Geceyi Bağlayan Da Sensin; Onu Zulümden Kurtar
XXV
Şerh dehem men ki şeb ez çi siyeh dil boved
Her ki hored hon-ı helk zişt-o siyeh-dil şeved
Gecenin gönlü
neden kararır, anlatayım: Halkın kanını içenin gönlü kararır, kendisi
kötüleşir, çirkinleşir gider.
Şu gece de
zulümle âşıkların ciğerlerini yer de zulmün karartısının dumanı gecenin gönlüne
vurur, karartır onu.
Geceyi bağlayan
da sensin; onu zulümden kurtar... bir gece yarısı gökyüzüne çık da gözetleyerek
vur yolunu.
Sensiz şu geniş
dünya mezara dönüyor. lûtfet de gece de zulmetmekten kurtulsun, biz de
karanlıklardan kurtulalım.
Senden bir
birlik ışığı ışıdı, vurdu mu, gece aydın olur, cehennem cennet kesilir, gül
bahçesi olur gider.
Gökyüzünün
göğsünün maviliği, morluğu, benim göğsümün ışığının vuruşundan meydana gelir.
gönül kanımın yudumu şafaklara varır, ulaşır.
Hiçbir şeye
aldırmazdım; gönlüm hoştu; sarhoştum; başım dikti... gam Ebû Leheb’i boynuma
hurma lifinden bir ip taktı, bağladı beni.
Senin gam
okların uçup geliyor; biz de gökyüzünün amacıyız sanki. can gamın peşine
düşmüş, koşup duruyor; gamı çekiyor canı çünkü.
Canım arı duru
ama senin lûtfunun tortusuyla arınmış. lûtfun, canın başında ebedî olsun.
Senin koruma
kervanın korudu onu. yoksa yolda yol kesicilerin sayısı, kavimlerin say ısından
da çoktu.
Neşen, gamın
başına yüzlerce tekme vurmada; bunun korkusuyla gam kuşu da başını çerçöp içine
çekmiş, gizlenmiş.
Sol gözüm seğiriyor, kolumun siniri
atıyor... belki de canım, heves tencerelerinde bir şeyler pişirmede.
Can, gül fidanları gibi goncalara gebe
kalmış. henüz çocuk olan goncaya seher yelleri esip durmada.
Tez, goncaların
ağızları gibi ağzımı kapat. çünkü böyle bir lokma yedi; şimdi de dilini
ısırmada.
Kaynak:
Cilt 7-2
Mevlânâ
Celâleddin-Divân-ı Kebîr-Hazırlayan : Abdülbâkiy GÖLPINARLI
Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.
Yorumlar