Sima
ع A
97
Vezin: Fâ’ilâtün Fâ’ilün
Sıdk ile girdünse yola ey şücâ
Bir kati gerekli söz var kıl sima
Cümleden evvel sana lâzım olan
Cümle yârânına eyle gel veda
Mâl u mülk ü kavm ü ihvanım dahi
Terk et anları sana virir sudâ
Bir gönül kalur arada anı da
Şeyhe tapşur ana eyle ittibâ
Böyle etsen bil hakikat sırrına
Az zamanda hâsıl olur ıttıla
Cism ü cânın dahi kurbân edegör
Ger kabul olursa buldun irtifa
Sırr-ı tevhidün Niyâzî hâsılı
Hakk ile ortada kalmaya niza
Sıdk ile girdünse yola ey şücâ
Bir kati gerekli söz var kıl sima
Ey cesaretli kişi sıdk ile girdinse yola
Bir kesin gerekli söz var, gel işit
Cümleden evvel sana lâzım olan
Cümle yârânına eyle gel veda
Her şeyden evvel sana lâzım olan
Bütün sevdiklerine gel eyle veda
Mâl u mülk ü kavm ü ihvanım dahi
Terk et anları sana verir sudâ
Mâl, mülk, kavm ve ihvanım dahi
Terk et anları sana sevdalar verir
Bir gönül kalur arada anı da
Şeyhe tapşur ana eyle ittibâ
Bir gönül kalır arada onu da
Şeyhe ulaştır ve ona ittibâ eyle
Böyle etsen bil hakikat sırrına
Az zamanda hâsıl olur ıttıla
Böyle edersen bilki hakikat sırrına
Az zamanda bigi sahibi olur
Cism ü cânın dahi kurbân edegör
Ger kabul olursa buldun irtifa
Cisim ve cânın dahi kurbân edegör
Eğer kabul olursa yükseklik bulursun
Sırr-ı tevhidün Niyâzî hâsılı
Hakk ile ortada kalmaya niza
Niyâzî neticede tevhidin sırrı
Hakk ile ortada çekişme kalmaya
Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.
Yorumlar