Kadını Sevmedeki Sırlar
Şemsi Tebrizi de Kimya Hatun’u
Allah olarak gördüğünü şöyle anlatmaktadır: “Mevlana Şemsi Tebrizi’nin Kimya
adında bir karısı vardı. Bir gün Şems hazretlerine kızıp Meram bağları tarafına
gitti. Mevlana hazretleri medresenin kadınlarına işaretle Haydi gidin Kimya
hatunu buraya getirin, Mevlana Şemseddin’in gönlü ona çok bağlıdır. buyurdu.
Bunun üzerine kadınlardan bir grup onu aramaya başladıkları sırada Mevlana
Şems’in yanına girdi. Şems şahane bir çadırda oturmuş, Kimya hatunla konuşup
oynaşıyor ve Kimya hatun da giydiği elbiselerle orada oturuyordu. Mevlana bunu
görünce hayrette kaldı. Onu aramaya hazırlanan dostların karıları da henüz
gitmemişlerdi. Mevlana dışarı çıktı. Bu karı kocanın oynaşmalarına mani olmamak
için medresede aşağı yukarı dolaştı. Sonra Şems İçeri gel diye bağırdı. Mevlana
içeri girdiği vakit Şems’ten başkasını görmedi. Bunun sırrını sordu ve Kimya
nereye gitti? dedi. Mevlana Şems Yüce Tanrı beni o kadar sever ki istediğim
şekilde yanıma gelir, şu anda da Kimya şeklinde geldi. buyurdu. “
İbn Arabi de Allah’ın en güzel
görünümünün kadın olduğunu belirterek şöyle demektedir:
“Erkek kadını sevdiği zaman
onunla yatmak istemiştir. Yani sevginin sonunda meydana gelen şey. Nikah (kadın
erkek münasebeti)nden daha büyük bir kavuşma yoktur. Onun için şehvet kişinin
bütün vücudunu kaplar. Bu sebepten kişinin yıkanması emredilmiştir… Şüphesiz
Allah, kulunun kendisinden başka bir şeyle lezzet bulduğuna inanmasını çok
kıskanır. Onun için kendisinde fena bulduğu kadın suretine girerek tekrar
kendisine dönmesi için yıkanma (gusul) ile onu temizlemiştir. Çünkü başka
şekilde olmaz. Erkek, Allah’ı kadında müşahade ederse, buna münfailde müşahade
denir… Allah’ı kadında müşahade etmesi tam ve en mükemmeldir. Çünkü Allah
onlarda çok mükemmel müşahade edilmektedir. Zira Allah maddelerden soyut olarak
hiç bir zaman müşahade edilmez. Allah’ın kadınlarda müşahade edilmesi en büyük
ve en mükemmeldir. Kavuşmanın en büyüğü de nikah (münasebet)tir.”
İmam Rabbani’nin Mektubat’ından
da: “Kıymetli emirlerinize uyarak bu mektubu yüzümün karasıyla yazıyorum.
Dağınık, bozuk olan hallerimi titreyerek arzediyorum. Bu yolda ilerlerken,
Allahu Teala’nın ismi zahirleri o kadar çok tecelli etti ki, her şeyde ayrı
ayrı göründü. Hatta nisa (kadınlar) şeklinde, onların organları haline ayrı
ayrı zahir oldu. “
Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.
Yorumlar