Print Friendly and PDF

Gene/sis



 

Süvariler geçiyordu önümüzden,

Biz fotoğraf çekiyorduk.

Bütün atlar birbirine benziyordu

Ve kadraja girmiyordu süvari.

Hava mı kararmıştı;

Atlar mıydı siyah olan,

O vakitler bilmiyorduk.

Gözü; açık bir yara,

Ağzı kara bir sinekti kadının,

Durmadan vızıldıyordu.

Gülü öpen dudaklarla

Bedduada çarpılan aynı dudaklardı ah!

Kadın ağzıyla her yere konuyordu.

Öylece duruyorduk seninle karşılıklı,

Kokluyorduk havayı.

Kısrakların ense kökünde rüzgar

Gökyüzünden çekik gözlü atlar sarkıtıyordu

Ve İp gibi bir kişnemeydi yağmur.

Derken;

Erimiş gökkuşağı olduk aynı kâsede

Sonra atlara doğru koştuk:

Renklere ad verildi,

“Belki de” dedi bir ses,

“Belki de asıl ayrılık budur!”

Çünkü ad verilmezden önce,

Her erkeğin kaburgasında bir kadın uyur.

İma.C.Özkan

 

Erşim: https://gunesbor.wordpress.com/2014/04/22/genesis/

 



Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.

Benzer Yazılar

Yorumlar