GİZLİ ÖRGÜTLER “KAVGADAN” BESLENİYOR
İtalya’daki
Gladyo sürecine ilişkin yazdığı kitaplarla tanınan Philip Willan, Türkiye’de
yurtsever laikler ile ılımlı İslamcıların çatışmasının gizli örgütlerin
varlığının devamı için bir neden olduğunu söyledi.
Türkiye'de
son dönemde yaşanan çoğu olayda Gladyo ismi anılır oldu. Darbe planları olduğu
iddia edilen belgeleri hazırlayan ve uygulayacak olanların bu örgütün Türkiye
ayağı olduğu, askerlerin intiharlarının benzerlerinin Gladyo’nun çözüm
sürecinde başka ülkelerde yaşandığı söylendi.
En son “Kuklacılar”
kitabı Türkiye’de yayınlanan İtalya’da Gladyo’nun çözülme sürecinde bulunan
gazeteci Philip Willan İtalya’daki süreci anlattı. Willian’ın kitabı
İtalya’nın yaşanan sürecin Türkiye’ye ne kadar benzediğini de gösteriyor.
İtalya’daki
terör olaylarında Gladyo’nun rolü nedir?
‘Gerilim strateji’sinin komünizm
karşıtı terörizmine yöneltilen suçlamalar, kapalı kapılar ardındaki Gladio
Örgütü’yle ilişkilendirilmişti. Ama gerçekte varlığı Başbakan Giulio Andreotti
tarafından 1990’da parlamentoya açıklanan, resmi Gladio’ya mensup 622 kişiden
hiçbiri terörizm suçlarına karışmaktan yargılanmamıştı. Gladio İtalya’daki
terörizm idaresinin kısa adı haline geldi. Ama daha etkin komploların Rosa dei
Venti (Rüzgar Gülü), The Nuclei di Difesa Dello Stato (Devlet Savunma Birimi) ya
da gizli servis L’anello (Halka) gibi benzer örgütler tarafından yürütüldüğü
düşünülüyor.
Gladyo
dışında Rosa dei Venti, The Nuclei di Difesa Dello Stato gibi başka örgütlerden
bahsettiniz. Bu bağlamda Gladyo'nun başka örgütleri de kullandığını söyleyebilir
miyiz?
Gladio’nun gerilim stratejisini
uygulamak üzere diğer örgütlerden yararlandığını söylemek mümkündür. Ancak aynı
zamanda, resmi Gladio yapısının daha güçlü diğer şiddet örgütlerinin
faaliyetlerini saklamak için bir duman perdesi olarak kullanıldığını da
söylemek mümkündür. Komünizm karşıtı gizli operasyonlarda en önemli rolü
oynadığı düşünülen örgütlerden biri üst düzey devlet yetkilileri ve ordunun bir
araya geldiği P2 mason locasıdır.
İtalya'da
Gladio sürecinde üst düzey askeri yetkililerin, hâkimlerin, savcıların ve
politikacıların bu örgüte bağlı oldukları ortaya çıktı mı?
Üst düzey devlet yetkilileri, Gladio
döneminde İtalya’da gerilim yaratma stratejisinin bir parçası olmuşlardı. Ama
bu kişilerin Gladio’nun kendisiyle doğrudan bir bağlantısı olmayabilir.
İtalya’da
Gladyo ile bağlantısı olduğu düşünülen şüpheli ölümler ve intiharlar nelerdi?
Esrarengiz intiharlar arasında,
SIFAR olarak da bilinen silahlı kuvvetler istihbarat servisinin ekonomi
casusluğu birimi başkanı Colonel Renzo Rocca’nın intiharı da var. Sözde
emekliliğinin ardından Fiat için çalışmaya başlayan Rocca Roma’daki ofisinde 27
Haziran 1968’de ölü bulunmuştu. Kendisi SIFAR’da komünizm karşıtı gizli milis
kuvvetinin üyelerini atamakla görevliydi.
1969 yılında ‘Piano Solo’ adlı darbe
planına ilişkin soruşturmaya alınan üç askeri görevli de esrarengiz şekilde
öldü. Ordu Generali Carlo Ciglieri 27 Nisan 1969’da Pauda yakınlarında bir
trafik kazasında öldü.
25 Haziran’da, meslektaşı General
Giorgio Manes Meclis Darbe Soruşturma Komisyonu’na kanıt sunmaya hazırlanırken
kalp krizinden öldü. Üç hafta sonra asistanı Teğmen Remo D’Ottavio bir
tabancayla kendini vurarak intihar etti.
Diğer bir esrarengiz intiharsa 12
Ağustos 1977’de tabancayla kendini öldüren Ordu Generali Antonio Anza’nınkiydi.
Anza, Carabinieri Askeri Polisi’nin başı General Enrico Mino’nun görevini
almaya adaydı.
Mino da iki ay sonra 31 Ekim’de bir
helikopter kazasında öldü. Soğuk Savaş döneminin sırlarıyla ilişkilendirilen
diğer iki ölüm de gazeteci Mino Perocelli ve Carabiniere Generali Carlo Alberto
Dalla Chiesa’nınkiydi.
Mino Perocelli Mart 1979’da kimliği
belirlenemeyen bir saldırgan tarafından öldürülürken, Chiesa’yı ise 3 Eylül
1982’de mafya öldürdü. Tanıklar, bu iki kişinin de, Hıristiyan Demokrat Parti
başkanı Aldo Moro’nun Kızıl Tugaylar tarafından kaçırılıp öldürülmesine
ilişkin çok gizli sırları bildikleri gerekçesiyle öldürüldüklerini iddia etti.
Aldo Moro 16 Mart 1978’de Roma sokaklarından birinde yakalanmadan önce Komünist
Parti ile güç paylaşımına dayanan bir anlaşma üzerine görüşüyordu. Belki de en
yeni ve şüpheli intihar, askeri istihbarat servisi SISMI görevlisi Yarbay Mario
Ferraro’nunkiydi. Yarbay 16 Ağustos 1995’te banyosunda kendisini sabahlığının
kuşağıyla banyo askısına asmıştı.
SIFAR’ın ne
olduğunu ve nasıl kurulduğunu açıklar mısınız?
SIFAR, savaş sonrası askeri
istihbarat biriminin adıydı. Daha sonra SID, ardından da SISMI olarak
değiştirildi. Şu anda ona AISI deniyor. Çoğu isim, gizli servislerin dâhil
olduğu siyasal skandallara göre değişiyor.
Mafya’nın
Gladio ile bir bağlantısı var mıydı? Bu bağlantı nasıldı?
Gladio’nun ve diğer benzeri gizli
soğuk savaş örgütlerinin mafya ve gizli şiddet operasyonları için kullanılan
Roma yeraltı örgütü Magliana Band ile bağlantısı olduğundan şüpheleniliyor.
Aldo
Moro'nun Kızıl Tugaylar tarafından öldürüldüğü söylendi ilk zamanlar. Peki, bu
bir Gladyo operasyonu muydu?
Aldo Moro’nun kaçırılıp öldürülmesi
hala büyük şüphe uyandırmaktadır. Moro kaçırıldığında, Gladio ile bağlantısı
olan bir askeri istihbarat görevlisi gündemdeydi ve ABD, Moro’nun İtalya
siyasetinden uzaklaştırılmasına çok büyük ilgi gösterdi.
Gladyo
planlarına uymuyorsa siyasileri öldürür müydü?
Yıllar boyunca birçok siyasetçi,
gazeteci ve askeri görevli esrarengiz şekilde öldürüldü. Ama bu kişilerin
ölümleri için henüz bir kesinlik kazanmadan Gladio’yu suçlamak pek mümkün
değil.
1969 Piazza
Fontana, 1972 Peteano ve 1980 Bologna bombalamaları ilk başta kamuoyuna nasıl
yansıdı? İlerde ortaya neler çıktı?
İtalya tarihindeki “Kurşun Yıllar”ı
(Anni di Piombo) başlatan 1969 Piazza Fontana bombalaması ve 1974 yılında
gerçekleşen İlaicus Expressen treninin bombalanması da Gladio’nun eylemleriyle
ilişkilendirildi. 1975 yılında Madrid’de İtalyan Ulusal Muhafızlar’ın
(Avanguardia Nazionale)kurucusu Stefano Dele Chiaie; Franco’nun defni sırsında
Pinochet ile tanıştı. Ardından bu ikili, Condor operasyonuna katılacaklar ve
Şilili Hıristiyan Demokrat Bernardo Leighton’unki de olmak üzere cinayet
teşebbüslerinde bulunacak ya da 1980’de Luis Garcia Meza’nın Kokain Darbesi’ne
karışacaklardı. Chiaie, 1989’da Caracas, Venezuella’da tutuklandı ve Piazza
Fontono bombalamasındaki rolü için mahkemeye çıkmak üzere İtalya’ya gönderildi.
Kötü ününe rağmen Chiaie, ağır ceza mahkemesi Catanzaro tarafından, yandaşı
Massimiliano Fachini ile birlikte aklandı. (Bundan sonra saldırı için kimse
suçlu bulunmadı) Ulusal Muhafızlar üyesi Vincenzo Vinciguerra’ya göre
"Aralık 1969 patlaması, olağanüstü hal ilan edecek olan siyasal ve askeri
mercileri ikna edecek pim görevi görmüştü.’’
Vinciguerra 1984 yılında; üç polis
görevlisinin öldüğü 3 Mayıs 1972 tarihli Peteano terörist hareketini
yürüttüğünü hâkim Fellice Casson’a itiraf etti. Vinciguerra’nın duruşmasına
kadar, bu hareketin yürütülmesinden Kızıl Tugaylar sorumlu tutuluyordu. Vinciguerra,
duruşma sırasında gizli İtalyan örgütler tarafından nasıl yardım gördüğünü ve
Peteano katliamının ardından Franco İspanya’sına nasıl kaçtığını anlattı. Bu
konuda konuşmaya başlar başlamaz Gladio tarafından ihraç edilen Vinciguerra,
1984’teki duruşmasında aşağıdakileri söylemişti:
“Peteano katliamı ve ardından yaşanan tüm olaylara
bakıldığında artık bilinmelidir ki, suikastları stratejik bir şekilde kapalı
kapılar ardından yönlendirebilen gizli, gerçek bir yapı vardı. Bu yapı devletin
içerisindeydi. İtalya’da silahlı kuvvetlere benzeyen, sivil ve askeri üyelerden
oluşan, Sovyet karşıtı bir ideoloji ile İtalyan topraklarında Rus ordusuna
karşı direnç oluşturacak bir yapı mevcuttur.’’
Kasım 1995’te Neo-Faşist teröristler
Valerio Fioravanti ve Francesca Mambro, 1980 Bologna katliamının icracıları
olarak yaşam boyu hapse mahkûm edildi. Gladio ise bu katliamı doğrudan
etkilemekten suçlanmaktadır. P2’nin fikir babası ve eski OSS/CIA üyesi Licio
Gelli; Francesco Pazienza ve SISMI görevlileri Pietro Musumeci ve Giuseppe
Belmonte ile birlikte soruşturma dairesi için mahkûm edildi. 1970 yılında son
anda durdurulan darbe girişimi Golpe Borghese’de rol alan Stefano Dele Chiaie
de Bologna katliamına dâhil olmaktan suçlandı.
Birçok bombalamada suç ilk olarak
sol kanat aşırıcılarına atıldı. Sonraki soruşturmalar bunlardan sağ kanat
teröristlerinin sorumlu olduğunu ortaya çıkardı. Ama pek azı yargılandı. Bunun
durum genellikle soruşturmalara gizli örgütlerin müdahale etmesinden
kaynaklanıyordu.
Gladyo'nun
sol örgütler içinde de adamları var mıydı?
Sol örgütlerin içlerine sızıldığına
ve Gladio döneminde gizli servisler tarafından kullanıldığına dair güçlü
şüpheler var. Ama bu kesin olarak kanıtlanmış değil.
Türkiye'de
en son darbe planları iddialarında camilerin bombalanması ve bir savaş uçağının
düşürülmesi yer alıyordu. Buna benzer bildiğiniz Gladio planları oldu mu?
Kamuya yöneltilen terörist eylemler
İtalya’da soğuk savaş döneminde oldukça sık yaşanıyordu ve bu eylemlerle, günün
hükümetinin halkını korumaktan aciz olduğu yönünde itibarını sarsmak
amaçlanıyordu. Türkiye’nin bu durumdan farkı, planlandığı iddia edilen terörist
eylemlerin hiçbir zaman gerçekleşmemesidir. Türkiye’deki durumun İtalya’dakine
ne kadar benzediğini bilmiyorum. Komünizme karşı verilen savaşın sona erdiği
düşünülürse ‘derin devlet’ yapılarının yıkıldığına inanılabilir. Bugün
Türkiye’nin karşı karşıya geldiği yurtsever laiklik ve siyasi İslam arasında
önemli bir seçim yapma zorunluluğu böyle gizli organizasyonların varlığının
devam etmesine bir sebep olabilir.
ntvmsnbc.com
http://www.haberiniz.com.tr/yazilar/haber8396-Gizli_orgutler_laiklik_kavgasindan_besleniyor.html
Kaynak:
http://www.azzellini.net/es/node/2159
Jens
Mecklenburg, Gladio: Nato'nun Gizli Terör Örgütü, Orjinal isim:
Elefanten Press -Sorun Yayınları, Çeviren: Saliha Nazlı Kaya/ Süheyla Kaya,
1999, İstanbul
Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.
Yorumlar