Print Friendly and PDF

“İNGİLİZ GİZLİ BELGELERİNDE TÜRKİYE” KİTABINDAKİ KÜRT SORUNUNU HAZIRLAMA İLE İLGİLİ GİZLİ BELGELER

Bunlarada Bakarsınız



Belgeleri alıntı yaptığım kitaptan yorumsuz olarak sunuyorum. İngiliz entrikalarının nasıl işlediği konusunda biraz bilgi sahibi olacağınıza inanıyorum.
CİLT: V, KISIM: 30
DÜŞÜŞ AKŞAMINDA TÜRK İMPARATORLUĞU:
Meclis Reisi Sait Paşa: 77 yaşında bir Kürt’tür. Devamlı ve samimî bir İngiliz dostudur. Sultan'a sadıktır, ;fakat politik tesiri yoktur. (sh: 23)
***
Sahife 304 Dahili Kaynaşmalar:
Doğu Anadolu’da Majestenin konsülü tarafından verilen raporda durum olduğundan karanlık gösterilmiştir. Van, Ermeni ihtilâlcilerinin merkezi haline geldi. Şubat ayında bu şehirde büyük sayıda mühimmat ve silâh ele geçirildi. Ermeni fedailer dinamitle yirmi askeri öldürdüler. Mart ayında da elli kişiyi öldürdüler. Bunun: üstüne Türk otoriteleri harekete geçtiler. Vali on sekiz Ermeni başkanıyla yüz adamını tevkif etti. İki yüz kilo; dinamit ve silâh ele geçirdi. Fedailer harikulade bir teşkilâtla Türk otoritelerini tehlikeye koyuyorlar. Hareketleri gayet hesaplı bir genel katliam gayesi taşıyor. Bütün bu işler aynen köylerde de cereyan etti. Tevkifler üstüne diğer ihtilâlciler kaçtılar. Bütün bu vaziyetler kargısında Türk otoriteleri gayet itidali hareket ediyor.
1907'de Dersimde Kürtler etraftaki köylere baskınlar yapıyorlardı, bu yıl da aynı şeyi tekrarladılar. Fakat çok ileri gittiklerinden üstlerine kuvvet gönderildi. (sh: 67)
***
3 Eylül 1912 Mr. Marling'ten Sir E. Grey'e :
Komite üyesi olmayan Kâmil Paşanın idaresinde bir kabine kurulabilir. Diğer taraftan ise Kâmil Paşaya. Şeyh’ül İslam ve Harp Bakanı baskı yapabilir. Şimdilik seçim hazırlıklarıyla meşguller. Tanin gazetesinden anladığımıza göre komitenin politikası Avrupa’nın aleyhine olacaktır. Şimdiki durum yalnız Balkanları ve Avrupa’yı değil fakat Arapları, Ermenileri, Kürtleri ve diğer ırkları da İmparatorluktan ayırmağa çalışmak olmalıdır.
Türkiyede yapacağımız propoganda komitenin Türkiyeyi uçuruma sürüklediği ve mutlak ortadan kalkmaması icap' ettiği yolunda olacaktır(sh: 121)
***
Sahife No: 425 Vesika No: 477
17 Nisan 1913 Sir A. Nicholsen'den Sir E. Goschen’e:
Jagovv bana iki kere ön Asyadan bahsetti. Bu Türkiye’nin Asyadaki mülkünün parçalanmasından başka bir şey ifade etmiyor. Almanlar hisselerini almak istiyorlar. Jagow, Anadoludaki sonsuz Alman menfaatlerinden bahsediyor. Bu zengin memleket Almanların, göz diktikleri olgun bir meyve gibidir. Sanıyorum ki İstanbul’da karışıklıklar ümit ediyorlar ve bu karışıklıkların ardından, Kürtlerin Ermenileri veya Ermenilerin Kürtleri kesmesini bekliyorlar. Bu durumda da Rusların müdahale edeceğini umuyorlar. Böyle bir vaziyette Almanlar da derhal kendi menfaat bölgelerine gireceklerdir. Almanların niyeti bu olduğuna göre Rusların Ermeni meselelerinde daha dikkatli davranacaklarım ümit ederim. Jagow'a göre Türkiyenin parçalanması üç yoldan olabilir.
1 — Adalarda ve Anadolu’da yaşayan Rumlar vasıtasıyla.
2 —Bulgarların Çatalca hattını geçip İstanbul'a yürümesiyle.
3 — İstanbul’da başlayan sıkıntılar neticesi Anadoluda ayaklanmalar ve Asya Türkiye’sinde katliâm, ile
Vesika No: 567'ye Mr. Fitzmaurices'in eki:
Türkler memleketlerinde reform yapmak yani iyi hükümet kurmak istiyorlar kitap rafları kanun ve reform projeleriyle dolu, fakat devamlı olarak kötü sonuç alıyorlar. BUNUN SEBEBİ TÜRKLERİN ARASINDA KARAKTER SAHİBİ İNSAN OLMAMASI VE REFORMLARI TARAFSIZ OLARAK UYGULAYACAK İNSAN YOKLUĞUDUR. Türkler bu eksikliklerini kısmen bildikleri için Avrupalı memurları kullanıyorlar. Benim tavsiyem, yeni reformlar teklif etseler bile Türk hükümet mekanizmasını Ermeni ve Kürt bölgelerine sokmamaktır. 35 senedir bekleyen Ermenilerin bu bekleyişi ve arzulan özel reformlarla karşılanamaz 1880 senesinde Asya Türkiye’sindeki Ermenilerin durumunu ilk defa İngiliz büyükelçisi bildirmiştir. Ayrıca 1876 da Lord Salisbury Türkiyede reform yapılması gerektiği fikrini Avrupaya bildirdi. Ermeniler 35 seneden beri: ihtilâlci gruplar kuruyorlar veya onlarla birleşiyorlar. Ve Ermenilerin Rusların tesirinde kalacağı doğru değildir.
Ermeni ve Kürt bölgeleri Türk bölgelerinden ayrıdır, ye batı Anadolu’dan farklıdır. Ermeni ileri gelenleri Adana vilâyetini de istemektedirler. Ermeniler yakında Almanların Türk dostluğu maskesini atıp Anadolu’dan büyük bir parça koparacaklarına inanıyorlar. Ruslarla Almanlar arasında bir tercih yapmak icap ederse Rusları tercih ediyorlar.. Balkan zaferinden sonra haklı olarak Ermeniler ümide kapılmıştır. Ve Hakkı Paşanın reformları onları sinirlendiriyor. Kendileri için en büyük ziyanın İngilizlerle Rusların müşterek çalışmamasından meydana geleceğini söylüyorlar. Kürtler ve Ermeniler birbirlerini sevmemekle beraber aynı şeyi istiyorlar. Hint Müslümanları İngiltere’nin aldığı sert kararlardan rahatsızlık duyuyorlar. Bu neticede Ermeniler için çok feci olabilir. Eski Sultan arada bir Panislamizm’den bahsederdi, ben bunun tamamen bir blöf olduğunu biliyorum. Şimdiki idareciler daha modern Eski süvari birliklerinde Ermeni ve Kürt subaylar vardı, şimdi bunların işlerine son verildi, biz bunları Ermeni ve Kürt bölgelerinde kullanabiliriz, bu çok normaldir (sh: 177-178)
***
Sahife No: 410 Vesika No: 288
23 Eylül 1919 Albay Meinertzhagen'den Lord Curzon*a:
Faysal için yazılan Emir Zaid'in telgrafı :
İşittiğime göre bu bölgelerden İngiliz Birlikleri çekilecekmiş. Bu durumda kuzeyden El Saadun ile Kürtler birleşerek hücum edebilir. Ve bunlar Mustafa Kemal ile anlaşma yapmış olabilirler.
Not: Mustafa Kemal Türkleri, Arapları ve Kürtleri birleştirerek yabancıları yurdundan atmağa çalışıyor.(sh: 196)
***
Sahife No: 678 Vesika No: 451
10 Haziran 1919 Amiral Sir A. Cathorpe'den Lord Curzon’a:
Binbaşı Noel Kürt şefleriyle görüş birliğine varırsa bundan büyük faydalar bağlayacağını söylüyor. Bunlar İstanbul'da Abdülkadir ve Bedir Han ile daha az meşhur bazı kimselerdir. Bunlar .şüphe uyandırmamak için Noel'den ayrı olarak Kürt bölgelerine gidecekler.
Türkler sulh konferansına Kürtlerin de getirileceğinden korkuyorlar. Kürtler henüz Mustafa Kemal'e karşı ayaklanmadı ama Noel bunu temin edeceğinden emin.
***
Sahife No: 693 Vesika No: 461
21 Temmuz 1919 Mr. Hohler'den Sir F. Tüley'e :
Benim problemim Kürtler. Noel Bağdad'tan buraya geldi, çok iyi bir insan, çok kudretli biri, fakat diğer bakımdan da Kürtlerin peygamberi olmak istiyor. Kürtler gibi kimse yoktur, onlar çok asil, çok iyiler diyor. Ermeniler ise değersiz ve hilekâr görüşünde. Kürtler  hiç Ermeni Öldürmedi bilakis onları korudular, fakat Ermeniler Kürtleri öldürdüler, diyor. Korkarım ki Noel bir Kürt Lawrence'i olabilir. Mezapotamya şimdi bizim olacağına göre ona bir Kürt Devleti kurdurup kuzey dağlarını böylece koruyabiliriz. Abdülkadir ve onun gibilerle konuştum. Kürdistan'a gidip tesirlerini kullanmalarını istedim. Onlara tesir edebilmek için biz de Türklere hile yapıyoruz diye belki beş defa tekrarlamak mecburiyetinde kaldım. Mamafi Kürtlere fazla itimat edilmez. Majeste'nin Hükümetinin amacı Türkleri azami derecede zayıflatmak olduğuna göre Kürtleri bu şekilde harekete getirmek fena bir plân değil
***
Sahife No: 695 Vesika No: 464'e ilâve
Kürt Partisinde aktif rol alan tanınmış Kürtler :
Şeyh Said Abdül Kadir (Başkan)
Mevlân Zâde Rifat Bey (Gazeteci)
Emin Bey( Edirne Adliyesinde Memur.)
Bunlar Wilson prensiplerine göre hak iddia ediyorlar
***
Sahife No: 704 Vesika No: 469
29 Temmuz 1919 Amiral Sir A. Cathorpe'den Lord Curzon'a :
Beyazıt ve Kara Kilisede on bin Kürt Ermenilere karşı ayaklandı. Biz şimdi çok garip durumdayız. Bu uzak bölgelere ve bu kuvvetlere karşı bir şey yapamayız. Sulh şartları müslümanların çok aleyhine ve Hristiyanların çok lehine olması üstelik Büyük Ermenistan hakkındaki söylentiler, Kürtleri Türklerin yanma itiyor. (sh: 202-203)
***
Sahife No: 735 Vesika No: 492
19 Ağustos 1919 Amiral Webb'den Lord Curzon'a :
Amerika, Trabzon ve Erzurum'u içine alan bir Ermenistan'ı himaye edecek.
Geri kalan dört vilâyeti de bir Kürt Devleti olarak İngilizlerin himayesine bırakıyor.
Ben Amerikan misyonerlerinin tehlikeli hareketlerinden korkuyorum, din tesirinde kalıp halkın büyük çoğunluğunu teşkil eden müslümanlara kötü davranacaklardır.
***
Sahife No: 736 Vesika No: 493
22 Ağustos 1919 Amiral Webb'den Lord Curzon'a :
Başvezir'e Amerikan Büyükelçiliği Amiral Bristolun bir notasını verdi. Buna göre Başkan Wilson Türklerin, Kürtlerin veya diğer Müslümanların Ermenileri korumalarını aksi halde Türk İmparatorluğunun ortadan kaldırılacağını kendilerine çok kötü sulh şartlarının zorla kabul ettirileceğini, söylüyor. Başvezir bundan çok telâşa kapıldı. Bana Erzurum Valisinden aldığı hakaret dolu bir mektubu gösterdi, onda burada halkın sesi hükümetin sesinden farklıdır ve halkın sesi hakiki sestir, yazılıydı
***
Sahife No: 742 Vesika No: 498
27 Ağustos 1919 Mr. Hohler'den Mr. C. Kerr’e:
Kürtlerin ve Ermenilerin durumu beni hiç ilgilendirmez. Kürt meselesine verdiğimiz ehemmiyet Mezapotamya bakımındandır. Diğer taraftan Wilson beni korkutuyor ajanları devamlı hatalar yapıyorlar. Noel'e gelince fanatiğin biri. Ermenistan'ın ve Kürdistan'ın hududlarının kat'i olmadığında sizle aynı fikirdeyim
***
Sahife No: 743 Vesika No: 498
 İngiliz Yüksek Komisyonunun Raporu:
Kürt meselesi Mezopotamya’da tatminkâr bir sınır içindir. Şerif Paşa'nın konferansa gelip Kürtleri temsil etmek arzusu ciddiye alınamaz (sh:205)
***
Sahife No: 792 Vesika No: 523
27 Eylül 1919 Albay Meinertzhagen'den Lord Curzon'a, Noel gayet tehlikeli, bir şekilde Türklerin, aleyhine çalışıp Kürt propagandası yapıyor. (sh:210)
***
Sahife No: 893 Vesika No: 596
17 Aralık 1919 Sir E. Crowe'den Mr. Kidston'a :
 Mustafa diye biri var Kürtleri ayaklandırabilir ve Erzurum ile merkezî Anadolu köylülerinin çarpışamıyacağı bir güç haline getirebilir(sh:215)
***
Sahife No: 921 Vesika No: 616
4 Aralık 1919 Mr. Ryan'ın Raporu :
Resit Paşayla Kürt meselesini görüştüm ve Albay Noel'in Malatya'yı ziyaretinin yanlış tefsir edildiğini söyledim. Gerçi Majeste'nin hükümetinin Kürt meselesinde büyük menfaati olduğu doğrudur, fakat bu sadece Mezapotamya ile ilgilidir ve sırf orayı korumak içindir, Diyarbakır'daki Türk memurların Bedir Han'ı ve hattâ Albay Noel'i tevkiflerinin kötü bir şey olduğunu Albay Noel'in Kürt meselesinde bir mütehassıs olduğunu, propaganda yapmadığını, Bedir Han'ın da Albay Noel'e kılavuzluk ettiğini, gayelerinin o bölgelere sulh ve sükun götürmek olduğunu, söyledim
***
Sahife No: 925 Vesika No: 620;
9 Aralık 1919 Amiral Sir F. de Robeck'ten Lord Curzon'a :
Mr. Hohler Kürt meselesi hakkında Kürt Başkam olan Şayh Sait Abdül Kadir Paşayla görüştü. Kürtler bütün ümitlerini İngiliz Hükümetine bağlamış durumdalar. Bu ara Mustafa Kemal gittikçe tehlikeli olmaya başlıyor. Kuvvetler Kürtleri Mustafa Kemal'e karşı kullanmak için her parayı ödemeğe hazırlardır (sh:217)
***
Sahife No: 966 Vesika No: 633
26 Aralık 1919 Türk meselesinde üçüncü toplantı:
Kürt kabileleri İngiliz ve Fransız hâkimiyetine konacak, Kürdistan'da hiçbir şekilde Türk bırakılmayacak. Bir tek Kürt devleti mi yoksa birçok küçük Kürt devletleri mi kurulacağı düşünülecek. Ermenilere Amerikalar kanalıyla silâh temin edilecek
***
Sahife No: 975 Vesika No: 637
26 Aralık 1919 Amiral Sir F. de Robeck'ten Lord Curzon'a :
Kâzım Karabekir Paşa Kürtlerin Kerkük ve Süleymaniye'de İngilizlere karşı ayaklandığını Harp Bakanlığına haber verdi. Mustafa Kemal Sivas'ta Türk, Kürt ve Arap şefleriyle bir Ermeni Devleti kurulmasına karşı toplantı yaptı.
Toplantıda bulunanlar :
13'üncü Kolordu'dan Cevat Bey.
20'inci Kolordu'dan Ali Fuat Paşa.
3'üncü Kolordu'dan Selâhaddin Paşa.
15'inci Kolordu'dan Kâzım Karabekir Paşa,
- Hadi Paşa, Abuk Paşa, Abdurrahman Şeref Paşa, ve Salih Paşalar Harp Bakanlığında Cemal Paşa'nın Başkanlığında toplanarak yeni bir askerî organizasyonun projelerini hazırladılar. Mustafa Kemal Kuvayi İslâmiye adında bir teşkilât kurdu. Bu teşkilât.. Kürtlerden, Araplardan ve Mardin bölgesindeki şeyhlerden müteşekkil... Türk. Subayları bunları idare edecekler ve Baş Komutan Mustafa Kemal olacak. Burada İstanbul'da gizli bir teşkilât kuruldu. Milliyetçileri vatan haini ilân ediyor(sh:218-219)
***
Sahife No: 99 Vesika No: 12
Lloyd George ile Amerikalıların Türkiye üstünde münakaşası: Lloyd George ve Lord Curzon biz neye karar verirsek Türkler onu kabule mecburdur, diyorlar ve Türkiye’ye teknik uzmanlar da göndereceklerini açıklıyorlar
Sahife 183 — Amerikalı Yahudiler de Lloyd George'a telgraf gönderip parçalanan Türk yurdundan hisse istiyorlar
Sahife 178 — Türkleri yatıştırmak için İzmir üstündeki taleplerini kabul etmiş görünelim, Yunanlılar daha fazla asker çıkartsınlar sonra vazgeçeriz
Sahife 191 — İtalyan S. Nitti, Türklerin bütün arazilerini ellerinden aldık bari ağır borç altına sokmayalım, diyor.
Sahife 231 — İzmir'e bir Türk bayrağı asarak Türk varlığını kabul etmiş görünelim, diyorlar
Sahife 258 — Venizelos, Türk bayrağı şehrin dışına asılsın Giritte'de Türk bayrağı ada dışında bir kayalıkta asılıydı, diyor
Sahife 258 — İngilizler Kürt devleti kurmak istedikleri bölgede çok fazla maden olduğundan eminler
Sahife 280 — Lord Curzon, Erzincan’ın da Ermenilere verilmesini istiyor. Ve Karadeniz’de bir Lazistan kurup Ermenilerin mandasına vermek istiyor, bu teklifi diğer delegeler tarafından kabul edilmiyor.
Sahife 293 — Lord Curzon, İstanbul'u boşaltmak için bahane olarak Mustafa Kemal'in adamları olduğu ve şehrin bu yüzden boşaltıldığını söyleriz, diyor. (sh:227-228)
***
Sahife No: 35 Vesika No: 5
19 Nisan 1920 Aynı toplantı:
Amerika'nın müdahalesi üstünde münakaşalar yapılıyor. Bundan pek memnun değiller. Şayet Edirne’yi de Yunanlılar almağa kalkarsa işler bozulabilir. İtalyan Nitti, Osmanlıların en zengin yerleri Yunanlılara verilmeli, diyor. Türk borçlarına ait mesele görüşülürken 1908'de Türk Hükümetine malî müşavirlik yapmış olan Mr, Laurent çağrılıp, Osmanlılardan en iyi nasıl para alınabileceğini öğreniyorlar. Sir Adam Block'a göre: Ancak müttefiklerin kontrolünde bir Türk maliyesi olabilir. Türkler hiçbir zaman kendi maliyelerini organize edemezler. Şayet Türkler, zenginleşirse biz de zenginleşiriz... Belçika da malî komisyonda yer almak istiyor.
Kürdistan meselesine gelince: Lord Curzon, bunun çok mühim bir soru olduğunu, İstanbul'dan Bağdad'a kadar bütün bölgelerde yaptığı incelemede Kürtleri temsil edecek hiç bir kimseye rastlayamadığını, Şerif Paşa'nın kendisini Kürt temsilcisi gibi göstermesine rağmen bundan emin olmadığını, esasen Kürtlerin Türklerle beraber yaşamaya alışmış olduğunu, Türklerle Kürtler'i birbirlerinden ayırmanın çök zor olduğunu, ancak İngiliz ve Fransızların manda yoluyla bu işi başarabileceklerini, Musul'da yaşayan Kürtlerin İngiliz mandasına girdiğini söyledi  (sh:241)
***
Sahife No: 119 Vesika No: 11
23 Nisan 1920 Aynı toplantı:
Mr. Aharonian, Mustafa Kemal'in Ordusu sizin sandığınızdan çok daha küçüktür. Ve başıboş bir ordudur, bin veya iki bin Kürt veya köylüden müteşekkildir. Nüfus hakkında hazırlanan istatistikler ise yalandır. Ermenilerin istatistikleri Avrupa ayarında olup bunlara göre Hristiyanlar çoğunluktadır. Mareşal Foch, Ermeni Devleti başıbozuk ve düzensiz bir teşkilâttır, şimdiki Ermeni idareciler ise millî duyguları tahrik edilmiş sinirli bir sistemdir. Gayet iyi teşkilâtlı Türkler karşısında hiç birşey yapmalarına imkân yoktur. Türklerin en kuvvetli kalelerinden biri olan Erzurum'u elde etmelerine imkân yoktur. (sh:243)
***
Sahife No: 26 Vesika No: 28
15 Mart 1920 Türkiye'deki genel durum hakkında Generallerin bildirisi :
—Gizli
— a — Politik durum :
Bütün politik kudret milliyetçi liderdedir.
b Moral durum: Halkın çoğu harplerden yorgundur. Bununla birlikte vatanlarım korumak için müthiş bir şekilde savaşacaklardır.
c — Malzeme :
1 — İnsan : Bütün ordu birlikleri milliyetçilerle birleşmişlerdir.
2 — Malzeme : Normal birlikler (iyi silâhlı, iyi besili) 3-6 ay dayanabilirler.
3 — Haberleşme : Telgraf tesisi fena değildir. Doğu ile -Batı arasında haberleşme vardır. Erzurum, Van, Karakilise ve Beyazıtta 4 adet telsiz vardır.
4 —Ulaşım: Ankara demiryolu Türklerin kontrolündedir. Fakat yakında malzeme sıkıntısı çekeceklerdir. Bunlarda Ereğli kömürü ve odun yakıt olarak kullanılmaktadır. Motorlu vasıtaları hiç yoktur, at ve katır çok az'dır.
d — Askerî kontrol ve teşkilât: Ankara, Sivas ve Erzurum'da kâfi derecede organize olmuş vaziyetteler. Konya'yı terk edersek orayı da üst olarak kullanacaklardır.
e— Milliyetçi hareketlerin genişlemesi : İzmir, Trakya ve Adana gibi Ermeni ve Avrupalı askerlerin baskı yaptığı yerlerde bilhassa artmaktadır.
f — Komşu halk : Araplar, aynı dinden olan Türklere sempati gösteriyorlar, milliyetçi hareket onlara tesir ediyor. Fakat Türklere yardım edecekleri sanılmıyor.
Kürtler: İki kısımdır. Türkleri tutanlar ve İngiliz, Fransız tesirinde kalanlar.
Azarbeycan: Türklere sempati duyuyorlar. Ermenilere çok teşekkür edilir ki, bunların ve Tatarların Türklerle birleşmesini önlüyorlar.
II — Psikolojik ve hissî:
a — İstanbul'un Türklerin elinde kalmasını isteyen Müslümanların düşüncesini anlamak çok zor. Herhalde Hindistan, Mısır, Arabistan, Afganistan, Mezapotamya, Suriye ve Azerbeycan'da üstün zümreyi teşkil eden Türkler propaganda yapıyor olmalı. Şüphesiz mahallî hâdiselerin esas sebebi, İzmir'e Yunanlıların çıkması, Büyük Ermenistan'ın kurulması fikri ve Adana'ya Hristiyan askerlerin sokulması olaylarıdır.
b — Karekteristikleri : Türkler müthiş savaşçıdır. Bilhassa memleket müdafaasında. Ordudaki subaylar çok iyi yetişmişlerdir ve iyi organize olmuşlardır. Milliyetçi çetelerin silâhları vardır, cephaneleri azdır. Hiç ulaştırma vasıtaları yoktur, buna rağmen inanılmaz bir hareket kabiliyetleri vardır.
4 — Milliyetçilerin yapabilecekleri hareketler: Milliyetçi çeteler haberleşme imkânsızlıkları ve maddî güçlüklere rağmen aşağıdaki yerlere hücum edebilirler.
a — Trakyadaki Yunanlılara.
b — İstanbul'da ayaklanmalar, İzmir'deki Yunanlılara hücum.
 c — Adana'daki Fransızlara hücum,
d — Ermenistan'a hücum,
e — Mezapotamya'ya hücum,
f —Gerilla metotları tatbiki.
5 İstanbul ve Trakya :
1) Batı Trakya: 9 Yunan bölüğü, Xanthi'de 3500 silâh.
2) Gümülcüne'de 3 batarya 3500 silâh ve 3 squadron, bir batarya İtalyan bir kampani.
3) Doğu Trakya : Türkler 2500 silâh ve kaba bir tahminle 30.000 silâh çetecilerin elinde.
Müttefikler : İstanbul demiryolu üstünde bir Yunan bataryonu. Edirne'de 2 Fransız Squadron'u, Edirne halkının % 75 Türk olup silahlanabilirler.
İstanbul bölgesi: Umumî bir ayaklanma halinde -20.000 kadar silâh çıkartabilirler. Müttefikler karada 24.000 silâh ve denizde bütün donanma.
6 — Aydın Vilâyetinde Yunanlılar :
Türkler 17.000 kişiye sahip fakat Anadolu demiryolu üstünde 60.000 kişi olabileceği tahmin ediliyor. Yunanlıların 60.000 Bayonet'i var.
Türklerin üstün durumu :
a — Yunanlıların stratejik durumu iyi değil.
b — Yunanlıların işgal sırasında kullandığı metotlar bütün halkı milliyetçilerle birleştirdi, ayrıca Yunanlıların moral durumu iyi değil.
Türklerin dez avantajları :
a — İzmir bölgesinde çok fazla yerli. Rum olması,
b — Yunan kuvvetlerinin iyi organize olması,
c — Müttefikler tarafından her çeşit yardımın yapılması.
7 — Adana Bölgesi:
7.000 milliyetçi var, bir ayaklanmada 20.000 olabilir. Müttefikler ise 30.000 kişi.
8 — Ermenistan:
18,500 milliyetçi kuvvete karşı 20.000 kişilik Ermeni ordusu ve 36 dağ topları (80.000 tüfek) leri var.
9—Kuzey Mezapotamya: Türkler 2.400 kişi, müttefikler bir Hint bölüğü. (Division)
10 — Pasif Mukavemet ve Gerilla tehdidleri:
Zaman Mustafa Kemal’in lehinedir. Yunanlıların Anadolu’da savaşması, depolara hücum, demiryolunu bloke etmek, Rus Ermeni sınırım kontrol etmek, müttefiklerin karaya asker çıkartmasına mani olmak, Fırat'ta İngilizlere karşı Araplarla birleşmek ve Adanada Fransızlarla savaş, bütün bunlara mani olmak istiyorsak tam teşekküllü ordular göndermemiz gereklidir.
KISIM II
1) Türklerle yapılacak sulh anlaşması:
1 — Bütün Avrupa Türkiyesi Yunanlılara verilecek.
2 — İzmir Yunanlılara verilecek.
3 — Kürdistanda Türklerin hiç bir hakları kalmayacak.
5 — Trabzonla Erzincan arasında 40 mil mesafe askersiz hale getirilecek. Bütün bunlara ilâveten Türkiye Mezapotamya, Suriye, Filistin ve Arabistan üstündeki haklarından vaz geçecek.
2) Türkler bunlara karşı ne yapabilir:
a — Sulhu imzalamaz.
b — Genel bir ayaklanma olur ve Anadolu’yla Trakya’daki bütün Hristiyanları keserler.
c — Türkler Avrupa’da Bulgarlarla birleşip Yunanlılara karşı harekete geçerler.
d — Asyada Araplarla ve Bolşeviklerle birleşebilirler.
3) Müttefiklerin müşterek hareketi:
a — Trakya'daki Hristiyanları Fransızlar koruyacaktır.
b — Yunanlılar İzmirden Konya ve Eskişehir'e ilerliyeceklerdir.
c — Fransızlar Adana'dan Maraş istikâmetine ilerleyeceklerdir.
d — Aydında İtalyanların Türklere karşı ilerlemesi beklenemez. Kafi ölçüde kuvvet bile temin edemediler.
e — İstanbul, boğazlar ve Karadeniz İngilizler tarafından korunacaktır.
f — Kürdistanda durumdan emin olamayız, Kürtler bile ne istediklerini bilmiyorlar.
g — Ermenistan, (Erzurum Türklerin en kuvvetli kalelerinden biridir ve çok büyük bir Türk toprağının Ermenilere verilmesine göz yummazlar. Üstelik Ermeni ordusunun çarpışma kabiliyeti çok azdır. Şayet bu bölgeyi Ermenilere vermek istiyorsak mutlak silâhla müdahale etmemiz lâzımdır. Blokaj ve ticareti kesmek Anadolu gibi fazlasıyla kendi kendine yeten bir memleket için hiç bir şey ifade edemez. 1916'da Ruslar iki misli kuvvetle bile bu bölgelerde ilerleyemediler. Şimdi bizim ilerlememiz için Türklerden çok daha fazla kuvvetli olmamız zaruridir. Bu bölgeler bizi yıllarca uğraştırır.
4) İngiliz kaynakları ; Ermeniler için lüzumlu askerî malzemeyi nereden bulacağımızı söyleyemeyiz. Bugünkü İngiliz kuvvetleri İngiliz imparatorluğuna zorlukla yetmektedir.
5) Karşı koyma hareketlerinin birden patlaması hali : Yunanlılar Anadolu demiryolunda ilerlemeğe başlarca Türkler Anadolu’da yaşayan Hristiyanları Öldürebilirler. Aynı derecede eminiz ki Ermeni ve Rum'lar da silâhsız Müslümanları öldüreceklerdir. Bu hâdiseler bir kere başladımıydı artık durduramayız.
6) Diğer Müslümanlara tesiri : Filistin, Mezapotamya ve Hindistan müslümanları Türklere imzalatılan bu çok ağır anlaşmayı iyi karşılamayacaklardır. Bu sebeple imzadan çok evvel bunları tehdit etmeliyiz. 7) Netice :
Müttefikler hazır olmadıkları bir askerî durumla karşılaşabilirler. Sulh şartları bu memlekete sulh getirmeyecek kadar ağırdır. İngiliz imparatorluğu bir zamanlar Türk İmparatorluğunun olan bütün bölgeleri elde etmiştir. Ve bütün mes'uliyetlere hazır olması gerekir(sh:261-266)
***
***
Sahife No: 49 Vesika No: 33
26 Mart 1920 Amiral Sir F. de Robeck'ten Lord Curzon'a :
Kürdistan Türkiye'den tamamen ayrılıp hür olmalıdır. Ermenilerle Kürtlerin menfaatlerini bağdaştırabiliriz. İstanbul’daki Kürt Kulübü başkanı Said Abdül Kadir veya Paristeki Kürt delegesi Şerif Paşa emrimizdedir
***
Sahife No: 49 Vesika No: 34
29 Mart 1920 Amiral Sir F. de Robeck'ten Lord Curzon'a :
Kürtlerin çoğu bir başkan tarafından idare edilmek ister, buna rağmen Şerif Paşa Kürtler üstünde hiç bir tesiri yoktur. Şerif Paşa üstünde hiç vakit kaybetmeyiniz
***
Sahife No: 51 Vesika No: 36
30 Mart 1920 Amiral Sir F. de Robeck'ten Lord Curzon'a : Başvezirden Mustafa Kemal'i kötüleyen ve onların hükümetin emrine karşı gelen asiler olduklarını bildiren ve halkın hükümete itaati gerektiğini anlatan bir yazı aldık. (sh:269)
***
Sahife No: 108  Vesika No: 103
28Temmuz 1920 Amiral Sir F. de Roberck'ten Lord Curzon'a :
Kürt meselesi hakkında sizin fikrinizi biliyorum, daha kat'î bir karara varmanız için bunu yazıyorum. Damat Ferit bana geldi, sulh anlaşmasına göre Kürtler ayrı bir devlet olacaklardır, Kürt liderleri Mustafa Kemal'i sevmezler çünkü o Bolşevikliği getirmek istiyor. Siz Mustafa Kemal'den nefret ediyorsunuz çünkü o sizin yaptığınız anlaşmayı kabul etmiyor, o halde Kürtleri Mustafa Kemal'e karşı birlikte kullanalım, dedi(sh:277)
***
Sahife No: 146 Vesika No: 144'e ilâve
23 Eylül 1920 Mr. Ryan'ın Anadolu millî hareketi hakkındaki notu:
Türkler yapılan sulhu çok sert ve çok adaletsiz buldular. İstanbul hükümeti son derecede zayıf ve iflâs etmiş durumdadır. Milliyetçiler zayıf, Yunanlılar ise zırhlar içinde pırıl pırıl ve hazır. Majestenin hükümeti hangi politikayı takip edeceğini bilmiyor. Fransızlar iki kampa ayrıldılar, İtalyanlar politik ve ekonomik bakımdan Türkiye’yi emmek istiyorlar. KÜRTLERİN TÜRKLERDEN AYRILMALARI ÇOK GÜÇ. Böyle olmakla beraber Majestenin hükümeti onları Kemalistlerle Bolşeviklere karşı kullanabilir. Anadolu’yu milliyetçilere karşı cesaretlendirmeliyiz.. Halkın milliyetçilerden bitkin olduğu teorosini yaymalıyız. Ferit Paşa Anadolu'ya bir grup gönderip halkı kandırmağa çalışacak.. (sh:280)
Kaynak: İncelemeyi Yapan: Erol ULUBELEN, İngiliz Gizli Belgelerinde Türkiye , The British Documents On The Origin Of The War 1898 - 1914 His Majesty's Stationary Office London - 1927 Birinci Kısım 1896 - 1908 İstanbul, 1967
Kitap İNDİR PDF-9,53 MB
Günümüzü anlamak isteyenler için”Sonuna kadar okunacak bir yazı”







EROL ULUBELEN ÖNSÖZÜNDEN;

Aşağıda okuyacağınız belgeler 46 cilt tutan İngiliz Gizli Belgelerinden alınmıştır…Osmanlı İmparatorluğunu parçalamak için başta İngiltere olmak üzere Avrupanın emperyalist devletlerinin çevirdiği bütün oyunları en açık biçimde ortaya koymaktadır. Bu belgelerin bize öğreteceği pek çok şey vardır. İlki Emperyalizmin gerçek karakteri. İkincisi devletler arası ilişkileri mutlaka şahıslar arası dostluklardan ayırmak gerektiğidir Akıllı yöneticiler için sadece ulusal çıkarlar vardır…Ve nihayet bu belgeler bize* halklarına ihanet eden devlet adamları ile gerçek vatanperverler arasındaki farkı açıkça göstermektedir. Bugün canlılığı ile yaşatılan bir Ermeni sorunu vardır. Geçmişte* Ermenilerin nasıl tahrik ve teşvik edildikleri bu belgelerde en açık şekilde görülmektedir. 

Ermeni cinayetleri başlamadan önceki dönemde yaşlı Ermenilerce gençlere aşılanan Türk düşmanlığı, bu topluluğun bulundukları ülkelerde eriyip yok olmalarını önleyen bir öğe gibi düşünülebilir. Yaşlı Ermeniler, yaşadıkları olayları, kimlere alet olduklarını ve kimler tarafından en insafsızca harcandıklarını düşünmeden şartlandırdıkları çocukları ve torunlarının vahşetleri ile ne ölçüde öğünseler azdır! Türk Yurdu bir baştan bir başa işgâl altında iken; ne Hınçak, ne Taşnak Cemiyeti, ne Bogos Nubar Paşa komutasında Ermeni Orduları, ne Rus, İngiliz, Fransız yapısı silahları, nede Maraşta giydikleri Fransız üniformaları hayâllerinde var olan Ermeni Devletini gerçekleştirmeye yetmemişti, günümüzde işledikleri cinayetlerle, vahşetle nereye gelebilirler? Osmanlı Devleti ve Türkiye Cumhuriyeti hiçbir dönemde ırkçı olmamıştır. EROL ULUBELEN

BELGELER

* (s. 34) (1096-1907) ( Albay C. Surtees tarafından rapor)

…Türk askeri birçok kez malzemesiz, yiyeceksiz, ayakkabısız, barınaksız yaşamış, yürümüş ve savaşmıştır.

…Türk Maliyesi: Türk bütçesi hiçbir zaman kesin olarak bilinmemektedir. Fakat 20 milyon Sterlin civarında olduğu sanılmaktadır… Türk borçları 88 milyon tutmaktadır. Bu borçlar belli şirketlerin kontrolündedir. Bu borçlar tuz, tütün, pul, ipek, içkiler, balıkçılık vb. kaynaklar ile garanti altına alınmıştır. Ruslara olan harp borçları 27 milyondur. Böylelikle borç toplamı 130 milyon olacaktır….

… Fransa ve Almanya bu memleketteki malî kudretini gittikçe arttırmakta ve ipi hergün biraz daha germektedir… Her iki tarafta Türk Hükümetine yüksek faizli yeni borçlar teklif etmekte, işe yaramaz âtıl kapitâli arttırarak Türk Hükümetini ellerinde tutmaktadırlar… Türkler harcamalarını kontrol etmezlerse bu iflâsa kadar gidecektir, böylece bu iki devlet bekledikleri fırsatı elde edeceklerdir….

… Osmanlı İmp.luğunun akılsızca borçlanması ve korkunç israfı yüzünden Türk Devleti mahvolmakta.

*- Cilt 262- Yıl:1909,- Sayfa: 759 (Eski bir diplomat) :

İngilizler Türk düşmanı Hıristiyanlara iyi davranır, Türk köpeğini dövmek için her kırbaç mübahtır derdi.

*- Cilt 269 Yıl: 1911, Sayfa 177 ( Sir Mark Skyse) :

… Öyle sanıyorum ki, Avrupalı mâliyecilerin Türkiyede yaptıklarını sinsi bir vahşet olarak isimlendirmek hatâlı olmaz.

*- Cilt 266- Yıl 1909,- Sayfa 329 ( Noel Buxton) :

… Türklerin şimdi en çok savaşması gereken şey, cehâlet ve vatanlarını Avrupalı hırsızlardan korumaktır.

*- Sayfa No: 180 -Belge No: 161- 30 Temmuz.1910

… Aslında Fransız mâliyecileri, Türkiyenin hayat kanını emmektedirler.

*- Sayfa No: 550- Belge No: 554- 24 Şubat 1912

… Kral Ferdinantın en büyük ihtirâsı İstanbul merkez olmak üzere Bizans İmp.luğunu kurmaktır.

… Şimdilik Avrupa Türkiyenin çözülmesini bekliyor, o zaman vilâyetler kucağına düşecek.

*- Sayfa No: 673- Belge No: 696 3 Eylül 1912 (Mr. Marlingden Sir E. Greye)

… Şimdiki durum yalnız Balkanları ve Avrupayı değil fakat Arapları, Ermenileri, Kürtleri ve diğer ırkları da İmp.luktan ayırmaya çalışmak olmalıdır.

*- Sayfa No: 6- Belge No: 9- 9 Ekim 1912 (Sir.G. Buchanondan, Sir. E. Greye)

… Bütün Avrupa Türkiyesi hıristiyanlara ait olmalıdır…. Girit sorunu da Yunanistan lehine çözülmelidir.

*- Sayfa No: 88- Belge No: 113- 3 Kasım 1913 (Lord Kicthenerden Sir E. Greye)

… Türklerin çöküşü tamamlanmış görünüyor… Sudanda Türklerin hak diye ileri sürdükleri ne varsa İngiltereye geçmelidir.

*Cilt X- Sayfa No: 50- Belge No: 59 29 Ekim 1913 (Sir A. Nicholsenden Sir G. Hardingeye)

… İmroz ve Bozcaadaları hariç bütün adaların Yunanlılara bırakılmasını sağlayalım.

*- Sayfa No: 164- Belge No: 180 23 Aralık 1913 (Sir E. Greyden Sir E. Mallete)

Yunanistanın adaları alacağı konusunda anlaştık. Size söyleyeceğim en iyi husus kuvvetlerin Yunanistan lehine Türkleri oyalamakta olduklarıdır… Ermeniler hakkında yapacağımız teklifleri Türkleri korumak gibi göstermeliyiz… Türkiye dağıldığı zaman Almanlarda kendi paylarını alacaklardır… Türkiye yeni borçlar bulmazsa çökecektir.

*- Sayfa No: 262 – Belge No: 286- 16 Haziran 1914 (Mr. Erskineden Sir E. Greye)

… Amiral Kerr bana gizlice Türk Donanmasını mahv etmek için plânları olduğunu anlattı.

*- Sayfa N0: 381- Belge No: 429- 14 Aralık 1913 (Mr. Obeirneden Sir E. Greye)

… Ermeni ayaklanması Türklere bir harp ilân etmenin en iyi aracıdır… Alman ordularının Türklerin yanında olması üçlü anlaşmayı kuvvetlendirecek, bu reformlara yol açacak ve sonra bir Ermeni isyanı olacaktır.

** ( Günümüzde de Türkler aleyhine yürümekte olan Ermeni propagandasını daha yakından anlayabilmek için bir iki küçük -aşağıda- ek yapmağı uygun gördük. E.U)

…Avrupalı emperyalistler amaçlarına varmak için bütün insanları yok etmeğe hazırdırlar ( Müslüman Asyada Kuvvetlerin Mücadelesi Sayfa 14)

Prof. Phillip Marshall Brown: Avrupalı Devletler emperyalist amaçlarına varmak için Orta- Doğu halklarının gereksinimlerine kulak tıkadılar, hatta bu insanları kuvvet dengesi için kurban gibi fedâ ettiler. ( Olaylı Yıllar Cilt 2 Sayfa 148)

… Prof. John Dewey:
Halkın nefret ettiği yabancı kuvvetler, bu memleketlerden elde ettikleri kukla hükümetleri öyle haince kullandılar ki işte emperyalizm.
( Politik Yeni Cumhuriyet Sayfa : 268- 12 Kasım 1924)

Türkiyede Amerikan Protestan misyonerleri……Misyonerler bütün çalışmalarını Rum ve Ermenilere yönelttiler.Amerikan misyonerlerinin en büyük başarısı kolejler vasıtası ile oldu.İstanbuldaki kolej 1840da Robert kolej adını aldı. İlk talebelerin hemen hepsi Ermeni gençlerindendi.Bu koleji bitirenler,zamanla birçok milletin lideri durumuna geldiler. Buradan çıkan Bulgar öğrencileri, Bulgaristandaki milli hareketin başına geçtiler….Amerikan Protestanlarına göre Müslümanlar kafirdir,bu yüzden onların aleyhine propaganda yapıp,insan kasabı oldukları efsanesini yayıyorlardı…. Misyonerler Ermenileri Müslümanlara (Türkler) karşı hazırladılar, dinamit yapmasını öğrettiler ve her fırsatta onları İslâma karşı kullandılar.



*-Sayfa No:486 -Belge No:545 8 Haziran 1913 (Sir G.Buchanondan Sir E.Greye)

…Ruslar, Majeste hükümeti Türk sınırında yaşayan Kürtler arasında da huzursuzluklar çıkartıyorlar, zayıf Türk otoriteleri bunu bastıramaz ve biz buna katlanmayız dediler.

*- Sayfa No:501 Belge No:562 22 Haziran 1913 (Sir E.Greyden Lord Granvilleye)

… Altı ilin birleşik bir Ermenistan için ayrılması Asya Türkiyesindeki diğer ırklarında aynı yolu tutmasına neden olacaktır.

İNGİLİZ DIŞ POLİTİKA BELGELERİ: 1919-1939

*-Sayfa 86 12. Temmuz. 1919
Yunanlılar Aydında boş yere kan döktüler.

*-Sayfa 95 …. Türkler sadece Yunanlıların istilâsına uğradıklarını sanıyorlar ve onlarla savaşmaya hazırlanıyorlar, ancak Yunanlılar müttefik plânının bir parçasıdır.

*-Sayfa 106-132 … Türkleri rahatsız etmeyelim ve Türklere harbin bittiği izlenimini verelim…. Yunanlılarla İtalyanlar aralarında anlaşıp nereleri işgâl Edeceklerine karar veriyorlar…. Türklere bu işlerin duracağı hissini vermeliyiz.

*-Sayfa 138 …. Yunanlılar İzmirde katliam yapıyorlar…

*-Sayfa 241 - Mekkede Şerif Hüseyin 1915-1916 da İngilizlerle bir anlaşma yaptı. Ayrıca 2. Kasım. 1917 de Filistinde bir Musevi devleti kurulması için Beyanname (Balfour Beyannamesi) imzaladı. 1918 Ekim ayında Gnr. Allenby emir Faysala garanti verdi. Ayrıca Fransız büyükelçisi ile Rus dışişleri arasında 13-16 Nisan. 1916 da Skyes-Picot Anlaşması yapıldı. Buna göre:

1. Erzurum, Trabzon, Van ve Bitlis Rusyaya katılıyor.

2. Van, Bitlis, Siirt, Aladağ, Akdağ, Yıldızdağ, Zara ve Harput bölgesinde bir KÜRT DEVLETİ kuruluyor.

*- Sayfa No:388-Belge No:278- 11.Ağustos.1919

Emir Faysal ın Mektubu


… Bütün Müslümanların gözleri İngiltereye dikilmiştir. Türk Müslüman imp.luğunun yıkılmasında asıl kuvvet olan Araplar şimdi ödüllerinin ne olacağını bilmek istiyorlar. Babam İngilizlerin vaatlerine inanarak Türklere karşı savaştı. Eğer, isteklerimiz yapılmazsa sizlere karşı da savaşırız. Halifelik ve mukaddes yerlerimiz Allahın izni ve Türkler sayesinde bütün kaldı, şimdi Müslümanların içinde El Hüseyin Bin Ali diye biri vardır Hicaz Krâlı . Açıkça İngilizlerle bir olduğumuzu,İngilizlerin mukaddes yerlerimizin koruyucusu olduklarını ilân ediyor.

*-Sayfa No: 635-25Haziran 1919- 13 Şubat 1920 arası Konferansta Türk Meselesi:

… Majestenin hükümeti Türk ön Asyasına dört gizli anlaşmaya dayanarak girdi.

1. 1915 Mart ve Nisanında yapılan İstanbul Antlaşması. İngiltere – Fransa ve Rusya arasında.

2. 26 Mart 1915 teki Londra Antlaşması. İngiltere Fransa ve İtalya arasında.

3. 1916 da Skyes-Picot Antlaşması. İngiltere – Fransa ve Rusya arasında.

4. 1917 de St. Jean de Meaurienne Antlaşması. İngiltere – Fransa ve İtalya arasında.

*- Sayfa No: 643- Belge No:426-25 Haziran 1919

… Amerika Cumhurbaşkanı Wilson Türkler Avrupada çok uzun zaman kaldılar ve oradan tamamen temizlenmelidirler dedi.

*- Sayfa No: 654- Belge No: 433- 28 Haziran 1919 (Amiral Webbten Sir R. Grahmana)

… Çanakkale Savaşında bir hayli şöhret yapan Mustafa Kemal başbakan tarafından Samsuna müfettiş olarak gönderildi. Başbakanın(sadrı azam) niyeti kötü değildi, ama Mustafa Kemal Samsuna gittiğinden beri milliyetçi hareketlere girişti. Başbakan onu geri çağıracağına söz verdi.

*- Sayfa No: 678- Belge No: 451- 10 Haziran 1919 (Amiral Sir A. Cathorpeden Lord Curzona )

…Binbaşı Noel Kürt şefleri ile görüş birliğine varırsa bundan faydalar sağlayacağını söylüyor. Kürt şeflerinden İstanbulda (Seyit) Abdülkadir ve Bedir Han ve daha az önemli kimselerdir. Bunlar şüphe uyandırmamak için Noelden ayrı olarak Kürt bölgelerine gidecekler, … Kürtler henüz Mustafa Kemale karşı ayaklanmadı ama Noel bunu sağlayacağından emin.

*- Sayfa No: 693-Belge No: 464- 21 Temmuz 1919 (Mr. Hohlerden Sir E. Tilleye )

… Benim problemim KÜRTLER.Noel Bağdattan buraya geldi… Kürtlerin peygamberi olmak istiyor… Korkarım ki Noel bir Kürt Lawrencei olabilir. Mezopotamya şimdi bizim olacağına göre, ona, bir KÜRT DEVLETİ kurdurup kuzey dağlarını böylece koruyabiliriz. (Seyit) Abdülkadir ve onun gibilerle konuştum. Onlara etki edebilmek için biz de Türklere hile yapıyoruz. diye belki beş defa tekrarlamak mecburiyetinde kaldım.. Ancak,Kürtlere fazla güvenilmez. Majestenin Hükümetinin amacı Türkleri azami derecede zayıflatmak olduğuna göre Kürtleri bu şekilde harekete getirmek fena bir plan değil…Kürt partisinde aktif olan tanınmış Kürtler:… Şeyh seyit Abdülkadir (Başkan), Mevlan Zade Rifat (gazeteci), Emin bey (memur). Bunlar, Wilson prensiplerine göre hak iddia ediyorlar….. Sulh şartları Müslümanların çok aleyhine ve Hıristiyanların çok lehine olması üstelik BÜYÜK ERMENİSTAN hakkında söylentiler, Kürtleri Türklerin yanına itiyor.

*-Sayfa No:723-Belge No:478 -9 Ağustos 1919

… Avrupalıların verdikleri raporlara göre,İZMİR de ilk adımda Yunanlılar 20 bin Türk'ü öldürmüşler….Yunan orduları İZMİR halkını sindirmeye çalışıyor.Bütün bölgeyi harabe haline getirdiler.

*-Sayfa No:735 -B492,493- 19 Ağustos 1919 (Amiral Webb den Lord Curzon'a)

….Amerika Trabzon ve Erzurumu içine alan bir ERMENİSTAN ı himaye edecek. Geri kalan dört ilde bir KÜRT DEVLETİ olarak İngilizlerin himayesine bırakıyor… Başkan Wilson,Türklerin, Kürtlerin ya da diğer Müslümanların Ermenileri korumalarını,aksi halde Türk İmparatorluğunun ortadan kaldırılacağını, kendilerine çok kötü sulh şartlarının zorla kabul ettirileceğini,söylüyor.Başbakan bundan çok etkilendi…

*-Sayfa No:742-Belge No:498-27 Ağustos 1919 (Mr.Hohlerden Mr.C.Keere)

…KÜRTLERİN ve ERMENİLERİN durumu beni hiç ilgilendirmez.Kürt sorununa verdiğimiz önem Mezopotamya bakımındandır.Diğer taraftan Wilson beni korkutuyor,ajanları devamlı hatalar yapıyor.Noele gelince,fanatiğin biri ERMENİSTAN ın ve KÜRDİSTANIN SINIRLARININ KESİN OLMADIĞI konusunda sizinle aynı fikirdeyim…. KÜRT SORUNU Mezopotamyada tatminkar bir sınır oluşturmak içindir…

*-Sayfa N O:745-Belge No:500,501 -31 Ağustos 1919 (Mr.Balfourdan Lord Curzona)

…İzmirde oturan İngilzler Yunanlıların İzmiri idaresinin çok kötü ve çok haince olduğunu söylüyorlar.Bunun nedeni,YUNANLILARIN ÇOK KÖTÜ YARADILIŞTA İNSANLAR OLMALARI..Amerikalılar,Türkleri tehdit ederek Ermenilere bir şey olursa kendilerinin son adamlarına kadar ortadan kaldırılacağını söylüyorlar.

*-Sayfa No:756-Belge No:509 (Akhisar kontrol memuru tarafından bildirilmiştir)

…Türk askerinin …telefon hatları bile yok..Bu kuvvetlerdeki askerler günde 50 kuruş,subaylar 100 kuruş almaktadır… Bu insanlar Yunalılardan nefret etmektedir ve kahramanlıkları da bilinmektedir. Özellikle dağlık bölgelerdeki ZEYBEK ve YÖRÜKLER korku nedir bilmezler… Yunanlılar köyleri yakıp kadın ve çocukları öldürünce, kadınlara tecavüz edince harekete geçtiler.

*-SayfaNo:763-Belge No:713-17 Eylül 1919 (Amiral Sir F.de Robeckden Lord Curzona)

…Bu hükümetin kabul edeceği sulhu milliyetçiler kabul etmeyecektir. 1908 de de, şimdi de Başbakanlar bizim dostumuzdu, Başbakan (sadrıazam) İtalyan komiserinden, şehir milliyetçiler tarafından tehdit edilrse ne yapacağız diye sordu..

*Sayfa No:792-Belge No:523- 27-Eylül 1919 (Albay Mayner Tzhagemdan Lord Curzona)

… Noel gayet tehlikeli bir şekilde Türklerin aleyhinde çalışıp Kürt propagandası yapıyor.

*Sayfa No:785-Belge No:530,543- 30 Eylül 1919 (Amiral Sir F.D Robeckten Lord Curzona)

… Sultan İngiliz otoritelerinden kuvvet kullanarak milliyetçileri durdurmalarını istedi … Başbakan(Sadrazam) ve içişleri Bakanı ( Dahiliye Nazırı) durumun kötülüğünü kabul ediyorlar ve asileri bastırmak için müttefiklerden izin istiyorlar…Başbakan (sadrazam) Ferit Paşa Hükümeti milliyetçilere karşı savaş ilan etti ve milliyetçilerle konuşulamayacağına karar verdi… İngiltere Türklere karşı olan savaşta başrolü oynadığı halde bugün Türk gazetelerinde ve hatta milliyetçi gazetelerde bile İngiltere iyi bir yerde.

*Sayfa No:817- Belge No:548- 10 Ekim 1919 (Harbord tarafından)

… İstanbuldan Mardine kadar bütün bölgeleri gezdik… Türklerin Ermenileri öldürmek istediklerine dair bir işaret görmedik… Üç ay önce Ermenilerin

tek bir adam kalmayıncaya kadar kesildiğini duymuştuk, halbuki duyduklarımızın hiçbiri doğru değildi.Fransızlar Türkleri mandaları altına almak istiyorlardı, bunun için de dünyanın şüphesini Türklerin üzerine çekmek gerekirdi.

*Sayfa No: 826 Belge No: 549- 15 Ekim 1919 (Amerikan Radyosu konuşmasından)

… Mustafa Kemal bana dedi ki: Bizim hükümetimiz yabancı hile ve müdâhaleleriyle zayıflatılmıştır. Milliyetçilerin İngiliz ve Fransızlardan yardım aldığı yalandır. İngiliz sermayesi Türkiyeyi mahvediyor. Biz İngilteredeki eski Türk Dostları Cemiyeti Başkanı Adil Beyin 200 bin Sterlin, Konya Valisinin 150 bin Sterlin ve belki de Ankara Valisinin bu miktar para aldığını biliyoruz.

*Sayfa No:828- Belge No: 553-19 Ekim 1919 (Mr. Ryandan rapor)

… Milli kuvvetler gittikçe geliştiği için, silahların bırakılmasına rağmen 40 bin kişilik bir hükümet kuvvetinin milliyetçilere karşı kullanılaması istendi.

Başbakan (sadrazam) bu isteği derhal kabul etti. Ancak, İzmirde cinayetlere ve kadınlara yapılan tecavüzlere karşı kurulan kuvvetleri bunlarla karıştırmamak gerekir dedi.

*Sayfa No:831-Belge No:511-14 Ekim 1919 (İngiliz Yüksek Komiserliğinden Amiral Sir D. Robecke)

… İtalyanlar İzmirdeki Müslümanların dinlerini değiştirip İtalyan vatandaşı yapmak istiyorlar… Fakat benim anladığım Türklerden çok korkuyorlar.

*Sayfa No:873- Belge No: 585- 11 Kasım 1919 (Amiral Sir F. Robeckten Lord Curzona)

… İstanbula Ermeni ve Rum göçmenleri geliyor. Amerikalılar bunlara yardım ediyorlar… Ayrıca İzmir bölgesinde evleri yandığı ve yıkıldığı için evsiz barksız kalan Müslümanların durumu da bizi hayli utandırıyor. Şimdi her tarafta milliyetçi adı altında çeteler türedi. Mustafa Kemal ve adamları bütün yabancıların ve özellikle İngilizlerin gitmesini istiyor.

*Sayfa No:907-Belge No:609-28 Kasım 1919 (Mr. Kitsondan Sir. E. Crowea)

… Ermenilerin Müslüman komşularını kesmesinden hiç şüphe etmem… Taşnaklar müthiş bir vahşetle çalışıyorlar… Kürtlere her nekadar inanmasak ta onları kullanmamız çıkarımız gereğidir. Doğu illerine gelince; Türklerle harp etmeden o bölgeleri Ermenistan ve Kürdistan diye bölemeyiz.

*Sayfa No:917- Belge No: 613-28 Ekim 1919 (27 Köyün Eşrafından Konyadaki İngiliz Yüksek Komiserinin aldığı mektup)

… Milli kuvvetler adı altında bir grup, Müslüman ve Hristiyanları öldürmektedir. Hayvanlarımızı elimizden alıyorlar, telgraf hatlarımızı kesip bizim sizlere haber vermemizi önlüyorlar. Bizim hükümetimiz zayıf olduğu için milliyetçileri ezemez. Milliyetçileri ezmek için İngiliz hükümetinin bize yardım elini uzatması için yalvarırız. Aşağıdaki köylerin eşrafı tarafından imzalanmıştır:

*Sayfa No:925 -Belge No:620 9 Aralık 1919 (Amiral Sir F. de Robekten Lord Curzona)

…Mr. Hohler Kürt meselesi hakkında Kürt başkanı olan Şeyh Sait Abdülkadir Paşayla görüştü. Kürtler bütün ümitlerini İngiliz hükümetine bağlamış durumdalar.Bu ara Mustafa Kemal gittikçe tehlikeli olmaya başlıyor. Kuvvetler , Kürtleri Mustafa Kemale karşı kullanmak için her parayı ödemeye hazırdırlar..

*Sayfa No:932-Belge No:632 -22 Aralık 1919 (Türk meselesi hakkında ikinci toplantı):

…Türk Hükümetinin parasal bakımdan iflas ettiği.Çatalca hattı dışında Türklere yer verilmemesini ,kapitülasyonlara çok benzer bir sistemin kurulmasını,Türk ordu ve donanmasının ancak jandarma örgütü haline getirilmesini,Erzurumun Ermenistana verilmesini,12 adanın Yunanlılara verilmesini,..

*Sayfa No:966-Belge No:633,219 -26 Aralık 1919 (Türk meselesinde üçüncü toplantı):

…Kürt kabileleri İngiliz ve Fransız hakimiyetine konacak, KÜRDİSTAN da hiçbir şekilde TÜRK BIRAKILMAYACAK. Bir tek KÜRT DEVLETİ mi yoksa bir çok küçük KÜRT DEVLETİ mi kurulacağı düşünülecek. Ermenilerine Amerikalılar kanalı ile SİLAH sağlanacak … İstanbulda gizli bir örgüt kuruldu .Milliyetçileri vatan haini ilan ediyor…

*Sayfa No:992-Belge No:646- 4 Ocak 1920 (Lord Curzonun notları)

…Türkler Avrupadan atılmalıdır.Amerikalı Senatör Lodge'ın dediği gibi; İstanbul Türklerden tamamen alınmalı,bir veba tohumu olan; savaşların yaratıcısı,komşuları için bir küfür olan Türkler Avrupa'dan silinmelidir.

*Sayfa No:1003 Belge No:647 -25 Aralık 1919 (Mr. Ryanın raporu):

…Milliyetçiler şimdi ki yol kullanıyor: Milliyetçi ol, çünkü İslamı kurtaracak tek yol odur. İslama sadık ol, çünkü senin milli varlığını kurtaracak tek yol odur… Bu fikirlerin her ikisi de İslam dünyasındaki İngiliz hakimiyetini mahvedebilir. BİZ; GERÇEK İDEALİ DİN GİBİ DAVRANACAK ÇIKARCI GRUBU İDARECİ OLARAK GETİRMEYE ÇALIŞACAĞIZ… Panislamizmi ezemeyiz, bu tıpkı Batıdaki milliyetçilik gibidir.Bizim şimdiki amacımız bölmek, arkadaş gibi davranıp kazanmak ve sonra hükmetmek olmalıdır…

*Sayfa No:1062-Belge No:667-22 Ocak 1920 (Amiral Webbden Lord CURZON'a):

…Bayburtta Şeyh Kürt Ali milliyetçilere karşı harekete geçti..

*Sayfa No:42-Belge No:6 (Lonra Konferansı):

A-Türkiye özerk devlet olmalıdır.

B-Boğazlar uluslar arası olmalıdır.

C-Türkiye özerk ERMENİSTAN'I tanıyacaktır.

E-Azınlıklar ,kuvvetlerin himayesinde olacaktır. .

Lloyd George göre: Türkler yüzlerce yıl Avrupada kaldılar ve Avrupadaki bütün belaların başı oldular. İstanbul Türk değildir, Yunanlılarındır.Türkler oradan atılmalıdır.



İtalya delegesine göre: Boğazları işgal edelim, böylece Türkler merhametimize kalır

Sayfa No:54 Yunanlıların İzmire çıkışına biz izin verdik…Lloyd George, Yunalıların İzmirde ticari çıkarları var, diyor…

Mr.Cambona göre : Türklerin mali kontrolü mümkündür, Türklerden kimse bu işi anlayamaz. Biz bu durumdan yararlanarak Türkleri mali ve idari kontrole alırsak, durum her bakımdan düzelir…. Müttefiklerin Türkiyede çok önemli mali ve politik çıkarları vardır.Boğazları kontrol edip para alsak ,yılda 1 milyon sterlin toplarız…

*Sayfa No: 81-293-Belge No:10-16 Şubat 1920 (Londra Konferansı)

… Ermenistana altı ilden başka Trabzon ve Adana da verilmelidir. Amerika Ermenistana yardım edecektir… Trabzonda bir tane bile yok, Ermenisiz bir Ermenistan biraz gülünç olmuyor mu, deniliyor…küçük bir Türk Devleti kurulmalı, Kapitülasyonlar adli işlere de uzatılabilir.Japonyadan kapitülasyonları kaldırdık çünkü, onlar kuvvetliydi başka çaremiz yoktu. Türklerin kafası daha az işler (Turkish mind was far less precise than the Japanese)

Bu nedenle kapitülasyonlar adli işlere de uzatılabilir. Lloyd George ve Lord Curzon, … Amerikalı Yahudiler de Lloyd Georgea telgraf göndererek parçalanan Türk yurdundan hisse istiyorlar… Türkleri yatıştırmak için İzmir üstündeki isteklerini kabul etmiş görünelim. Yunanlılar daha fazla asker çıkartsınlar, sonra Türk isteklerini kabulden vazgeçeriz…

İtalyan S. Nitti, diyor… İzmire bir Türk bayrağı asarak, Türk varlığını kabul etmiş görünelim… Venizalos diyor… İngiltere; Kürt devleti kurmak istedikleri bölgede çok fazla maden olduğundan emin…

Lord Curzon, diyor.

*Sayfa No: 291,297,300- Belge No:36,37,38- 28 Şubat 1920 ( İngiliz Dışişlerindeki Toplantı)

… Lloyd George
Mr. Cambona göre: … Fransız gruplarının 1/3ü Fransız askerlerinden gerisi yerli Ermenilerdendir… İstanbuldaki komiserimiz, bu olayları önleyemezse Sultanı İstanbuldan atacağımızı bildirerek tehdit etsin… Erzurumun yeni kurulacak Ermeni Devletine katılacağı bir sırada; Mustafa Kemal olmasaydı Ermenilerin bir şansı olurdu… Mustafa Kemalin askerleri hiç para almıyor, onları harekete geçiren vatan aşkıdır.

*Sayfa No:338,358,411,450,570-Belge No:42,45,50,55,62,66 -3-20 Mart 1920 (İngiliz Dışişlerindeki Toplantı)

… Sonuç: Mali işler Türklerin eline hiçbir şekilde bırakılamaz. Ayrıca bütün işgâl masraflarını ve toplanan bu komisyonların parasını da Türkler verecek…

Sinyor Litti, dedi. Buna karşılık: Loyd George; dedi…

Mr. Cambon, … Lloyd George < Sultan(Vahdettin)a şöyle deriz: Biz bütün etleri alıyoruz sen de birkaç kemikle yetin. Gerçekte Türkiyeden geriye ne kaldı?

En zengin, en verimli toprakların hepsi ve imp.luğun yarısı gitti. Bütün bunlara ilâveten Boğazlar işgâl edildi, üstelik bütün masrafları da Türkler ödeyecek…Türklerin şöhreti yalancı bir şöhrettir ve müttefikler hâlâ bu şöhretten dehşet duymaktadırlar. Türklerle ancak savaşarak başa çıkılabilir … Bir Ermenistan kurma hülyası ölecektir ancak bu bir Kürdistan kurulması anlamını taşır. Müttefik kuvvetler Türk kuvvetlerini gözlerinde fazla büyütüyorlar, şimdi bizim 160 bin ve Türklerin 80 bin askeri var. Fransız, İngiliz, İtalyan ve Yunanlılardan oluşan, her iki asker bir Türk askerini yenemez ise Türklerin bütün isteklerini kabul edelim>…Mr. Cambon, …

Aynı toplantıda alınan kararlardan:

1. İstanbul resmen işgâl edilecek ve bahane olarak Türkiyedeki azınlıklara kötü davranıldığı ileri sürülecek.

2. Türklere sulh şarlarını kabul ettirirken, çıkacak ayaklanmalara karşı koymak için İstanbuldaki milliyetçi liderler tevkif edilecek. İstanbul Hükümetine 24 saat süre verip Mustafa Kemali ve bütün kuvvetlerini dağıtması istenecek. Aksi halde, Yunanlıların bu işi yapacağı söylenecek.Mr. Churchill, .

3. Tarihi ve artistik değeri olan mallar alıp götürülecek.

Lord Curzon: < Türkler için askerlik mesleği tamamen kapanmıştır. Şüphesiz Türkler askerlik yapmak isterlerse başka bir yere gidebilirler. Fransız lejyonu onları kabul edecektir. Maafih İngiltere buna dahi itiraz eder. Çünkü, Türkler diğer düşmanlarımızdan çok farklıdır, başka bir yerde bile askeri eğitim görmeleri iyi değildir.

*Sayfa No: 642-Belge No:71 2. Ek. -25 Mart 1920 (Gelecekteki Ermeni Devletinin kurulması hakkındaki rapor)

Ardahan, Batum ve İmer Vadisi verilecektir. Ermenistanın, Kürdistan ve Türkiye ile olan sınırlar şöyledir: Karadenizde Yanbatı Deresi… Erzurum ilinin batı sınırı, Bitlis suyu.

*Sayfa No:93-Belge No:1/98-18-26 Nisan 1920 (Sanrema Konferansı)

…Türkiyenin sınırları: Erzurum Ermenilere verilecektir. Böylece, büyük Ermeni Devleti teorisi yerine gelecektir. İtalyan Nitti, Mr. Berthelot, … Mr. Aharonian,

Lloyd George, dedi.

… Azınlık gruplarının her türlü hakları korunacaktır. İleride hür Kürdistan kurulması sağlanacak, Güney-Anadoluda İtalyan, Diclenin batısında İngiliz çıkarları korunacaktır. Yunanlıların çıkarı olan bölgeler, Yunanlılara verilecektir. Türkiyenin herhangi bir yerinde özel çıkarları olan büyük devletler o bölgedeki azınlıkları da idaresi altına alacaktır.

*Sayfa No:324-Belge No:33- 21 Haziran 1920 (Villa Belledeki toplantı)

… Lloyd George
, .

*Sayfa No:443-Belge No: 47-7 Temmuz 1920 (Villa Franeusedeki toplantı)

…İstanbul Hükümeti yanlı bizim için değil, bütün dünya için tehlikeli olan Türk milli hareketini bastırmakta bize yardımcı olabilir… Savaşın iki yıl uzamasına sebep olan Türklere hiçbir şekilde merhamet edemeyiz…Mr. Venizalos,

*Sayfa No:553-Belge No:62-11 Temmuz 1920

…Türk Hükümetine verilen cevap: Türk Hükümetinin mesajını dikkatle inceledik. Türkler… savaşa girerek insanlığın kayıplarına ve sefaletine sebep oldular… milyonlarca insanın ölümüne ve milyarlarca sterlin kaybına sebep oldular. Dünyada özgürlüğün yeniden kurulması için Türkiyenin ödeyeceği bedel çok fazladır… Türklerden başka ırklar devlet haline getirilecektir. İzmir ve Trakya Türklerin elinden alınacak, Amerikan Cumhurbaşkanı(Wilson)nın karar vereceği sınırlar içerinde hür bir Ermenistan kurulacaktır… Türklerin uygar dünyaya bir daha ihanet etmemesi için sıkı tedbirler alınacaktır bu sebeple Türkiye küçük bir devlet haline getirilecektir… Türk halkının emperyalist arzuları silinecektir.

Boğazların özerkliği konusuna gelince:

Boğazlardaki bütün askeri tesisler tıkılacak, sahiller ve adalar silahsız hâle getirilecektir.
Silahsızlanma masrafları Türkler yada Yunanlılar tarafından ödenecektir.
Adalarda müttefik kuvvetler haricinde hiçbir asker bulunmayacaktır.

Türk Jandarmaları bizim emrimiz altında olacak, Türk borçlarının hepsi Türkler tarafından ödenecektir. Eğer, anlaşmayı imzalamazsanız Avrupadan kesin olarak atılacaksınız. İncelemeniz için 10 gün müddet veriyoruz.

*Sayfa No:846-Belge No: 98-22-23 Ağustos 1920 (İngiliz ve İtalyan Başbakanlarının görüşmesi)

…Llyod George,

*Sayfa No:589 Belge No:533-11 Nisan 1920 (Lord Curzondan Mr. Wardropa)

…Ermeni Bogos Nubar Paşa ve Mr. Ahoromiyanı azarladım. Türkleri öldürmek için silahların Azerbaycanlılara karşı kullanılmasının aptallığını anlattım.

*Sayfa No:629- Belge No:590- 4 Temmuz 1920 (Amiral Sir F.de Robeckten Lord Curzona)


… Mr. Khatissian, 25 bin tüfek aldıklarını, ayrıca Ermeni ordusunda 30 bin Rus yapısı tüfeğin ve bir milyon merminin bulunduğunu Yunan ilerlemesi başlayınca Ermenilerin de derhal saldırıya geçeceklerini bildirdi.

*Sayfa No:4- Belge No:6-23 Şubat 1920 (Amiral Sir F.de Robeckten Lord Curzona)

…Anadoludaki bütün hareketler Mustafa Kemal Paşa tarafından düzenlenen milli hareketin parçaları olarak düzenlenmektedir… Damat Ferit milliyetçi harekete karşı asker göndermek istiyor… Aldığımız kararlara saygı göstermeyen tek halk Türk halkıdır.

*Sayfa No:17,26-Belge No:17,23- 9 Mart 1920 (Amiral Sir F.de Robeckten Lord Cırzona)

… Türkler Yunan idaresi altına girmezler, özellikle Yunanlıların İzmirde yaptığı kepazelikten sonra İngiliz subayları ve bizim adamlarımız Türkleri öldürmekte, Yunanlılarla iş birliği yapıyorlar. Bizim Türklere gösterdiğimiz şiddet anlaşılır şey değildir… Türkler müthiş savaşçıdır, cephaneleri azdır, hiç ulaştırma araçları yoktur… Türklerle yapılacak sulh anlaşmasında Kürdistanda Türklerin hiçbir hakları kalmayacaktır. Kürdistanda durumdan emin olmalıyız, Kürtler bile ne istediklerini bilmiyorlar. Erzurum Türklerin en kuvvetli kalelerinden biridir, çok büyük bir Türk toprağının Ermenilere verilmesine göz yummazlar… İngiliz İmp.luğu bir zamanlar Türk İmp.luğunun olan bütün bölgeleri elde etmiştir.

*Sayfa No:43-Belge No:27-18 Mart 1920 (Amiral Sir F.de Robeckten Lord Curzona)

… Anadolu hareketinin nedeni Yunan işgali ve yaptığı dehşet verici eylemlerdir. Ayrıca büyük Ermenistan ve Pontus Devletlerinin kurulması bu hareketin sebebidir.

*Sayfa No:49-Belge No: 33-26 Mart 1920 (Amiral Sir F.de Robeckten Lord Curzona)

… Kürdistan Türkiyeden tamamen ayrılıp özerk olmalıdır. Ermenilerle Kürtlerin çıkarlarını bağdaştırabiliriz. İstanbuldaki Kürt Kulübü başkanı Seyit Abdülkadir ve Paristeki Kürt delegesi Şerif Paşa emrinizdedir.

*Sayfa No:51-Belge No:36-30 Mart 1920 (Amiral Sir F.de Robeckten Lord Curzona)

….Başbakandan (Sadrazam) Mustafa Kemali kötülüyen ve onları hükümetin emrine karşı gelen asiler olduklarını bildiren ve halkın hükümete bağlı olması gerektiğini anlatan bir yazı aldık.

*Sayfa No:61,62-Belge No:48,50-11-15 Nisan 1920 (Amiral Sir F.de Robeckten Lord Curzona)

… Damat Ferit (Başbakan) 7 Nisanda bana geldi, milli hareketi bastırmak için her çeşit moral baskıyı kullanacağını söyledi. Milli harekete karşı organize edilen Aznavur, hükümetin elinde ilk silahtır. Aznavur,Bandırmayı işgâl her türlü etti. Hükümet onu Balıkesir valisi tayin etti ve ayrıca İngilizlerden de yardım istedi. Ben, milliyetçileri ezmek için yine hükümete her türlü yardımı yapacağımı söyledim… Hükümet, milliyetçileri lânetleyen bir bildiri yayınladı, milli harekete karşı bir seri fetva ilan etti.

*Sayfa No:108 -Belge No:103-28 Temmuz 1920 (Amiral Sir F.de Robeckten Lord Curzona)

… Damat Ferit
bana geldi, dedi.

*Sayfa No:113- Belge No:110- 1 Ağustos 1920 (Amiral F.de. Robeckten Lord Curzona)

… İstanbulda vaziyet karışık… Şeyhülislam ve Ticaret Bakanı ve Damat Ferit yerinde kalabilirse bize çok faydalı olabilirler. Fakat, halk çok muhalefet gösterirse, onları tutmanın yararı yoktur.

*Sayfa No: 146 – Belge No:144- 23 Eylül 1920 (Mr. Raynın Anadolu Milli Hareketi hakkındaki notu: )

… Türkler yapılan sulhu çok sert ve adaletsiz buldular. İstanbul hükümeti son derece zayıf ve iflas etmiş durumdadır. Milliyetçiler de zayıf, Yunanlılar ise zırhlar içinde pırıl pırıl ve hazır… İtalyanlar politik ve ekonomik bakımdan Türkiyeyi emmek istiyorlar. Kürtlerin, Türklerden ayrılmaları çok güç. Böyle olmakla beraber majestenin hükümeti Kürtleri Kemalistlere karşı kullanabilir. Anadoluyu milliyetçilere karşı cesaretlendirmeliyiz. Halkın milliyetçilerden bıkkın olduğu teorisini yaymalıyız. Ferit Paşa (Başbakan) Anadoluya bir grup gönderip kendi halkı kandırmaya çalışacak…

*Sayfa No:151,154-Belge No:147,150-1-4 Ekim 1920 (Amiral Sir F.de Robeckten Lord Curzona)

… Damat Ferit(Başbakan) şahsi emniyetinden, Sultanın emniyetinden ve kendi adamlarının emniyetinden korkmaktadır. Eğer milliyetçiler Türkiyede idareyi ele geçirirlerse, kendisinin ve Sultanın hayatının himayemiz altında olduğunu söylememe izin verir misiniz?… Ferit söylüyor. Damat Feritin istifası halinde Onun ve Sultanın yurt dışına şerefli bir şekilde çıkmasını sağlamalıyız… Sultan tahtını terk ederse, Ona Türkiyeden çıkması için gereken her türlü yardımı yaparım.

*Sayfa No:157-Belge No:152- 5 Ekim 1920 (Venizelostan Llyod Georgea)

… Türk hükümetinin Mustafa Kemali ortadan kaldıramayacağına kanaat getirdim… Mustafa Kemale karşı tedbir olarak:

*Sayfa No:163-Belge No:161- 23 Ekim 1920 (Lord Curzondan Lord Derbye)

… Damat Ferit istifa etti, şimdi yeni başbakanı ve Sultanı elde etmeliyiz.

*Sayfa No:181-Belge No: 179-22 Kasım 1920 (Sir H.Rumboltdan Lord Curzona)

… İzmirden gelen askeri raporlar iyi değil. Yunanlılar bile askeri disiplinleri olmadığını itiraf ediyorlar. 3. birliğin komutanı Kondylis Salihliden kömür vagonlarının altına saklanarak kaçmış, öyle görünüyor ki Yunanlılar tek başlarına bu işi yürütemeyecekler.

tarihibakıs.com
17 Mayıs 2011



PKK’dan sonra neler olacak?
Orhan SELEN 19 Mayıs 2011 Perşembe

El Kaide ABD’nin Sovyetlerin işgalindeki Afganistan’da kurdurup desteklediği bir örgüttü.

ABD destekli ve CIA Operation Cylone programı adında bir çalışma sonucu kuruldu.

Afganlı Müslümanlar silahlandırıldılar, örgütlendirildiler ve Sovyet askerlerine karşı kanlı bir direniş başlatıldı..

Komünist rejimin intiharı sonunda, Sovyet askerleri Afganistan’dan çekildiler ve ABD’nin sivrilttiği kazık kendisine döndü.

Dünyanın neredeyse her yerinde işgalci, saldırgan, parçalayıcı durumunda olan ABD, 11 Eylül saldırısından sonra birden “mağdur” rolüne geçiverdi.

Bu mağduriyet çerçevesinde önce Afganistan işgal edildi.

ABD kendi yarattığı canavarla savaşmaya başladı.

Arkasından “uydurulan” gerekçelerle Irak işgal edildi.

Saddam gidecek, demokrasi ve huzur gelecekti.

Saddam gitti ama onun yerine günde ortalama 100 kişinin öldürüldüğü bir cehennem ortamı geldi.

İran’a vurma senaryolarI konuşuldu, tehditler savruldu.

Bu toz duman içinde Türkiye’nin çeyrek yüz yıldır başının belası olan PKK gündemde tırmandı.

Güney Doğu’da görev yapmış eski komutanların kitaplarında, ABD’nin PKK’ya verdiği destekler, lojistik yardımlar açıklandı.

İlerki yıllarda CIA ürünlerinden biri olduğu açıklanması olası PKK’ya yıllardır destek sağlayan ABD, beklenmedik bir şekilde ilk ağızdan bu örgütü “terörist “ ilan ediverdi.

Bazı saf yurttaşlarımız Bush’u Erdoğan’ın bu noktaya çektiğini söyledilerdi..

PKK, ABD’nin bize karşı kullandığı bir kozdu. Neden bu kozdan vazgeçti ?

Harekat için hava sahası açtı. Bizi desteklediğini açıkladı.İstihbarat bilgilerini paylaştı..

ABD ile aramızda yeni bir aşk mı başladı?

Yoksa PKK’nın yerini tutacak, hatta ondan daha beter bir oluşuma yer mi açılıyor?

Asala denilen ne idüğü belirsiz örgüt uzun süre dış işleri görevlilerimizi öldürerek Ermeni fanatiklerinin cinayete yatkınlığını kanıtladı.

Asala ortadan çekildi. Neden ve nasıl çekildi, bazılarının uydurduğu masallar dışında pek bilinmiyor.

Asala’nın boşluğu, daha kapsamlı, daha vahşi cinayetlerle PKK eliyle dolduruldu.

Ülkemizde yöneticiler ve danışmanları bir gün sonrasını görecek yeteneğe sahip olmadıklarından, PKK konusunda bir türlü doğru yol bulunamadı.

Güvenlik güçlerinin başarıları sosyal ve iktisadi katkılarla desteklenmediğinden, uyuma ve uyutulmalar PKK’ya toparlanma, yeni saldırılar hazırlama olanakları verdi.

Siyasetçiler çok önemli bir gerçeği bir türlü kavrayamadılar.

ABD ve Avrupa hiçbir şekilde güçlü bir Türkiye istemezler.

Güçlü ve bağımsız Türkiye ABD’in Ortadoğu’daki hayallerinin sonu demektir.

Ordunun Kuzey Irak harekatları PKK’ya maddi ve psikolojik kayıplar verdirdi.

Modern ve güçlü ordumuz Kuzey Irak’tan PKK’yı temizleyecektir.

Ya sonra , ne olacak ondan sonra?

Yıllardır PKK başımıza bela oldu. Resmi rakamlara göre 30 bin insanımız öldü.

Parasal zararımız 400 milyar lirayı geçti.

ABD, geçen süreçte PKK’yı destekleyip, bize karşı kullandıktan sonra birden bire Türkiye’nin çok önemli bir müttefiki olduğunu hatırladı..

Şimdi yanıtlanması gereken soru şudur:

Asala gitti, PKK geldi. PKK gidince yerine hangi kan içici örgütü koyacaklar ?

ABD çıkarı bulunmadığı yerde adama selam bile vermez.

Kaldı ki, henüz PKK bir yerlere gitmiş de değil..

Abdullah Öcalan, siyasi bürosu İmralı’dan yaptığı son açıklamada, 15 Haziran sonrasında patlayabilecek bir iç savaştan söz ediyor.

ABD’nin Türkiye masası hangi senaryoyu hazırladı?

PKK konusunda boşa geçen 9 yıl, başımıza büyük belalar açacak gibi…

UĞUR MUMCU...

Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.

Benzer Yazılar

Yorumlar