Print Friendly and PDF

AÇIK SÖZLÜ-TANRI SÖZLÜ MÜ

Bunlarada Bakarsınız



“Açık sözlülükle konuştum beni affedin” diyor. Çünkü bağışlanması gereken bir suç taşır açık sözlülük.[Dostun kaleminden]
Bizin içine sen-ben sığıyorsa afv aranmaz. Tedaviye muhtaç olan “biz”in bazı kereler, cerraha gidip neşter yemesiyle açılan kof halinin ortaya çıkmasında özür söyleyene faydalı olur.  Ancak, hakikatler dostların sayısını çoğaltacağına, gün gün azaltması değil mi, garip başlayan din dahi garip olarak setrolacaktır.
Gören açık söz söyler, dayandığı bir yer vardır. Kör de açık söyler, görmediği varları  zandır. Hangisi haklıdır da, gören değil bilen özür dilemiştir.
Derler ki, cahilliğin özrü arkadaşlığı bitirir. Bilmekle öldürülen çocuğun  hesabını Hızır vermez, fakat arkadaşına ayrılık görünmüştür. Hakikat dostluğunda seyrin bin meselesi olsa üçten öteye giden sabrı peygamberde bulmak dahi yoktur. Büyükler demiş ki, herşey üçün içinde tekrar tekrar anlatılır. Ancak hangi açık sözlü biri gelip bunları anlatacak, hangi tahammüllü kalp bulunacak ki onu dinlesin.
Meryem Hakkın sırlarını bulmak için Beyt-i Makdisi halvet edindi. Açık sözlü olduğunda yakasından düşen ruha kendisi de iman etmekte gaip görünmüştür. İsa kavim peygamberi değildir derler. Neden havariler arasında adı Meryem adı geçmez? Sayı onüç değil de onikidir. Meryem içinde yoktur. Değil mi ki, Hristiyanlar Meryem’i çok sonra andılar. Müslümanlar, kadından peygamber gelmez, gelse idi Meryem’de onlardan olurdu, dediler, O na ayrı bir hususiyet verdiler. Açık sözlü peygamber, açık sözlü Meryem, fakat onlar birbirine bağlanmış kelimelerdir.
Her açık sözlü  ceremesini çektiği haklılığın suçundan dolayı yaralıdır. Bu yara söyleyende ve dinleyende de dert olur. Tanrı açık sözlü değil mi ki ithamdan, peygamber açık sözlü değil mi yurdun atılmaktan kurtulamadı.
Musa “Ya Rabb´i insanların dilini benden uzak tut” diye dua etti. Tanrı, “ben onların dilini katımdan bile uzak tutmadım” buyurdu.

O doktorla müneccim, sana verdikleri haberi zanla, şüpheyle veriyor. Halbuki biz açıkça görüyor, söylüyoruz.

Cehennemin dumanını, cehennemin ateşini, cehennemin münkirlere saldırdığını uzaktan görüyoruz.
 Sense, sus yahu, bırak şu sözü; kötüye yormak, bize ziyan veriyor demektesin.
   Ey öğütçülerin öğüdünü dinlemeyen, kötü yoruş, nereye varırsan var, seninledir!

Mesnevî-i Şerif, III/2966-69
Açık sözlü Tanrı da olsa, ithamdan uzak kalamaz. Çünkü zıddı yoktur. Kendini hesaba kadar saklı tutar.

Varlık âleminde Hakk nurunun zıddı yoktur ki açıkça görünebilsin.

Mesnevî-i Şerif, I/1134
Açık sözlülük, tanrı işidir. Öyle anlar vardır ki, bazı  sevaplar bir yerde günah olurken, suçlu olmak pahasına açık sözlü olmak “yardım etmek”tir. Bu da “Tanrıya yardım edin” hitabına uygun düşer.

Ey iman edenler, Allah'ın yardımcıları olun; Meryem oğlu İsa'nın havarilere: «Allah'a (yönelirken) benim yardımcılarım kimlerdir?» demesi gibi. Havariler de demişlerdi ki: «Allah'ın yardımcıları bizleriz.» Böylece İsrailoğullarından bir topluluk iman etmiş, bir topluluk da küfretmişti. Sonunda biz de iman edenleri düşmanlarına karşı destekledik, onlar da üstün geldiler.

Saff, 14
Onlar (açık sözlüler), geleceği görenler. Efendimiz (salla’llâhu aleyhi ve sellem) buyurdu ki;

“Kıyamet gününde tanıdık olmayan bir adam, kulun yakasına yapışacak. Kul,

“Benden ne istiyorsun?” diyecek. O şöyle diyecek:

“Dünyada beni hatalı ve çirkin işler yaparken görürdün, ama alıkoymazdın.”

[Rezin]
Açık sözlülük dosta kuvvet, gayrısına eziyet olur.

Kibir ve kâfirlik, o yolu, o kadar bağlamıştır ki kibir ve küfür sahibi, açıkça ah edemez bile!
Tanrı “Onların boyunlarına zincirler vurduk, başlarını yukarı kaldırmışlardır, indiremezler “ dedi. Ancak bu zincirler, bizden dışarıda değil.

Mesnevî-i Şerif, I/ 3241-42
İhramcızâde İsmail Hakkı




Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.

Benzer Yazılar

Yorumlar