Hz. Ali kerrem'allahü veche radiyallâhü anh Biliyordu
Hz. Peygamberin kendisine bildirmesi sebebiyle[1] Hz. Ali öldürüleceğini bilmektedir ve beklemektedir. Bu sebepten zaman zaman bu hususta konuşmalar yapmaktadır. Bir defasında:
“Sizin en şakinizi beni öldürmekten
alıkoyan nedir? Allah’ım ben onlardan bıktım onlar da benden. Onları benden
rahatlat (kurtar) beni de onlardan!” demişti.[2]
İbn Mülcem’in kabilesi olan Murad kabilesinden biri gelerek Hz. Ali’ye, “kendine koruma tut, çünkü Murad kabilesinden birileri seni öldürmek istiyor” dediğinde Hz. Ali,
“Kişinin iki tarafında birer muhafaza
meleği vardır. O kişi kendisine takdir edilmemiş hususlardan korur. Kendisine
takdir olunan şey gelince de o şey ile kişi arasından çekilirler. Muhakkak ecel
koruyucu kalkandır” cevabını vermişti.[3]
Hz.
Ali yaralandıktan sonra iki gün yaşayıp, 11 Ramazan 40 yılında Pazar günü vefat
etti. Naaşını Hz. Hasan, Hz. Hüseyin ve Abdullah b. Cafer yıkadılar ve
kefenleyip defnettiler.[4]
Hilafet müddeti 4 sene 9 aydır. Vefat ettiğinde 63 yaşında idi.[5]
[1] Hz.
Peygamber Hz. Ali’ye sordu: “Ey Ali, evvelkilerin ve sonrakilerin en bedbahtı
kimdir, bilir misin? -Allah ve Rasûlü daha iyi bilir.
-En bedbahtların
(şakilerin) ilki (Salih peygamberin) devesini kesen kimsedir. Sonuncusu ise
seni yaralayan kimse olacaktır, dedi ve Hz. Ali’nin yaralandığı yeri işaret
etti. (Bkz. İbn Sa’d, et-Tabakât, III, 25; Mevsılî, Müsned-i Ebî Ya
’la, I, 377 (isnadı zayıf), Taberânî, el-Mu’cemü’l-Kebîr, VIII, 38;
Ahmed b. Hanbel, Fedâilü’s-Sahabe, II, 566)
[2] İbn
Sa’d, et-Tabakât, III, 24
[3] İbn
Sa’d, et-Tabakât, III, 24.
[4] İbn
Sa’d, et-Tabakât, III, 25-27.
[5] İbn
Sa’d, et-Tabakât, III, 27.
Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.
Yorumlar