"İNGİLİZ GİZLİ BELGELERİNDE TÜRKİYE" KİTABINDAKİ KÜRT SORUNUNU HAZIRLAMA İLE İLGİLİ GİZLİ BELGELER
Belgeleri alıntı yaptığım kitaptan yorumsuz olarak
sunuyorum. İngiliz entrikalarının nasıl işlediği konusunda biraz bilgi sahibi
olacağınıza inanıyorum.
CİLT: V, KISIM: 30
DÜŞÜŞ AKŞAMINDA TÜRK İMPARATORLUĞU:
Meclis Reisi Sait Paşa: 77 yaşında bir Kürt’tür. Devamlı ve samimî bir
İngiliz dostudur. Sultan'a sadıktır, ;fakat politik tesiri yoktur. (sh: 23)
***
Sahife 304 Dahili Kaynaşmalar:
Doğu Anadolu’da Majestenin konsülü tarafından verilen raporda durum
olduğundan karanlık gösterilmiştir. Van, Ermeni ihtilâlcilerinin merkezi haline
geldi. Şubat ayında bu şehirde büyük sayıda mühimmat ve silâh ele geçirildi.
Ermeni fedailer dinamitle yirmi askeri öldürdüler. Mart ayında da elli kişiyi
öldürdüler. Bunun: üstüne Türk otoriteleri harekete geçtiler. Vali on sekiz
Ermeni başkanıyla yüz adamını tevkif etti. İki yüz kilo; dinamit ve silâh ele
geçirdi. Fedailer harikulade bir teşkilâtla Türk otoritelerini tehlikeye
koyuyorlar. Hareketleri gayet hesaplı bir genel katliam gayesi taşıyor. Bütün
bu işler aynen köylerde de cereyan etti. Tevkifler üstüne diğer ihtilâlciler
kaçtılar. Bütün bu vaziyetler kargısında Türk otoriteleri gayet itidali hareket
ediyor.
1907'de Dersimde Kürtler etraftaki köylere baskınlar yapıyorlardı, bu
yıl da aynı şeyi tekrarladılar. Fakat çok ileri gittiklerinden üstlerine kuvvet
gönderildi. (sh: 67)
3 Eylül 1912 Mr. Marling'ten Sir E. Grey'e :
Komite üyesi olmayan Kâmil Paşanın idaresinde bir kabine kurulabilir.
Diğer taraftan ise Kâmil Paşaya. Şeyh’ül İslam ve Harp Bakanı baskı yapabilir.
Şimdilik seçim hazırlıklarıyla meşguller. Tanin gazetesinden anladığımıza göre
komitenin politikası Avrupa’nın aleyhine olacaktır. Şimdiki durum yalnız
Balkanları ve Avrupa’yı değil fakat Arapları, Ermenileri, Kürtleri ve diğer
ırkları da İmparatorluktan ayırmağa çalışmak olmalıdır.
Türkiyede yapacağımız propoganda komitenin Türkiyeyi uçuruma sürüklediği
ve mutlak ortadan kalkmaması icap' ettiği yolunda olacaktır(sh: 121)
***
Sahife No: 425 Vesika No: 477
17 Nisan 1913 Sir A. Nicholsen'den Sir E. Goschen’e:
Jagovv bana iki kere ön Asyadan bahsetti. Bu Türkiye’nin Asyadaki
mülkünün parçalanmasından başka bir şey ifade etmiyor. Almanlar hisselerini
almak istiyorlar. Jagow, Anadoludaki sonsuz Alman menfaatlerinden bahsediyor.
Bu zengin memleket Almanların, göz diktikleri olgun bir meyve gibidir. Sanıyorum
ki İstanbul’da karışıklıklar ümit ediyorlar ve bu karışıklıkların ardından,
Kürtlerin Ermenileri veya Ermenilerin Kürtleri kesmesini bekliyorlar. Bu durumda
da Rusların müdahale edeceğini umuyorlar. Böyle bir vaziyette Almanlar da
derhal kendi menfaat bölgelerine gireceklerdir. Almanların niyeti bu olduğuna
göre Rusların Ermeni meselelerinde daha dikkatli davranacaklarım ümit ederim.
Jagow'a göre Türkiyenin parçalanması üç yoldan olabilir.
1 — Adalarda ve Anadolu’da yaşayan Rumlar vasıtasıyla.
2 —Bulgarların Çatalca hattını geçip İstanbul'a yürümesiyle.
3 — İstanbul’da başlayan sıkıntılar neticesi Anadoluda
ayaklanmalar ve Asya Türkiye’sinde katliâm, ile
Vesika No: 567'ye Mr. Fitzmaurices'in eki:
Türkler memleketlerinde reform yapmak yani iyi hükümet kurmak istiyorlar
kitap rafları kanun ve reform projeleriyle dolu, fakat devamlı olarak kötü
sonuç alıyorlar. BUNUN SEBEBİ TÜRKLERİN ARASINDA KARAKTER SAHİBİ
İNSAN OLMAMASI VE REFORMLARI TARAFSIZ OLARAK UYGULAYACAK İNSAN YOKLUĞUDUR. Türkler
bu eksikliklerini kısmen bildikleri için Avrupalı memurları kullanıyorlar. Benim
tavsiyem, yeni reformlar teklif etseler bile Türk hükümet mekanizmasını Ermeni
ve Kürt bölgelerine sokmamaktır. 35 senedir bekleyen Ermenilerin bu
bekleyişi ve arzulan özel reformlarla karşılanamaz 1880 senesinde Asya
Türkiye’sindeki Ermenilerin durumunu ilk defa İngiliz büyükelçisi bildirmiştir.
Ayrıca 1876 da Lord Salisbury Türkiyede reform yapılması gerektiği
fikrini Avrupaya bildirdi. Ermeniler 35 seneden beri: ihtilâlci gruplar
kuruyorlar veya onlarla birleşiyorlar. Ve Ermenilerin Rusların tesirinde
kalacağı doğru değildir.
Ermeni ve Kürt bölgeleri Türk bölgelerinden ayrıdır, ye batı Anadolu’dan
farklıdır. Ermeni ileri gelenleri Adana vilâyetini de istemektedirler. Ermeniler
yakında Almanların Türk dostluğu maskesini atıp Anadolu’dan büyük bir parça
koparacaklarına inanıyorlar. Ruslarla Almanlar arasında bir tercih yapmak
icap ederse Rusları tercih ediyorlar.. Balkan zaferinden sonra haklı olarak
Ermeniler ümide kapılmıştır. Ve Hakkı Paşanın reformları onları
sinirlendiriyor. Kendileri için en büyük ziyanın İngilizlerle Rusların müşterek
çalışmamasından meydana geleceğini söylüyorlar. Kürtler ve Ermeniler birbirlerini
sevmemekle beraber aynı şeyi istiyorlar. Hint Müslümanları İngiltere’nin aldığı
sert kararlardan rahatsızlık duyuyorlar. Bu neticede Ermeniler için çok feci
olabilir. Eski Sultan arada bir Panislamizm’den bahsederdi, ben bunun
tamamen bir blöf olduğunu biliyorum. Şimdiki idareciler daha modern Eski
süvari birliklerinde Ermeni ve Kürt subaylar vardı, şimdi bunların işlerine son
verildi, biz bunları Ermeni ve Kürt bölgelerinde kullanabiliriz, bu çok
normaldir (sh: 177-178)
***
Sahife No: 410 Vesika No: 288
23 Eylül 1919 Albay Meinertzhagen'den Lord Curzon*a:
Faysal için yazılan Emir Zaid'in telgrafı :
İşittiğime göre bu bölgelerden İngiliz Birlikleri çekilecekmiş. Bu
durumda kuzeyden El Saadun ile Kürtler birleşerek hücum edebilir. Ve bunlar
Mustafa Kemal ile anlaşma yapmış olabilirler.
Not: Mustafa Kemal Türkleri, Arapları ve Kürtleri
birleştirerek yabancıları yurdundan atmağa çalışıyor.(sh: 196)
***
Sahife No: 678 Vesika No: 451
10 Haziran 1919 Amiral Sir A. Cathorpe'den Lord Curzon’a:
Binbaşı Noel Kürt şefleriyle görüş birliğine varırsa bundan büyük
faydalar bağlayacağını söylüyor. Bunlar İstanbul'da Abdülkadir ve Bedir Han ile
daha az meşhur bazı kimselerdir. Bunlar .şüphe uyandırmamak için Noel'den ayrı
olarak Kürt bölgelerine gidecekler.
Türkler sulh konferansına Kürtlerin de getirileceğinden korkuyorlar.
Kürtler henüz Mustafa Kemal'e karşı ayaklanmadı ama Noel bunu temin edeceğinden
emin.
***
Sahife No: 693 Vesika No: 461
21 Temmuz 1919 Mr. Hohler'den Sir F. Tüley'e :
Benim problemim Kürtler. Noel Bağdad'tan buraya geldi, çok iyi bir
insan, çok kudretli biri, fakat diğer bakımdan da Kürtlerin peygamberi olmak
istiyor. Kürtler gibi kimse yoktur, onlar çok asil, çok iyiler diyor. Ermeniler
ise değersiz ve hilekâr görüşünde. Kürtler
hiç Ermeni Öldürmedi bilakis onları korudular, fakat Ermeniler Kürtleri
öldürdüler, diyor. Korkarım ki Noel bir Kürt Lawrence'i olabilir.
Mezapotamya şimdi bizim olacağına göre ona bir Kürt Devleti kurdurup kuzey
dağlarını böylece koruyabiliriz. Abdülkadir ve onun gibilerle konuştum. Kürdistan'a
gidip tesirlerini kullanmalarını istedim. Onlara tesir edebilmek için biz de Türklere
hile yapıyoruz diye belki beş defa tekrarlamak mecburiyetinde kaldım. Mamafi
Kürtlere fazla itimat edilmez. Majeste'nin Hükümetinin amacı Türkleri azami
derecede zayıflatmak olduğuna göre Kürtleri bu şekilde harekete getirmek fena
bir plân değil
***
Sahife No: 695 Vesika No: 464'e ilâve
Kürt Partisinde aktif rol alan tanınmış Kürtler :
Şeyh Said Abdül Kadir (Başkan)
Mevlân Zâde Rifat Bey (Gazeteci)
Emin Bey( Edirne Adliyesinde Memur.)
Bunlar Wilson prensiplerine göre hak iddia ediyorlar
***
Sahife No: 704 Vesika No: 469
29 Temmuz 1919 Amiral Sir A. Cathorpe'den Lord Curzon'a :
Beyazıt ve Kara Kilisede on bin Kürt Ermenilere karşı ayaklandı. Biz şimdi
çok garip durumdayız. Bu uzak bölgelere ve bu kuvvetlere karşı bir şey
yapamayız. Sulh şartları müslümanların çok aleyhine ve Hristiyanların çok
lehine olması üstelik Büyük Ermenistan hakkındaki söylentiler, Kürtleri
Türklerin yanma itiyor. (sh: 202-203)
***
Sahife No: 735 Vesika No: 492
19 Ağustos 1919 Amiral Webb'den Lord Curzon'a :
Amerika, Trabzon ve Erzurum'u içine alan bir Ermenistan'ı himaye edecek.
Geri kalan dört vilâyeti de bir Kürt Devleti olarak İngilizlerin
himayesine bırakıyor.
Ben Amerikan misyonerlerinin tehlikeli hareketlerinden korkuyorum, din
tesirinde kalıp halkın büyük çoğunluğunu teşkil eden müslümanlara kötü
davranacaklardır.
***
Sahife No: 736 Vesika No: 493
22 Ağustos 1919 Amiral Webb'den Lord Curzon'a :
Başvezir'e Amerikan Büyükelçiliği Amiral Bristolun bir
notasını verdi. Buna göre Başkan Wilson Türklerin, Kürtlerin veya diğer
Müslümanların Ermenileri korumalarını aksi halde Türk İmparatorluğunun ortadan
kaldırılacağını kendilerine çok kötü sulh şartlarının zorla kabul
ettirileceğini, söylüyor. Başvezir bundan çok telâşa kapıldı. Bana Erzurum
Valisinden aldığı hakaret dolu bir mektubu gösterdi, onda burada halkın sesi
hükümetin sesinden farklıdır ve halkın sesi hakiki sestir, yazılıydı
***
Sahife No: 742 Vesika No: 498
27 Ağustos 1919 Mr. Hohler'den Mr. C. Kerr’e:
Kürtlerin ve Ermenilerin durumu beni hiç ilgilendirmez. Kürt meselesine
verdiğimiz ehemmiyet Mezapotamya bakımındandır. Diğer taraftan Wilson beni
korkutuyor ajanları devamlı hatalar yapıyorlar. Noel'e gelince fanatiğin biri.
Ermenistan'ın ve Kürdistan'ın hududlarının kat'i olmadığında sizle aynı
fikirdeyim
***
Sahife No: 743 Vesika No: 498
İngiliz Yüksek Komisyonunun
Raporu:
Kürt meselesi Mezopotamya’da tatminkâr bir sınır içindir. Şerif Paşa'nın
konferansa gelip Kürtleri temsil etmek arzusu ciddiye alınamaz (sh:205)
***
Sahife No: 792 Vesika No: 523
27 Eylül 1919 Albay Meinertzhagen'den Lord Curzon'a, Noel gayet
tehlikeli, bir şekilde Türklerin, aleyhine çalışıp Kürt propagandası yapıyor.
(sh:210)
***
Sahife No: 893 Vesika No: 596
17 Aralık 1919 Sir E. Crowe'den Mr. Kidston'a :
Mustafa
diye biri var Kürtleri ayaklandırabilir ve Erzurum ile merkezî Anadolu
köylülerinin çarpışamıyacağı bir güç haline getirebilir(sh:215)
***
Sahife No: 921 Vesika No: 616
4 Aralık 1919 Mr. Ryan'ın Raporu :
Resit Paşayla Kürt meselesini görüştüm ve Albay Noel'in Malatya'yı
ziyaretinin yanlış tefsir edildiğini söyledim. Gerçi Majeste'nin hükümetinin
Kürt meselesinde büyük menfaati olduğu doğrudur, fakat bu sadece Mezapotamya
ile ilgilidir ve sırf orayı korumak içindir, Diyarbakır'daki Türk memurların
Bedir Han'ı ve hattâ Albay Noel'i tevkiflerinin kötü bir şey olduğunu Albay
Noel'in Kürt meselesinde bir mütehassıs olduğunu, propaganda yapmadığını, Bedir
Han'ın da Albay Noel'e kılavuzluk ettiğini, gayelerinin o bölgelere sulh ve
sükun götürmek olduğunu, söyledim
***
Sahife No: 925 Vesika No: 620;
9 Aralık 1919 Amiral Sir F. de Robeck'ten Lord Curzon'a :
Mr. Hohler Kürt meselesi hakkında Kürt Başkam olan Şayh Sait Abdül Kadir
Paşayla görüştü. Kürtler bütün ümitlerini İngiliz Hükümetine bağlamış
durumdalar. Bu ara Mustafa Kemal gittikçe tehlikeli olmaya başlıyor.
Kuvvetler Kürtleri Mustafa Kemal'e karşı kullanmak için her parayı ödemeğe hazırlardır
(sh:217)
***
Sahife No: 966 Vesika No: 633
26 Aralık 1919 Türk meselesinde üçüncü toplantı:
Kürt kabileleri İngiliz ve Fransız hâkimiyetine konacak, Kürdistan'da
hiçbir şekilde Türk bırakılmayacak. Bir tek Kürt devleti mi yoksa birçok küçük
Kürt devletleri mi kurulacağı düşünülecek. Ermenilere Amerikalar kanalıyla silâh
temin edilecek
***
Sahife No: 975 Vesika No: 637
26 Aralık 1919 Amiral Sir F. de Robeck'ten Lord Curzon'a :
Kâzım Karabekir Paşa Kürtlerin Kerkük ve Süleymaniye'de İngilizlere
karşı ayaklandığını Harp Bakanlığına haber verdi. Mustafa Kemal Sivas'ta Türk,
Kürt ve Arap şefleriyle bir Ermeni Devleti kurulmasına karşı toplantı yaptı.
Toplantıda bulunanlar :
13'üncü Kolordu'dan Cevat Bey.
20'inci Kolordu'dan Ali Fuat Paşa.
3'üncü Kolordu'dan Selâhaddin Paşa.
15'inci Kolordu'dan Kâzım Karabekir Paşa,
- Hadi Paşa, Abuk Paşa, Abdurrahman Şeref Paşa, ve Salih Paşalar Harp
Bakanlığında Cemal Paşa'nın Başkanlığında toplanarak yeni bir askerî
organizasyonun projelerini hazırladılar. Mustafa Kemal Kuvayi İslâmiye
adında bir teşkilât kurdu. Bu teşkilât.. Kürtlerden, Araplardan ve Mardin
bölgesindeki şeyhlerden müteşekkil... Türk. Subayları bunları idare edecekler
ve Baş Komutan Mustafa Kemal olacak. Burada İstanbul'da gizli bir teşkilât
kuruldu. Milliyetçileri vatan haini ilân ediyor(sh:218-219)
***
Sahife No: 99 Vesika No: 12
Lloyd George ile Amerikalıların Türkiye üstünde münakaşası: Lloyd George
ve Lord Curzon biz neye karar verirsek Türkler onu kabule mecburdur, diyorlar
ve Türkiye’ye teknik uzmanlar da göndereceklerini açıklıyorlar
Sahife 183 — Amerikalı Yahudiler de Lloyd George'a telgraf gönderip
parçalanan Türk yurdundan hisse istiyorlar
Sahife 178 — Türkleri yatıştırmak için İzmir üstündeki taleplerini kabul
etmiş görünelim, Yunanlılar daha fazla asker çıkartsınlar sonra vazgeçeriz
Sahife 191 — İtalyan S. Nitti, Türklerin bütün arazilerini ellerinden
aldık bari ağır borç altına sokmayalım, diyor.
Sahife 231 — İzmir'e bir Türk bayrağı asarak Türk varlığını kabul etmiş
görünelim, diyorlar
Sahife 258 — Venizelos, Türk bayrağı şehrin dışına asılsın Giritte'de
Türk bayrağı ada dışında bir kayalıkta asılıydı, diyor
Sahife 258 — İngilizler Kürt devleti kurmak istedikleri bölgede çok
fazla maden olduğundan eminler
Sahife 280 — Lord Curzon, Erzincan’ın da Ermenilere verilmesini istiyor.
Ve Karadeniz’de bir Lazistan kurup Ermenilerin mandasına vermek istiyor, bu
teklifi diğer delegeler tarafından kabul edilmiyor.
Sahife 293 — Lord Curzon, İstanbul'u boşaltmak için bahane olarak
Mustafa Kemal'in adamları olduğu ve şehrin bu yüzden boşaltıldığını söyleriz,
diyor. (sh:227-228)
***
Sahife No: 35 Vesika No: 5
19 Nisan 1920 Aynı toplantı:
Amerika'nın müdahalesi üstünde münakaşalar yapılıyor. Bundan pek memnun
değiller. Şayet Edirne’yi de Yunanlılar almağa kalkarsa işler bozulabilir.
İtalyan Nitti, Osmanlıların en zengin yerleri Yunanlılara verilmeli, diyor.
Türk borçlarına ait mesele görüşülürken 1908'de Türk Hükümetine malî müşavirlik
yapmış olan Mr, Laurent çağrılıp, Osmanlılardan en iyi nasıl para
alınabileceğini öğreniyorlar. Sir Adam Block'a göre: Ancak müttefiklerin
kontrolünde bir Türk maliyesi olabilir. Türkler hiçbir zaman kendi
maliyelerini organize edemezler. Şayet Türkler, zenginleşirse biz de
zenginleşiriz... Belçika da malî komisyonda yer almak istiyor.
Kürdistan meselesine gelince: Lord Curzon, bunun çok mühim bir soru olduğunu,
İstanbul'dan Bağdad'a kadar bütün bölgelerde yaptığı incelemede Kürtleri temsil
edecek hiç bir kimseye rastlayamadığını, Şerif Paşa'nın kendisini Kürt
temsilcisi gibi göstermesine rağmen bundan emin olmadığını, esasen Kürtlerin
Türklerle beraber yaşamaya alışmış olduğunu, Türklerle Kürtler'i birbirlerinden
ayırmanın çök zor olduğunu, ancak İngiliz ve Fransızların manda yoluyla bu işi başarabileceklerini,
Musul'da yaşayan Kürtlerin İngiliz mandasına girdiğini söyledi (sh:241)
***
Sahife No: 119 Vesika No: 11
23 Nisan 1920 Aynı toplantı:
Mr. Aharonian, Mustafa Kemal'in Ordusu sizin sandığınızdan çok daha
küçüktür. Ve başıboş bir ordudur, bin veya iki bin Kürt veya köylüden
müteşekkildir. Nüfus hakkında hazırlanan istatistikler ise
yalandır. Ermenilerin istatistikleri Avrupa ayarında olup bunlara göre
Hristiyanlar çoğunluktadır. Mareşal Foch, Ermeni Devleti başıbozuk ve düzensiz
bir teşkilâttır, şimdiki Ermeni idareciler ise millî duyguları tahrik edilmiş
sinirli bir sistemdir. Gayet iyi teşkilâtlı Türkler karşısında hiç birşey
yapmalarına imkân yoktur. Türklerin en kuvvetli kalelerinden biri olan
Erzurum'u elde etmelerine imkân yoktur. (sh:243)
***
Sahife No: 26 Vesika No: 28
15 Mart 1920 Türkiye'deki genel durum hakkında Generallerin bildirisi :
—Gizli
— a — Politik durum :
Bütün politik kudret milliyetçi liderdedir.
b — Moral durum: Halkın çoğu harplerden
yorgundur. Bununla birlikte vatanlarım korumak için müthiş bir şekilde
savaşacaklardır.
c — Malzeme :
1 — İnsan : Bütün ordu birlikleri milliyetçilerle
birleşmişlerdir.
2 — Malzeme : Normal birlikler (iyi silâhlı, iyi besili) 3-6 ay
dayanabilirler.
3 — Haberleşme : Telgraf tesisi fena değildir. Doğu ile -Batı
arasında haberleşme vardır. Erzurum, Van, Karakilise ve Beyazıtta 4 adet telsiz
vardır.
4 —Ulaşım: Ankara demiryolu Türklerin kontrolündedir. Fakat
yakında malzeme sıkıntısı çekeceklerdir. Bunlarda Ereğli kömürü ve odun yakıt
olarak kullanılmaktadır. Motorlu vasıtaları hiç yoktur, at ve katır çok az'dır.
d — Askerî kontrol ve teşkilât: Ankara, Sivas ve Erzurum'da kâfi
derecede organize olmuş vaziyetteler. Konya'yı terk edersek orayı da üst olarak
kullanacaklardır.
e— Milliyetçi hareketlerin genişlemesi : İzmir, Trakya ve Adana
gibi Ermeni ve Avrupalı askerlerin baskı yaptığı yerlerde bilhassa artmaktadır.
f — Komşu halk : Araplar, aynı dinden olan Türklere sempati
gösteriyorlar, milliyetçi hareket onlara tesir ediyor. Fakat Türklere yardım
edecekleri sanılmıyor.
Kürtler: İki kısımdır. Türkleri tutanlar ve İngiliz, Fransız tesirinde
kalanlar.
Azarbeycan: Türklere sempati duyuyorlar. Ermenilere çok teşekkür edilir
ki, bunların ve Tatarların Türklerle birleşmesini önlüyorlar.
II — Psikolojik ve hissî:
a — İstanbul'un Türklerin elinde kalmasını isteyen Müslümanların
düşüncesini anlamak çok zor. Herhalde Hindistan, Mısır, Arabistan, Afganistan,
Mezapotamya, Suriye ve Azerbeycan'da üstün zümreyi teşkil eden Türkler
propaganda yapıyor olmalı. Şüphesiz mahallî hâdiselerin esas sebebi, İzmir'e
Yunanlıların çıkması, Büyük Ermenistan'ın kurulması fikri ve Adana'ya Hristiyan
askerlerin sokulması olaylarıdır.
b — Karekteristikleri : Türkler müthiş savaşçıdır. Bilhassa memleket
müdafaasında. Ordudaki subaylar çok iyi yetişmişlerdir ve iyi organize
olmuşlardır. Milliyetçi çetelerin silâhları vardır, cephaneleri azdır. Hiç
ulaştırma vasıtaları yoktur, buna rağmen inanılmaz bir hareket kabiliyetleri
vardır.
4 — Milliyetçilerin yapabilecekleri hareketler: Milliyetçi çeteler
haberleşme imkânsızlıkları ve maddî güçlüklere rağmen aşağıdaki yerlere hücum
edebilirler.
a — Trakyadaki Yunanlılara.
b — İstanbul'da ayaklanmalar, İzmir'deki Yunanlılara hücum.
c — Adana'daki Fransızlara hücum,
d — Ermenistan'a hücum,
e — Mezapotamya'ya hücum,
f —Gerilla metotları tatbiki.
5 — İstanbul ve Trakya :
1) Batı Trakya: 9 Yunan bölüğü, Xanthi'de 3500 silâh.
2) Gümülcüne'de 3 batarya 3500 silâh ve 3 squadron, bir batarya İtalyan
bir kampani.
3) Doğu Trakya : Türkler 2500 silâh ve kaba bir tahminle 30.000 silâh
çetecilerin elinde.
Müttefikler : İstanbul demiryolu üstünde bir Yunan bataryonu. Edirne'de
2 Fransız Squadron'u, Edirne halkının % 75 Türk olup silahlanabilirler.
İstanbul bölgesi: Umumî bir ayaklanma halinde -20.000 kadar silâh
çıkartabilirler. Müttefikler karada 24.000 silâh ve denizde bütün donanma.
6 — Aydın Vilâyetinde Yunanlılar :
Türkler 17.000 kişiye sahip fakat Anadolu demiryolu üstünde 60.000 kişi
olabileceği tahmin ediliyor. Yunanlıların 60.000 Bayonet'i var.
Türklerin üstün durumu :
a — Yunanlıların stratejik durumu iyi değil.
b — Yunanlıların işgal sırasında kullandığı metotlar bütün halkı
milliyetçilerle birleştirdi, ayrıca Yunanlıların moral durumu iyi değil.
Türklerin dez avantajları :
a — İzmir bölgesinde çok fazla yerli. Rum olması,
b — Yunan kuvvetlerinin iyi organize olması,
c — Müttefikler tarafından her çeşit yardımın yapılması.
7 — Adana Bölgesi:
7.000 milliyetçi var, bir ayaklanmada 20.000 olabilir. Müttefikler ise
30.000 kişi.
8 — Ermenistan:
18,500 milliyetçi kuvvete karşı 20.000 kişilik Ermeni ordusu ve 36 dağ
topları (80.000 tüfek) leri var.
9—Kuzey Mezapotamya: Türkler 2.400 kişi, müttefikler bir Hint
bölüğü. (Division)
10 — Pasif Mukavemet ve Gerilla tehdidleri:
Zaman Mustafa Kemal’in lehinedir. Yunanlıların Anadolu’da savaşması,
depolara hücum, demiryolunu bloke etmek, Rus Ermeni sınırım kontrol etmek,
müttefiklerin karaya asker çıkartmasına mani olmak, Fırat'ta İngilizlere karşı
Araplarla birleşmek ve Adanada Fransızlarla savaş, bütün bunlara mani olmak
istiyorsak tam teşekküllü ordular göndermemiz gereklidir.
KISIM II
1) Türklerle yapılacak sulh anlaşması:
1 — Bütün Avrupa Türkiyesi Yunanlılara verilecek.
2 — İzmir Yunanlılara verilecek.
3 — Kürdistanda Türklerin hiç bir hakları kalmayacak.
5 — Trabzonla Erzincan arasında 40 mil mesafe askersiz hale getirilecek.
Bütün bunlara ilâveten Türkiye Mezapotamya, Suriye, Filistin ve Arabistan
üstündeki haklarından vaz geçecek.
2) Türkler bunlara karşı ne yapabilir:
a — Sulhu imzalamaz.
b — Genel bir ayaklanma olur ve Anadolu’yla Trakya’daki bütün
Hristiyanları keserler.
c — Türkler Avrupa’da Bulgarlarla birleşip Yunanlılara karşı harekete
geçerler.
d — Asyada Araplarla ve Bolşeviklerle birleşebilirler.
3) Müttefiklerin müşterek hareketi:
a — Trakya'daki Hristiyanları Fransızlar koruyacaktır.
b — Yunanlılar İzmirden Konya ve Eskişehir'e ilerliyeceklerdir.
c — Fransızlar Adana'dan Maraş istikâmetine ilerleyeceklerdir.
d — Aydında İtalyanların Türklere karşı ilerlemesi beklenemez. Kafi
ölçüde kuvvet bile temin edemediler.
e — İstanbul, boğazlar ve Karadeniz İngilizler tarafından korunacaktır.
f — Kürdistanda durumdan emin olamayız, Kürtler bile ne istediklerini
bilmiyorlar.
g — Ermenistan, (Erzurum Türklerin en kuvvetli kalelerinden biridir ve
çok büyük bir Türk toprağının Ermenilere verilmesine göz yummazlar. Üstelik
Ermeni ordusunun çarpışma kabiliyeti çok azdır. Şayet bu bölgeyi Ermenilere
vermek istiyorsak mutlak silâhla müdahale etmemiz lâzımdır. Blokaj ve ticareti
kesmek Anadolu gibi fazlasıyla kendi kendine yeten bir memleket için hiç bir
şey ifade edemez. 1916'da Ruslar iki misli kuvvetle bile bu bölgelerde
ilerleyemediler. Şimdi bizim ilerlememiz için Türklerden çok daha fazla
kuvvetli olmamız zaruridir. Bu bölgeler bizi yıllarca uğraştırır.
4) İngiliz kaynakları ; Ermeniler için lüzumlu askerî malzemeyi nereden
bulacağımızı söyleyemeyiz. Bugünkü İngiliz kuvvetleri İngiliz imparatorluğuna
zorlukla yetmektedir.
5) Karşı koyma hareketlerinin birden patlaması hali :
Yunanlılar Anadolu demiryolunda ilerlemeğe başlarca Türkler Anadolu’da yaşayan
Hristiyanları Öldürebilirler. Aynı derecede eminiz ki Ermeni ve Rum'lar da
silâhsız Müslümanları öldüreceklerdir. Bu hâdiseler bir kere başladımıydı artık
durduramayız.
6) Diğer Müslümanlara tesiri : Filistin, Mezapotamya ve Hindistan
müslümanları Türklere imzalatılan bu çok ağır anlaşmayı iyi
karşılamayacaklardır. Bu sebeple imzadan çok evvel bunları tehdit etmeliyiz. 7)
Netice :
Müttefikler hazır olmadıkları bir askerî durumla karşılaşabilirler. Sulh
şartları bu memlekete sulh getirmeyecek kadar ağırdır. İngiliz imparatorluğu
bir zamanlar Türk İmparatorluğunun olan bütün bölgeleri elde etmiştir. Ve bütün
mes'uliyetlere hazır olması gerekir(sh:261-266)
***
***
Sahife No: 49 Vesika No: 33
26 Mart 1920 Amiral Sir F. de Robeck'ten Lord Curzon'a :
Kürdistan Türkiye'den tamamen ayrılıp hür olmalıdır. Ermenilerle
Kürtlerin menfaatlerini bağdaştırabiliriz. İstanbul’daki Kürt Kulübü başkanı
Said Abdül Kadir veya Paristeki Kürt delegesi Şerif Paşa emrimizdedir
***
Sahife No: 49 Vesika No: 34
29 Mart 1920 Amiral Sir F. de Robeck'ten Lord Curzon'a :
Kürtlerin çoğu bir başkan tarafından idare edilmek ister, buna rağmen
Şerif Paşa Kürtler üstünde hiç bir tesiri yoktur. Şerif Paşa üstünde hiç vakit
kaybetmeyiniz
***
Sahife No: 51 Vesika No: 36
30 Mart 1920 Amiral Sir F. de Robeck'ten Lord Curzon'a :
Başvezirden Mustafa Kemal'i kötüleyen ve onların hükümetin emrine karşı gelen
asiler olduklarını bildiren ve halkın hükümete itaati gerektiğini anlatan bir
yazı aldık. (sh:269)
***
Sahife No: 108 Vesika No: 103
28Temmuz 1920 Amiral Sir F. de Roberck'ten Lord Curzon'a :
Kürt meselesi hakkında sizin fikrinizi biliyorum, daha kat'î bir karara
varmanız için bunu yazıyorum. Damat Ferit bana geldi, sulh anlaşmasına göre
Kürtler ayrı bir devlet olacaklardır, Kürt liderleri Mustafa Kemal'i
sevmezler çünkü o Bolşevikliği getirmek istiyor. Siz Mustafa Kemal'den
nefret ediyorsunuz çünkü o sizin yaptığınız anlaşmayı kabul etmiyor, o halde
Kürtleri Mustafa Kemal'e karşı birlikte kullanalım, dedi(sh:277)
***
Sahife No: 146 Vesika No: 144'e ilâve
23 Eylül 1920 Mr. Ryan'ın Anadolu millî hareketi hakkındaki notu:
Türkler yapılan sulhu çok sert ve çok adaletsiz buldular. İstanbul
hükümeti son derecede zayıf ve iflâs etmiş durumdadır. Milliyetçiler zayıf,
Yunanlılar ise zırhlar içinde pırıl pırıl ve hazır. Majestenin hükümeti hangi
politikayı takip edeceğini bilmiyor. Fransızlar iki kampa ayrıldılar,
İtalyanlar politik ve ekonomik bakımdan Türkiye’yi emmek istiyorlar. KÜRTLERİN
TÜRKLERDEN AYRILMALARI ÇOK GÜÇ. Böyle olmakla beraber Majestenin hükümeti
onları Kemalistlerle Bolşeviklere karşı kullanabilir. Anadolu’yu milliyetçilere
karşı cesaretlendirmeliyiz.. Halkın milliyetçilerden bitkin olduğu teorosini yaymalıyız.
Ferit Paşa Anadolu'ya bir grup gönderip halkı kandırmağa çalışacak.. (sh:280)
Kaynak: İncelemeyi Yapan: Erol ULUBELEN, İngiliz
Gizli Belgelerinde Türkiye ,
The British Documents On The Origin Of The War 1898 - 1914 His Majesty's
Stationary Office London - 1927 Birinci Kısım 1896 - 1908 İstanbul, 1967
Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.
Yorumlar