Print Friendly and PDF

JOHN DOE: Vigilante (2014) Yasaklı kahraman



Bu film suçlunun penceresinden adalet sistemini, modern toplum düzenini incelemeye alıyor.. Yine filmde suç ve cezanın göreceli tarafını işlerken haklı ve haksızın kim olduğunu ararken, suçlu olarak “sen” biz”  “o” nun üzerine parmak basarken yeni dünya düzeninde kaosun penceresini kapatmanın çaresini ararken, çağdaş düşünceyi inceden inceye  sorguluyor. Bu film beşerin kendini yönetmede aciz olduğunu Allah Teâlâ’nın haklı olacağını gizliden gizliye ifşa ederek dine dönüşün propagandasını yapmaktadır. Gerçekten insan kendi kendine yeterli değil. Filmde en acı veren kısım suçlu olanın yargıç konumunda olmasıdır.
Yönetmen: Kelly Dolen       
Senaryo: Stephen M. Coates, Kelly Dolen
Ülke: Avustralya
Tür: Suç, Gerilim
Vizyon Tarihi: 01 Aralık 2013
Süre: 93 dakika
Dil: İngilizce
Müzik: David Hirschfelder  
Oyuncular: Jamie Bamber,   Daniel Lissing,  Lachy Hulme,   Ditch Davey,  Sam Parsonson
Özet
John Doe filminde; sıradan bir adam, bildiği tek şekilde vahşete karşı savaşıyor... Her seferinde bir suçluyu öldürerek. Bir kahraman mı, yoksa hain mi? Adalet mi, intikam mı? Siz karar verin.
Film içinde biraz namus, dürüstlük ve onur taşıyan herkes günümüzde adalet sisteminin geldiği noktayı görünce bir John Doe olmayı aklından geçirmiştir. Bu yüzden Dexter da çok sevildi.
Ben sırf filmin verdiği mesaj için bile bu yapımın izlenmesini tavsiye ederim. Ancak filmin kendisini de beğendiğimi ve izlerken hiç sıkılmadığımı belirtmek isterim.
Filmden
Gerçek hiç çarpıtıldı mı?
Gerçek mi?
Tek gerçek adamın bir sürü insanı öldürmüş olduğu. bunun dışındaki her şey zaten yorumdur. Birkaç gün önce yine John Doe 'nun yaptığı düşünülen bir cinayet işlendi.
**
İnsanlar öldürülüyor. Fakat John Doe 'nun anlatacak bir hikâyesi var. Üstüne görev üstlenmiş bir adam o. Ve eğer dürüst bir vatandaşsanız. Size söyleyecek bir şeyim var. Korkacağınız hiçbir şey yok.
**
! Xavier Edwards yaşlı bir adamdı. fakat yaşlıların en kötülerindendi. Çocuk tecavüzcüsü. Uzun yıllardı masum çocukları suiistimal ediyordu. Farkına vardınız öyle değil mi?
  John Doe'nin deliliğinin bir sebebi var. Rasgele hareket etmiyor. Anlamsız bir şey yapmıyor, dışarı çıkıp partilere gidebilirsiniz, gecenizi dışarda iyi geçirebilirsiniz çünkü korkacak bir şey yok. Tabi eğer John Doe 'nin listesinde değilseniz.
**
  John Doe son zamanlarda baya meşgul. fakat sizin için bir özetini çıkarmaya çalışacağım yaptıklarının. Cinayet zanlısı. Çocuk istismarcısı. Büyükanne katili. Seri tecavüzcü. John Doe 'nin bu kurbanlarının her biri, bizim adalet sistemimizle en az bir kez karşı karşıya geldiler. Her biri ikinci bir şans için geri salındı. Her biri suç işlemeye tekrar geri döndü bazıları tekrar yakalandı fakat bir şekilde tekrar salıverildi daha fazla acı ve cefa çektirmek üzere. John Doe bunları öldürdü. Nedenine gelince: Evlatlar, karı ve koca bu aileler şiddet ve aptallıkla paramparça edilmişti.
Bu masum insanlar olmadan dünyamız çok farklı bir yer. Ve John Doe bu masum ölülerin sesi oluyor.
  "John Doe bu masum ölülerin sesi oluyor"?
  Sanırım o olaylara böyle bakıyor. Yaptığın şey bu mu peki?
  Ölülerin sesi olmak?
  Onların için harekete geçmek, olabilir.
**
Cinayet işleyerek?
  Sana bir soru sorabilir miyim?
  Tabi ki. Eğer bu akşam araba otoparkında biri arkandan yaklaşıp boğazına bıçak dayasa ve 10 saniye öncesinde bunların olacağına dair flashback yaşasan ve elinde bir çekiç belirse o anda. Ne yapardın?
  Senin hayatından çok önemli bir parçan alınsa çileden çıkıp, cinnet geçirip o kişinin kafasını ezmez misin?
  Öldürülen insanların böyle bir fırsat eline geçse nasıl davranırdı bunu söyleme şansları bile olmadı, bunu söyleyebiliriz.
**
  Evet, yorumladık. Peki ne buldunuz?
  Hiçbir şey. Adam bir hayalet. Askeri bir geçmişi olduğunu duysam, şaşırmazdım. Özel bir ajan veya deltaforce askeri bile olabilir. Evet, deltaforce askeri daha çok uyardı. Evet, fakat Deltaforce'da falan değildi öyle değil mi?
  Değildi.
Artık cezalar, suç ile uyuşmuyor. Dehşet verici, korkunç, affedilemez suçlar. Hepsi her gün yaşanıyor. Böyle olmamalı. İnsan hayatına saygı göstermemiz gerekiyor, onurlandırmalı, korumalıyız. Fakat sen öldürdün! Evet, yaptım. Peki kendini nasıl haklı çıkarıyorsun?
  Haklılık?
  Evet. Haklılık görecelidir. Ne demek istiyorsun?
  Hadi gel otoparka geri dönelim. Eğlendir beni, bu sefer senin bir silahın var ve ben de yanındayım. Elinde balta olan bir adam, gölgelerden çıka gelir baltasını kaldırır ve benim kafama indirmeye hazırdır. Baltasını sallar ve sen onu vurursun. Haklı bir cinayet, öyle değil mi?
  Peki ya onu vurmadan beni öldürmüş olursa?
  Balta sana döner  Ve bam. Onu öldürürsün. Hala haklı çıkarılabilir cinayet, değil mi?
  Peki ne zaman bu adamı öldürmenin ismi cinayet olur. Beni öldürdükten ne kadar süre sonra?
  5 saniye ardından?
  10 saniye sonra?
  Bir hafta sonra?
  Bir ay?
  Adamın topluma olan tehdidi ortadan kalkmayacak demek istiyorsun.
Akıllı çocuk. Anlatmak istediğim bu işte. Her biri defalarca suç işledi işlemeye devam edeceklerdi, topluma olan tehditleri asla bitmeyecekti. Tabi ortadan kaybolmadan önce. Dünyayı değiştirmek için garip bir yöntem?
  Dünya şu an daha bir yer. Yani bu insanlardan hiç biri, kurbanlarından hiçbiri topluma hiç bir şekilde katkıda bulunmadılar.
Bulunmadılar.
**
"John Doe 'nun 25. kurbanı". "Kurbanların sayısı artıyor." "John Doe kontrolden çıktı." " Doe durdurulmak zorunda." "Toplumda Doe'yi onaylayanların sayısı artıyor. "Büyüyen cezalandırıcı harekâtı"?
  Bugün size parlamentonun tam önünden sesleniyorum  "Ölülerin sesi ol" harekâtı gurubu John Doe'ye desteklerini sunmak için buradalar. Arkamda görmüş olduğunuz gibi. Her tür fikirden insanlar toplanmış durumdalar. John Doe! John Doe! John Doe! John Doe! Herkes bugün burada neden bulunduğumuzu biliyor. John Doe' desteğimizi göstermek için! Hepimiz John Doe kim ve neler yapıyor biliyoruz. Hadi biraz daha geleceğe gidelim, ötesine bakalım. John Doe' dan sonra ne olacak?
  Bize bir seçenek bırakmış olacak. Uyumaya devam et, ya da uyan! Sokakların yüzü bu. Bir baba 10 yaşındaki kızını 200 den fazla adama 50 dolar karşılığında satıyor. Piç! Prezervatif kullanmak istemeyenlere 20 dolar extra kesiyor. Bu zavallı kız, cinsel yolla bulaşan bütün hastalıklarla karşı karşıya. Ne alacak biliyor musunuz?
  Kaç sene?
  Maximum 10 sene hapis isteniyor. Aman tanrım! Büyük ihtimalle 5 alır. .
-"Hayvan" Bunun doğru olduğunu düşünen?
  Kimse! Bunun adil olduğunu söyleyebilecek?
  Kimse! Adalet sistemimiz burada doğru iş yapmış diyen?
  Hayır! Jeffrey Wilson, 47 yaşında. 12 yaşın altında 3 kız çocuğuna cinsel istismardan suçlu bulundu 4 farklı mahkemeden sonra. Bu kızlara 2 yıldan fazla süreyle tecavüz etti, istismar etti. 2 sene boyunca! Fakat şunu dinleyin! Bundan önce 95 kez tutuklandı çoğu cinsel suçlardan. Jeffrey Wilson şu an özgür bir adam! Şu an burada olabilir. Aramızda bile olabilir. Bunu duydun mu Jeffrey?
  Yanınızdaki adama bakın?
  Wilson 'ı bulabilirsiniz?
  95 adet suç işlemiş ve şu an özgür. Çocuklarınıza dikkat edin arkadaşlar! Çünkü bunun gibi yılda 100 binlerce dava oluyor. Ve bu kimin suçu?
  Hükümet?
  Evet! Polisin?
  Evet! .
- Suçluların?
  .
- Eveeet! Hayır, hayır, hayır.
HAYIR. BU BİZİM SUÇUMUZ!
Buradaki herkesin. Senin suçun. Senin suçun. Senin. Çünkü kenarda oturup, kendi toplumuzu sadece seyrettik. Kendi başımıza gelmedikçe sustuk. Koyunlar gibi izledik, yumuşak başlı vatandaşlar olduk. Kenarda çenemizi tutup bekledik, dilimizi ısırdık. Çözüm susmak olamaz! Doğru diyorsun. Çözüm bu değil. Ben diyorum ki bunları püskürtmenin zamanı geldi. Bu bir çözüm olabilir mi?
  Ayağa kalmamızın zamanı geldi! Çözüm böyle olur?
  Diyorum ki tek yumruk olup,
O YUMRUĞU YERİNE OTURTALIM.
Lanet olası çözüm böyle olur!
Ne diyorsun?
  Evet!
**
  Hey! Siz " ölüler için konuş" organizasyonun kurucu babası mısınız?
  Hayır. Hiç de bile. Burada Bay. Murray Wills hakkında bir bilgi var, siz ona eskiden danışmanlık yapmışsınız. Bu doğru. Bunu inkar etmiyorsunuz. Evet etmiyorum. Hatta Murray 'ı başarılarımdan biri olarak sayıyorum. "ölüler için konuş" kampanyası yüzünden mi?
  Hayır, çünkü problemlerini beraber çalışarak çözmeyi başardık. "Ölüler için konuş"  harekâtının ve Murray Wills 'in tamamen kontrolden çıktığının farkında mısınız?
  Evet. Farkındayım. Sanırım Bay Wills çözmesi gereken başka problemleri de var. Tabi ki sorunları var. Kendi babası tarafından istismara uğruyordu. Evden kurtulmayı başardı ve bana yardım isteyerek geldi. Eğer dışarda olsaydın, eğer özgür bir adam olsaydın.
Bay Wills listende olur muydu?
  Eğer baş muritiniz yolunu şaşırırsa ne yapardınız?
  O benim müridim falan değil. Bugün John Doe tarafından gönderilen bir mesaj aldık. Görünen o ki John Doe 'nin vermek istediği msj daha öncekinden çok daha basit bir mesajmış. Bodyguard Henry 'nin cani bir şekilde katledilmesi, yaptığım şeyleri tekrar düşünmeme sebep oldu. Bunun olmaması gerekiyordu, bu kadar ileri gidilmesini istememiştim.
10 milyon dolar karşılığında cinayetlere son vereceğim. John Doe olarak bilinen seri katil  Avustralya hükümetinden fidye istedi. John Doe olarak bilinen Avustralyalı seri katil  John Doe hükümetinden fidye istedi 
John Doe olarak bilinen Avustralyalı seri katil  John Doe olarak bilinen Avustralyalı seri katil  Avustralya hükümetinden 10 milyon dolar fidye istedi. Hadi. Hadi hadi. Kıpırdamayın! Yere yat! Kıpırdama! Dinle, eğer kıpırdarsan. Ölürsün! Hikâyeyi ben yayınlamadım, öyle değil mi?
  Onun John Doe olmadığını biliyordun öyle mi?
  Tabiki, sadece herkesin bunu nasıl yuttuğuna inanamıyorum. Sanırım medyanın elindeki gücün aptalca kullanılmasından dolayı. Sana bir tavsiye, Sam. Ekmek yediğin tabağa pisleme. Belli ki John Doe ile bir iş geçmişiniz var. Benim sorum: Bundan nasıl polisin haberi olmadı?
  Bana kasetleri gönderdi. Arabasının bagajında cesetlerin olduğu görüntülerini gönderiyor sana. Kesinlikle kaset alışverişinden daha çok ortak noktanız var. Bana sadece kasetleri gönderdi. Sam aptal biri değilsin, ben de değilim. Bazıları bu işin başından beri sen ve John Doe beraberdiniz diyor. Belki beraber planladınız ve beraber öldürdünüz. Gerçekten?
  Bence bazı insanların hayal gücü çok güçlüymüş.
Öyle değil mi?
  Kanıtları olduklarını söyleyenlerde var. Ne kanıtı Ken ?
  Bu göze göz, dişe diş olayı adalet olamaz  Öyle değil mi?
  İşe yarıyor gözüküyor. Yani  Engizisyonu geri mi getirelim, giyotin, cellat, düello falan. Böyle bir şey demedim. Bak, burada oturup bütün cevaplara  sahipmişim gibi davranmayacağım, Ken. Fakat bildiğim bir şey varsa şu an elimizdeki sistem, işe yaramıyor. Her şey politika  hep failin hakları üzerine bizim sistemimiz, suçluların haklıları savunulur, kurbanların ocağına incir ağacı dikilir. Ve mahkemeye çıktığında, tabi eğer mahkemeye çıkacak kadar şanslıysan en başından  Mahkeme her seferinde ceza indirimi uyguluyor. Neden?
  Ceza indirimi, bu insanlık dışı. Ve kurban bu sefer de adaletin kurbanı oluyor. Bu uyuşukluğumuzdan nefret ediyorum. Herkesin elini taşın altına koymayıp  onların yerine başkalarının problemleri çözmelerini beklemelerinden nefret ediyorum. Tıpkı " Ölüler için konuş" harekâtındaki gibi?
  Grubun isminin dışında Sam, sorabilir miyim sana?
  Bu grubun yükselmesinde her hangi bir payın oldu mu?
  Tabi. Ben kendime düşeni yaptım. Ve ölen insanlarda sorumluluğun var mı?
  Evet. Fakat " Ölüler için konuş" grubuna dahil olmak onların seçimi. Bir fikrin askeri olmak için riski göze aldılar. .
- Asker?
-Bence bu şekilde görüyorlar kendilerini. Sen nasıl görüyorsun, Sam?
  Yasadışı bir kahraman bir suçluyu kanundışı yollarla  doğru olduğuna inandığı şekilde cezalandırıyor. Onlar adaletin bu olduğunu düşünüyor. peki ya sen askerlerini diğer ülkelere savaşa gönderen  tıpkı Afganistan’da, Irakta, Kore’de, Vietnam’da olan şeye ne diyorsun?  onlarda haklı olduğunu düşündükleri fikirler uğruna gönderildi. Adalet için gönderildi. Sen buna İllegal kahraman diyorsun fakat bir ülke adalet için askerlerini gönderirse ahlaki kısmı atlayıveriyorsun. Fakat bir ülke ordu gönderdiğinde o kadar temiz çalışamıyor değil mi?
  John Doe'nin yaptığı gibi. Ve savaşa gönderilen askerler yüzünden masum insanlar da ölüyor bir şekilde.
Kurunun yanında yaşta yanar!
Bu mu?
  Sen şimdi bu olayı savaşta olanlarla mı kıyaslıyorsun?
  Tabi ki kıyaslarım, Ken. Hata yapma bu konuda, bu suça karşı açılan bir savaş, bu adalet için verilen bir savaş.
**
Kate Johanson"John Doe kurbanlarından birinin annesi." Ben oğlumu geri istiyorum! Bu nasıl hissettiriyor John?
  Kötü hissettiriyor tabiki. Kadın için üzgünüm.
 Kate Johnson senin arkasında üzüntülü bir anne bıraktığın kurbanlarından sadece biri. Evet öyle. Bu kadın için üzülüyor musun?
  Tabiki. Çocuğu içinde üzülüyorum. Nasıl yani. Anlayamadım?
  Sen nasıl üzülüyorsan ben de o şekilde üzülüyorum. Çocuğunun ağaç evindeki zehirli örümceği öldürdüğünde nasıl üzülürsen o çeşit bir üzüntü, gerçekten örümceği öldürmek istemezsin, fakat çocuğunu koruman gerekir.
Peki ya avukatlardan ne haber?
  Hadi biraz onlardan konuşalım.
Onları işkence görmekten ve yaralanmaktan kim korudu peki?
  Evet, bu talihsiz bir olaydı. Talihsiz ha?
  Bunlardan kendini sorumlu hissetmiyor musun?
  Haçlı seferlerinin sorumlusu Hz. İsa mı?  Peki ya engizisyon mahkemelerinin 
11 Eylül saldırılarının sorumlusu Hz. Muhammed  (sallallâhü aleyhi ve sellem) mi?
**
KİMİN SUÇU, ADAM?
KIZIMI NEDEN ÖLDÜRDÜN?
Neden?
Bilmiyorum. Bilmiyorum. Onu markete gördüm ve kaçırdım! Dayanamadım! Daha 9 yaşındaydı. Lütfen affet beni! Hepsini öldürdüm.
**
Bu sabah, Avustalyalı seri katil John Doe  polise teslim oldu. 33 cinayet iddasıyla gözaltına alındı. Son cinayeti internette online yayınlandı. Tüm dünya, gözlerini dört açarak, bu cinayete tanık oldu.
-Adam McCleish'a kendini affettirmesi için bir şans tanıdın. Evet, tanıdım.
- Ciddi miydin?
- Hayır. Peki neden öyle dedin?
  Kurtulmak için bir şansı olabileceğini, düşünmesini istedim. O odadan canlı çıkabileceğini düşünmesini istedim  Acı çekmesini istedim. Ona sadece umut etmenin verebileceği bir acı verdim.
İçinde affetmek var mı?
  Tabi!
Pek çok insan buna inanmıyor. 100lerce insanı affettim. Suç işlemeyi bırakanları, gerçekten pişmanlık duyduklarını düşündüklerimi vicdanlarıyla başbaşa bırakmanın en büyük ceza olduğunu düşündüklerimi listemden çıkardım.
Sence, sen affedilebilir misin?
**
  Bir şey hissetmez misin sen?
  Demiştin ki kurbanların ailesi için her şey. Fakat görünen o ki kurbanları falan umursadığın yok. Küçük Sally'i umursamıyor musun?
  Bunu masumlar için yapmadın, değil mi, John?
  Neden yaptın?
  Konu ne?
  Acaba eleştirmenler haklı mı, senin bu cinayetleri işlerken  zevk aldığın için bunu yaptığın konusunda?
  Onlar haklı mı John?
  O insanları öldürürken zevk aldın mı?
  Zevk aldın, öyle değil mi?
  Haz aldın bundan. Hoşuna gitmiş olmalı.
Şimdi dinle. Sana iyilik ettim. Yapılması gereken şeyi yaptım. Hala birçoğu dışarda ve bazıları asla yakalanamayacak. Yaptıkları şeyleri yapmaya devam edecekler. Tekrar, tekrar, tekrar! Bu da seni aciz hissetiriyor olmalı, John. İçeri girmen ve tecavüzcülerin, katillerin, çocuk istirmacıların dışarda geziyor olmasını bilmek  ve artık elinden gelen hiçbir şey gelmez. Sen kendini üzme. Onların zamanı da gelicek.
Gerçekten mi?
  Nasıl yapacaksın peki bunu?
Çünkü artık benden çıktı. Benim inandığım toplumda bu adamlar durdurulmalı. Adalet dediğimiz çürük sistem vicdana, kefen giydiriyor. Artık koltuktan kalkmanızın zamanı geldi.
 TELEVİZYONU KAPATMANIN ZAMANI GELDİ!
AYAĞA KALKMA ZAMANI! ve BAĞIR!
İŞE YARAMIYOR!
SİSTEM HATALI!
Hepimiz katkıda bulunmalıyız! Hepimiz sorumluluk almalıyız! Fark yaratmalıyız. Birbirimiz için canilere başkaldırmalıyız. Ben John Doe değilim!  john Doe hepimiziz! Sensin! Onları durdurmak zorundasın. Ve düşünmen gerekiyor! Onlar tecavüz etmeden! Onlar parçalamadan! Onlar öldürmeden! Hayatları parçalamadan durdurmalısın. Caniler bilmeli ki, siz onların peşindesiniz. Soluklarınızı enselerinde hissetmeliler, herşeye hazır neferlerin soluklarını  Ne olursa olsun, sonucuna hazır insanların olduğunu bilmeliler. Ben msjımı teslim ettim! Şimdi her şey sana bağlı. O ne?
  Ağzında bir şey var! Ağzında bir şey var! Yüce isa! Gel buraya, kollarını tut! Ne?
  Hadi! Buraya birilerini yollayın. Birilerini gönderin!
İşte bu yüzden seni seçtim.
Ken Rutherford'un, gizli özel hayatı hakkındaki bilgiler elimize ulaşmış durumda. Her şeyin John Doe'nun ustaca bir planın parçası olduğu anlaşılmış oldu. Jurideki bayanlar ve baylar bir karara varabildiniz mi?
  Evet, vardık, sayın hakim. Davalı, ayağa lütfen. 33 cinayet suçlaması hakkında sanık hakkındaki kararınız?
  Aylarca yapılmış çalışmanın, jüri kararının ve duruşmaların ardından şunu anons ediyorum ki bir karara varmış bulunmaktayız. Elimde kalan tek şey  Tek şey  umut  bundan başka bir hayatın olduğuna dair bir umut. bu hayatında ötesinde bir yaşam belki bir gün başka bir yerde onu bağrıma basabilirim  yavrumun güzel gözlerine bakabilirim  ve onu ne kadar sevdiğimi söyleyebilirim.






Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.

Benzer Yazılar

Yorumlar