Tanrı Aşka, Senin Güzelliğin Olmasaydı Varlık Aynasını Korur Muydum Ben Demiştir
Nîst be coz devâm-ı can z’ehl-i duan
rivâyetî
Râhethâ-yı ışkrâ nîst çü ışk gaayetî
Gönül ehlinden, canın ölümsüzlüğünden başka
bir rivayet gelmemiştir; aşkın huzuruna da aşk gibi son yoktur.
Herkesten şükür duymadayım; bu sürü hoş
oldukça böyle bu; kendine gel de şikây et edenin dırıltısına kulak asma sen.
Aşk bir aydır ki her yanı yüz; Ay bile haset
eder ona... muştuluk olsun sesinden başka bir huyu yoktur onun.
Her seher çağı başka bir tatlılık; her yanı
bir başka türlü terütaze; her adımda bir şaşılacak şey, her solukta bir başka
lûtuf, bir başka kerem.
Canın güzelliği haddi aştı mı, o yardım
üstüne y ardım eder cana; fakat kötü gözü de korumaz mı korumaz.
Gökyüzünün beli, onu arayıp taramadan
âşıklar gibi iki büklüm olmuş; çünkü güzelliği eşsiz, örneksiz bir güzellik.
Her seher çağı güneş, mızrağını diker;
sabah, bayrağını yüceltir ya; sen onu aşkın yüzünün ışığı bil.
Aşk kılavuzluk etti mi can rahata kavuşur;
başını gökyüzünden çıkarır da ne güzel il der.
Tanrı aşka, senin güzelliğin olmasaydı
varlık aynasını korur muydum ben demiştir.
Meyve sonradan çıkar, ağaç önceden vardır
ama meyve mertebe bakımından ağaçtan öncedir.
Niceye bir anlatıp duracaksın; canın için
olsun, daha fazla söyleme... Gönül senin dilinden dertlere düşüyor, tasalara
batıyor.
Yalnızlığa dalan erler kaçmışlar; susuz
mezelerini döküp saçmışlar. Çünkü susmak, sarhoşa adamakıllı bir güçtür, bir
dayançtır.
Bülbüllerin
şakıması âşıklara ilaçtır ama sus da aşk sana bundan daha başka bir güç kuvvet
versin.
Kaynak:
Cilt 7-1
Mevlânâ
Celâleddin-Divân-ı Kebîr-Hazırlayan : Abdülbâkiy GÖLPINARLI
Kaynak:
Cilt 7-2
Mevlânâ
Celâleddin-Divân-ı Kebîr-Hazırlayan : Abdülbâkiy GÖLPINARLI
Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.
Yorumlar
Yorum Gönder