Bugünün Diliyle HAYYAM
Hzl: A. KADİR
HER ŞEYDEN UZAK
Şu yıkık bucakta oturmuşuz
şarabımız, aşkımızla başbaşa,
komuşuz nemiz var nemiz yok,
komuşuz şarabın yerine,
üstümüzü başımızı, yüreğimizi, canımızı.
şarabımız, aşkımızla başbaşa,
komuşuz nemiz var nemiz yok,
komuşuz şarabın yerine,
üstümüzü başımızı, yüreğimizi, canımızı.
Boş
vermişiz acıların korkusuna, yarının
umuduna.
Topraktan, yelden çok uzağız,
ateşten, sudan çok uzak.
Topraktan, yelden çok uzağız,
ateşten, sudan çok uzak.
DÜNYA BİR YANA SEN BİR YANA
Yeryüzü padişahların, kralların olsun.
Cehennem kötü insanın olsun, cennet iyi insanın.
Tanrıya toz kondurmamak meleğin işi olsun,
temizlik cennet kapıcısının işi.
Tanrıya toz kondurmamak meleğin işi olsun,
temizlik cennet kapıcısının işi.
Kim ne olursa olsun,
sevgili bizim olsun tek,
cam canımızın olsun.
sevgili bizim olsun tek,
cam canımızın olsun.
RÜZGÂRLAR GİBİ
Bırak
dört unsuru bir yana,
beş duyguyu, ey şarap sunan.
beş duyguyu, ey şarap sunan.
Azı
da bir insanda gamın, çoğu da.
Vur patlasın çal oynaşma başlayalım,
bir yudumcuk sun bize şarabından.
Esip duralını rüzgârlar gibi.
Vur patlasın çal oynaşma başlayalım,
bir yudumcuk sun bize şarabından.
Esip duralını rüzgârlar gibi.
BİR BAHAR SABAHI
Dışarsı
ılık, taze, güzel.
Bulut
yıkadı bahçelerin yüzünü.
Kuşlar keyfe geldi,
şakıdılar kayısı gülüne bizim içimizi:
«Şarap içmeli, şarap içmeli, şarap».
Kuşlar keyfe geldi,
şakıdılar kayısı gülüne bizim içimizi:
«Şarap içmeli, şarap içmeli, şarap».
DÖNEN KİM?
Al
istersen, veresiye cennet senin olsun.
Bana bir açıklık yer,
bir çayır çimen olsun,
bir çayır çimen olsun,
bir
kadeh, bir güzel, bir şarap sunan olsun, yeter.
Ama bunlar peşin olsun.
Ama bunlar peşin olsun.
Cennet, cehennem gibi lâflara boş verelim.
Cehenneme hani kim gitmiş,
hani, cennetten dönen kim?
Cehenneme hani kim gitmiş,
hani, cennetten dönen kim?
KADİR GECESİNDE BİLE
Hiç
ayık dolaşmadım ömrümde, ama hiç.
Kadir gecesinde bile fitil gibiyim, körkütük.
Kadehle kucak kucağayım o gece,
küple o gece göğüs göğüseyim.
Kadir gecesinde bile fitil gibiyim, körkütük.
Kadehle kucak kucağayım o gece,
küple o gece göğüs göğüseyim.
Elim
testinin koynunda, ta sabahlara dek.
KENDİNİ BİL
Yokluk halkasına gir, kral ol.
İçinin yüzünü yıka, kiri pası ant.
Meyhane sokağında ibadet edene şunu de
«İlkin kendini bil,
sonra ne halt edersen et.»
Meyhane sokağında ibadet edene şunu de
«İlkin kendini bil,
sonra ne halt edersen et.»
MUTLU KİŞİ
Aşk
kitabını evirdim çevirdim.
Bir
adam konuştu kitabın içinden,
yüreği yana yana, bir adam:
«Kimdir mutlu kişi, bilir misin?
Bir karısı olacak ay gibi güzel.
yüreği yana yana, bir adam:
«Kimdir mutlu kişi, bilir misin?
Bir karısı olacak ay gibi güzel.
Bir
gecesi sürecek yıl kadar uzun.»
TOPU TOPU
Yüreğine
keder ağacını diktin mi, bittin.
Boyuna güler yüzlü kitaplar oku.
Boyuna güler yüzlü kitaplar oku.
Çek
şarabı, içinden ne gelirse onu yap.
Yeryüzünde topu topu kaç gün kalacağız ki
Yeryüzünde topu topu kaç gün kalacağız ki
BİR GÜNÜN BEYLİĞİ
İki
batman şarap olacak,
bir somun ekmek, pamuk gibi,
bir koyun budu olacak,
şipşirin bir de güzel.
bir somun ekmek, pamuk gibi,
bir koyun budu olacak,
şipşirin bir de güzel.
Bir
çardak altındasın,
gel keyfim gel.
gel keyfim gel.
Padişahta
var mı böyle yaşamak.
BENİM PAYIM
Düşe
düşe sarhoşluk düştü benim payıma.
İnsanlar, neden kınarsınız beni?
İnsanlar, neden kınarsınız beni?
Ya
bütün haram şeyler sarhoş etseydi,
ortada bir tek ayık zor görürdünüz.
ortada bir tek ayık zor görürdünüz.
İKİ YULAR
Ramazan
geçti, dedim oh, tamam.
Dedim hiç durma, yumul şaraba,
gir ateşin içine, kıpkırmızı yan.
Dedim hiç durma, yumul şaraba,
gir ateşin içine, kıpkırmızı yan.
Artık
ne namaz var sana, ne oruç var,
kurtuldun iki yulardan, hımbıl softa.
kurtuldun iki yulardan, hımbıl softa.
HANİ
Bir
güzel sevelim, dedik.
Hani
para?
İçelim, basalım nârâyı, dedik.
Hani şarap ?
Hani şarap ?
Taş çatlasa çıkamazsın yoldan.
Kaldı bir tek çare:
Kaldı bir tek çare:
Namaza dayan!
NE GÜNE DURUYOR
Biliyorum,
kötü bir ad bırakacağım,
ne yapayım, elimde değil,
bir kerpiçim mi var, verdim şaraba gitti.
Sonra ne mi yaparım dediniz?
ne yapayım, elimde değil,
bir kerpiçim mi var, verdim şaraba gitti.
Sonra ne mi yaparım dediniz?
Şarabı
neyle mi içerim?
Neyimi
mi veririm dediniz sonra?
Cübbemle sarığım ne güne duruyor,
onları meryem dokumadı ki.
Cübbemle sarığım ne güne duruyor,
onları meryem dokumadı ki.
YARIN
Alayı
bırak, kendine gel, dostluğunu bil,
derdime ortak ol, şarapla, dolu tasla.
derdime ortak ol, şarapla, dolu tasla.
Yarın
ben toprağım, al beni, tuğla yap,
kullan meyhane duvarında, yıkıkları kapa
kullan meyhane duvarında, yıkıkları kapa
BU YOLDAN ŞAŞMA
Yepyeni
bir saltanat olacağına
yıllanmış şarap olsun, bir yudumcuk.
Şaşma seni şaraba götüren yoldan,
bir tası, sarayda yaşamaktan daha güzel.
Küpün ağzına konan kerpiç var ya,
metelik etmez yanında kral tacı.
yıllanmış şarap olsun, bir yudumcuk.
Şaşma seni şaraba götüren yoldan,
bir tası, sarayda yaşamaktan daha güzel.
Küpün ağzına konan kerpiç var ya,
metelik etmez yanında kral tacı.
KANCIKLIK YOK
Hiç
ayrılma sevgilinin kapısından,
çal boyuna o kapıyı, çal gönül.
İstediğin ne, kimi beğendin, buyur al.
Ama kancıklık yok bu oyunda,
tak canını dişine,
atıl ortaya erkekçe.
çal boyuna o kapıyı, çal gönül.
İstediğin ne, kimi beğendin, buyur al.
Ama kancıklık yok bu oyunda,
tak canını dişine,
atıl ortaya erkekçe.
BU KORKU NE?
Kendini
sorguya çek, akim başındayken.
Ne getirdin? Ne götüreceksin?
Ne getirdin? Ne götüreceksin?
Şarap
içmem, diyorsun, ölmek var.
İçersen var da, içmezsen yok mu?
İçersen var da, içmezsen yok mu?
MEDRESE DEDİĞİN
Aklını
kullan, oğlum Ömer,
ne var medresede, bok mu var?
Meyhaneye gir, sana hiç kimse dokanmaz,
keyfince kurul, istediğince çek.
ne var medresede, bok mu var?
Meyhaneye gir, sana hiç kimse dokanmaz,
keyfince kurul, istediğince çek.
Medrese
dediğin ne ki, Ömer oğlum,
püf desen yıkılacak.
püf desen yıkılacak.
TIN TIN ÖTERSİN
İçmeyen insan ne anlar bu şarkıdan.
Yaşamanın tadını ne bilir yüzü paslı.
Yeryüzü sevene ışıl ışıl ışıldar.
Yaşamanın tadını ne bilir yüzü paslı.
Yeryüzü sevene ışıl ışıl ışıldar.
Oysa sen tın tın ötersin,
sana bizim aşkımız bir şey demez,
ey içi kara, sersem yobaz!
HİÇ UYANMADAN
Bizde
kalp para geçmez.
Süpürge
temizledi burasını çoktan.
Ne ikiyüzlülük kaldı, ne yalan dolan.
Bir ihtiyar çıkageldi meyhaneden,
şarap içmeye bak, dedi, şarap,
yüzyıllarca uyuyacağan nasıl olsa,
toprak altında, hiç uyanmadan.
Bir ihtiyar çıkageldi meyhaneden,
şarap içmeye bak, dedi, şarap,
yüzyıllarca uyuyacağan nasıl olsa,
toprak altında, hiç uyanmadan.
AŞK ŞERBETİ
Seni
sevdim diye kınarlarsa beni,
kılım kıpırdamaz.
kılım kıpırdamaz.
Yürek
ne, sevgi ne, onlar bilir mi ki?
Bir kavgam bile yok benim onlarla;
dolu tas er kişiye gerek,
yaramaz aşk şerbeti er olmayana.
Bir kavgam bile yok benim onlarla;
dolu tas er kişiye gerek,
yaramaz aşk şerbeti er olmayana.
BIRAKMAZSIN ADAMI
Ey şarap, güzel şarap, tatlı şarap,
ne kadar iyisin tasın içinde, ne kadar iyi.
ne kadar iyisin tasın içinde, ne kadar iyi.
Ama
bir bağsın aklın ayağında, bir düğüm.
Koyvermezsin adamı ne mal olduğunu anlamadan.
Koyvermezsin adamı ne mal olduğunu anlamadan.
SOLMAYA GÖRSÜN
Çek şarabı, hadi durma, bugünler sayılı.
Sonrası ne, toprak altında uyu babam uyu.
Orda ne arkadaş var, ne dost var, ne karı.
Beri gel, dinle beni, sakın kimseye deme:
Bir çiçek soldu mu, tamam, hapı yuttu.
Sonrası ne, toprak altında uyu babam uyu.
Orda ne arkadaş var, ne dost var, ne karı.
Beri gel, dinle beni, sakın kimseye deme:
Bir çiçek soldu mu, tamam, hapı yuttu.
SAHİ
Yel
olsam, bir ulaşsam saçının teline,
derdinin elinden bir kurtarsam dizgini.
Gözle hiç kimse göremez dediler yüzünü,
göz bizim gözümüzse, sahi, mümkünü yok.
derdinin elinden bir kurtarsam dizgini.
Gözle hiç kimse göremez dediler yüzünü,
göz bizim gözümüzse, sahi, mümkünü yok.
EY ŞARAP SUNAN
İçki
getir, ey şarap sunan, güle oynaya,
hafakanlar bastı bir şöyle görünmekten, bir böyle.
Koy rehine seccadeyi, sarığı, git şarap al,
bellesin cümle âlem, kafayı çekmek nasıl olur.
hafakanlar bastı bir şöyle görünmekten, bir böyle.
Koy rehine seccadeyi, sarığı, git şarap al,
bellesin cümle âlem, kafayı çekmek nasıl olur.
YAZ KÂTİP YAZ
Alçak felek bağladı beni kıskıvrak
ben elimin, ayağımın farkına varalı.
Yaşadım sayacaklar şarapsız günlerimi,
onlar da bu fakirin hesabına yazılacak.
ben elimin, ayağımın farkına varalı.
Yaşadım sayacaklar şarapsız günlerimi,
onlar da bu fakirin hesabına yazılacak.
VAR MI DAHA ÖTESİ
Bir batmanlık tasa sarılırım bu gece,
iki tasla zengin ederim kendimi,
dini de, aklı da boşarım üç kere,
sonra üzüm kızıyle nikâh kıyarım,
yatalım ciğerparem, derim, gel.
iki tasla zengin ederim kendimi,
dini de, aklı da boşarım üç kere,
sonra üzüm kızıyle nikâh kıyarım,
yatalım ciğerparem, derim, gel.
BU ŞARAP
Bu
şarabı dilenci içti, bey oldu gitti.
Bu
şarabı tilki içti, arslan kesildi.
Bu
şarabı ihtiyar içti, oldu delikanlı.
Delikanlı
içti, ömrü bi uzadı, bi uzadı, bi uzadı.
ÇIKARALIM DEDİK ACISINI
Seccadeyi
bir de şarap küpünün yanma serelim, dedik.
Kafayı bi güzel çektik, ama bi güzel.
Kafayı bi güzel çektik, ama bi güzel.
Ayıp
söylemesi, bayağ, adama benzedik.
Tekkelerde
ne günlerimiz harcandı toz oldu gitti,
çıkaralım, dedik, acısını o günlerin meyhanelerde.
çıkaralım, dedik, acısını o günlerin meyhanelerde.
OLDU MU BU
Bir elimizde Kur'an, bir elimizde şarap tası.
Bir yanımız helâl, bir yanımız haram.
Bir yanımız helâl, bir yanımız haram.
Şu
ham gökkubbe altında biz neyiz?
Ne
tam gâvur, ne tam müslüman-
Çalgıları şuraya alalım, baş köşeye.
Dostların parmağı ağzında kalsın,
öyle bir veryansın edelim.
Dostların parmağı ağzında kalsın,
öyle bir veryansın edelim.
İçkiyle değişelim seccademizi,
çatlasın namus mamus, falan filân.
çatlasın namus mamus, falan filân.
BERİ DURSUN
Cennet
varmış, bakın hele,
güzeller
dolaşırmış salma salma,
sular
akarmış şeker gibi tatlı,
ırmaklar
gürlermig şaraptan, sütten, baldan.
Ey
şarap sunan, hadi durma,
aklını
başına al, bir tas şarap sun,
bin
veresiye beri dursun,
bir
peşin yeter de artar bile.
CEHENNEMİN DİBİNE
Eski
şarabı da alırız, yeni şarabı da.
Cenneti iki arpaya satan kişileriz.
Öldükten sonra gideceğin yer neresi mi?
Sen getir şarabı, önüme ko hele,
sonra cehennemin dibine kadar yolun var.
Cenneti iki arpaya satan kişileriz.
Öldükten sonra gideceğin yer neresi mi?
Sen getir şarabı, önüme ko hele,
sonra cehennemin dibine kadar yolun var.
KADEHİN GÖZLERİNDEKİ
Kur'an, yüce din kitabı, yeryüzünde tek,
tanrı iyi şeyler yazar okuyanın defterine,
oysa biz, estikçe okuruz, ara sıra.
tanrı iyi şeyler yazar okuyanın defterine,
oysa biz, estikçe okuruz, ara sıra.
Sen
asıl kadehin gözlerinde ışıyan âyete bak,
bütün
dünya okur onu,
dudaklar
değer değmez, her dakka.
CENNETE KİMSE GİDEMEZ
Şarap
iç, güzellerin çevresinde fır dön,
güzellerle düş kalk, gece deme gündüz deme.
Günahın, kusurun yokmuş gibi satma kendini,
görünme bir öyle bir böyle.
güzellerle düş kalk, gece deme gündüz deme.
Günahın, kusurun yokmuş gibi satma kendini,
görünme bir öyle bir böyle.
Esrik
âşıkların sonu ne? Cehennem mi?
Demek cenneti göremeyecek hiç kimse.
Demek cenneti göremeyecek hiç kimse.
DAHASI VAR
Bir gün beni nasıl sarhoş göreceksin, bilir misin,
alçalmış, küçülmüşüm, ayağına başımı komuşum,
sarığım bir yana gitmiş, şarap tasım bir yana,
puta tapan saçlarının zincirine vurulmuşum.
alçalmış, küçülmüşüm, ayağına başımı komuşum,
sarığım bir yana gitmiş, şarap tasım bir yana,
puta tapan saçlarının zincirine vurulmuşum.
HARCAMA BENİ
İşte
aydınlık, ey şarap sunan,
işte
dolu tas, işte ay ışığı,
bir
de güzel, yakut gibi, pırıl pırıl.
Kavrulan
bu yürek toprak değil,
harcama,
ey şarap sunan, harcama beni,
o
sudan getir bana, ne olur.
SON GÜNE DEK
Keder seni bağrına basmak mı ister,
hadi ordan, çek arabanı, de.
hadi ordan, çek arabanı, de.
Boş sıkıntılara kaptırma günlerini.
Yutmadan bedenini toprak
ne kitabı bırak, ne çayır çimeni.
Yutmadan bedenini toprak
ne kitabı bırak, ne çayır çimeni.
Etele yârin dudağını, sakın ha,
ta son güne dek.
ta son güne dek.
YAŞ YETMİŞ
Yarın
bu bacaklar ayrılık dağını aşacak.
Önümde şarap, çek babam çek.
Önümde şarap, çek babam çek.
Saçlarım
ne güzel, kar gibi ak,
yaş
yetmişe vardı, lâf değil,
insan
bugün yaşamazsa, ne vakit yaşayacak.
BENİ ARARSANIZ
Bu dünyadan çekip gittiğim gün
şarapla yıkayın beni.
şarapla yıkayın beni.
Talkını şarapla verin bana, dolu tasla.
Kıyamet günü, nerde bu adam, dersiniz, olur
eşin meyhane önünde toprağı da, görün.
Kıyamet günü, nerde bu adam, dersiniz, olur
eşin meyhane önünde toprağı da, görün.
ÖLDÜKTEN SONRA DİRİLİŞ
Bir
gün kökünden sökülünce bu ömür ağacı,
nem varsa un ufak olacak toprakta.
Toprağımdan testi yapar, içine şarap korlarsa,
ossaat dirilir, oh derim, dünya varmış be!
nem varsa un ufak olacak toprakta.
Toprağımdan testi yapar, içine şarap korlarsa,
ossaat dirilir, oh derim, dünya varmış be!
YASAK
Süsle,
beze, lokum gibi ko kargımıza,
esmeri, de, beyazı, de, pembesi, de,
baştan çıkar, yerlere ser bizi, öldür,
sonra çevir dört yanımızı bir sürü yasakla,
ona bakma, şuna bakma, buna bakma,
dolu tası eğri tut, ama içindekini dökme.
esmeri, de, beyazı, de, pembesi, de,
baştan çıkar, yerlere ser bizi, öldür,
sonra çevir dört yanımızı bir sürü yasakla,
ona bakma, şuna bakma, buna bakma,
dolu tası eğri tut, ama içindekini dökme.
YA O YA BU
Tepeden
tırnağa varlıksın, ey tanrı,
ne yoklarla birsin, ne yok olacak şeylerle.
Ne yerin var senin, ne yurdun var.
ne yoklarla birsin, ne yok olacak şeylerle.
Ne yerin var senin, ne yurdun var.
Ama
her yerdesin, olmadığın yer yok.
Ey,
yerden yurttan, yönlerden ayrı, uzak,
ya olduğun yeri de bana,
ya olmadığın yeri de.
ya olduğun yeri de bana,
ya olmadığın yeri de.
FARK NE
Günahsız tek kişi göster bana,
insan nasıl yaşar günah işlemeden?
insan nasıl yaşar günah işlemeden?
Ben
kötü bir şey yapıyorum günün birinde,
sen küplere biniyorsun o zaman,
ağlatıyorsun anamı, kıyasıya.
sen küplere biniyorsun o zaman,
ağlatıyorsun anamı, kıyasıya.
Kötü
şey değil mi bu seninkisi?
Öyleyse
aramızda fark ne?
FASAFİSO
Bir
güzel allamış pullamışsın bizi,
bir alay da güzel şeyler çıkarmışsın bizden.
Potadan beni böyle sen döktün madem,
daha iyi, daha güzel ol, deme,
ben bu kadarım, ötesi fasafiso.
bir alay da güzel şeyler çıkarmışsın bizden.
Potadan beni böyle sen döktün madem,
daha iyi, daha güzel ol, deme,
ben bu kadarım, ötesi fasafiso.
ALIŞVERİŞ
Hadi ben isyan etmiş bir kulum,
sen de ne olur bir kere ne, de.
sen de ne olur bir kere ne, de.
Hadi ben içi kapkara bir nesneyim,
ama senin aydınlığın hani nerde?
ama senin aydınlığın hani nerde?
Bizden
sana ibadet, senden bize cennet ha
Nerde kaldı öyleyse iyiliğin, adamlığın,
seninkisi düpedüz alışveriş değil de ne?
Nerde kaldı öyleyse iyiliğin, adamlığın,
seninkisi düpedüz alışveriş değil de ne?
İSTEDİĞİM ÇOK DEĞİL
Bir ekmek kapısı aç bana,
bir geçim yolu bulayım
kula kulluk etmeden.
bir geçim yolu bulayım
kula kulluk etmeden.
Öyle
sarhoş olayım ki şarapla,
öyle kendimden geçir ki beni,
duymayayım bir baş ağrısı bile.
öyle kendimden geçir ki beni,
duymayayım bir baş ağrısı bile.
BAĞIŞLA BENİ
Bu
yüreğe acı bir parça, ne olur.
Dertlerin yurduna bir parça acı.
Tutsağın olmuş bu cana kıyma.
Meyhaneye giden bu ayağı hoş gör.
Bağışla şarap tasını tutan bu eli.
Dertlerin yurduna bir parça acı.
Tutsağın olmuş bu cana kıyma.
Meyhaneye giden bu ayağı hoş gör.
Bağışla şarap tasını tutan bu eli.
NEDEN
O
gün başka işin yokmuş ki,
yetmiş
iki millet çıkarmış komuşun ortaya,
bir
sürü soy sop çıkarmış komuşun.
Bense,
aşk soyuna bağlı doğmuşum sımsıkı.
Bu
ayrılık gayrılık neden diye sormuş durmuşum,
bu müslümanlık, bu gâvurluk neden,
aşk içinde erimek varken?
bu müslümanlık, bu gâvurluk neden,
aşk içinde erimek varken?
BAŞKA
Tam
yatmasın aklın hiç bir şeye.
Neler çıkar karşına kimbilir yarın,
bu karanlıktan başka bir karanlık,
bu sabahtan başka bir sabah.
Neler çıkar karşına kimbilir yarın,
bu karanlıktan başka bir karanlık,
bu sabahtan başka bir sabah.
TESTİCİK
Dün
çini testiyi taşa vurdum.
Adamakıllı sarhoştum, zilzurna.
Kendiliğinden konuşuverdi testicik:
«Senin gibiydim ben de bir zamanlar.
Ya sen de bir gün benim gibi olursan.»
Adamakıllı sarhoştum, zilzurna.
Kendiliğinden konuşuverdi testicik:
«Senin gibiydim ben de bir zamanlar.
Ya sen de bir gün benim gibi olursan.»
GÜMBÜR GÜMBÜR
Doğruyu savundun mu, halin duman.
İnsanın eli kolu bağlanmış bi kere.
Sıvarsın günün birinde paçaları,
ha babam, dersin, gerçeğe uzanırsın,
gümbür gümbür yuvarlanırsın karanlığa.
İnsanın eli kolu bağlanmış bi kere.
Sıvarsın günün birinde paçaları,
ha babam, dersin, gerçeğe uzanırsın,
gümbür gümbür yuvarlanırsın karanlığa.
O KİŞİLER
En
ince düğümler nasıl çözülür,
gösterdiler dostlara bir bir,
erdemi, yolu yordamı bilen kişiler.
Ama atamadılar nedense tek adım
şu karanlık gecenin içerisine,
anlata anlata bitiremediler masalı,
daldılar deliksiz uykuya.
gösterdiler dostlara bir bir,
erdemi, yolu yordamı bilen kişiler.
Ama atamadılar nedense tek adım
şu karanlık gecenin içerisine,
anlata anlata bitiremediler masalı,
daldılar deliksiz uykuya.
MASAL
Ne
diye güvenirsin paraya pula?
Ne
diye övünürsün evlerinle, konaklarınla?
İnsan ömrü masaldan başka ne?
Kasırgalar üstüne yaparsın evini,
mumlar yakarsın içinde üstelik,
bir bir konaklar dizersin sel uğrağına.
İnsan ömrü masaldan başka ne?
Kasırgalar üstüne yaparsın evini,
mumlar yakarsın içinde üstelik,
bir bir konaklar dizersin sel uğrağına.
ALDIRMA
Çalıma
bak şu zibidilerde.
Geçirmişler
ellerine bu ülkeyi,
en
bilgini sanıyorlar kendilerini buranın.
Aldırma,
serin tut sen içini,
bilmezsin,
öyle eşektir ki onlar,
eşek
olmayana dinsiz imansız derler.
Bir
sürü alçağı sensin adam eden,
toprak
sahibi yaptın hergeleleri, davar sahibi.
Han
verdin, hamam verdin, bol keseden.
Beri
yanda yiğit adamın kuru ekmeği yok.
Köpek işesin senin içine, kancık dünya.
Köpek işesin senin içine, kancık dünya.
ALABİLDİĞİNE
Bir
tek soluğun bile boşa gitmesin,
her solukta alabildiğine yaşa,
bu dünya bahçesinin anasıdır yaşamak.
Ama durmaz, uçar gider yel gibi.
her solukta alabildiğine yaşa,
bu dünya bahçesinin anasıdır yaşamak.
Ama durmaz, uçar gider yel gibi.
OYUNCAK
Beni dinle, eski dostların bir tanesi,
kulak asayım deme sakın feleğin işine,
ne başı var onun, ne dibi.
kulak asayım deme sakın feleğin işine,
ne başı var onun, ne dibi.
Bir ufacık arsa yeter bana, de,
çöküver o arsanın kıyıcığma,
hiç durmayan oyuncağı seyreyle.
çöküver o arsanın kıyıcığma,
hiç durmayan oyuncağı seyreyle.
PAÇACIYA MİNNET ETMEM
Önce
dert avucundan çekerim kana kana şarabı,
sonra gider bir yudumcuk su içerim, oh derim.
Önce ciğerimi pişirir, bir güzel yerim,
sonra banarım lokmamı bir ahbabın tuzuna.
sonra gider bir yudumcuk su içerim, oh derim.
Önce ciğerimi pişirir, bir güzel yerim,
sonra banarım lokmamı bir ahbabın tuzuna.
DEĞMEZ
Bütün
bu çabalaman neden?
Karnını
doyurman içinse bir diyeceğim yok.
Üstün başın, çotuğun çocuğun içinse gene yok.
Ama çok paralı bir adam olmak içinse
kıyma güzel ömrüne, değmez.
Üstün başın, çotuğun çocuğun içinse gene yok.
Ama çok paralı bir adam olmak içinse
kıyma güzel ömrüne, değmez.
SATMA
Kulak
verir dinlersen, bir çift sözüm var sana
Taş çatlasa ikiyüzlülük rubasını giyme,
bir dakkalık mutluluk mutluluk değil.
Taş çatlasa ikiyüzlülük rubasını giyme,
bir dakkalık mutluluk mutluluk değil.
Ne
olur, satma ölümsüzlüğü iki pula.
TOPRAK
Dün testicilerin ordan geçiyordum,
elleri baktım ne güzel oynuyordu toprakla,
baktım on parmakta on hüner.
Kimse farkında değildi, bir ben gördüm,
babamın toprağıydı ellerindeki toprak.
babamın toprağıydı ellerindeki toprak.
GÖZÜNÜ DÖRT AÇ
Şu
zamanda bir sürü dostun olacak da ne olacak.
Şöyle uzaktan bi selâm, nasılsın iyi misin, o kadar.
Tam inanır güvenirsin, basarsın bağrına,
bir de can gözünü açtın mı, ne göresin,
dost bellediğin dost değil, yılan.
Şöyle uzaktan bi selâm, nasılsın iyi misin, o kadar.
Tam inanır güvenirsin, basarsın bağrına,
bir de can gözünü açtın mı, ne göresin,
dost bellediğin dost değil, yılan.
VIZ GELECEK
İster
Müslüman olsun, ister gâvur olsun, bana ne,
sımsıcak olsun yürek dediğin,
sevgiyle dolu olsun ağzına dek.
sımsıcak olsun yürek dediğin,
sevgiyle dolu olsun ağzına dek.
Bizim
deftere adın hele bir yazılsın, kardeş,
o zaman cennet de vız gelecek sana,
göreceksin, cehennem de vız gelecek.
o zaman cennet de vız gelecek sana,
göreceksin, cehennem de vız gelecek.
ŞEYH İLE OROSPU
Bir şeyh dedi ki bir orospuya:
«Sarhoşsun kızım sen oldum bittim,
bugün birinin koynundasm, yarın birinin.»
Orospu, bakıp bakıp şeyhin suratına, ne dese:
«Ben dediğin gibiyim, şeyhim, doğru,
ama sen, şu göründüğün gibi misin?»
bugün birinin koynundasm, yarın birinin.»
Orospu, bakıp bakıp şeyhin suratına, ne dese:
«Ben dediğin gibiyim, şeyhim, doğru,
ama sen, şu göründüğün gibi misin?»
DİLE BENDEN
Tanrı gibi gökyüzüne uzanabilseydim,
canına okurdum şu düzenin, canına.
canına okurdum şu düzenin, canına.
Bir dünya kurardım gönlümce, yepyeni,
ey insan, derdim, ey insan,
dile benden ne dilersen.
ey insan, derdim, ey insan,
dile benden ne dilersen.
DEVEDE KULAK
Dünyamız
baştanbaşa acı dolu, dert dolu.
Dünyamız kan içinde, felek domuz, ikiyüzlü,
Rahat adam nerde hani,
mutlu adam hani nerde?
Dünyamız kan içinde, felek domuz, ikiyüzlü,
Rahat adam nerde hani,
mutlu adam hani nerde?
Varsa
bile, devede kulak, aldırma.
ZAMANA UYGUN BİR ÖĞÜT
Dinle beni, akimı başına devşir oğlum,
dostluk ne, sevgi ne, bir sürü ıvır zıvır.
dostluk ne, sevgi ne, bir sürü ıvır zıvır.
Sarıl dünya işine, dilini sıkı tut ama,
gözün mü var, kulağın mı var, neyin varsa,
ko bir yana hepsini, bi güzel turşusunu kur.
gözün mü var, kulağın mı var, neyin varsa,
ko bir yana hepsini, bi güzel turşusunu kur.
FÎTÎZ
Gül
mü yok, diken olsun diken.
Güneş
mi yok, ateş olsun ateş.
Hırka
mı yok, şeyh mi yok, tekke mi yok,
kiliseye, çana, puta fitiz.
kiliseye, çana, puta fitiz.
VAKTİ GELİNCE
Gözümü
korkutan ne, yok olmak mı?
Bu
yarımdan daha güzel bana öbür yarım.
Na şurda bir can var, şöyle böyle, iğreti,
vakti geldi mi, bas git, derim, oldu bitti.
Na şurda bir can var, şöyle böyle, iğreti,
vakti geldi mi, bas git, derim, oldu bitti.
BİZ İNSANLAR
Kuşlar gibi tuzağa düşmüşüz.
Feleğin durmadan yumruğunu yemişiz.
Al kanlar içinde baştan çıkmışız.
Kapısız, damsız şu yuvarlakta
bir sürü insanız, başıboş, kimsesiz.
Al kanlar içinde baştan çıkmışız.
Kapısız, damsız şu yuvarlakta
bir sürü insanız, başıboş, kimsesiz.
Bu dünyaya istediğimiz gibi gelmedik,
bu dünyadan istediğimiz gibi gidemeyiz.
bu dünyadan istediğimiz gibi gidemeyiz.
CEHENNEM
Görmüş geçirmiş adama canım kurban,
ayağının tozu olayım onun, tozu.
ayağının tozu olayım onun, tozu.
Asıl cehennemi sen gel bana sor, ahbap,
asıl cehennemi sen gel bana sor:
asıl cehennemi sen gel bana sor:
Hiç
yanmamış bir adamla otur bir parça konuş,
gör bak, cehennem denen şey nasıl oluyor.
gör bak, cehennem denen şey nasıl oluyor.
ÖLMEZLİK
Şurda, oh diyecek bir yer olaydı,
ya da şu uzun yolun güzel bir sonu:
Yüzbin yıl sonra, yerin altından,
otlar gibi, yeşil yeşil, çıkma umudu.
ya da şu uzun yolun güzel bir sonu:
Yüzbin yıl sonra, yerin altından,
otlar gibi, yeşil yeşil, çıkma umudu.
ACI ŞİİR
Dost mu dedin? Şu hokkabaz evinde ha?
Sakın arayıp durma onu boş yere,
bunu benden duy, kimseye bir şey deme.
Dermanı falan geç bi kalem, derde sarıl,
sarmaş dolaş otur kal acılarınla.
Sakın arayıp durma onu boş yere,
bunu benden duy, kimseye bir şey deme.
Dermanı falan geç bi kalem, derde sarıl,
sarmaş dolaş otur kal acılarınla.
Acılara ortak mı dedin? Geç onu da.
BAKMADAN GÖZYAŞINA
Bilmez miyim seni, domuz, bilmez miyim seni,
insanoğlu bir kere düşmeyegörsün zora,
şöyle bir parçacık uzatmazsın elini,
nerde bir acı görsen, nerde bir yaralı yürek,
bakmadan gözyaşına, katarsın acıya acı,
al dersin yaranın üstüne bir yara daha.
insanoğlu bir kere düşmeyegörsün zora,
şöyle bir parçacık uzatmazsın elini,
nerde bir acı görsen, nerde bir yaralı yürek,
bakmadan gözyaşına, katarsın acıya acı,
al dersin yaranın üstüne bir yara daha.
BEY GİBİ
Acılara,
kaygılara kapılmak da ne?
Hoş
tut yüreğini, gününü gün et, eğlen,
ama bu namussuz yolda namuslu yürü.
Sahiden yokluksa bu gidişin sonu,
sen kendini bugünden yok say,
yaşa kendi buyruğunda bey gibi.
ama bu namussuz yolda namuslu yürü.
Sahiden yokluksa bu gidişin sonu,
sen kendini bugünden yok say,
yaşa kendi buyruğunda bey gibi.
HANİ DUMAN
Bu
dünyaya geldik de ne anladık, ne gördük?
Yaşamak umudunun çiçeği hani nerde?
Yaşamak umudunun çiçeği hani nerde?
Bu
ateşte bir hayli iyi insan yandı,
kül oldu gitti bir hayli iyi insan.
kül oldu gitti bir hayli iyi insan.
Bir
parça duman hani yok mu, bir parça duman?
DAKKA ŞAŞMA
Şu
olan biten var ya, boş ver ona.
Taş yağsın isterse, çok sürmez.
Taş yağsın isterse, çok sürmez.
Dakka
şaşma dakka, yaşamaya bak.
Ne geçmişi düşün, ne gelecekten kork.
Ne geçmişi düşün, ne gelecekten kork.
BİR GÜN GELİR
Yaşadın,
yaşadın, bin yıl yaşadın diyelim hadi,
sen bana sonunu de bunun, sonunu.
sen bana sonunu de bunun, sonunu.
Şu
yıkık dökük saraydan çekip gitmek değil mi?
Ha anlı şanlı bir sultansın, ha bir dilenci,
bir gün gelir ikisi de çıkar bir kapıdan.
Ha anlı şanlı bir sultansın, ha bir dilenci,
bir gün gelir ikisi de çıkar bir kapıdan.
ANLADIMSA
Dünyaya
gelirken sormadı kimse bana
ister misin gelmek, istemez misin?
Şaştım kaldım burda ne gördüysem.
Şimdi de çekip gidiyorum işte,
bu da elimde değil, ne yapayım.
Anladımsa bu işi arap olayım.
ister misin gelmek, istemez misin?
Şaştım kaldım burda ne gördüysem.
Şimdi de çekip gidiyorum işte,
bu da elimde değil, ne yapayım.
Anladımsa bu işi arap olayım.
SAKIN HA
İyi
yürekli mi, akıllı mı, yanaş, korkma.
Nobran mı, yetersiz mi, kaç bucak bucak.
Akıllı insan zehir sunsa al, iç.
Nobran mı, yetersiz mi, kaç bucak bucak.
Akıllı insan zehir sunsa al, iç.
Nobran
bal şerbeti uzatsa, sakın ha!
KULLUĞA PAYDOS
İki
günde bir somunla katığım olsun,
kırık bir testide yarım tas soğuk suyum.
Bunlar varken el kapısında kulluk ha?
kırık bir testide yarım tas soğuk suyum.
Bunlar varken el kapısında kulluk ha?
Gel
gör, yaparsam namussuzum.
KAZIK
Çıkıncaya
dek bedenden bu kuru can
en iyi şeyi yapacağım, inadım inat.
en iyi şeyi yapacağım, inadım inat.
Saçma
sakalına edeyim, kim kınarsa beni.
Dokanmasmlar bana, deyyustuk etmesinler,
görsünler biraz da oturdukları kazığı.
Dokanmasmlar bana, deyyustuk etmesinler,
görsünler biraz da oturdukları kazığı.
KÖTÜ TOHUM
Bakıyorum cenneti arıyorsunuz boyuna
kiminiz tekkede, kiminiz medresede,
kiminiz manastırda, kilisede kiminiz.
Ödünüz kopuyor cehenneme gitmekten.
Oysa hiç ekmedi yüreğine bu tohumu
aklı başında olan.
kiminiz tekkede, kiminiz medresede,
kiminiz manastırda, kilisede kiminiz.
Ödünüz kopuyor cehenneme gitmekten.
Oysa hiç ekmedi yüreğine bu tohumu
aklı başında olan.
ANLAMADIM GİTTİ
Bugün benim gibi sevdalı var mı,
bugün benim gibi deli,
yerlere serilmiş, yüreği kan içinde?
Ben değilsem kim şu adam?
bugün benim gibi deli,
yerlere serilmiş, yüreği kan içinde?
Ben değilsem kim şu adam?
Bir zamanlar vardım, ben bendim.
Bugün var olan neyin nesi?
Bugün var olan neyin nesi?
DAHA NE İSTERSİN
Doyacak
kadar aşın varsa,
başını sokacak bir de damın,
insanoğluna kulluk etmiyorsan,
başkasının sırtından değilse geçimin,
tamam, güneşli günler içindesin.
başını sokacak bir de damın,
insanoğluna kulluk etmiyorsan,
başkasının sırtından değilse geçimin,
tamam, güneşli günler içindesin.
ÇIĞ TANESİ GİBİ
Her
şeyi düzene koymuşun gibi yaşa,
içindeymişin gibi yemyeşil bir sevincin,
sanki geçimin falan yolunda,
çiğ gibi oturdun say yeşillikte bir gececik,
kalkıp gidiyormuşun gibi sabahleyin.
içindeymişin gibi yemyeşil bir sevincin,
sanki geçimin falan yolunda,
çiğ gibi oturdun say yeşillikte bir gececik,
kalkıp gidiyormuşun gibi sabahleyin.
KALAKALMIŞIM
Epey
şey öğrendim, diyordum kendi kendime,
çok
az şey kaldı, diyordum, anlamadığım.
Aklımı
başıma alınca ne göreyim,
ömrüm
yel gibi esmiş gitmiş,
hiç
bir şey öğrenmeden kalakalmışım.
NEYİM, NERELİYİM Kİ
Ben
istedim de mi böyle oldum ?
Kendiliğimden mi girdim bu kanlı yola?
Neden bu yolda koşup duruyorum?
Kendiliğimden mi girdim bu kanlı yola?
Neden bu yolda koşup duruyorum?
Bir
gerçek var beni doğuran,
bir
gerçek, benim dışımda,
ben
neyim, nereliyim ki kalkıp geleyim?
EY KARDEŞ
Bu
yolda yürümene bak,
ikilik kalkıncaya dek.
ikilik kalkıncaya dek.
Sen
dayanırsan ikilik kalkar.
Öyle bir yere de varırsın ki,
senden senlik uçmuş gitmiş.
Öyle bir yere de varırsın ki,
senden senlik uçmuş gitmiş.
EYVALLAH ETME
Bir
sürü ite kopuğa kulluk
daha ne kadar sürecek?
daha ne kadar sürecek?
Konma
ordan oraya sinek gibi,
kimseye eyvallah etme,
yeter iki günde bir somun ekmek.
İç yüreğinin kanını,
ellerin aşını yeme.
kimseye eyvallah etme,
yeter iki günde bir somun ekmek.
İç yüreğinin kanını,
ellerin aşını yeme.
GÖRÜRÜM
Uyuyanlar
görürüm toprağın üstünde,
görünmeyenler
görürüm toprağın altında.
Bakar
bakarım yokluk çölüne,
kimi
yola çıkmış gelir,
kimi
sonra gelecek,
kimi
gelmiş gitmiş.
YALAN
Namaz mamaz yalan,
böyle bir bahane gerekti.
böyle bir bahane gerekti.
Neden mi geldik camiye?
Burdan yürüttüğümüz seccade eskidi.
Belki bir yenisi vardır, bakalım dedik.
Belki bir yenisi vardır, bakalım dedik.
DÜZEN OLSAYDI
İyi bir düzen olsaydı dünyada,
doğru tartılsaydı insan emeği,
dünya, sevilen dünya olurdu.
doğru tartılsaydı insan emeği,
dünya, sevilen dünya olurdu.
Namuslu insanlar kalmazdı bir köşede.
Bir
yemiş koparsaydım umut dalından,
bir uç bulsaydım yumağıma,
yoluna koysaydım işimi bir parçacık.
Açılsaydı tokluk ülkesine bir kapı
bu karanlık, kör zindanda.
bir uç bulsaydım yumağıma,
yoluna koysaydım işimi bir parçacık.
Açılsaydı tokluk ülkesine bir kapı
bu karanlık, kör zindanda.
UĞURLAR OLSUN
Özgürlük
yoluna girmezsen,
bu yolda koşmazsan vargücünle,
yıkamazsan yüzünü kanında yüreğinin,
yarın avucunu yalarsın.
bu yolda koşmazsan vargücünle,
yıkamazsan yüzünü kanında yüreğinin,
yarın avucunu yalarsın.
Er
dediğin kendini yok bilmedi mi,
cayır cayır yanmadı mı yürek dediğin,
hadi öyleyse, uğurlar olsun.
cayır cayır yanmadı mı yürek dediğin,
hadi öyleyse, uğurlar olsun.
YOLCULUK VAR
Yaşlandım,
oldum iki kat.
Oysa
kumaşlar dokumadaydım, yepyeni, sağlam.
Demin cana baktım, kalktı gidecek,
aman, dedim, ne olur can, gitme,
dedi, dam çöktü çökecek, duramam.
Demin cana baktım, kalktı gidecek,
aman, dedim, ne olur can, gitme,
dedi, dam çöktü çökecek, duramam.
SIKIYSA
Güneşi
balçıkla gel de sıva.
Gizli türküleri gel de söyle.
Bir güzel inci çıkardı akü,
düşüncemin denizinden,
sıkıysa gel de del.
Gizli türküleri gel de söyle.
Bir güzel inci çıkardı akü,
düşüncemin denizinden,
sıkıysa gel de del.
İNSANCA YAŞAYAMAMAK
Bu dünyadan mı korkar sanırsınız beni,
ölmekten mi korkar sanırsınız,
canımın, bırakıp bedenimi, gitmesinden mi?
Ölüm gelmiş gelmemiş, umurumda değil.
Yolumu kesen, insanca yaşayamamak.
ölmekten mi korkar sanırsınız,
canımın, bırakıp bedenimi, gitmesinden mi?
Ölüm gelmiş gelmemiş, umurumda değil.
Yolumu kesen, insanca yaşayamamak.
Kaynak: Bugünün Diliyle
HAYYAM, Yenileştiren : A. KADİR, İKİNCİ BASKI- Şubat 1969, İstanbul
Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.
Yorumlar