DONNİE DARKO- Karanlık Yolculuk (2001)
Yönetmen: Richard Kelly
Senaryo: Richard Kelly
Ülke: ABD
Tür: Dram, Gizem,
Bilim-Kurgu
Vizyon Tarihi: 13
Haziran 2003 (Türkiye)
Süre: 113 dakika
Dil: İngilizce
Müzik: Michael Andrews
Nam-ı Diğer: Donnie
Darko | Donnie Darko: The Director's Cut
Oyuncular: Jake
Gyllenhaal, Holmes Osborne, Maggie Gyllenhaal,
Daveigh Chase, Mary McDonnell
Özet
Dünyanın sonuna şu anda 28 gün 6 saat 42 dakika 12 saniye var...
Donnie, sorunlu bir
ergenlik geçiren ancak buna karşın güçlü bir karaktere sahip, görünürde sıradan
bir Amerikan gencidir. Ancak Donnie'nin iç dünyası, tahmin edilenden daha
karmaşıktır. Donnie uzun süredir şizofreni tedavisi görmektedir. Donnie, bir
yandan şizofrenisi ile savaşırken öte yandan okullarına yeni gelen Gretchen
adında güzel bir kızla duygusal açıdan bir yakınlaşma yaşamaktadır.
Donnie'nin gündüzleri
normal bir seyirde ilerleyen hayatı geceleri sekteye uğrar. Donnie'nin geceleri
de gündüzleri kadar renklidir, çünkü Donnie bir uyurgezerdir... Donnie geceleri
gizemli bir gücün rehberliğinde, kendi kontrolünün dışında şeyler yapmaktadır.
Geleceği gören ve kendisini tehdit eden bu güç, her geçen an Donnie'yi daha çok
ele geçirir. Donnie zamanda yolculuğun mümkün olduğu, çevresindeki insanlardan
kanalların yayıldığı paralel bir evrene adım atmıştır. Sona yaklaşıldığında,
zaman ve gerçeklik yitmiş, Donnie daha önce varlığından haberdar bile olmadığı
bir boyutla karşı karşıya kalmıştır
Donnie Darko'nun dünyayı yok olmaktan
kurtarırken elinden ayırmadığı başucu kitabıdır. Roberta ann Sparrow'un bir
rahibe iken, bir gün zamanda yolculuğa takması sonucu oturup bu kitabı yazar.
Kitaba göre zaman dokusunu zedeleyerek oluşan 'teğet evrenler' asıl evreni yok
edebilecek kara delikler meydana getirirler. Tek çözüm, bir 'Can alıcı'
yardımıyla esas evrene dönüşü sağlamaktır. Burada alıcılara ' Manipüle-ölü 'ler
rehberlik eder.
Donnie Darko ile tavşan frank
halüsü arasında da anlaşılacağı üzere Manipüle-ölü ile münasebeti vardır.
Filmden
"Dövüş bahisleri
düzenleyen yetişkin çeteleri, hatta arabacı çocuklar bile İhtiyar Misery'nin
evinin nasıl yerle bir olduğunu saygıyla dinleyecekler. Bu plan, sanki tüm
hayatı boyunca yanındaymış mevsimler gelip geçerken sürekli onu ölçüp tartmış,
nihayet 15. yılın sonunda ergenliğin verdiği acıyla billur bir hâl almış
gibiydi. Graham Greene bu bölümde neyi vurgulamaya çalışıyor?
Neden çocuklar İhtiyar Misery'nin evine zorla
girdiler.
- Joanie.
- Onu soymak
istiyorlardı.
- Topu topu 13 sayfalık
şu kısa hikâyeyi okumuş olsaydın çocukların yatağın altında büyük miktarda para
bulduğunu sonra da hepsini yaktıklarını hatırlardın.
Donnie Darko,
- belki de gerçek bir
yıkımla karşı karşıya kaldığın için bizimle düşüncelerini paylaşmak
isteyebilirsin. Aslında evi basarak ve etrafı talan ederek anlatmaya
çalıştıkları şey yıkımın da bir çeşit üretkenlik olduğuydu. Parayı yakmaları
ise ironikti. Merak ettikleri tek şey, ortalığı karıştırdıkları zaman ne
olacağıydı. Farklılık yaratmak istiyorlardı.
**
Tüm hayatım boyunca,
kendi korkularımın esiri oldum.
*Sevgi.
Korkularımı yemek
yiyerek bastırmaya çalışıyordum.
* Korku.
Korku kontrolü
Bölüm
1
Sonunda aynaya bakacak
cesareti buldum. Sadece aynaya bakmadım,
aynanın içindekini gördüm. Gördüğüm şey,
egomun yansımasından başka bir şey değildi.
İki yıl önce on yaşındaki bir çocuğun altını ıslatmasını normal
sanıyordum.
- Her şeyi denedik. Meğer cevap hep oradaymış. Artık korkmuyorum. Amerika'nın dört bir yanından gelen insanlar,
el ele verdiler. İnsan hayatının
kesinlikle çok önemli, çok değerli ve korku tarafından kontrol edilemeyecek
kadar narin olduğuna inanan insanlar
Dikkatli ol. Bir şeyleri gözden kaçırabilirsin.
**
Sam. Bir fırtına geliyor
der Frank. Çocukları peşinde sürükleyerek. Onları acının krallığına
götürecek Çocukları evinin önüne
götürecek, canavarları yer altına gönderecek onları kimsenin göremeyeceği yere
götürecek olan yine benim. Sadece benim görebileceğim. Çünkü bendeniz Donnie
Darko. Frank kim?
1.70'lik bir tavşan.
**
Bu modern zamanlarda
tutumumuz ve inançlarımız o kadar narin o kadar kırılgan ki. Bu videolardan birini seyrettim, beni
özgürlüğüme kavuşturan da o oldu. Nefes
alabilelim diye, yaşam çizgimizi yenilememiz gerçekten çok önemli. Nefes alma zamanı geldi. Nefes alma zamanı geldi. Teşekkürler, Jim Cunningham. Teşekkürler, Jim Cunningham. Yaşam çizgisi alıştırmalarının ilkine
başlayalım. Lütfen durdurunuz. Sizin de görebileceğiniz üzere, yaşam çizgisi
iki ana kutba ayrılmıştır. Sevgi ve korku. Korku negatif enerji
izgesini ifade eder.
- Sevgi ise pozitif
enerji izgesidir.
- Yapma ya. Affedersin.
"Yapma ya" korkunun bir eseridir. Her kartta yaşam çizgisine uyacak
bir karakter çatışması bulunmaktadır.
Lütfen
Al şunu.
Teşekkürler.
KORKU----------------------------SEVGİ
Lütfen her karakter
çatışmasını yüksek sesle okuyup yaşam çizgisinin uygun bölümüne çarpı işaretini
koyunuz. Cherita. "Juanita'nın bugün çok önemli bir matematik sınavı
mevcuttur." "Birkaç haftadır sınavdan haberdar olmasına rağmen
çalışmamıştır." "Sınavdan kalmamak amacıyla Juanita kopya çekmeye
karar verir."
Güzel, güzel. Çok güzel.
KORKU--X--------------------------SEVGİ
Bay Darko. "Ling Ling içi para dolu bir cüzdan bulur."
"Ehliyette yazan adrese cüzdanı götürür ama parayı geri vermez."
Üzgünüm Bayan Farmer ama buna anlam veremiyorum. Uygun yere çarpı işareti
koyacaksın. Ne yapılması gerektiğini biliyorum ama her şeyi öylece 2 kategoriye
ayıramazsınız. Yaşam çizgisi bu şekilde ayrılır. Hayat bu kadar basite
indirgenecek bir şey değildir. Yani Ling
Ling'in parayı alıp almamasının korku ya da sevgiyle" ne alakası
var?
Korku ve sevgi en derin insani duygulardandır.
Tamam da beni hiç dinlemiyorsunuz. Hesaba katılması gereken başka şeyler de
var. İnsani duyguların tüm boyutları gibi. Her şeyi 2 kategoriye ayırıp geri
kalanları da ihmal edemezsiniz. Eğer bu ödevi tamamlamazsan sıfırı alacaksın.
**
- Dr. Monnitoff.
- Donnie. Bu size biraz
tuhaf gelebilir ama zaman yolculuğuyla ilgili bir şeyler biliyor musunuz?
Einstein
-Rosen köprüsündeki
küçük solucan tünellerinden bahsediliyor. Teorik olarak bu tüneller, insanlar
tarafından kontrol ediliyor. Hawking'e göre, bu tüneller uzay zaman
sürekliliğinin belli bölgelerine zıplayabilmek için kestirmeler sağlıyor
olabilir. Yani zamanda geriye doğru yolculuk yapabilmek için ışık hızını
geçebilecek bir uzay aracı gibi bir şeyin içinde olman gerekmez mi?
- Teorik olarak.
- Ve bir de tünel bulmak.
Zaman yolculuğunun temel kuralları bunlar işte. Bir alet ve bir de rota. Aletin
her şey olabilir.
- DeLorean* gibi mi?
[Geleceğe dönüşte kullandıkları araba. Bakmak isteyenlere.
http://redlightnaps.files.wordpress.com/2007/08/delorean1.jpg]
- Metal olan her şey olabilir. O filme
bayılırdım. Çok gelecekvariydi. Dinle
Sana bunu verdiğimi kimseye söyleme. Bunu yazan kadın eskiden burada
öğretmendi. Ondan önce de bir rahibeymiş. Ama bir gecede aniden çok daha farklı
birisi olmuş. Kiliseyi bırakmış, bu kitabı yazmış. Burada, Middlesex'te fizik
öğretmeye başlamış. "Zamanda yolculuk felsefesi" Roberta Sparrow mu?
Aynen. Yapma ya Roberta Sparrow. Roberta Sparrow. Gidici
nine.
Bölüm 1
Paralel evren Dördüncü
boyutun yapısının bozulduğu olaylar nadiren gerçekleşir. Paralel evren
oluşunca, o kadar dengesizdir ki bir kaç haftadan fazla yaşama destek olamaz.
Nihayetinde çökecek ve ana evrende varlığını silecek bir kara delik
oluşturacaktır.
"Zamanda Yolculuk
Felsefesi" adında.
- Felsefenin bununla ne
alakası var ki?
- Tahmin edin kim
yazmış. Kim?
Roberta Sparrow. Kitap bile yazmış.
- Gidici nine kitap
yazmış.
- Ne kadar kötü bir
takma ad o. Geçen gün az kalsın arabanın altında kalacaktı. O kadar zengin
olmasına rağmen, hâlâ o çöplükte yaşıyor.
- Haklısın.
- Onun mücevher
koleksiyonunu herkes bilir. Çocuklar sürekli oraya gidip, kadının neyi varsa
çalmaya çalışırlardı. Kadın iyice inzivaya çekildi. Ona az kalsın çarpıyor
olmasaydık, hâlâ yaşıyor olmasından bile bir haber olacaktım. Yolun ortasında öylece donakalmıştı. İyi olup olmadığına bakmak için arabadan
indim. O da kulağıma fısıldadı.
- Ne dedi?
- Galiba Frank onunla konuşmamı istiyordu.
Çünkü onu son gördüğümde zaman yolculuğuyla ilgili bir şey bilip bilmediğimi
sormuştu. Kadın da bu konuda bir kitap yazmış, bu sadece bir tesadüf olmamalı.
Roberta Sparrow sana ne dedi?
"Dünya üzerinde yaşayan her canlı tek başına
ölür." dedi.
Peki bu konuda ne
hissettin?
Köpeğim Callie aklıma geldi. Sekiz yaşındayken
öldü, verandanın altına doğru sürünüyordu. Ölebilmek için. Tek başına olmak
için. Şu an kendini yalnız mı hissediyorsun?
Bilmiyorum
Yalnız olmadığıma inanmak istiyorum ama
Bunu destekleyecek hiçbir kanıt bulamadım, bu yüzden artık kafama
takmıyorum. Tüm hayatımı bunu tekrar ve tekrar düşünerek heba etsem bile
sonunda elimde yine hiçbir kanıt olmayacaktı. Artık düşünmekten vazgeçtim.
Saçmalığın daniskası. Saçmalık olan Tanrı'yı aramak mı?
Eğer herkes tek başına ölecekse, evet. Peki bu
seni korkutuyor mu?
Tek başıma kalmak istemiyorum.
**
Bölüm 2
Su ve Metal
Su ve metal zaman yolculuğunun temel
öğeleridir. Su paralel evrenler arasında açılan zaman kapıları için sınırlayıcı
niteliktedir. Zamanda geri gidip, geçirdiğin tüm acı ve karalık dolu saatleri
daha iyileriyle değiştirebilsen nasıl olurdu?
**
Beyninde seni istediğin
yere gönderebilecek bir güç olduğunu düşün.
Manipüle Canlı, kendi varlığını idame ettirmek için her şeyi yapacaktır.
Bildiğin bir yere mi giderdin?
Hayır ama her defasında evden daha uzak bir
yerde uyanmak isterdim.
**
- Günaydın, mongreller!
- Günaydın. Bu kadarcık
mı sesiniz çıkıyor?
Size günaydın dedim.
- Günaydın.
- Bu birazcık daha iyi
oldu. Aramızda hala günaydın demeye korkan öğrencilerim olduğunu hissediyorum.
Günaydın. İşte duymak istediğim de buydu. Çünkü birçok genç bay ve bayan
korkuları tarafından felç edilmiş durumdalar. Bedenlerini uyuşturucu, alkol ve
evlilik öncesi seks ile harap etme günahına giriyorlar. Şimdi size ufak bir
hikâye anlatacağım. Hayatı korkunun bu unsurları tarafından yok edilen bir genç
hakkında, iç burkucu bir hikâye. Sevgiyi hep yanlış yerlerde arayan bir genç.
Onun adı Frank.
- Zamanda yol alıyoruz.
- Ne?
Selam, kız kardeşim, şey Bazen çok yediği konusunda endişeleniyorum.
- Kes sesini, Kim!
- Sadece yardım etmeye
çalışıyorum. Tatlım lütfen. Bundan utanman için bir sebep yok ki. Çoğu zaman
egomuzla yüzleşmekten korktuğumuz için yemek yeriz. Kendimizi aynadakine değil,
aynanın kendisine bakarken buluruz. Aynadakine bakabildiğimiz zaman, işte o
zaman gerçek güzelliğimizi görebiliriz.
- Teşekkürler.
- Ne demek. Hadi, yanıma
gel. Çekinme. Büyüdüğüm zaman ne olacağıma nasıl karar verebilirim?
İşte bu zor bir soru. Kendi içine, kalbinin
derinliklerine bak. Sana saf, karşılıksız sevgiyi hissettiren neyse, onun
peşinden git. Çalışmalarında, yaptığın sporda, ilişkilerinde hep sevgiden yana
ol.
- Teşekkürler.
- Hadi sen de gel.
Sıradaki.
- Dövüşmeyi nasıl
öğrenebilirim?
- "Dövüşmeyi nasıl
öğrenebilirim?
" demek. Çocuğum,
şiddet korkunun bir ürünüdür. Kendini sevmeyi öğren. Gerçekten kendini
sevdikten sonra, dünya ayaklarının altındadır.
- Pekâlâ.
- Sen de buraya gel.
Hadi.
- Günaydın.
- Günaydın. Buraya
gelmek için ne kadar para aldın?
Affedersin.
- Adın ne çocuğum?
- Gerald. Bak Gerald, bence gerçekten korkmuş
bir haldesin. Kitaplarından almamızı mı isteyeceksin?
Bundan kötü bir öneride bulunamazsın zaten.
- Ne kadar üzgün
olduğunu göremiyor musunuz?
- Kardeşinin kilo
vermesini mi istiyorsun?
Ona sürekli abur cubur yemeyi bırakmasını ve
biraz spor yapmasını söyle. Kimse gelecekte ne olacağını bilemez. Bunu zaman
gösterecektir, değil mi, Jim?
Ve sen
Evet sen. Eğer pisliklerin kafanı tuvalete sokmalarından bıktıysan,
biraz kas çalış. Karate dersi falan al ki, gelecek defaya bacaklarının arasına
tekmeyi geçirebilesin. Gördünüz mü?
İşte kitaplarda öfkenin esiri diye tabir
ettiğimizin ta kendisi.
- Esir mi?
- Korkusunu hissedebiliyor musunuz millet?
Bu çocuk ölümüne korkmuş. Bunu söylemek benim
de canımı yakıyor ama ama bence sen kafası karışmış, sorunlu bir delikanlısın.
- Cevapları hep yanlış
yerlerde arıyorsun.
- Aslında haklısın.
Cidden sorunlarım var, kafam da karışmadı denemez. Korkuyorum da, gerçekten
korkuyorum. Korkuyorum ama bence Bence
sen allahsızın tekisin.
-Gerçekten aklım
almıyor.
-Gerçeği söylediğini
sanıyor ama her şey yalandan ibaret. Söylediği her şey yalan. Herkes onu
radikal sanıyor ama manyak egoistin teki.
**
http://ruinedeye.com/cd/time3.htm
Gidici nineyi duydun mu?
Kimi?
"Zamanda Yolculuk Felsefesi". Bu da
ne?
O yazmış. Bazı
şeyleri görüyorum. Gerçekten çok saçma sapan şeyler. Bu kitap, gördüğüm o
şeyleri tarif ediyor, tesadüften öte bir şeyler olmalı.
**
Bölüm 4
Yapay Olgu ve Yaşam
Bir paralel evren oluştuğu
zaman, girdaba en yakın olanlar, kendilerini yeni ve bir o kadar da tehlikeli
bir dünyanın ortasında bulurlar. Yapay olgular paralel evren oluştuğunun ilk
kanıtıdır. Bir yapay olgu ortaya çıkınca Canlı büyük bir ilgiyle onunla
ilgilenir. Yapay olgular metalden oluşurlar tıpkı eski maya ok uçları veya orta
çağdan kalma kılıçlar gibi.
**
http://ruinedeye.com/cd/time5.htm
Her araç uzay-zaman
boşluğunda, ağırlık merkezinden çıkan bir vektörle yol alır. Aynı bir mızrak
gibi.
- Affedersin?
- Göğsünüzden çıkan bir mızrak gibi. Tabi.
Zamanda yolculuk yapabilmesi için de bir kapı, başka bir tabirle bir solucan
tüneli bulmalıdır. Bu kapılar, herhangi bir yerde, herhangi bir zamanda ortaya
çıkabilir mi?
Bu pek de olası bir şey değil. Bu bahsettiğimiz
şey Tanrı'nın işi.
Eğer
Tanrı zamanı kontrol ediyorsa ve kaderimiz de belliyse
- Sana katılmıyorum.
- Bir nevi zaman
yolculuğu.
- Kendi kendinle
çelişiyorsun.
Eğer geleceğimizi
görebilecek olsaydık, kaderimiz kendisini açığı çıkarsaydı o zaman kaderimize
ihanet etme fırsatına sahip olurduk. Bu seçme hakkının bile olması, daha önce
bildiğimiz kader tanımını yok etmeye yeter.
Eğer Tanrı'nın yolunda
yolculuk etmezsen olmaz.
Bu konuşmayı devam ettirebileceğimi
sanmıyorum.
- Neden?
- İşimi kaybedebilirim.
**
Bölüm 6
Canlı Alıcı
Canlı alıcı, yapay olguya
ana evrene seyahatinde yol göstermesi için seçilir. Ama alıcının nasıl
seçildiği konusunda kimsenin bir fikri yoktur. Canlı alıcı, 4. boyutun
güçleriyle kutsanmıştır. Buna, inanılmaz güç telekinezi, zihin kontrolü ateş ve
suya hükmetme de dâhildir. Canlı alıcı, paralel evrende bulunduğu zaman
dâhilinde korkunç rüyalar ve duysal halüsinasyonlarla ıstırap çeker.
**
. Şu
aptal tavşan kostümünü neden giyiyorsun?
Peki neden sen şu aptal insan kostümünü
giyiyorsun?
**
Bölüm 10
Manipüle Ölü
**
Yangın dün akşam saat
sekiz sularında kontrol altına alındı.
İtfaiyeciler çocuk pornosuyla dolu bir zindan buldular. Son zamanlarda kitaplarıyla şöhreti
yakalayan Cunningham
- Aman Tanrım.
- "Sarasota Heights
Bölge Kulübüne girerken yakalandı. "
Hâlâ kundaklama ihtimali üzerinde duruluyor.
- "Bir grup Cunning
Vision çalışanı "
- Babam o herifle golf
oynardı. çocuk pornosu dağıtım
zinciriyle hiçbir ilişkilerinin olmadığı iddia ettiler. Bu ahlaksız durum sonrası, Cunningham
itfaiyecilere saldırdı.
**
Yerel yazarın çocuk
pornosu zinciri ortaya çıktı.
- Başımızın büyük belada
olduğunu hissediyorum.
**
- Başımızın büyük belada
olduğunu hissediyorum.
- Nasıl yani?
Tarla, tarlanın her tarafı kanla
kaplanmış.
Kan mı?
Saçmalama.
Hava kararmaya başladı, yuvamıza dönsek iyi olacak.
Yuvamıza mı dönelim?
O her yerde, yuvamıza da gelecektir.
- Kes şunu, Fiver.
- Artık gitmeliyiz.
Diğer tavşanlar, Fiver'ın onlara gördükleri anlattıktan sonra ona inandılar mı?
Donnie
Neden umursayalım ki?
Çünkü tavşanlar aslında bizleriz, Donnie.
Neden bir tavşan için yas tutayım ki?
Sence bir türün ölümü, diğerinden daha mı az
trajiktir?
Tabi ki. Sonuçta bir tavşan bizim gibi
değildir. Tarih kitapları, fotoğrafları, pişmanlık ve üzgünlük gibi duyguları
yoktur. Affedersiniz, yanlış anlamayın. Tavşanları severim. Sevimli ve
sevişgendirler. Eğer sevimli ve sevişgenseniz, büyük ihtimalle mutlusunuzdur.
Kim olduğunuzu ve neden yaşadığınızı bilmeseniz de. Ölmeden önce olabildiğince
çok sevişmek için çabalarsınız. Ölümden bihaber olan bir tavşan için yas
tutmanın amacı ne anlamıyorum. Yanılıyorsun. Bu tavşanlar yazarın hayal gücünün
bir ürünü. Yazar tavşanları önemsiyordu, biz de önemsemezsek en önemli kısmı
atlamış oluruz. Hikâye anlatmanın mucizevî yanını unutur mu olduk?
Hızır. Tanrı faktörü.
İşte tavşanları kurtaran da buydu.
**
Mahzen kapısı da ne?
Ünlü bir dilbilimci, bunca yıllık tarihimizde
şimdiye kadar kurulan en güzel tamlamanın mahzen kapısı olduğunu söylemişti.
"Mahzen
kapısı".
**
Okulu su bastırdım, ve o
sapığın evini yaktım. Birkaç gün içinde beni yakalayacaklardır.
- Bu şeyleri yapmanı
sana Frank mi söylüyor?
- Dinlemek zorundayım,
hayatımı kurtarmıştı. Ya ona uyacağım ya da bir başıma kalacağım. Ondan sonra
da, bunların ne ile ilgili olduğunu asla öğrenemeyeceğim. Gerçek planının ne
olduğunu asla öğrenemeyeyim. Tanrı'nın ana planını mı?
Tanrı'ya inanıyor musun?
Bir zaman makinesi yapabilirim. Bu nasıl
mümkün olabilir ki?
Zaman yolculuğu nasıl mümkün olabilir Donnie?
Frank zamanımın dolduğunu söyledi.
- Peki bu ne zaman
gerçekleşecek?
- Yakında. Ne olacak?
- Frank öldürecek.
- Kimi öldürecek?
- Kimi öldürecek?
- Onu görebiliyorum.
Gökyüzü yarılacak. Eğer gökyüzü aniden yarılırsa, ne kural kalır ne yasa. Geriye sadece hatıraların yaptığın seçimler
ve ilgilendiğin insanlar kalacak. Eğer bu dünya sona erecek olursa, sadece sen
ve o kalacaksınız. Başka kimse olmayacak.
**
Donnie Bir ateist
Tanrı'nın varlığını tamamen reddeden birisidir. Sen bir agnostiksin.
Agnostikler Tanrı'nın var olduğuna dair kanıt olmadığını söylerler ama
Tanrı'nın varlığını tamamen reddetmezler.
**
Bölüm 9
Emniyet Tuzağı
"Manipüle ölü"
bir emniyet tuzağını kuracaktır. "Canlı alıcı" ise tüm insanlığın
kaderini güvence altına alacak kişidir.
**
Sevgili Roberta Sparrow,
kitabınızın sonuna ulaştım ve size sormak istediğim o kadar çok şey var
ki. Bazen bana söyleyebileceğiniz şeyler
bile ödümü koparıyor. Bazen tüm bu
olanların kurgudan öte bir şey olmasından korkuyorum. Tek umudum aradığım cevapları uykumda
bulmam. Bu dünya sona erdiği zaman Yaşanacak o kadar şey varken, bir nebze bile
rahatlayabilsem ne mutlu bana.
**
Bölüm 12
Rüyalar
Manipüle canlı, paralel evrene olan
yolculuğundan uyandığı zaman rüyasındaki tecrübelerini hayal meyal hatırlar.
Birçoğu ise hiçbir şey hatırlamaz.
Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.
Yorumlar