Gönül
121
Vezin: Mefâ’îlün Mefâ’îlün Mefâ’îlün Mefâ’îlün
Gel ey bahr-ı hakâyıkta talep kılmayan asdâfı,
Gel gevherlerinden hem haberdâr olmayan gönül,
Gel ey âşık oduna pervâne gibi cânın atmayan,
Gece gündüz işi bülbül gibi zâr olmayan gönül.
Tükendi ömrün ey gönül hebâ yerlerde gaflette,
Gel ey ömrü tamam olunca bidâr olmayan gönül.
Sudan bir ibret almadın niçin dâim akıp çağlar,
Gel ey vahdet denizini talebkâr olmayan gönül.
Erişti cümle menzile yol ehli sen düşüp kaldın,
Seni nidem bu yollarda bana yâr olmayan gönül.
Kamûnun derdine dermân sen imişsin bu âlemde,
Niyâzî derdimendin derdine çâre olmayan gönül.
Gel ey bahr-ı hakâyıkta talep kılmayan asdâfı,
Gel gevherlerinden hem haberdâr olmayan gönül,
Gel ey hakikatler denizinde sedefleri (incileri) talep kılmayan,
Gel cevherlerinden hem haberdâr olmayan gönül,
Gel ey âşık oduna pervâne gibi cânın atmayan,
Gece gündüz işi bülbül gibi zâr olmayan gönül.
Gel ey âşık ateşine pervâne gibi cânın atmayan,
Gece gündüz işi bülbül gibi inlemesi olmayan gönül.
Tükendi ömrün ey gönül hebâ yerlerde gaflette,
Gel ey ömrü tamam olunca bidâr olmayan gönül.
Ey gönül ömrün faydasız yerlerde gafletle tükendi,
Gel ey ömrü tamam olunca uyanık olmayan gönül.
Sudan bir ibret almadın niçin dâim akıp çağlar,
Gel ey vahdet denizini talebkâr olmayan gönül.
Sudan bir ibret almadın, niçin dâima akıp çağlar,
Gel ey vahdet denizini istekli olmayan gönül.
Erişti cümle menzile yol ehli sen düşüp kaldın,
Seni nidem bu yollarda bana yâr olmayan gönül.
Yol ehlinin hepsi erişti menzile, sen düşüp kaldın,
Seni ne yapayım bu yollarda, bana yâr olmayan gönül.
Kamûnun derdine dermân sen imişsin bu âlemde,
Niyâzî derdimendin derdine çâre olmayan gönül.Kamûnun derdine dermân sen imişsin bu âlemde,
Dertli Niyâzî derdine çâre olmayan gönül.
Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.
Yorumlar