(CHARLES MANSON) Bir Seri Katilin Hikâyesi
“Bana
tepeden bakarsanız, bir aptal görürsünüz. Bana aşağıdan bakarsanız, tanrınızı
görürsünüz. Bana tam karşımdan bakarsanız, kendinizi görürsünüz”(Charles Manson)
“Vay be, hakikaten uçtum.”
(Manson ailesinin üyesi
Susan Atkins, Sharon Tate’in ellerine bulaşan kanını yaladıktan sonra bu sözü
söylemiştir)
Manson, canı manyaklar arasında en özel
olanıdır. Ona daimi kötü ününü kazandıran cinayetler – 1960’ların en şok edici
olan 1969 Tate-LaBianca cinayetleri – aslında başkaları tarafından işlenmişti;
kendisi ala bir silah ateşlememiş veya bıçak kullanmamıştır. Fakat onun
karanlık cazibesinin kaynağı tam olarak budur: köle gibi kendisini takip eden
ve onun en kanlı emirlerini yerine getirmeye hazır olan müritleri üzerindeki
etkisi. Esasında Manson bazı büyülü sözler söyleyen zeki bir
dolandırıcıdan daha fazlası olmamasına rağmen, kendisini şeytani bir Mesih,
habis bir mürşit yapmıştı; o, barış, aşk ve çiçeklerin gücü vaazlarıyla
başlayıp Rosemary nin Bebeği, Şeytan ve “Sympathy for the Devil” gibi
satanist fantezilerle sona eren bir dönemin en karanlık güdülerinin vücut
bulmuş haliydi.
Ahlaksız bir annenin gayri meşru oğluydu.
Söylendiğine göre, annesi bir defasında onu bir sürahi bira ile değiş tokuş
etmeye çalışmıştı. Manson’ın terk edilmeler, dayak ve istismarla dolu karabasan
gibi bir çocukluğu olmuştu. Gençliği de sonu gelmez bir suç tutuklanma, hapis
ve kaçış döngüsüydü. (“İşin doğrusu şu ki,” demişti Manson kendini tahlil
ettiği nadir anlardan birinde, “ben yakalanmadan bir şey çalmayı beceremeyen
salak bir hırsızdan başka bir şey olamadım.”)
18 yasındayken koğuş arkadaşlarından birine
bıçak tehdidiyle livata uyguladığından, federal ıslah evinde kendine bir yer
edindi. 1954’te şartlı tahliye edilmesinden sonraki 13 yılı sahte çek
vermekten, kadın satıcılığına kadar muhtelif suçlardan değişik hapishanelere
girip çıkarak geçirdi. 1967 de serbest bırakıldığında – tüm itirazlarına rağmen
– 33 yasındaki Manson, hayatının büyük bir bölümünü demir parmaklıklar
arkasında geçirmişti.
Aşk Yazı diye anılan dönemin en cafcaflı
zamanında, karşıt kültürün coşkunluğunun doruk noktasına vardığı günlerde
serbest kaldı. San Francisco’nun Haight-Ashbury bölgesinde – hippiliğin
anavatanı – Manson, uyuşturucuyu, özgür seksi ve dönemin büyüsünü keşfetmişti.
Çok geçmeden meşum karizması, serserilerden ve kaybedenlerden oluşan bir
“aileyi” etrafına toplamasını sağlamıştı.
Los Angeles’ın dışındaki tozlu bir
çiftlikte müritleriyle beraber yaşayan Manson, kısmen – diğer tüm etkilerin
yanı sıra – bu güne dek kaydedilmiş en ılımlı ve mizahı rock n roll
albümlerinden biri olan Beatles’ın White Albüm ünden esinlenerek çok tuhaf bir
kıyamet teorisi geliştirmiştir. Özellikle “Helter Shelter” adli şarkıyı (bir
lunaparkta çocukların bir alete binişlerini anlatan bir şarkıdır) siyahların
ayaklanıp tüm beyazları öldürecekleri, yalnızca Manson ve onun az sayıdaki
seçilmiş müridinin geri kalacağı ( çünkü Manşon ve taraftarları dünyanın hakimi
olacaklardır) bir ırk savaşının habercisi olarak yorumlamıştır.
Manson savaşı kışkırtmak için bazı önde
gelen beyazları suçun siyah devrimcilere yıkılabileceği bir şekilde öldürmeleri
için müritlerini sapıkça bir göreve gönderdi. 9 Ağustos 1969 da Manson’ın
“ailesinden” 5 kişi, yönetmen Roman Polanski’nin evine girip hamile karısı
aktris Sharon Tate ile birlikte 4 kişiyi daha vahşice öldürdüler. Ayrılmadan
önce kurbanlarının kanlarıyla duvara kışkırtıcı yazılar yazdılar. Ertesi gece,
Manson, “sürüngenleri”ne bizzat öncülük etti ve LaBianca soyadlı bir çifti aynı
şekilde öldürüp parçaladılar.
Cinayetler, Los Angeles bölgesinde panik
yarattı ve tüm ulusu şok dalgaları sardı. Manson, en sonunda, olaylarla hiç
ilgisi olmayan bir suçtan ötürü hapse düşen kadın taraftarlarından birisinin
hücre arkadaşına işledikleri cinayetleri öğünerek anlatması sonucu tutuklandı.
Manson, 1970 teki duruşmasını bir sirke
dönüştürmüştür, ancak jüri hiç de eğlenmemiştir. Yakalandıktan sonra mahkemeye
alnına büyük bir 'x' kazıyarak çıkmıştır. Kendisi ve 4 taraftarı gaz odasına
mahkum edildiler, fakat California Yüksek Mahkemesi idam cezasını kaldırınca,
cezaları ömür boyu hapse çevrildi.
Amcası kendisini etekle okula yollar ve
"Bir gün sen de erkek gibi olup kavga etmeyi öğreneceksin" dermiş.
Daha 9 yasında hırsızlığa başlamıştır. Uzun süre hapse girip çıkmış, hiç bir
olayı olmayan bir serseriydi. Hippilerin ortamlarına girip gitar çalmaya
başladı. Oradaki çocuklardan ailesini oluşturmaya başladı.
Sharon Tate cinayeti, aileden Susan Atkins
adlı kızın itirafıyla aydınlandı. Kısa süre sonra da Manson tutuklandı.
Bu kadar ünlü olmasının nedeni
kurbanlarının kimlikleridir. Ayrıca diğer seri katillerden farklı olarak bir
inanış yaratması da bir nedendir. (Helter Skelter saçmalığıyla kandırmış
insanları, siyahlar ayaklanacak tüm beyazları öldürecek sadece Manson Ailesi
kurtulacak)
Hala yattığı cezaevine dünyanın her
yerinden özellikle gençler tarafından binlerce mektup geliyor.
Bir ara gazetecilerden birinin "Büyük
bir hayran kitleniz var hapisten çıkmanızı heyecanla bekliyorlar"
yorumuna, "Burada yemekler harika ayrıca kitabım ve gelen mektuplarımla
uğraşıyorum, pek heyecanlanmasınlar, Amerika ilk kez iyi bir şey yapıyor bana
" şeklinde cevap vermiştir.
Charles
Manson kurduğu tarikatı Robert
Heinlein'ın yazdığı Yaban Diyardaki Yabancı romanındaki
yapılanmaya dayandırır. Hatta müritlerinden birinin oğlunun adı Valentine
Michael Smith'tir.
Genç güzel kızlardan kurulu haremiyle seri
cinayetlere kalkışan komün sahibi kişi. Kızların mahkemeye çıkmadan önce
koridorlarda kendilerinden geçerek şarkı söyledikleri görüntüler insanı
ürpertir. Bunlardan bazıları hala Charles Manson'ın peygamber olduğuna
inanırken Susan Atkins gibi kimileri kendini Hristiyanlığa adayıp kitaplar dahi
yazmıştır. İçlerinden Linda Kasabıan'ın Türk kökenleri olduğu bilinir.
Çete Üyeleri:
Sharon
Tate
Vincent
Buğliosi
Susan
Atkins
Pat
Krenwinkel
Catherine
Share
Paul
Watkins
Kitty
Lütesinger
Abigail
Folger
Kurbanları:
6/8/69
Gary Hınman
8/8/69
Steven Earl Parent
8/8/69
Voytek Frykowski
8/8/69
Abigail Folger
8/8/69
Jay Sebring
8/8/69
Sharon Tate
9/8/69
Leno LaBianca
9/8/69
Rosemary LaBianca
25-26/8/69
Shorty Shea
Milyonlarca gencin hayranı olduğu Axl Rose
(gün's roses), bir Manson hayranıdır ve Spaghetti İncident albümünde
şiirini kullanmıştır. Bu yüzden mahkemelerde süründürülmüş kurbanların
ailelerine tazminat ödemek zorunda kalmıştır. Ayrıca Türkiye konserinde
üzerinde Manson T-Shirtleriyle de gezindiği gözden kaçmamalıdır.
Charles Manson'un Hz. İsa olduğunu zanneden
çete üyesi, ömür boyu hapse mahkum Leslie Van Houten 1969 yılında 19
yasındayken 2 kişiyi tabanca ile öldürmüş. Tutuklandıktan 33 yıl sonra
(28.06.2002) tahliye talebinde bulunmuş. Amerikan adlı makamları başvuruyu
reddetmiştir.
Hakkında Kitap:
-Helter Skelter,1975, Vincent Buğliosi
Hakkında Film:
-The Manson Family,
-13.hayalet filminde hayaletlerden biri
Manson’a benzetilmiştir.
-Bu arada Charles Manson çetesini ve
cinayetlerini anlatan Helter Skelter adlı bir film çekilmekte olduğu
söylenmektedir.
Tüm
akıllı insanlar bir zaman sonra öleceklerini biliyor ve Tanrı'nın önünde haklı
olmak zorundadırlar. Kötünün karşılığını cehennem ödeyecektir. Yeryüzü de en
kötü cehennem. Birilerinin ölmesi gerekiyorsa,
bu yanlış değildir. Bu hareketi birisinin yapması gereklidir. [Charles Manson]
Charles Manson’a büyük hayranlığından
dolayı Manson soyadını aldığını söylemiştir. Her ne kadar müzik kritikleri
çokça farkında olmasa da, Marilyn Manson'ın 'weird' goth ve endüstriyel sound'u
son yirmi yılın en görkemli müziklerinden biri oldu ve Reverend Manson'ı ana
akım popüler müziğin karşı kahramanlarından biri haline getirdi. Özellikle
ülkesi Amerika'da ebeveynlerin ve politikacıların hakkında konuşurken nahoş bir
ifade takındığı Manson'ın müzik medyasında da pek güzel duygular yaratmadığı
kesin. Muhafazakar ve dinci
yönetimler tarafından konserleri sık sık iptal edilen Marilyn Manson'ın ruhunu
şeytana sattığı iddiaları bugün müzik medyasının en sevdiği iddialar arasında.
Evinde bir simya laboratuvarı bulunan Marilyn hakkında kara büyü yaptığı
iddiasıyla açılan soruşturma sonuca ulaşmamıştı. Amerikan panik tarihinin bir numaralı
olayı Columbine Katliamı'ndan sorumlu tutulan Marilyn, bu konuda pek çok kez
mahkemede tanıklık yaptı.
Seri katil Jeffrey Dahmer'le yazıştığı için
tepki çekti ve seri katil kurbanlarının akrabaları tarafından kurulan bir
dernek Marilyn'in malikanesine saldırıda bulundu. İrili ufaklı Marilyn Manson
suçlarının sonuncusu ise yakın bir tarihte vuku buldu. Sahne şovu sırasında
sahneye davet ettiği bir güvenlik görevlisine cinsel tacizde bulunduğu iddia
edildi ve hem mahkemelerde süründü hem de Güvenlik şirketleri tarafından tehdit
edildi. Marilyn Manson FBI'ın yakından izlediği bir isim. Hayatı film desek
yeridir.
Ek:
Dünya, bizim dışımızda kendini nasıl
eviriyor?
Çocuklarımız bizim görmediğimiz cepheden
dünyaya baktıklarından bildiklerini ve duyumlarını çok tahmin edemiyoruz ve
bilemiyoruz. Sonuçta “bilmeyen noksan olur” kavlince; onların doğrularında,
bizler yenilen ve mahkum sınıfında kalıyoruz.
Neden, biz bilemiyoruz.
Bilmek sıkıntıdır.
Duymak sıkıntıdır.
Günümüzde bir sorunun var mı diyene,
çözmene gerek yok, halının altı ne güne duruyor, süpür, terke et diyoruz.
Unutmayalım ki; sahte olan her şey
tehlikelidir.
Seri katil, ve tarikat lideri Charles
Manson’u tanıyabiliyoruz. Onu bilgimize göre bir sınıfa dahil edip, mahkûm
edebiliyoruz. Ama çocuklarımız…
Sahteliğin hayatın hiçbir yerinde sağlam
dayanağı yoktur. Değer verilen ilkelerde gerçek yüzümüzü/yüzünü göstereme
erdemine ulaşamazsak; PAMELA MEYER: BİR YALANI NASIL FARK EDERİZ deki
anlatılarla, dayanağımız ve gücümüz olan kudretin yıkılmasına sebep olduğumuz
gibi, buharlaşmayada mahkûm oluruz. Yazık değil mi?
Suçlu olan dört duvar ve içindekiler değil,
onu inşa eden özelliklerimizdir. Üstâd Necip Fazıl’ın dediği gibi “Kuduz köpek, ısırdığı adam için değil, kuduz
olduğu için mahkûmdur.”
Mahkûm hayatın ve yalanın gizeminden
kurtulmak umuduyla
Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.
Yorumlar