Kurbanlık Canın Bayramısın Sen
CXIX
Canına and olsun, gene öylesine coştum ki ne
biçim bağlarsan bağla beni, koparırım o bağı canına and olsun.
Öylesine bağlanmış bir deli divaneyim ki
devleri bağlar dururum; canına and olsun, kuş dilini bilirim; Süleyman’ım ben.
Aziz ömrüm sensin benim, geçici ömrü istemiy
orum; and olsun canına, gamlarla dolu canı istemiyorum ben.
Benden gizlendin mi, baştan başa kâfirlik karanlığı
kesilirim; bana göründün mü de and olsun canına Müslümanım o vakit.
Testiden su içsem hayalini görürüm o suda;
and olsun canına, sensiz bir soluk alsam pişman olurum ben.
Sensiz göklere ağsam kara bulut gibi
gamlıyım; and olsun canına, sensiz gül bahçesine gitsem zindandayım ben.
Kulağımın duyduğu ses, senin adın; aklımın
fikrimin duyduğu şey, senin kadehinin sesi; canına and olsun, yıkılmışım, gel,
tamir et beni.
A beni doğru yola götüren, ibadet yurdunda
da maksadım sensin, mescitte de; nereye yüz çevirirsen, and olsun canına, ben
de oraya döndürürüm yüzümü.
Aşkla konuşurum, o arslandır derim, ben
ceylanım; fakat and olsun canına, ne biçim ceylanım ki arslanları görür,
gözetirim ben.
İçten içe inkâr eden, gizlice inkâr etme;
çünkü and olsun canına, alnına yazılan gizli yazıyı bile okurum ben.
O neliksiz-niteliksiz varlık acaba şu
kanlarla dopdolu gönüle ne biçim bir yakınlık gösterdi ki canına and olsun,
bütün yakınlarından kesildi gitti.
Kurbanlık canın bayramısın sen; âşıklar
tapında kurbanların senin; canına and olsun, çek beni mutfağına, kurbanım sana.
Tebrizli Şems’in aşkıyla geceleri
uyuyamıyorum; and olsun canına, dönen zerre gibi darmadağın bir haldeyim ben.
Kaynak: Cilt 5
Mevlânâ Celâleddin-Divân-ı Kebîr-Hazırlayan : Abdülbâkiy GÖLPINARLI
Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.
Yorumlar