze bin kez bakıyoruz, yine sen varsın…
Sonra bir engel koyup ta, kovmuş gibi de göstermiyorsun
Öyleyse, anan biri gibi...sen vur, bizi deflere benzet ,
sesimiz çıksın
Biz önündeyiz değil mi?
Kapına gelenler çok ama, bizi eşik etsen de olur,
Hiç olmazsa sabah akşam basar geçersin, ne hoş...
Ey gizlenmiş sevdam…birlikte olsaydık
İhtiyarlık geliyor, kulaklar, gözler elden gidiyor.
Görünseydin…geldik gidiyoruz
Seni görmedik ama, duyduk, bildik…
ya …-masaydık, n’olurdu
halimiz.
İsmail Hakkı Altuntaş
Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.
Yorumlar