DELİLİK ÜZERİNE KONUŞMALAR
İŞ
Masa
başı işleri, bir yere bağlı olarak çalışmak beni sıkar. Kravat takmayı
sevmiyorum. Memuriyeti sevmiyorum. Kravat afedersiniz yular. Betice bir anlamı yok.
İler koyun kendi bacağından asılır sözünü kabul etmiyorum. Neme lazımcılık en
büyük alçaklıktır. İnsan toplumsal bir varlıktır. Toplum sorunlarıyla
ilgilenmesi gerekir. İlgilenmiyorsa gitsin mağarada yaşasın.
HAYATIN ANLAMI?
Bu
dünyaya kendi isteğimizle gelmediğimiz gibi, yaşadığımız hayatta ola gelen
olayların islediğimiz gibi olmamasını doğal karşılamamız gerekir. Sağa sola
bakarak karşıdan karşıya geçsek bile, alkollü vasıta kullanan birinin kurbanı
olabiliriz.
KAİNAT?
Bir
gün kovaya su doldurdum. Süpürgeyi daldırdım. Duvara sürdüm. Çeşitli şekiller
meydana geldi . O şekillerin meydana gelmesi tesadüfi olduğu gibi, kainatın
meydana gelmesi de tesadüfi midir?
BAŞKA ÜLKELER?
Çok
gezen değil, çok okuyan bilir. Okumayı seviyorum. Doktorların çelişkiye düştüğünü
kabul etmektense sigaranın sağlığa zararlı olmadığını kabul ederim.
GELECEK?
Dünyayı
tosuncuklar idare ediyor. Tosuncuklara ihtiyaç duyulmayan bir dünya özlüyorum.
Aletlerin idareye ihtiyacı var. insanların idare edilmesini aklım kabul
etmiyor.
ENTELEKTÜEL?
Entelleşmeyelim
diyorlar ama moda olan birşeyi takip etmek lazım aslında.
MÜCEVHER, EV EŞYASI, ELBİSE?
Kitaptan
başka mal mülküm yoktur benim.
SİNEMA?
TV
seyrediyorum. Haberleri, filmleri, gece jimnastiğini. Kırmızı Koltuğu
seyredemiyorum. Babama ait TV’nin mülkiyeti.
TARİHTE HANGİ DÖNEMDE YAŞAMAK
İSLERDİNİZ?
Devamlı
geçmişleri ile övünenler gelecekten ümitlerini kesmişlerdir. Yaşadığım zamandan
memnunum.
PSİKİYATRİ NASIL OLMALI?
Herkes
kendi kendisinin doktoru olmalı. Bu önerimi geri alıyorum. Çünkü o zaman mevcut
psikiyatristler, bu işsizlik ortamında ne yaparlardı.
**
DELİ?
Arife
tarif gerekmez. Akıl dengesi noksan olan kişidir benim duyduğum. Bazı kişilerde
de akıl fazlası olur, onu taşıyamaz. Deli her zaman iyi hisseder. Çünkü gerçeği
görür. Ben buna tanıkta oldum yani. Adam aklını kaybetmişti. Hoca vaiz
ederken, hocanın noksanını anladı. “Ağır ol” dedi, “arabalar çarpışacak ’.
TÜRLERİ?
Valla
bilmem. Zır deli vardır. Hiçbir şeyle ilgisi olmayan kişiye derler.
TEDAVİSİ?
Onu
hekimler bilir.
Akrabanız
“deli” olsa? Ben de onla üzülürüm. İnsana iç acısı verir. Çünkü elden birşey
gelmiyor.
HASTANELER OLMASA?
25
yıl önce vardı, bizim köyde deliler. Adam saraydı. Çekip dağa gidiyordu.
Zincirliyorlardı. Hastaneler iyi oldu.
DELİ ?
Ne diyeyim. Okuma yazma bilmem. Serseri serseri gezer.
Şey konuşur. Uydur birşeyler yaz işte.
TEDAVİSİ ?
Hastanede
yatarsan olur. Çok iyileşirler. Yengem benim deli oldu, iyileşti. Şakir yattı,
iyileşti.
PSİKİYATRİ ?
Ne
bileyim be kardeşim..
**
DELİ ?
Aklından
noksan deriz. Beyninde zedelenme olur. Aklını kaçıranlar da olur. Öyleler de
var.
'TÜRLERİ ?
Olmaz
mı ? Kaç türlü deli var. Haliyle belli olur. Geziminden, konuşmasından. Hasta
ya. Bilemez, konuştuğunu.
TEDAVİSİ ?
Olmaz
mı ? Olmasa daha çok yürür, türer.
Akrabanız
olsa ?
Ne
var elimizde ? Ne yapabiliriz ki ?
PSİKİYATRİ ?
Ne
bileyim ki ? Ne o ?
Hastaneler
olmasaydı. ? Etrafı sararlardı. Dolarlardı etrafa.
FATİH ALTINÖZ
Şizofrengi Dergi, Sayı 2,
3 Haziran 1992
Şizofrengi Dergi, Sayı 2,
3 Haziran 1992
***
Dünya üç beş bilgisizin elinde
Onlarca bütün bilgi kendilerinde
Üzülme eşek eşeği beğenir
Hayır var sana kötü demelerinde
Ömer Hayyam
Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.
Yorumlar