Eşsiz Bir Dua
15. Demirleri Eriten, Suları Donduran Eşsiz Bir Dua
Allâhümme inneke hayyun lâ temûtü ve hâliqun lâ tuğlebu ve ğâlibun lâ tuğlebu
ve basîrun lâ tertâbu ve semîun lâ teşükkü
ve qahhârun lâ tuqheru ve ebediyyun lâ tenfedü ve qarîbun lâ teb-udü ve şâhidün lâ yeğîbu
ve ilâhün lâ tüdâddü ve qâhirun lâ tuzlemu ve samedün lâ tut-amü ve qayyûmun lâ tenâmu
ve muhtecibün lâ türâ ve cebbârun lâ tüdâmu ve azîmun lâ türâmu
ve âlimun lâ tu'lemu ve qaviyyün lâ ted-ufü ve cebbârun lâ tûsafu ve vefiyyun lâ tuhlifu ve adlun lâ tehîfu
ve ğaniyyun lâ tefteqiru ve kenzün lâ tenfedü ve hakemun lâ tecûru ve menîun lâ tuqheru
ve ma'rûfun lâ tünkeru ve vekîlun lâ tuhqaru
ve vitrun lâ tüsteşâru ve ferdün lâ testeşîru
ve vehhâbun lâ temellü ve lâ teruddü ve serîun lâ tezhelü
ve cevâdün lâ tebhalu ve azîzün lâ tezillü ve alîmun lâ techelü ve hâfizun lâ tağfulu
ve qayyûmun lâ tenâmu ve mucîbun lâ tes-emü
ve dâimun lâ tefnâ ve bâqin lâ teblâ ve vâhidün lâ tüşbehû
ve muqtedirun lâ tünâzeu ve azîmun lâ tûsafu ve vekîlun lâ tühâlefu
ve veliyyun lâ tes-emü ve ğaniyyun lâ tünâzeu
yâ Kerîmu yâ Kerîmu yâ Kerîmul cevâdül mukrimu yâ qadîrul mucîbul müteâli
yâ Celîlul celîlul mütecellilü
yâ selâmul mü'minul müheyminul azîzül vehhâbül cebbârul mütecebbiru
yâ tâhiruttuhrul mütetahhiru yâ qâdirul qâdirul muqtediru yâ azîzül muizzül müteazzizü
subhâneke innî küntü minezzâlimîn.
Allâhümme innî es-elüke ve lâ es-elü ğayrake ve erğabu ileyke ve lâ erğabu ilâ ğayrike ve es-elük. Emânel hâifîne ve câral müstecîrîn.
El fettâha ilel hayrâti muqîlel aserâti mümhiyesseyyiâti kâtibel hasenâti râfiadderacât. ve es-elüke bi efdalil mesâili küllihâ ve a'zamihâ ve encehihellezî lâ yenbeğî lil-abdi en yes-eleke illâ bihâ.
Yâ Allâhu yâ Rahmân.
ve bi esmâikel husnâ ve bi emsâlikel ulâ
ve ni'metikelletî lâ tuhsâ ve biekrami esmâike aleyke
ve ehabbihâ ileyke ve eşrafihâ indeke menzileten
ve aqrabihâ minke vesîleten ve eczelihâ minke sevâben
ve esraihâ minke icâbeten
ve bi ismikel meknûnil mahzûnil celîlil ecellil
azîmil a'zamillezî tuhibbuhû
ve terdâ ammen deâke bihî ve testecîbu lehû düâehû ve haqqan aleyke en lâ tahrime sâileke
ve biküllismin leke fittevrâti vel incîli vezzebûri vel furqâni ve biküllismin hüve leke allemtehû ehaden min halqike ev lem tüallimhu ehaden
ve biküllismin deâke bihî hameletü arşike
ve melâiketüke ve asfiyâuke min halqike
ve bihaqqissâilîne aleyke verrâğibîne ileyke
vel muavvizîne bike vel mütedarri-îne ileyke
ve bihaqqi külli abdin müteabbidin leke
fî berrin ev bahrin ev sehlin ev cebel.
ve ed-ûke düâe men qadişteddet fâqatuhû
ve azume cürmuhû ve eşrafe alel heleketi ve daufet quvvetuhû ve men lâ yesiqu bişey in min amelihî ve lâ yecidü lifâqatihî ve lâ lizenbihî ğâfiran ğayrake ve lâ müsteğâsen sivâk.
Herabtü ileyke mu'terifen ğayra müstenkifin
ve lâ müstekbirin an ibâdetik. Bâisün faqîrun müstecîr.
ve es-elüke bi enneke entallâhullezî lâ ilâhe illâ entel hannânül mennânü bedîussemâvâti vel ardi zül celâli vel ikrâmi âlimül ğaybi veşşehâdetirrahmânirrahîm.
Enterrabbü ve enel abdü. ve entel mâlikü ve enel memlûk. ve entel azîzü ve enezzelîl. ve entel ğaniyyu ve enel faqîr. ve entel hayyu ve enel meyyit. ve entel bâqî ve enel fânî. ve entel muhsinu ve enel müsî'. ve entel ğafûru ve enel müznib. ve enterrahîmu ve enel hâti'. ve entel hâliqu ve enel mahlûq. ve entel qaviyyü ve eneddaîf. ve entel mu'tî ve enessâil. ve entel âminu ve enel hâif. ve enterrâziqu ve enel merzûq.
ve ente ehaqqu men şekevtü ileyhi vesteantü bihî
ve se-eltühû ve racevtühû li enneke kem min müznibin qad ğaferte lehû ve kem min müsî-in qad tecâvezte anhu fağfirlî ve tecâvez annî
yâ erhamerrâhimîn. (Amin)
Ey Allah'ım! Şüphesiz Sen hiç ölmeyecek Hayy'sın (dirisin).
Aciz bırakılamayacak bir Halık'sın (yaratıcısın).
Mağlup edilemeyen bir Galib'sin.
(Neyin ne olduğunda) hiç şüphelenmeyen bir Basir'sin (görücüsün). (Duyduklarında) hiç şüphe etmeyen bir Semi'sin (işiticisin).
Asla ezilemeyen bir Kahhar'sın (ezicisin).
Hiç tükenmeyecek bir Ebedi'sin (sonsuzsun).
Uzak olmayan bir Karib'sin (yakınsın).
Kaybolmayan bir Şahid'sin (her şeyin tanığısın).
Zıttına gidilemeyen bir İlah'sın (Kendisine tapılmayı hak edensin).
Zulme uğratılamayacak bir Kahir (ezici güç sahibi)sin.
Yedirilemeyen bir Samed'sin (ihtiyaçsızsın).
Hiç uyumayan bir Kayyum'sun (her şeyi ayakta tutansın).
Görülemeyen bir Muhtecib'sin (nurani hicaplarla örtülüsün).
Haksızlığa uğratılamayan bir Cebbar'sın (istediğini istediğine zorla yaptıransın). (Hakaret etmek isteyenler tarafından) kastedilemeyecek derecede Azim'sin (büyüksün).
Öğretilmeyen bir Alim'sin. Zayıflamayan bir Kaviy'sin (güçlüsün).
Vasfedilemeyen (nitelenemeyen) bir Cebbar'sın (tarif etmeye çalışanları acizliğe mecbur edensin). Söz bozmayan bir Vefiy'sin (vefakarsın).
Zulmetmeyen bir Adl'sin (adaletin ta kendisisin).
Fakir olmayan bir Ğaniy'sin (zenginsin).
Tükenmeyen bir Kenz'sin (aranacak bir hazinesin).
Zulmetmeyen bir Hakem'sin (doğru hüküm verensin).
Kahredilemeyen bir Menî'sin (ulaşılamayansın).
İnkar edilemeyen bir Ma'ruf'sun (sıfatlarıyla bilinensin).
Hakir görülemeyen bir Vekil'sin (küçümsenemeyecek şekilde kullarının işlerini yönetensin).
İstişare edilemeyen bir Vitr'sin
(kimsenin Kendisine ulaşıp istişare edemeyeceği kadar teksin).
İstişare etmeyen bir Ferd'sin
(kimseye danışma ihtiyacı duymayan tek varlıksın).
Bıkmayan ve geri çevirmeyen bir Vehhab'sın (vermekten usanmayıp bolca nimet verensin).
Gaflet etmeyen bir Serî'sin (istediğin işi çarçabuk görensin).
Cimrilik etmeyen bir Cevâd'sın (cömertsin).
Cehalet etmeyen bir Alim'sin (ziyade bilensin).
Gafil olmayan bir Hafız'sın
(korumak istediklerini boş bırakmayan bir koruyucusun).
(Duaları kabul etmekten) bıkmayan bir Mücib'sin (kabul edicisin).
Yok olmayan bir Daim'sin (süreklisin).
Eskimeyen bir Baki'sin (sonsuzsun). Kendisine benzenilemeyen Vahid'sin (birsin).
Çekişilemeyen Muktedir'sin (güç sahibisin).
Vasfedilemeyen (anlatılamayacak derecede) Azim'sin (büyüksün).
Muhalefet edilemeyen bir Vekil'sin (bütün işler kendisine ısmarlanan Zat'sın).
(Sahiplendiklerinin velayetinden / yönetiminden) usanmayan bir Veli'sin (hakiki sahipsin).
(Mülkünde) çekişilemeyecek derecede Ğaniy'sin (zenginsin).
Ey Kerim, ey Kerim, ey Kerim! (Ziyade kerem sahibi!) Ey Cevad (cömert)!
Ey Mükrim (ikram edici)! Ey Kadir (sonsuz güç sahibi)!
Ey Mücib (dualara icabet eden)!
Ey Müte'al (haksız yere üstünlük taslayanlara yüceliğini izhar eden)!
Ey Celil! Ey Celil (çok yüce)!
Ey Mütecellil (haksız yere yücelik taslayanları zelil kılarak yüceliğini gösteren)!
Ey Selam (tüm afet ve kusurlardan selamette olan)!
Ey Mü'min (Müslümanları azabından emin kılan)!
Ey Müheymin (her şeyi hakkıyla koruyup gözeten)! Ey Aziz (izzet sahibi)!
Ey Vehhab (karşılık beklemeksizin her varlığa bolca veren)!
Ey Cebbar (zorla da olsa dilediği yaratığını iradesi yönünde mecbur bırakabilen)!
Ey Mütecebbir (zorbalık yapanların zorbalığını izzetiyle bastıran)!
Ey Tahir (noksan sıfatlardan temiz)! Ey Tuhr (tertemiz)!
Ey Mütetahhir (bütün şaibelerden son derece nezih)! Ey Kadir (kudret sahibi)!
Ey Kadir! Ey Muktedir (son derece kuvvet sahibi)! Ey Aziz (izzet sahibi)!
Ey Müte'azziz (haksız yere izzet iddia edenleri zelil ederek izzetini izhar eden)!
(Beni uğrattığın belalara haksız yere duçar etmiş olmandan)
Seni tesbih (ve tenzih) ederim, gerçekten ben
(Senin yüceliğini hakkıyla takdir edemeyerek Senin değerini bilemeyen) zalimlerden oldum.
- Ey Allah’ım! Şüphesiz ben Senden isterim, Senin gayrinden istemem, Sana rağbet ederim, Senden başkasına rağbet etmem.
Ey korkanların güvencesi, koruma isteyenlerin koruyucusu, hayırlara (yönelik) çokça (kapılar) açan, hataları gideren, kötülükleri mahveden, iyilikler yazan ve dereceleri yükselten, ben ancak Senden isterim.
Ey Allah’ım! Ey Rahman!
Ben tüm istenecek duaların en faziletlisi, en büyüğü ve kulun kendisinden başka bir şeyle Senden istemesi yakışık almayacak olan en tesirlisi ile, Senin en güzel isimlerin, en yüce sıfatların ve sayılamayacak nimetlerin hürmetine (Senden talepte bulunuyorum).
Ve dahi nezdinde isimlerinin en değerlisi, Sana en sevgilisi, Senin katında mertebe bakımından en şereflisi, aracılık bakımından Sana en yakını, Senden sevap almak bakımından en bol olanı, Senden kabul görme cihetinden en çabuk olanı ile (Senden istiyorum).
Yine böylece o Senin gizli-saklı olan, o yüce -en yüce-, o büyük -en büyük-, o kendisini sevdiğin ve kendisiyle Sana dua edenden razı olup duasını kabul ettiğin ismin ile (Senden diliyorum) -ki Senden isteyeni mahrum etmemen (Senin tarafından) Senin üzerine bir hak (olarak sabit) olmuştur.-
Yine Senin Tevrat, İncil, Zebur ve Furkan (Kur'an)'daki her bir ismin ile, yaratıklarından herhangi birine öğretmiş olduğun yahut kimseye öğretmediğin Sana ait her bir isim ile ve dahi Arş'ını taşıyan meleklerinin, sair meleklerinin ve yaratıklarından seçtiklerinin kendisiyle Sana dua yaptığı her bir isim ile, ayrıca Senden isteyenlerin, Sana rağbet edenlerin, Sana sığın(an ve sığındır)anların ve Sana yalvarıp yakaranların Senin üzerindeki (kabul olunma) hakkı hürmetine ve yine karada veya denizde, düzde yahut tepede Sana hakkıyla ibadet etmeye çalışan her bir kul hakkı için Senden dilekte bulunuyorum.
Ben, ihtiyacı gerçekten çok şiddetli olan, cürmü (suçu) büyük olan, helaka yaklaşmış, kuvveti zayıflamış, amellerinden hiçbir şeye güvenemeyen, ihtiyaçları ve günahları için Senden başka sığınacak ve bağışlayacak bir Zat bulamayan biri olarak Sana dua ediyorum.
Ben (Senin lütfunu ve kendi günahlarını) itiraf eden, Senin ibadetinden çekinmeyen ve büyüklenmeyen biri olarak Sana (ait eşsiz inayetlere koşup) kaçtım. (Ben) dertli, fakir ve korunma isteyen biri(yim).
Şüphesiz Sen, Rahman ve Rahim olan, gizli aşikar her şeyi bilen, celal (ululuk) ve ikram sahibi, göklerin ve yerin eşsiz yaratıcısı, çok acıyan ve lütufkar olan ve Kendisinden başka hiçbir ilah bulunmayan Allah, ancak Sen olduğun için Senden (hacetlerimi yerine getirmeni) istiyorum.
Rab ancak Sensin, ben ise kulum, Malik ancak Sensin, ben ise köleyim, Aziz ancak Sensin, ben ise zelilim, Zengin ancak Sensin, ben ise fakirim, Diri ancak Sensin, ben ise ölüyüm, Baki ancak Sensin, ben ise faniyim, iyilik sahibi ancak Sensin, ben ise kötülük sahibiyim, bağışlayan ancak Sensin, ben ise günahkarım, merhametli ancak Sensin, ben ise hatalıyım, yaratan ancak Sensin, ben ise yaratılanım, güçlü ancak Sensin, ben ise zayıfım, veren ancak Sensin, ben ise dilenenim, korkusuz olan ancak Sensin, ben ise korkanım, rızık veren ancak Sensin, ben ise rızıklanan biriyim.
Kendisine şikayetlerimi arzettiğim, Kendisinden yardım talep ettiğim, Kendisinden istekte bulunduğum ve Kendisine umut bağladığım en layık varlık ancak Sensin, zira şüphesiz Sen nice günahkarı bağışladın ve nice kötülük sahibinin yaptığını görmezden geldin.
Ey acıyanların en merhametlisi! O halde beni de bağışla ve beni(m kötülüklerimi) de görmezden gel. (Amin!) -
(Okuma kolaylığı için parçalara ayrılmıştır. Sonuna kadar hepsi okunur.)
Faziletleri
Demirleri Eritecek, Suları Donduracak, Dağları Yumuşatacak, Delileri Akıllandıracak, 40 Cuma Gecesi Okuyanın Bütün Günahlarını Bağışlatacak ve Dünyanın Bütün Dertlerini Açacak Eşsiz Bir Dua
Üveys el-Karani (Radıyallahu Anh)'ın, Ömer ibni Hattab ve Ali ibni Ebi Talib (Radıyallahu Anhüma)'dan rivayet ettiği bir hadis-i şerifte, Rasulüllah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:
Her kim (Allah-u Te'ala'ya ait) bu isimlerle dua ederse Allah onun duasını kabul eder.
Beni hak ile gönderen Zat'a yemin ederim ki, kişi bu isimlerle demir blokları üzerine dua edecek olsa elbette onlar Allah'ın izniyle erirler.
Eğer onlarla akan bir su üzerine dua edecek olsa Allah'ın izniyle elbette o su sakinleşir (donar kalır da o kişi üzerinden rahatça geçebilir).
Beni hak ile gönderen Zat'a yemin ederim ki, şüphesiz açlık ve susuzluk bir kişiyi (güçsüzlük raddesine) ulaştırsa da sonra o kişi bu isimlerle dua etse Allah-u Te'ala onu yedirir ve içirir.
Eğer kişi gitmek istediği yerle arasında (engel) bulunan bir dağa karşı bu isimlerle dua edecek olsa, Allah-u Te'ala ona dağın zor geçidini yumuşatır da o şahıs istediği yere (kolayca) gidebilir.
Eğer bu duayı aklını kaybetmiş birinin üzerine okursa, o kişi delilik halinden ayılır.
Eğer bunu çocuğu(nu doğurmak) kendisine zor gelen bir kadın üzerine okursa Allah-u Te'ala ona kolaylık verir.
Eğer bir adam, içinde evinin bulunduğu şehir yanarken bu duayı okursa Allah-u Te'ala onu kurtarır da evi yanmaz.
Bir kişi cuma gecelerinden (40 gece) boyunca (bu isimlerle) dua ederse Allah-u Te'ala onun için Allah-u Azze ve Celle ile kendisi arasında bulunan
(kimsenin bilmediği günah)ları bağışlar.
- O kişiyle insanlar arasında olan günahları da (helalleşmeye çalışıp helallik alamadığı kul haklarını da) mağfiret eder.
Beni hak ile gönderen Zat'a yemin ederim ki, kim bu dua ile duada bulunursa Allah-u Te'ala dünyanın bütün dertlerini ondan açar.
Eğer bir adam (bu isimlerle) zalim bir sultana beddua edecek olsa elbette Allah-u Te'ala o kişiyi onun zulmünden halas eder (kurtarır).
Her kim uyuyacağı vakit bu isimlerle dua ederse Allah-u Te'ala o isimlerden herbirine mukabil kendisine (70 bin - bir rivayet 700 bin) melek gönderir ki onlar (günahlarının bağışlanması için istiğfar ederler, ona dua ederler ve) bazen onun için sevaplar yazarlar, bazen günahlarını ondan silerler ve Sur'a üfürüleceği güne kadar onun derecelerini yükseltirler:
Bu müjdeleri duyan Selman (Radıyallahu Anh):
Ya Rasulellah! Allah bu isimleri okuyana bunca sevabı verecek öyle mi?" diye sorunca Rasulüllah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
Evet ey Selman! Ben sizin diğer (faziletli) amelleri bırakıp sadece bununla yetinmenizden korkmasaydım, elbette sana bu (anlatıla)nlardan daha acayip müjdeler açıklardım, buyurdu.
Bunun üzerine Selman (Radıyallahu Anh):
Ya Rasulellah! Bize bu isimleri öğret " deyince Rasulüllah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): Peki o zaman şunları söyle, buyurdu: (Yukarıdaki Dua)
Kaynak
Lalegül Dergisi Mayıs 2015
(Ahmet Mahmut Ünlü)
Sayfa (77’den 82’ye kadar)
Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.
Yorumlar