Print Friendly and PDF

Candan Canana

 



Her şeyi sevmek 

Sana nefsimle kul olmak

İçimde yeri doldurulmaz bir tat


Kader…kader değil ki

Şansızlık bu bendeki

Nelerdi…neler hayâl ederken

Tek söyleyebildiğim

Seni çok seviyorum demekti

Can canan

Senden kopabilir mi...

Yüzüme hiç bakmasa

Silip atmış gibi

Söylersin

Davul sesi uzaktan hoş gelir

Kızdığında binlerce bela da okuverirsin

İnatla sevdiğimi de bilir

Bir bırakıverseydi derdin

Bana mı… vazgeçmek mi

Düşünmek dahi  aklıma gelmez

Anlatmadığım bu duygumu

Boş veremedim ki 

Hem  can hem candan  

Geçmeyen sonsuz yaram

İstemem artık

İyileşmesin  

Kolay değil

İçten içime dökülen kan

Arkını  bulmasa

Neden çağlasın

Seni hep aradı...sordu

Diller döktü yıllarca

Nasıl bitmez bu şüphelerin

Bir çözebilseydim

Bilirim ki 

Bütün sözler sana dönecek

Günüm, güneşim, herşeyim  

Bana bir kez bir karanlık olsaydın 

Gölgelerde

Yüz göz olurduk

Ah...

Hangi taşı kıskanmayayım

Hangi kıyıyı hangi ağacı

Onlara bağışladığın yüzünü

Sardırdığın göğsünü

Bir kez olsun görmekten

Mahrum etmeseydin beni

Hani…

Bazen sert davranırdın

Gitsin başımdan

Merhametsiz değilsin  

Üstümüzsün

Üstümüz olduğunu bilmez miyim

Ama hiçin toprağı… hakkı yok mu

Ona basıp gezmiyor musun

Sana bir kere itiraz etti mi

Yahut ayağın kaysın diye…bekledi mi

Ama sen hep aya baktın

Ondan bekledin yakınlığı

O ise senden habersiz

Oralı olmadı

Hala sonsuz beklemeler

Dönen yollar için

Umut ediyorsun

Toprağın  kadar kim vefalı olabilir ki

Derdine düştüğüm acı

Benimle gelir benimle gider

Belki bir gün

Bu naz çok fazla olmuş dersen

O da beni çok üzer


Yine sen Sus

Seversin sessizliği

Bazı şeyler değişebilirdi

Kader böyle kalmalı

Candan cana bu kadar…sızısı yeterli



İsmail Hakkı Altuntaş


Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.

Benzer Yazılar

Yorumlar