Print Friendly and PDF

“HAS ODA” KAPISINI BEKLEYENLER




Topkapı Sarayı’nda bulunan Hırka-i Saadet Dairesi’nin en önemli odası padişaha ayrılmış “Has Oda” idi. Kapının üzerinde Hz. Mevlâna Celâleddin Rumî’ye ait olan şu beyitler yazılı idi.
Derhâ heme besteend illâ der-i tu
Tâ reh ne-bered garîb illâ ber-i tu
Ey der kerem u izzet u nûr-efşânî
Hurşîd u meh u sitâregân çâker-i tu


“Ya Rasûlullâh sallallâhü aleyhi ve sellem ”
 “Bu öyle bir kapıdır ki,
Senin kapından başka bütün kapılar kapanmıştır.
Ta ki garipler başkasına yol bulmasınlar diye."
“Ey Kerem ve izzet kapısı, Ey nur saçan kapı,
 güneş, ay ve yıldızlar, sana kul ve köledir.

3. Selam
Ey şehd-nûşîn-i lebet pâk ez heme âlûdegî
Bin’şin ki tâ bâz îsted çeşmem zi hun-pâlûdegî
Dudağından bal içen bulaşıklıktan tamamen temizdir. Otur ki gözüm kana boyanmaktan geri dursun.
Ey ki hezâr âferin bu nice sultân olur
Kulu olan kişiler hüsrev ü hâkân olur
Her ki bugün Veled’e inanuben yüz süre
Yoksul ise bay olur bay ise sultân olur
Binlerce tebrikler! Bu nasıl bir sultandır ki hizmetçisi olanlar, padişah olur. Bugün her kim (Sultan) Veled’e inanıp (dergâhına) yüz sürerse, fakir ise bey olur, bey ise sultan olur.
Ey kavm be hac refte kücâyîd kücâyîd
Dil-dâr hemin câst bi-yâyîd bi-yâyîd
Ey hacca giden topluluk! Nerdesiniz, nerdesiniz? Sevgili burada, gelin gelin!
İmrûz çü her rûz harâbîm ü harâb
Meg’şâ der-i endîşe vü ber gîr rebâb
Sad gûne nemâzest ü rükûest ü sücûd
An râ ki cemâl-i dôst bâşed mihrâb
Bugün her günkü gibi harabız, harap. Düşünce kapısını açma; rebabı (eline) al. Sevgilinin (güzel) yüzünü mihrap edinen için yüz türlü namaz var, (yüz türlü) rükû ve sücûd.
Hod râ çü demî zi yâr hurrem yâbî
Der ömr nasîb-i hîş an dem yâbî
Zinhâr tü zâyi ‘ ne-künî an dem râ
Zîrâ ki çünan demî diger kem yâbî
Kendini bir an sevgiliden yana sevinçli bulursan ömründe nasîbini o anda bulursun. O anı sakın zâyi etme. Zira öyle bir anı bir daha bulamazsın.
Derhâ heme besteend illâ der-i tü
Tâ reh ne-bered garîb illâ ber-i tü
Ey der kerem ü izzet ü nûr-efşânî
Hurşîd ü meh ü sitâregân çâker-i tü
Garip kimse, başka bir yol bulamasın diye bütün kapılar kapalı; ancak senin kapın açıktır. Ey keremde, yücelikte, nur saçmada güneşin, ayın, yıldızların kölesi olduğu (sevgili)!
Der kûy-i harâbât me-râ aşk keşan kerd
V’an dil-ber-i ayyâr me-râ dîd ü nişan kerd
Men der pey-i an dil-ber-i ayyâr bi-reftem
Ô rûy-i hod an lahza zi men bâz nihan kerd
Sultân-ı arefnâk büdeş mahrem-i esrâr
An sırr-ı tecellî-i ezel cümle beyan kerd
Aşk, harâbât semtine sürükledi; o hilekâr dilber de görüp bana işaret etti. Ben o hilekâr dilberin peşinden gittim; o ise hemen yüzünü sakladı benden. (Hakk’ın) sırlarına mahrem olan “arafnâk” sultanı, ezel tecellîsinin sırrını tamamen açıkladı.
(“Yarabbi! Seni hakkıyla bilemedik!” diyen Rasûlullâh sallallâhü aleyhi ve selleme işaret edilmektedir.)
http://mutriban.com/mevlevi/ayin-i-serifler/ussak-ayin-i-serif

Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.

Benzer Yazılar

Yorumlar