Print Friendly and PDF

DONNİE DARKO- Karanlık Yolculuk (2001)

Bunlarada Bakarsınız



Yönetmen: Richard Kelly      
Senaryo: Richard Kelly          
Ülke: ABD
Tür: Dram, Gizem, Bilim-Kurgu
Vizyon Tarihi: 13 Haziran 2003 (Türkiye)
Süre: 113 dakika
Dil: İngilizce
Müzik: Michael Andrews      
Nam-ı Diğer: Donnie Darko | Donnie Darko: The Director's Cut
Oyuncular: Jake Gyllenhaal, Holmes Osborne,    Maggie Gyllenhaal, Daveigh Chase, Mary McDonnell
Özet
Dünyanın sonuna şu anda 28 gün 6 saat 42 dakika 12 saniye var...
Donnie, sorunlu bir ergenlik geçiren ancak buna karşın güçlü bir karaktere sahip, görünürde sıradan bir Amerikan gencidir. Ancak Donnie'nin iç dünyası, tahmin edilenden daha karmaşıktır. Donnie uzun süredir şizofreni tedavisi görmektedir. Donnie, bir yandan şizofrenisi ile savaşırken öte yandan okullarına yeni gelen Gretchen adında güzel bir kızla duygusal açıdan bir yakınlaşma yaşamaktadır.
Donnie'nin gündüzleri normal bir seyirde ilerleyen hayatı geceleri sekteye uğrar. Donnie'nin geceleri de gündüzleri kadar renklidir, çünkü Donnie bir uyurgezerdir... Donnie geceleri gizemli bir gücün rehberliğinde, kendi kontrolünün dışında şeyler yapmaktadır. Geleceği gören ve kendisini tehdit eden bu güç, her geçen an Donnie'yi daha çok ele geçirir. Donnie zamanda yolculuğun mümkün olduğu, çevresindeki insanlardan kanalların yayıldığı paralel bir evrene adım atmıştır. Sona yaklaşıldığında, zaman ve gerçeklik yitmiş, Donnie daha önce varlığından haberdar bile olmadığı bir boyutla karşı karşıya kalmıştır
 Donnie Darko'nun dünyayı yok olmaktan kurtarırken elinden ayırmadığı başucu kitabıdır. Roberta ann Sparrow'un bir rahibe iken, bir gün zamanda yolculuğa takması sonucu oturup bu kitabı yazar. Kitaba göre zaman dokusunu zedeleyerek oluşan 'teğet evrenler' asıl evreni yok edebilecek kara delikler meydana getirirler. Tek çözüm, bir 'Can alıcı' yardımıyla esas evrene dönüşü sağlamaktır. Burada alıcılara ' Manipüle-ölü 'ler rehberlik eder.
Donnie Darko ile tavşan frank halüsü arasında da anlaşılacağı üzere Manipüle-ölü ile münasebeti vardır.

Filmden
"Dövüş bahisleri düzenleyen yetişkin çeteleri, hatta arabacı çocuklar bile İhtiyar Misery'nin evinin nasıl yerle bir olduğunu saygıyla dinleyecekler. Bu plan, sanki tüm hayatı boyunca yanındaymış mevsimler gelip geçerken sürekli onu ölçüp tartmış, nihayet 15. yılın sonunda ergenliğin verdiği acıyla billur bir hâl almış gibiydi. Graham Greene bu bölümde neyi vurgulamaya çalışıyor?
 Neden çocuklar İhtiyar Misery'nin evine zorla girdiler.
- Joanie.
- Onu soymak istiyorlardı.
- Topu topu 13 sayfalık şu kısa hikâyeyi okumuş olsaydın çocukların yatağın altında büyük miktarda para bulduğunu sonra da hepsini yaktıklarını hatırlardın.
Donnie Darko,
- belki de gerçek bir yıkımla karşı karşıya kaldığın için bizimle düşüncelerini paylaşmak isteyebilirsin. Aslında evi basarak ve etrafı talan ederek anlatmaya çalıştıkları şey yıkımın da bir çeşit üretkenlik olduğuydu. Parayı yakmaları ise ironikti. Merak ettikleri tek şey, ortalığı karıştırdıkları zaman ne olacağıydı. Farklılık yaratmak istiyorlardı.
**
Tüm hayatım boyunca, kendi korkularımın esiri oldum. 
*Sevgi. 
Korkularımı yemek yiyerek bastırmaya çalışıyordum.
* Korku.
Korku kontrolü
Bölüm 1 

Sonunda aynaya bakacak cesareti buldum.  Sadece aynaya bakmadım, aynanın içindekini gördüm.  Gördüğüm şey, egomun yansımasından başka bir şey değildi.  İki yıl önce on yaşındaki bir çocuğun altını ıslatmasını normal sanıyordum. 
- Her şeyi denedik.  Meğer cevap hep oradaymış.  Artık korkmuyorum.  Amerika'nın dört bir yanından gelen insanlar, el ele verdiler.  İnsan hayatının kesinlikle çok önemli, çok değerli ve korku tarafından kontrol edilemeyecek kadar narin olduğuna inanan insanlar   Dikkatli ol. Bir şeyleri gözden kaçırabilirsin. 
**
Sam. Bir fırtına geliyor der Frank. Çocukları peşinde sürükleyerek. Onları acının krallığına götürecek  Çocukları evinin önüne götürecek, canavarları yer altına gönderecek onları kimsenin göremeyeceği yere götürecek olan yine benim. Sadece benim görebileceğim. Çünkü bendeniz Donnie Darko. Frank kim?
 1.70'lik bir tavşan. 
**
Bu modern zamanlarda tutumumuz ve inançlarımız o kadar narin o kadar kırılgan ki.  Bu videolardan birini seyrettim, beni özgürlüğüme kavuşturan da o oldu.  Nefes alabilelim diye, yaşam çizgimizi yenilememiz gerçekten çok önemli.  Nefes alma zamanı geldi.  Nefes alma zamanı geldi.  Teşekkürler, Jim Cunningham.  Teşekkürler, Jim Cunningham.  Yaşam çizgisi alıştırmalarının ilkine başlayalım. Lütfen durdurunuz. Sizin de görebileceğiniz üzere, yaşam çizgisi iki ana kutba ayrılmıştır. Sevgi ve korku. Korku negatif enerji izgesini ifade eder.
- Sevgi ise pozitif enerji izgesidir.
- Yapma ya. Affedersin. "Yapma ya" korkunun bir eseridir. Her kartta yaşam çizgisine uyacak bir karakter çatışması bulunmaktadır.
 Lütfen  Al şunu.
Teşekkürler.
KORKU----------------------------SEVGİ
Lütfen her karakter çatışmasını yüksek sesle okuyup yaşam çizgisinin uygun bölümüne çarpı işaretini koyunuz. Cherita. "Juanita'nın bugün çok önemli bir matematik sınavı mevcuttur." "Birkaç haftadır sınavdan haberdar olmasına rağmen çalışmamıştır." "Sınavdan kalmamak amacıyla Juanita kopya çekmeye karar verir."
Güzel, güzel. Çok güzel.
KORKU--X--------------------------SEVGİ
Bay Darko. "Ling Ling içi para dolu bir cüzdan bulur." "Ehliyette yazan adrese cüzdanı götürür ama parayı geri vermez." Üzgünüm Bayan Farmer ama buna anlam veremiyorum. Uygun yere çarpı işareti koyacaksın. Ne yapılması gerektiğini biliyorum ama her şeyi öylece 2 kategoriye ayıramazsınız. Yaşam çizgisi bu şekilde ayrılır. Hayat bu kadar basite indirgenecek bir şey değildir. Yani  Ling Ling'in parayı alıp almamasının korku ya da sevgiyle" ne alakası var?
 Korku ve sevgi en derin insani duygulardandır. Tamam da beni hiç dinlemiyorsunuz. Hesaba katılması gereken başka şeyler de var. İnsani duyguların tüm boyutları gibi. Her şeyi 2 kategoriye ayırıp geri kalanları da ihmal edemezsiniz. Eğer bu ödevi tamamlamazsan sıfırı alacaksın.
**
 - Dr. Monnitoff.
- Donnie. Bu size biraz tuhaf gelebilir ama zaman yolculuğuyla ilgili bir şeyler biliyor musunuz?
 Einstein
-Rosen köprüsündeki küçük solucan tünellerinden bahsediliyor. Teorik olarak bu tüneller, insanlar tarafından kontrol ediliyor. Hawking'e göre, bu tüneller uzay zaman sürekliliğinin belli bölgelerine zıplayabilmek için kestirmeler sağlıyor olabilir. Yani zamanda geriye doğru yolculuk yapabilmek için ışık hızını geçebilecek bir uzay aracı gibi bir şeyin içinde olman gerekmez mi?
 - Teorik olarak.
- Ve bir de tünel bulmak. Zaman yolculuğunun temel kuralları bunlar işte. Bir alet ve bir de rota. Aletin her şey olabilir.
- DeLorean* gibi mi? [Geleceğe dönüşte kullandıkları araba. Bakmak isteyenlere. http://redlightnaps.files.wordpress.com/2007/08/delorean1.jpg]
 - Metal olan her şey olabilir. O filme bayılırdım. Çok gelecekvariydi. Dinle  Sana bunu verdiğimi kimseye söyleme. Bunu yazan kadın eskiden burada öğretmendi. Ondan önce de bir rahibeymiş. Ama bir gecede aniden çok daha farklı birisi olmuş. Kiliseyi bırakmış, bu kitabı yazmış. Burada, Middlesex'te fizik öğretmeye başlamış. "Zamanda yolculuk felsefesi" Roberta Sparrow mu?
 Aynen. Yapma ya  Roberta Sparrow. Roberta Sparrow. Gidici nine.
Bölüm 1
Paralel evren Dördüncü boyutun yapısının bozulduğu olaylar nadiren gerçekleşir. Paralel evren oluşunca, o kadar dengesizdir ki bir kaç haftadan fazla yaşama destek olamaz. Nihayetinde çökecek ve ana evrende varlığını silecek bir kara delik oluşturacaktır.
"Zamanda Yolculuk Felsefesi" adında.
- Felsefenin bununla ne alakası var ki?
- Tahmin edin kim yazmış. Kim?
 Roberta Sparrow. Kitap bile yazmış.
- Gidici nine kitap yazmış.
- Ne kadar kötü bir takma ad o. Geçen gün az kalsın arabanın altında kalacaktı. O kadar zengin olmasına rağmen, hâlâ o çöplükte yaşıyor.
- Haklısın.
- Onun mücevher koleksiyonunu herkes bilir. Çocuklar sürekli oraya gidip, kadının neyi varsa çalmaya çalışırlardı. Kadın iyice inzivaya çekildi. Ona az kalsın çarpıyor olmasaydık, hâlâ yaşıyor olmasından bile bir haber olacaktım.  Yolun ortasında öylece donakalmıştı.  İyi olup olmadığına bakmak için arabadan indim. O da kulağıma fısıldadı.
- Ne dedi?
 - Galiba Frank onunla konuşmamı istiyordu. Çünkü onu son gördüğümde zaman yolculuğuyla ilgili bir şey bilip bilmediğimi sormuştu. Kadın da bu konuda bir kitap yazmış, bu sadece bir tesadüf olmamalı. Roberta Sparrow sana ne dedi?
 "Dünya üzerinde yaşayan her canlı tek başına ölür." dedi.
Peki bu konuda ne hissettin?
 Köpeğim Callie aklıma geldi. Sekiz yaşındayken öldü, verandanın altına doğru sürünüyordu. Ölebilmek için. Tek başına olmak için. Şu an kendini yalnız mı hissediyorsun?
 Bilmiyorum  Yalnız olmadığıma inanmak istiyorum ama  Bunu destekleyecek hiçbir kanıt bulamadım, bu yüzden artık kafama takmıyorum. Tüm hayatımı bunu tekrar ve tekrar düşünerek heba etsem bile sonunda elimde yine hiçbir kanıt olmayacaktı. Artık düşünmekten vazgeçtim. Saçmalığın daniskası. Saçmalık olan Tanrı'yı aramak mı?
 Eğer herkes tek başına ölecekse, evet. Peki bu seni korkutuyor mu?
 Tek başıma kalmak istemiyorum.
**
Bölüm 2
Su ve Metal
  Su ve metal zaman yolculuğunun temel öğeleridir. Su paralel evrenler arasında açılan zaman kapıları için sınırlayıcı niteliktedir. Zamanda geri gidip, geçirdiğin tüm acı ve karalık dolu saatleri daha iyileriyle değiştirebilsen nasıl olurdu?

**
Beyninde seni istediğin yere gönderebilecek bir güç olduğunu düşün.  Manipüle Canlı, kendi varlığını idame ettirmek için her şeyi yapacaktır. Bildiğin bir yere mi giderdin?
 Hayır ama her defasında evden daha uzak bir yerde uyanmak isterdim. 
**
- Günaydın, mongreller!
- Günaydın. Bu kadarcık mı sesiniz çıkıyor?
 Size günaydın dedim.
- Günaydın.
- Bu birazcık daha iyi oldu. Aramızda hala günaydın demeye korkan öğrencilerim olduğunu hissediyorum. Günaydın. İşte duymak istediğim de buydu. Çünkü birçok genç bay ve bayan korkuları tarafından felç edilmiş durumdalar. Bedenlerini uyuşturucu, alkol ve evlilik öncesi seks ile harap etme günahına giriyorlar. Şimdi size ufak bir hikâye anlatacağım. Hayatı korkunun bu unsurları tarafından yok edilen bir genç hakkında, iç burkucu bir hikâye. Sevgiyi hep yanlış yerlerde arayan bir genç. Onun adı Frank.
- Zamanda yol alıyoruz.
- Ne?
 Selam, kız kardeşim, şey  Bazen çok yediği konusunda endişeleniyorum.
- Kes sesini, Kim!
- Sadece yardım etmeye çalışıyorum. Tatlım lütfen. Bundan utanman için bir sebep yok ki. Çoğu zaman egomuzla yüzleşmekten korktuğumuz için yemek yeriz. Kendimizi aynadakine değil, aynanın kendisine bakarken buluruz. Aynadakine bakabildiğimiz zaman, işte o zaman gerçek güzelliğimizi görebiliriz.
- Teşekkürler.
- Ne demek. Hadi, yanıma gel. Çekinme. Büyüdüğüm zaman ne olacağıma nasıl karar verebilirim?
 İşte bu zor bir soru. Kendi içine, kalbinin derinliklerine bak. Sana saf, karşılıksız sevgiyi hissettiren neyse, onun peşinden git. Çalışmalarında, yaptığın sporda, ilişkilerinde hep sevgiden yana ol.
- Teşekkürler.
- Hadi sen de gel. Sıradaki.
- Dövüşmeyi nasıl öğrenebilirim?
- "Dövüşmeyi nasıl öğrenebilirim?
" demek. Çocuğum, şiddet korkunun bir ürünüdür. Kendini sevmeyi öğren. Gerçekten kendini sevdikten sonra, dünya ayaklarının altındadır.
- Pekâlâ.
- Sen de buraya gel. Hadi.
- Günaydın.
- Günaydın. Buraya gelmek için ne kadar para aldın?
 Affedersin.
- Adın ne çocuğum?
 - Gerald. Bak Gerald, bence gerçekten korkmuş bir haldesin. Kitaplarından almamızı mı isteyeceksin?
 Bundan kötü bir öneride bulunamazsın zaten.
- Ne kadar üzgün olduğunu göremiyor musunuz?
- Kardeşinin kilo vermesini mi istiyorsun?
 Ona sürekli abur cubur yemeyi bırakmasını ve biraz spor yapmasını söyle. Kimse gelecekte ne olacağını bilemez. Bunu zaman gösterecektir, değil mi, Jim?
 Ve sen  Evet sen. Eğer pisliklerin kafanı tuvalete sokmalarından bıktıysan, biraz kas çalış. Karate dersi falan al ki, gelecek defaya bacaklarının arasına tekmeyi geçirebilesin. Gördünüz mü?
 İşte kitaplarda öfkenin esiri diye tabir ettiğimizin ta kendisi.
- Esir mi?
 - Korkusunu hissedebiliyor musunuz millet?
 Bu çocuk ölümüne korkmuş. Bunu söylemek benim de canımı yakıyor ama ama bence sen kafası karışmış, sorunlu bir delikanlısın.
- Cevapları hep yanlış yerlerde arıyorsun.
- Aslında haklısın. Cidden sorunlarım var, kafam da karışmadı denemez. Korkuyorum da, gerçekten korkuyorum. Korkuyorum ama bence  Bence sen allahsızın tekisin.
-Gerçekten aklım almıyor.
-Gerçeği söylediğini sanıyor ama her şey yalandan ibaret. Söylediği her şey yalan. Herkes onu radikal sanıyor ama manyak egoistin teki.
**
http://ruinedeye.com/cd/time3.htm
Gidici nineyi duydun mu?
 Kimi?
 "Zamanda Yolculuk Felsefesi". Bu da ne?
 O yazmış. Bazı şeyleri görüyorum. Gerçekten çok saçma sapan şeyler. Bu kitap, gördüğüm o şeyleri tarif ediyor, tesadüften öte bir şeyler olmalı.
**
Bölüm 4
Yapay Olgu ve Yaşam
Bir paralel evren oluştuğu zaman, girdaba en yakın olanlar, kendilerini yeni ve bir o kadar da tehlikeli bir dünyanın ortasında bulurlar. Yapay olgular paralel evren oluştuğunun ilk kanıtıdır. Bir yapay olgu ortaya çıkınca Canlı büyük bir ilgiyle onunla ilgilenir. Yapay olgular metalden oluşurlar tıpkı eski maya ok uçları veya orta çağdan kalma kılıçlar gibi. 

**
http://ruinedeye.com/cd/time5.htm
Her araç uzay-zaman boşluğunda, ağırlık merkezinden çıkan bir vektörle yol alır. Aynı bir mızrak gibi.
- Affedersin?
 - Göğsünüzden çıkan bir mızrak gibi. Tabi. Zamanda yolculuk yapabilmesi için de bir kapı, başka bir tabirle bir solucan tüneli bulmalıdır. Bu kapılar, herhangi bir yerde, herhangi bir zamanda ortaya çıkabilir mi?
 Bu pek de olası bir şey değil. Bu bahsettiğimiz şey Tanrı'nın işi.
Eğer Tanrı zamanı kontrol ediyorsa ve kaderimiz de belliyse 
- Sana katılmıyorum.
- Bir nevi zaman yolculuğu.
- Kendi kendinle çelişiyorsun.
Eğer geleceğimizi görebilecek olsaydık, kaderimiz kendisini açığı çıkarsaydı o zaman kaderimize ihanet etme fırsatına sahip olurduk. Bu seçme hakkının bile olması, daha önce bildiğimiz kader tanımını yok etmeye yeter.
Eğer Tanrı'nın yolunda yolculuk etmezsen olmaz.
 Bu konuşmayı devam ettirebileceğimi sanmıyorum.
- Neden?
 - İşimi kaybedebilirim.
**
Bölüm 6
 Canlı Alıcı
Canlı alıcı, yapay olguya ana evrene seyahatinde yol göstermesi için seçilir. Ama alıcının nasıl seçildiği konusunda kimsenin bir fikri yoktur. Canlı alıcı, 4. boyutun güçleriyle kutsanmıştır. Buna, inanılmaz güç telekinezi, zihin kontrolü ateş ve suya hükmetme de dâhildir. Canlı alıcı, paralel evrende bulunduğu zaman dâhilinde korkunç rüyalar ve duysal halüsinasyonlarla ıstırap çeker. 


**
. Şu aptal tavşan kostümünü neden giyiyorsun?
  Peki neden sen şu aptal insan kostümünü giyiyorsun?
**
Bölüm 10
 Manipüle Ölü
**
Yangın dün akşam saat sekiz sularında kontrol altına alındı.  İtfaiyeciler çocuk pornosuyla dolu bir zindan buldular.  Son zamanlarda kitaplarıyla şöhreti yakalayan Cunningham 
- Aman Tanrım.
- "Sarasota Heights Bölge Kulübüne girerken yakalandı. "  Hâlâ kundaklama ihtimali üzerinde duruluyor.
- "Bir grup Cunning Vision çalışanı "
- Babam o herifle golf oynardı.   çocuk pornosu dağıtım zinciriyle hiçbir ilişkilerinin olmadığı iddia ettiler.  Bu ahlaksız durum sonrası, Cunningham itfaiyecilere saldırdı.
**
Yerel yazarın çocuk pornosu zinciri ortaya çıktı. 
- Başımızın büyük belada olduğunu hissediyorum.
**
- Başımızın büyük belada olduğunu hissediyorum.
- Nasıl yani?
  Tarla, tarlanın her tarafı kanla kaplanmış. 
Kan mı?
 Saçmalama.  Hava kararmaya başladı, yuvamıza dönsek iyi olacak. 
Yuvamıza mı dönelim?
 O her yerde, yuvamıza da gelecektir. 
- Kes şunu, Fiver.
- Artık gitmeliyiz. Diğer tavşanlar, Fiver'ın onlara gördükleri anlattıktan sonra ona inandılar mı?
Donnie
 Neden umursayalım ki?
 Çünkü tavşanlar aslında bizleriz, Donnie. Neden bir tavşan için yas tutayım ki?
 Sence bir türün ölümü, diğerinden daha mı az trajiktir?
 Tabi ki. Sonuçta bir tavşan bizim gibi değildir. Tarih kitapları, fotoğrafları, pişmanlık ve üzgünlük gibi duyguları yoktur. Affedersiniz, yanlış anlamayın. Tavşanları severim. Sevimli ve sevişgendirler. Eğer sevimli ve sevişgenseniz, büyük ihtimalle mutlusunuzdur. Kim olduğunuzu ve neden yaşadığınızı bilmeseniz de. Ölmeden önce olabildiğince çok sevişmek için çabalarsınız. Ölümden bihaber olan bir tavşan için yas tutmanın amacı ne anlamıyorum. Yanılıyorsun. Bu tavşanlar yazarın hayal gücünün bir ürünü. Yazar tavşanları önemsiyordu, biz de önemsemezsek en önemli kısmı atlamış oluruz. Hikâye anlatmanın mucizevî yanını unutur mu olduk?
 Hızır. Tanrı faktörü.
 İşte tavşanları kurtaran da buydu.
**
Mahzen kapısı da ne?
 Ünlü bir dilbilimci, bunca yıllık tarihimizde şimdiye kadar kurulan en güzel tamlamanın mahzen kapısı olduğunu söylemişti.
"Mahzen kapısı".
**
Okulu su bastırdım, ve o sapığın evini yaktım. Birkaç gün içinde beni yakalayacaklardır.
- Bu şeyleri yapmanı sana Frank mi söylüyor?

- Dinlemek zorundayım, hayatımı kurtarmıştı. Ya ona uyacağım ya da bir başıma kalacağım. Ondan sonra da, bunların ne ile ilgili olduğunu asla öğrenemeyeceğim. Gerçek planının ne olduğunu asla öğrenemeyeyim. Tanrı'nın ana planını mı?
 Tanrı'ya inanıyor musun?
 Bir zaman makinesi yapabilirim. Bu nasıl mümkün olabilir ki?
 Zaman yolculuğu nasıl mümkün olabilir Donnie?
 Frank zamanımın dolduğunu söyledi.
- Peki bu ne zaman gerçekleşecek?
 - Yakında. Ne olacak?
 - Frank öldürecek.
- Kimi öldürecek?
 - Kimi öldürecek?
- Onu görebiliyorum. Gökyüzü yarılacak. Eğer gökyüzü aniden yarılırsa, ne kural kalır ne yasa.   Geriye sadece hatıraların yaptığın seçimler ve ilgilendiğin insanlar kalacak. Eğer bu dünya sona erecek olursa, sadece sen ve o kalacaksınız. Başka kimse olmayacak.
**
Donnie  Bir ateist Tanrı'nın varlığını tamamen reddeden birisidir. Sen bir agnostiksin. Agnostikler Tanrı'nın var olduğuna dair kanıt olmadığını söylerler ama Tanrı'nın varlığını tamamen reddetmezler.
**


Bölüm 9
 Emniyet Tuzağı
"Manipüle ölü" bir emniyet tuzağını kuracaktır. "Canlı alıcı" ise tüm insanlığın kaderini güvence altına alacak kişidir.
**
Sevgili Roberta Sparrow, kitabınızın sonuna ulaştım ve size sormak istediğim o kadar çok şey var ki.  Bazen bana söyleyebileceğiniz şeyler bile ödümü koparıyor.  Bazen tüm bu olanların kurgudan öte bir şey olmasından korkuyorum.  Tek umudum aradığım cevapları uykumda bulmam.  Bu dünya sona erdiği zaman   Yaşanacak o kadar şey varken, bir nebze bile rahatlayabilsem ne mutlu bana.
**
Bölüm 12
Rüyalar
 Manipüle canlı, paralel evrene olan yolculuğundan uyandığı zaman rüyasındaki tecrübelerini hayal meyal hatırlar. Birçoğu ise hiçbir şey hatırlamaz.

Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.

Benzer Yazılar

Yorumlar