Candan Gönülden Âşıksan Sevgilinin Çevrini, Cefasını Çek
64
Candan
gönülden âşıksan sevgilinin çevrini, cefasını çek; âşık değilsen yürü, parasız
pulsuz çalış, tiken çekedur.
İnci
gibi arı duru, değerli bir can gerek ki bir dilbere yol bulsun, bu canların
aybı olan canı bedeninden çıkar da dâra çek.
Gâh
karanlığa dalar, gâh şaşırır kalır, şu candan bez, bezginlik yazısını çek
üstüne.
Kendini
görme, bana bak, bak da gör, candan bir eser bile kalmadı bende; sen de bülbül
gibi sarhoş ol, varını yokunu gül bahçesine cek.
Şu
sert, şu serkeş felek atı, ruhuna râmolmamakta; sen o tapının tez at koşturan
süvarisisin alıştır koşturya şu atı, râmet onu.
Tek,
eşsiz atlısın da ne vaktedek eşeğe kulluk edeceksin? Eşek sana, eşek yükü taşı
diyor, utanmıyor musun bundan?
* Yahudiler gibi korkak, töhmet altında
yaşamaktasın, o halde Yahudiler gibi sarığının üstüne samurdan bir sarı bağ
bağla da Yahudiliğin belli olsun;
yahut
da, Yahudilikten tövbe et, gözünün açılması için düşüncelerinin gözüne Mustafâ
[salla’llâhü aleyhi ve sellem] 'nın ayağının bastğı topraktan al da sürme gibi
çek.
* Ben senin o cım'a benziyen kulağının, o sad'a benziyen gözünün, o elif gibi düzgün usûl boyunun, o nun'a benziyen kaşlarının yüzünden,
evet ,o harfler yüzünden can levhasına yazı yazar bir talebe oldum, bu harflerle yazıları okumıya başladım; bu çeşit güzel bir denizde gemi oldum, gemici kesildim.
* Ululuk mancınığına sahib olan şu gökkubbenin kemeri nerden bana benziyecek; ey her yanı ölçülü güzel, senin aşkına düşmüşüm ben, mîzân nerden bana eşit olacak?
Ey yüzlerce sarhoşluğun temeli, dün baş çekerek nasılsın, vasfa gelmez, tarife sığmaz güzelim, hayret âleminde hoş musun dedin.
Baş çeken her kötülüğü, yüzünün adaleti tuttu, boynunu vurdu; zaten de o kötülük sen yokken kendi kanını içmişti, bu cezaya müstahak olmuştu.
810. * *Ey Tebrizli Şems, öyle bir ersin ki ululuğuna had yok, ululuktan da yüzlerce mertebe ulusun sen,- benim canımsa öylesine bir balık ki karnında senin gibi bir Yunus var işte.
. [1]
[1] Cilt 1, Gazel, 64
Mevlânâ Celâleddin-Divân-ı Kebîr-Hazırlayan :
Abdülbâkiy GÖLPINARLI, İstanbul Remzi Kitabevî , Yükselen Matbaası İstanbul —
1957
Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.
Yorumlar