CAN SIKINTISININ PSİKOLOJİK AÇIKLAMASI
David Robson
BBC Future
BBC Future
26 Aralık 2014
İngiltere’nin Lancashire
Üniversitesi’nden Sandi Mann can sıkıntısının hayatımız üzerindeki etkilerini
anlamaya çalışan az sayıdaki psikologlardan biri.
Araştırmalar, can
sıkıntısının sağlığı olumsuz etkileyen, hatta ömrü kısaltan tehlikeli ve
rahatsız edici bir durum olabileceğini gösteriyor. Fakat Mann’ın çalışmaları,
can sıkıntısının insanın yaratıcılığını tetikleyen olumlu bir etkisinin
olduğuna da dikkat çekiyor.
Can sıkıntısı günlük hayatımızda çok sık karşılaştığımız bir durum
olmasına rağmen İngilizcede bunu ifade eden ‘boredom’ kelimesinin 1852’de
Charles Dickens’in kitabıyla dile girdiğini öğrenmek şaşırtıcı geliyor.
Dickens, Kasvetli Ev romanında Leydi Deadlock’u tanımlarken
“evliliği onu sıkıntıdan öldürecek hale getirmişti” gibi bir deyim kullanıyor.
Kanada’daki York
Üniversitesi’nden John Eastwood da bu konuya ilgi duyan ilk sosyal
bilimcilerden. Eastwood’un araştırmaları can sıkıntısından mustarip olanları
iki gruba ayırıyor:
Birinci grupta
ivecen bir yapıya sahip olan ve sürekli yeni deneyimler peşinde olan insanlar
yer alır. Olağan bir yaşam bu insanların dikkatlerini sürekli canlı tutmaları
için yeterli değildir.
İkinci grupta ise
sorun tam tersidir. Dış dünya onlar için ürkütücüdür; kendilerini rahat
hissettikleri alanın dışına çıkmak istemezler. Eastwood’a göre bu insanlar
“acıya karşı aşırı duyarlılıkları nedeniyle kendi köşelerine çekilirler”. Ancak
bu durum rahatlık sağlasa da bu aşırı güvenli durum onları her zaman tatmin
etmez ve kronik can sıkıntısı başlar.
Burada ise kendine
zarar vermeye yatkınlık hali doğar: sigara, aşırı alkol, uyuşturucu vb. yönelme
hali. Güney Afrikalı gençler arasında yapılan bir araştırma bu maddeleri
kullanmalarında en büyük etkenin can sıkıntısı olduğunu doğrulamıştır. Ayrıca
bunlardan belki daha az zararlı görünmekle beraber, sıkıntıdan yeme gibi bir
olgu da vardır.
İngiltere’de
devlet memurları arasında yapılan bir araştırmada can sıkıntısından şikayet
edenlerin üç yıl içinde ölme riskinin diğerlerine göre yüzde 30 daha fazla
olduğu görülmüştür.
Bütün bunlar,
evrim psikolojisi alanında çalışma yürüten ve duyguların insanların yararına
bir yönde gelişim göstermesi gerektiğine inanan sosyal bilimcileri
şaşırtmaktadır. Texas A&M Üniversitesi’nden Heather Lench’e göre, “can
sıkıntısının günlük yaşanması yararlı bir işe yol açması anlamına geliyor
olmalı.” Nasıl ki korku duygusu tehlikeden kaçmaya, üzüntü duygusu gelecekte
yapılacak hataların önlenmesine yarıyorsa, can sıkıntısının da benzer bir
işlevi olmalı.
Lench, can
sıkıntısının insanın en önemli özelliklerinden biri olan merak duygusunun
ortaya çıkmasında etkili olduğuna, insanları yeni şeyler denemeye ittiğine
inanıyor. Bir deneyde gönüllü denekler boş bir odada 15 dakika tek başına
bırakılmış, bu sırada yapabilecekleri tek şeyin bir ipi çekerek ayak
bileklerine elektrik şoku verme olduğu söylenmiştir. Deneklerin çoğunun can
sıkıntısını gidermek için bu yola başvurduğu görülmüştür.
Sandi Mann de can
sıkıntısı sayesinde insanların merak duygusunun, hayal gücünün ve yaratıcı
özelliklerinin geliştiğine inanıyor. Bu nedenle can sıkıntısından korkmamak
gerektiğini belirtiyor. “Çocuklarımın yaratıcılık özelliklerinin gelişmesi için
canlarının sıkılmasına izin veriyorum,” diyor.
Eastwood ise can
sıkıntısından çabuk kurtulma çabaları konusunda temkinli olmak gerektiğini
söylüyor. “Öyle itici bir duygu ki hemen ondan kurtulmak istiyorsunuz; ama
aslında ille de bir çare bulmak için uğraşmamalı, bu duygunun bize ne atlatmak
istediğini anlamak için dinlemeliyiz,” diyor.
Eastwood’a göre
can sıkıntısını hemen gidermek için akıllı telefona ya da tablete başvurmak
ters etkide bulunabilir. “Teknoloji sayesinde fazlasıyla uyarılmış durumdayız…
Merakımızı canlı tutacak daha hızlı ve daha kolay bir yol bulma peşindeyiz hep.
Oysa bu durum daha çok can sıkıntısı yaşamamıza da neden olabilir.”
Eastwood, anı
kurtarmak yerine daha uzun erimli sorunlara kafa yormanın daha akıllıca
olacağına inanıyor. Örneğin, insana hayatın daha büyük anlamları olduğunu
hissetmelerini sağlayacak şekilde yaklaşıldığında daha az sıkıldıkları
görülmüştür.
Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.
Yorumlar