SÖYLER MİSİN?
“Huzurda”
Hz. Pirim buyurdu…
195
Ey Sevgili can
Seninle dilsiz konuşmak istiyorum.
Sözlerimizin bütün kulaklardan gizli
olmasını istiyorum!
Benim sözlerimi senin kulaklarından
başkası işitmesin,
Her ne kadar halk arasında söylesem
bile, kimse duymasın!
82
Bu rebâbın sesi neler söyler bilir
misin?
Arkamdan gel de yolu öğren diyor!
Çünkü, yanlış yoldan gider, doğru
yönüne çıkarsın;
soru yoluna gider, cevap yönüne
varırsın!
180
Diyor ki:
Ey kul, bil ki doğunun: önderi ve
ulusu budur!
Ezel semasından cevherler yağdıran şimşek
budur.
O her ne söylersen ancak benzetme yoliyle
söyler.
Halbuki o göziyle görerek konuşuyor, aradaki
fark, da budur!
291
Her suçumuzu bağışlıyan şah gitti.
Bin aydan daha parlak olan o gece gitti!
Geri dönerse beni bir daha göremez.
Sorarsa söyle ki;
O da senin gibi yolun başında idi,
gitti!
294
Sana yüz kere söylemişti.
Ayık iken de, sarhoş iken de.
Hafiflik etme, her dala el uzatma!
Gönlünün şuna buna ilgilenmesidir ki, benim
ateşimi, (sevgimi) senin utancını yok etti!
722
Yine
Sevgili yüz kere söyledi:
Her yere kaçma!
Kaçacaksan bizim taraftan başka yere kaçma!
Her vakit kurtların hayalinden
korkuyorsun!
Bari şehre doğru kaç kırlara doğru
kaçma!
309
Ey gönlü uyanığın haber verdiği
sevgili!
Ey her uyuyanı sinesinde uyutan şefkatli
dilber.
Ey kendisinden başka görünür görünmez olmayan
ulu varlık!
Senin korkundan bundan daha fazlasını
söyliyemiyorum!
Ey Pirim, Senden Sana derim ki;
1616
Seninle daha ne zamana kadar, öyle
harmanı yanmışlar gibi umutsuz yaşayacağım?
Hele Sen daha ne kadar, bizden elini eteğini
çekeceksin?
Söyler misin?
Daha ne kadar düşmanların işine yarayacaksın?
Daha nice bir senin gamını çekeceğim?
Sen de öyle gamsız yaşayacaksın, söyler misin?
607
Bana sorarsın, “nasılsın?”
“Hoş musun?”
Sonra gülersin, ben, “dirilen bir ölü
nasılsa öyleyim”.
Bugün darmadağınık sözler söylemek
istemiyorum.
Her ne kadar senin yolun karışık ve
perişan ise de.
1160
Âşk küpünün coşup taştığını ben senden
gördüm.
Şarap gibi, şu olgunluğuma senin
sayende eriştim.
Hayır Hayır yanlış söyledim Sen
şarapsın, Ben suyum.
Ama sana öylesine karıştım ki belirsiz
oldum sende!
1228
Ey Cihanın canı!
Âlemde senden başka kim var?
Söyler misin?
Cansız'da, cihansız da yaşayabilen
senden başka hangi varlık var?
Söyler misin!
Ben Kötülük yapıyorum, sende ceza
veriyorsun bana,
Şu halde seninle benim aramdaki fark
nedir?
Söyler misin?
1270
Eğer sende bize
doğru yönelmek arzusu yoksa
Söyler misin?
Sana vurgun olup
da başını kurtaran tek bir aşık varsa
Söyler misin?
Gönlünde benim
için bir yerin yoksa
Söyler misin?
varsa yine söyler
misin?
Doğrusunu da
Söyler misin?
13
Ey zülfünün ucu darma dağınık
dilberim,
Ey dudağının yakutundan şekerler
saçılan güzelim!
Bizden ayrıldığın için pişman olduğunu
söylüyorsun.
Ey can O ne pişmanlıktır ki içi pişmanlıklarla
dolu!
1637
Ey Ay yüzlü!
beni her lahza karşına çağırır, hal
hatır sorarsın ama sen de bilirsin ki,
sen yürüyen bir servisin, söz de senin
önünde esen rüzgârdır.
Ben söylerim, sen de dalgın dalgın
başını sallarsın!
Hz. Pir dedi..
Ey Sevgili can..
1414
Sepette olan şeyi biliyorsun.
Sepetin sırrını da sonsuzluğa kadar biliyor
musun?
Gece hatırladıklarımı her gün söylerim.
Gece de neler söylediğimi zaten sen
biliyorsun!
1272
Murad sensin.
Neden her yöne, koşuyorsun?
O, Sen demektir.
Ama sen sakın Ben deme:
Hep Sen diye söyle!
Senlik, O’luk şaşkınlıktan ileri gelir.
Göz dürüst görürse sen O olursun, O da sen
olur!
1620
Bil, ama her bildiğini söyleme ki bir
kepazelik olmasın:
Erkeğin süsü, güzelliği yalnızlıktır.
“Biri dedi ki buna ne lüzum var, burada
bir melek var ki keskin görüşüyle kılı kırk yarıyor!”
……
Ah
Pirim!
Yine gam yine keder.
Tatması zor, söylemesi
zor.
Dost ta Sen imişsin,
dostlukta.
O zaman bu yakınlık bu
ayrılık nedendir?
Neden kapındayken hala
inliyorum.
Kaynak: MEVLÂNA’NIN RUBAİLERİ “Tam metin”
tercüme M. Nuri GENÇOSMAN Millî Eğitim
Basımevi — İstanbul 1974
Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.
Yorumlar