Senin İzini Bulmak İçin Ateşte Gibi Gidiyorum Çünkü
LXXX
Ey tu amân-ı her
belâ mâ heme der amân-ı tu
Cân-ı heme
hoşest der sâye-i lûtf-ı cân-ı tu
A her belâya
aman olan, hepimiz de amanındayız senin. Herkesin, her şeyin canı canının
lûtfuyla hoştur, güzeldir.
Bütün dünyanın
padişahı sensin; herkesin özü, temeli sensin... Mademki bizimsin sen; sana
mensup olanlardan bir gamımız yok bizim.
A ay yüzlüm, dün
gece gam bulutun ciğerime geldi de senin dilinden, damdan, kapıdan yüzlerce
olmayacak şey söyledi bana.
Onun sözleri
yüzünden gönlüm sıçradı, hayaline doğru gitti. ey şeker huylu güzelim, senin
zamanında, yerindedir değer, lâyıktır bütün bu işler.
Sana kavuşma
hevesiyle, senin dünyana ulaşma dileğiyle bu dünyadadır canım; ağzımdaysa senin
ateşin var, ateşin.
Aşkının yolunda
ne bedenden bir iz var bende, ne candan bir iz. Senin izini bulmak için ateşte
gibi gidiyorum çünkü.
Bu kul, senin
cevherini gördü de kapında topalladı, kaldı. A mücevherci, senin dükkânının yanında
ay aktan kalmışım işte.
O
kemeri çözersen gönül de sevinir, ciğer de. ey güzel elbiselim, belinden çöz o
kemeri.
Çöz
de bir cana bak, canımı madene döndür; Şemseddin’in Tebriz’inde, bugün ulaşayım
senin madenine.
Kaynak:
Cilt 7-1
Mevlânâ
Celâleddin-Divân-ı Kebîr-Hazırlayan : Abdülbâkiy GÖLPINARLI
Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.
Yorumlar