Herkes Yeter Demiş, Sızmış, Yeterimiz Yok Bizim
LXXII
Dünyada kimseyle uyuşamayız, uzlaşamayız;
gök kubbe altında bir ev kuramayız biz.
Mahmuruz, sarhoşuz, susuzuz, içtikçe
içiyoruz; herkes yeter demiş, sızmış, yeterimiz yok bizim.
Rahmet denizidir bu, düşmansa üstündeki
köpük, çerçöp; her çerçöp için gönül dalgasından vazgeçmeyiz biz.
* Burnu büyük Âd gibi, Semûd gibi şu yokluk
alanında köşk kurmayız, çardak yapmayız biz.
O ölümsüzlük mülkünde Nuh gibi, Halil gibi
aşk köşkünden başka bir yapı yapmayız biz.
Avlanmak istedik mi uçup gittiğimiz yer
Kafdağı’dır, akbaba gibi leş avlamayız biz.
Güzelim tertemiz huriler dururken
kahpecikleri kandıran o kapkara Şeytan’ı gelin almayız biz.
Kapkara hırs,
tamah toprağına meyvesi cefa olan fidanı dikmeyiz biz.
Gözümüzde onun kutluluğunun tadı varken
kutlu cana bile bakmayız biz.
Sus, bundan
böyle, bizim cinsimizden olmadığı için pek o kadar nazma da, pek öyle kafiyeye
de aldırış etmeyiz biz.
Kaynak:
Cilt 2
Mevlânâ
Celâleddin-Divân-ı Kebîr-Hazırlayan : Abdülbâkiy GÖLPINARLI
Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.
Yorumlar