KARA BÜYÜ İLMİ LİTERATÜRÜ
Hzl:
Alexander. C. Rae, Çeviren: M.Fehmi İmre
UYARI:
Bu yazının içeriği
tehlikelidir
ve beyinde onarılamaz hasara yol açabilir.
Sadece gerçek
Blöfçüler tarafından okunmalıdır.
Ancak sonunda uzman olacağınız bir yazı.
ve beyinde onarılamaz hasara yol açabilir.
Sadece gerçek
Blöfçüler tarafından okunmalıdır.
Ancak sonunda uzman olacağınız bir yazı.
blöf:
1. Oyunda, elini olduğundan başka gösterme davranışı.
2. Karşısındakini yanıltarak ya da yıldırarak bir işten
caydırmak için söylenen asılsız söz ya da takınılan aldatıcı tavır, kurusıkı.
1. Oyunda, elini olduğundan başka gösterme davranışı.
2. Karşısındakini yanıltarak ya da yıldırarak bir işten
caydırmak için söylenen asılsız söz ya da takınılan aldatıcı tavır, kurusıkı.
Türkçe
Sözlük (TDK)
blöfçü:
Blöf yapan (kimse).
Blöf yapan (kimse).
Türkçe
Sözlük (TDK)
Blöfçünün Rehberi:
Olgular, jargon ve uzmanlığı birleştiren bir dizi kitap.
Olgular, jargon ve uzmanlığı birleştiren bir dizi kitap.
Blöfçünün ilkesi:
“İçtenlik
her şeydir. Bunu taklit edebilirsen kazanırsın.”
George Burns
“Gırgır
gözlemlerle süslenmiş şaşırtıcı bir bilgi deposu...”
The Sunday Telegraph
İnsanların
uğraştığı işler arasında blöf yapma sanatına büyücülükten daha uygunu yoktur. Bu konudaki "uzmanların yüzde doksanı
bütün ömürlerim blöf yapmakla geçirirler. Kalan yüzde on ise çılgındır ve
onlardan uzak durulsa daha iyi olur. "Uzmanın blöf yaptığını
bilmek size inanılmaz ölçüde yardımcı olabilir. Ancak şansınızı fazla zorlamamak
akıllıca olur; sizi kurbağaya dönüştürme şansı, az da olsa gerçekten mevcuttur.
Tabu bu, büyü konusunda
ilerleyip deneyim kazandıkça her şeyi bilebileceğiniz anlamına gelmez. Ne var
ki işlek bir beyniniz ve iyi bir hayal gücünüz olduktan sonra az bilgiyle bu
kadar iyi yürütebileceğiniz başka bir alan da yoktur. Ama unutmayın, günün
birinde usta bir blöfçüyle karşılaşmanız kuvvetle muhtemeldir ve eğer uyanık
olmazsanız, tekniğinizi deşifre edip cehaletinizi acımasızca teşhir edecektir.
Yine de bazı teknikleri
ve anahtar kelimeleri iyi öğrendikten sonra kendinizi üst düzeyde bir uzman
olarak satabilir ve bunda öyle başarılı olabilirsiniz ki karşınızdaki blöf
yaptığınız düşünse bile şansını fazla zorlamaz ne de olsa onu kurbağaya
dönüştürebilirsiniz.
Büyü
konusunda cehaletinizi örtmenin son çaresi, isimsiz fakat son derece güçlü bir
tarikata verdiğiniz yemin nedeniyle daha fazla bilgi veremeyeceğinizi ya da
istenen bilgiyi zındıklara söyleyemeyeceğinizi ileri sürmenizdir. Bu
numara, o eski, "Evet,
doğrusunu isterseniz ben bir CIA ajanıyım" tekniğinin
benzeridir ve sadece diğerleri başarısız olduğunda kullanılmalıdır.
Dinleyiciler kolay aldanır türdenseler bu teknik işe yarayabilir. Ama
dinleyicileriniz daha akıllaysa, herkes size gülerken toplayabildiğiniz kadar
para topladıktan sonra ortadan kaybolmayı denemeli ya da size inanmayanları
gerçekten kurbağaya çeviren bir teknikle ortaya çıkmalısınız.
Büyücülük konusunda blöf
yapmayı gerçekten ciddiye alıyorsanız: inanılır olabilmenin en önemli faktörü,
imajınızı doğru oluşturmaktır. Her gece aynanın karşısında birkaç saat durun ve
gözlerinize yan deli, uyutucu bir bakış yerleştirmeye çalışın. Aleister Crowley veya Charles Manson'u
kendinize örnek alın. Her ikisi de gözlerine böyle bir bakış
yerleştirmek için ayna karşısında uzun saatler geçirmişlerdi.
Siyahlar
giyinin. Hatta başa çıkabileceğinize inanıyorsanız uzun bir pelerin giyin.
Tuhaf astrolojik semboller ve büyü teçhizatıyla kaplı uzun elbiselerle fotoğraf
çektirin. Ancak fazla ileri gitmemek akıllıca olacaktır. Bu fotoğrafları İbiza'da çektiğiniz tatil
fotoğraflarıyla birlikte bardaki herkese göstermeyin; tesadüfen ortaya
çıkmalarını sağlayın.
İsim değiştirmek
genellikle faydalıdır. Günümüzde, Kara
Gül tarikatının Büyük Ustası olarak Albert Higgins gibi bir isim kulağa fazla
hoş gelmiyor. Egzotik ve yabancı bir isim idealidir. Taşıyabilirseniz,
karanlık bir unvan da bunu perçinler. Büyüyle uğraşanlar arasında, bazı İskoçya
kabile şeflerinin soyundan geldiklerini iddia etme geleneği vardır. Hiç o
tarafları görmemişseniz bile bu iddianın işe yaradığım göreceksiniz.
Diğer yandan karanlık
bir Doğu Avrupa ülkesinden gelen düklük veya kontluk daha pratik olabilir.
Aksanınızı o yöreye göre hafifçe bozmanız kolaydır ve sizin bu zararsız
suçunuzu ortaya çıkaracak bir Litvanyalı kontla karşılaşma olasılığınız çok
azdır.
Adres değişikliğinin
gerekli olduğunu söylemeye gerek yok. Son 26 senedir her cumartesi gittiğiniz
bara gidip birdenbire adınızın Milton Keynes Dükü Nikolay Slimiviç olduğunda
ısrar etmeyin.
Yer değişikliği,
hakkınızdaki merakı arttıracak ve romantik bir gizem verecektir size. Eğlenceli
ve belirsiz bir geçmiş, başarılı bir büyücülük yaşamı için önkoşuldur. Birkaç
küçük ima yeterli. Eskiden üyesi olduğunuz Kanarya sevenler Derneği'ne, bültenlerin
size postalanması için yeni adresinizi sakın vermeyin. Kesinlikle kimseyi
tanımadığınız, özellikle akrabalarınızın oturmadığı bir yere taşındığınızdan
emin olmalısınız. Yaşlı teyzenizin, sizin kısa pantolonlu halinizi
mahalledeki herkese anlatması kadar gizemli şöhretinize zarar verecek başka bir
öldürücü darbe olamaz.
Büyücülük bilgisi
hususunda isim yaparken unutulmaması gereken önemli nokta bazı şeyler
bildiğiniz ve bunların büyücülük hususunda olduğu izlenimini vermenizdir. Bunu
yapmanın birkaç yolu vardır.
Birincisi bilgi sahibi
olduğunuzu, ama sır olduğu için kimseye bahsetmediğinizi karanlık bir biçimde
ima etmenizdir.
Bu konuda etkili
olabilmek için iyi olmanız gerekir.
Daha iyisi sırrınızın ne
olduğunu herkese söylemenizdir, ama bunu öyle karanlık, karmaşık ve kafa
karıştırıcı bir biçimde yaparsınız ki kimse sizin saçmaladığınızı fark etmez.
Tarih boyunca bu konuyla
uğraşanların çoğunlukla seçtiği yol budur. İnsanlar sizin saçmaladığınızı
düşündüklerini nadiren söyleyeceklerdir; özellikle de konuşmalarınıza
etkileyici bir hava verip, araya birkaç kontrol edilmesine imkan olmayan gerçek
katıp, Latince alıntılar yaparsanız.
Latince alıntılardan
daha önemlisi, bir şecere sahibi olma gereğidir. Bilginizin size gizli bir
topluluktan, daha da iyisi gizli bir dizi topluluktan geçtiğine insanların
inanmalarım sağlamaya gerçekten ihtiyacınız vardır. Bu, insan bilgisinin diğer
alanlarına göre büyücülükte çok daha kolaydır.
Tarih boyunca büyücülük
işlerine bulaşmış birçok esrarengiz kişi, sırlarım kendilerine saklayarak gelip
geçmiştir. Bu kişilerin birçoğu kazığa bağlanıp yakılarak yaşamlarını
kaybettiklerine göre, sırlarını mecburen gizlemiş olmaları gerekir.
Demek
ki amacınız için en uygun kişiler, yakılmış kişilerdir. Onlar, sırlarım tüm
baskı koşulları arasında korumuş ve geliştirerek size ulaştırmayı
başarmışlardır çünkü. Üstelik artık bunu inkar da edemezler.
Önce sırrınız için bir
başlangıç noktası tespit edin. Bunun için birkaç seçeneğiniz vardır. Sonra
mümkün olduğunca mantıklı olmaya çalışarak tarihi rotanızı tespit edin. Örneğin sırlarınızın, Amerika keşfedilmeden önce
Katharların Kuzey Amerika Şamanlarına devrettiği sırlar olduğu türünden bir şey
söylemeyin.
Biraz araştırma yapmak
istiyorsanız ölülerden herhangi birini alıp onun kendisi için uydurduğu
şecereyi bulabilirsiniz. Genellikle Adem'e kadar giderler ve oldukça
etkileyicidirler.
Gizli
Doktrin’inizin size Atlantis'te yaşamış doğaüstü yaratıklar tarafından
iletildiğini söylemenizde mümkündür ve kimse bunu çürütemez. Ama bu
iddia, sizin sabit fikirli lakabıyla damgalanmanıza yeter. Daha iyisi daha
makul bir bilgi kaynağı seçmenizdir: Mısırlılar, Druidler [Eski Kelt
kabilelerinde yaşadığı düşünülen büyücü-doktorlar.], dört büyük melekten biri
ya da Yaradılış Destanı'nda adı geçen herhangi biri gibi.
İnsanların Druidler
hakkında bildiği iki şey vardır:
1. Stonehenge'i yaptıkları, ve
2. Muhtemelen çalar saati keşfettikleri
(başka türlü nasıl sabahın köründe kalkıp da ilkbahar ekinoksundaki şafağı
görebilirlerdi).
Sorun şu ki uzmanlar
artık Stonehenge'i inşa edenin Druidler olmadığını, onlardan önce yaşamış olan
ve tam Stonehenge'in çatışım yapacakları sırada meydana gelen kahredici bir
aksilik nedeniyle yok olup giden bilinmeyen bir kavim olduğunu düşünüyorlar.
Bir blöfçü, böyle
avantajları olan bir grupla nadiren karşılaşır. Herkesin bir şekilde duyduğu ve
hakkında bilinenlerin yansından fazlasının kulaktan dolma olduğu bu din,
üzerinde uzmanlaşmak için ideal bir konudur.
Druidler, olayları
birbirine ekleyerek yazamamaktan duydukları utanç nedeniyle, "sözlü gelenek"
fikrini geliştirecek kadar düşünceliydiler. Yani kültürlerinden geriye sadece
güzelce oyulmuş birkaç sanat eseri kalmıştır. Bir de sizin
yakıştırdıklarınız...
Druid'in
"meşe ağacı bilgisi" anlamına geldiğini bilmekte fayda var. Frazer'in
Altın Dal adlı
kitabının ana fikri budur. Frazer, Altın Dalın ne
olduğunu, ancak 12 ciltte anlatabilmiştir. Kitabın sonuna kaçamak
bir göz atanlarsa cevabın "ökseotu" olduğunu bilirler.
Druidler'in bir başka
mükemmel avantajı da tarihin hangi diliminde yaşadıklarım kimsenin gerçekten
bilmemesidir. Bazı blöfçüler onların onuncu yüzyılın ortalarından beri sırlara
sahip olduklarım söylerler. Ama bu bilgi dikkatli kullanılmalıdır.
Kabalacılık, büyücülük
konusunda blöf yapacaklar için idealdir. Konuya aşina olanlar mutlaka bu
sözcükten haberdardırlar, ama kimse bu konuda sizin söylediklerinizi tartışacak
kadar bilgi sahibi değildir.
Öncelikle
kelimeyi doğru telaffuz ettiğinizden emin olun. Gırtlaktan gelen bir KH ile,
balgam çıkarırmış gibi telaffuz etmelisiniz. Rakibinizin telaffuzunu düzeltmek size birkaç puan kazandırır.
Kabala bir gizemcilik
ve/veya büyücülük türüdür. Musevilik'ten türemiştir ve çağdaş büyücülük düşüncesinin
dörtte üçünü oluşturur. Daha basit bir ifadeyle, Eski Ahit'teki kimsenin
anlamadığı bütün küçük noktaları ihtiva eder.
Kabalacılığın en küçük
bir bölümüne hâkim olabilmek için yıllarca çalışmak ve denemek gerekir. Yani
bir partide 50 yaşın altında biriyle karşılaştığınızda size bu konuda herhangi
bir şey bildiğini göstermeye kalkışıyorsa, bilin ki kafadan atıyordur.
Sizinle
tartışmaya başlar ve bir şey bildikleri izlenimi verirlerse (anahtar kelimelere
bakın) derhal Plan l'i uygulayın. "Ne tür bir kabalacılıktan bahsediyoruz
burada? Saf Yahudi kabalacılığı mı?" diye sorun. "Evet" derlerse
o zaman sizin tek ilgi alanınız Eliphas Levi ve Fransız büyücülüğü ile başlamış
olan Yahudi olmayan kabalacılıktır. "Hayır" derlerse bütün Yahudi
olmayan kabalacılığı aşağılar ve özgün Yahudi kabalacılığı olmadığı sürece
tartışmaya gerek görmediğinizde ısrar edersiniz.
Gematria İncil'deki bütün rakamlara büyük ilgi duyan
ve onların özelliklerini yorumlayan çok ciddi bir iş. Bir canavarın yedi başlı
olduğunu ve örneğin 41 gün çölde dolaşmanın veya bir gemide yolculuk etmenin
çok kötü bir şey olduğunu ortaya çıkaran, gematriadır.
Tetragrammaton Tanrı'nın dört harfi ismi (Yod, He, Vau, He). Normalde,
Hıristiyanlar tarafından Yehovah şeklinde telaffuz edilir, ancak Yahudiler bu
kelimeyi hiç kullanmayarak yerine Adonai kelimesini tercih ederler. Tanrının dünyayı
Tetragrammaton'u doğru telaffuz ederek yarattığı söylenir ve büyünün en güçlü
kelimesi olarak nitelenir. Eski İbranicede sesli harf olmadığı için bu
kelimenin nasıl telaffuz edileceği kolay kolay tahmin edilemez. İnanışa göre,
herhangi birinin bu kelimeyi doğru telaffuz etmesi halinde dünyanın sonu
gelecektir. Lütfen denemeyin, tatil planlarını yapanlara yazık etmiş olursunuz.
Shekinah Akıl. Dişi olarak tahayyül edilmiştir.
Kilisede kimsenin okumadığı Meseller bölümünün anlaşılmaz kısımlarında sözü
edilir. Bilgiye sahip olmak, Shekinah'la cinsel olarak bütünleşmeye
benzetilmiştir. Bu da ahdi Atik'teki '"bilmek" kelimesinin o biraz
tuhaf anlamım muhtemelen açıklamaktadır.
Hayat
Ağacı Kabalacığın
merkezi sembolü. Mükemmelliğe götürür. Yaradılış'ta bahsedilen Hayat
Ağacı'dır Bilgi Ağacı'yla
karıştırılmamalı. Ana fikri şudur: manevi aydınlanmanın karmaşık yollarından ve
bazı aşamalardan (Sepher lütfen not
edin; Sepher kelimesinin çoğulu Sephirot'dur) geçerek ağacın tepesine
çıkarsınız ve ağacın tepesindeki Kether Tacı'n da Tanrıyla buluşursunuz. Kether
Tacı’ınn ötesi, kainatın bilgisine hakim olan Tanrı Parçası Ain Soph'tur.
Üzerlerinde
geliştirilmiş teorilerin çokluğu açısından, Şövalyeler Birliği de Atlantis
grubundan sayılır. Günümüzde en popüler teoriler şunlardır:
a) Torino Kefeni'nin
bakıcılarıdırlar,
b) Rennesle Şatosu
sırlarının muhafızıdırlar,
c) Homoseksüel
Satanistlerdir,
d) Başkan Kennedy'ye
suikast düzenlemek için CIA ile işbirliği yapmışlardır.
Açıkçası, sadece
hacılara yol açmak için evlerini ve ailelerini bırakarak Kutsal Topraklara at
sürebilecek bir grup insanın varlığı, her zaman biraz tuhaf karşılanmıştır.
Duygusal büyücüler,
Şövalyelerin yok edilmelerine neden olacak muazzam bir sırra sahip olmaları
gerektiğine daima inanmışlardır. Olaylara düz mantık çerçevesinden bakanlarsa,
Fransa kralının paraya ihtiyacı olduğunu ve kolay yoldan para bulmak için
Şövalyeleri hayvani ayinlere girmekle suçlamak suretiyle kazıklara bağlatıp
yakarak muazzam servetlerine el koyduğunu kabul etmişlerdir.
İyi bir nedeni olmadan
kral bunu yapamazdı. Onun için bütün gece oturup melek kanatlı, kadın göğüslü,
keçi ayaklı ve kafalı, Doğu çağrışımları uyandıran bir put olan Baphomet'i
tasarladı.
Bu karabüyü yazarları ve
korku filmi yönetmenleri için bulunmaz bir fırsattı. Baphomet, şeytanın şimdiye
kadar yaratılmış en yaratıcı imgesi olma onurunu uzun yıllar korudu. Kral
Philippe'nin çağdaş karabüyücülere yaptığı diğer büyük bir hizmet ise
Şövalyeleri, sırlarını açıklayamadan yakmasıydı. Gerisi kendine bir şecere arayanlara
kalmış. Bu hikâye, 12. ve 14. yüzyıllar arasındaki kesin olarak bilinmeyen bir
tarih dilimini kapsamaktadır.
Gnostikler, olayların
yeni başladığı zamanlarda Roma'da Hıristiyanlığın baş rakibiydiler. Gnostisizm,
Hıristiyanlıkla birçok yönden benzeşiyordu. Aralarındaki tek fark,
gnostiklerin, İsa'nın adını Hristos mu yoksa Hrestos mu olarak yazmaları
gerektiğine bir türlü karar verememiş olmalarıydı. Bu da, gematrianların ve
Yunan alimlerinin de bildiği gibi, büyük bir farktı.
Bilindiği gibi her iki
kültün inançları da zamanla birbirine biraz karıştı. Bu yüzden Yeni Ahit'teki
anlamadığınız şeylerin gnostik olduğunu varsaymak, güvenilir bir yoldur. Mesela
yedi başla canavarlarla ilgili konular veya ilk sözün ne olduğu hakkındaki uzun
tartışmalar (bkz. Kabalacılık).
Herkesin de bildiği
üzere, dinsel üstünlük savaşmda kaybeden tarafta olmak iyi bir fikir değildir
(bkz. Cadılık). Gnostikler hep sona kaldılar. Birdenbire kendilerini insanın
bildiği her türlü kara sanatın ustaları olarak buldular. En az bu durum
kadar ironik olan bir başka şey de, bir zamanlar gnostiklerin, Hıristiyanların
Yehovah'ının gerçek Tanrı değil, kötü bir dünyanın kötü bir yaratıcısı, yani
Şeytan olduğunu ileri sürmeleriydi. Bu durumda tüm Yahudi ve Hıristiyanlar,
şeytana tapanların arasına girmiş oluyorlardı.
Her neyse, onlar
hakkında en iyi belgelenmiş detaylar Hıristiyan antignostik propaganda
broşürlerinde yazılı olanlardır. Fakat bu, insanları gnostiklerin gerçekten ne düşündükleri
hakkında uzun kitaplar yazmaktan alıkoymadı ve halen de havariler arasında
gnostikler bulunduğunu iddia etmekten alıkoymuyor.
Gnostikler hakkında
uygun olmayan yorumlar yapacaksanız, Book of Albert'ten ya da Ölü Deniz'in
dibinde bulunan yığından henüz çıkarılmış kitaplardan yararlanın. Geleneksel
olarak Ölü Deniz tomarları içinde bulunan bütün anlaşılmaz şeyler gnostik kabul
edilir.
Anahtar Kelimeler:
Demiurge Gerçek Tanrı esrarengiz bir biçimde arkada
dururken, herkesi kendisinin Tanrı olduğuna inandırmaya çalışmış şeytani bir
yaratıcı.
Sofya Dişi olarak kişileştirilen akıl.
Kabalacıların Shekinah’ına benzer. Fakat bunda daha fazla Yunan etkisi vardır.
Fahişe olduğu için cinsel bağlantı daha da güçlüdür. Böylelikle sadece bir veya
iki şey bildiği varsayılır.
Gnosis Gnostisizmle hiçbir ilgisi olmayan fazlalık
bir kelime. Sadece şunu hissettirmeye yarar: "Ben, senin bilmediğin bir
şey biliyorum." "Gnosis" hakkındaki fikrinizi anlaşılabilecek
şekilde kesinlikle açıklamamanız gerekir.
Katharlar Gnostiklerin gnosisinin gerçek halefleri
olduğu düşünülen bir Fransız mezhebi. Bu konuda kimse gerçeği tam olarak
bilmez, çünkü biz açığa çıkaramadan önce hepsi yakıldı.
(Rozikrusyanlar)
Dikkat! Kendilerine
Rozikrusyan diyen ve sürekli gazetelerde tuhaf ilanlar yayınlayan insanlar var.
Bugünün Rozikrasyanizmi hakkında hiçbir tartışmaya girmeyin, çünkü etrafta
onlardan biri olabilir.
Kızıl
Haç Tarikatı bütün zamanların en klasik esrarengiz tarikatlarından biridir. Tarikat, 1610'larda Almanya'da isimsiz olarak üç kitap
yayınlayan Johann Valentin Andreae tarafından şaka olsun diye kurulmuştu.
Kitaplardan birisi 15.
yüzyılda Kızıl Haç kardeşliğini başlattığı kabul edilen Christian Rozenkreuz'un
(Kızıl Haç Rosy Cross'un isim babası)
hikayesini anlatan Fama Fratentitas adlı kitaptı. Bir diğer risale, Kimyasal
İzdivaç, tipik bir simya metniydi; yani hiçbir anlamı yoktu. Ama kitabın
bulunduğu yer bu gizli bilgiye ulaşmak isteyen insanlarla dolup taşıyordu.
Sonradan Andreae dünyaya
bunun muazzam bir ayak oyunu olduğunu itiraf etti ama mistiklerin mizah
duygusunun genellikle oldukça sınırlı olduğu gerçeği uyarınca insanlar bu bilgi
havuzunun kendilerine öteden beri yol gösterdiğini iddia edip durdular.
Bu husus blöfçüler için
oldukça faydalıdır, çünkü kimsenin elinde olan bitenin ne olduğu hakkında
hiçbir ipucu bulunmamaktadır. Rosy Cross Kardeşliği adında bir kitap yazan
Arthur Waite, yaklaşık 650 sayfada kimsenin konu hakkında hiçbir şey
bilmediğini anlatmıştır.
Esrarengiz dinler akıllı
bir hile nedeniyle, özellikle Roma civarında çok yaygındı. Kapı kapı dolaşıp
insanlara saat kulesini satmaya çalışmak yerine, kendilerine katılmak
isteyenlerin kabul edilmeye değer olabilmeleri için uzun yıllar süren
meşakkatli bir eğitimden geçmeleri gerektiğini söylediler. Bu söz elbette ki
insanların kuyruğa girmelerine neden oldu.
Aralarında en çok
bilineni eski Yunan'daki Elevsis ayinleridir. Karmaşık eğitim
yıllarından sonra yapılan son ayin, bilgi peşinde koşanın eline bir sap mısır
tutuşturulmasından oluşuyordu. Belki de gerçek esrar, bu dinlerin insanları
kendilerine katılmaya nasıl ikna ettiklerinde yatıyordu. Esrarengiz ayinler
genel olarak Dionizos neresinden bakarsanız bakın o da en az Aleister Crowley
kadar eğlenmiştir ayinlerini de içeren verimlilik kültü üzerine kurulmuşlardı.
Simya, genellikle pek
hoş karşılanmaz. Ama en azından, şu sözü karabüyü blöfçülerinin literatürlerine
kazandırdığı için gerçek blöfçülerin desteğini almayı hakeder: "Obscurum per obscurius, ignotum per
ignotus." Bu,
Büyük İş üzerinde geçmiş yorucu bir günün sonunda genellikle bir simyacının
diğerine söylerken duyabileceğiniz sözdür.
Kabaca anlamı "Karanlığı karanlıkla, bilinmeyeni
bilinmeyenle açıklayın" dır,
fakat Latince söylenince çok daha etkileyicidir ve sadece son çare olarak
tercüme edilmelidir.
Simyacılar hiçbir şeyi
kendi adıyla çağırmayıp yerine bir sembol kullanarak bu ilkeye sonuna kadar
sadık kaldılar. Örneğin tipik bir simyacı günlüğünde şunlar yazılıdır:
"Kara Kuş'u Hamamdan çıkarıp Kızıl Ejderha ile karıştırdım. Gri Kurt
ortaya çıktığı için durmak zorunda kaldım. Bunun yenine Aslan ve Oğlak'a
girdim." Simyayla ilgilenen bütün ciddi araştırmacılar Kara Kuş'un cıva,
Kızıl Ejderha’nın da sülfür olduğunu düşünüyorlar ve umutsuzca diğer
sembollerin anlamım araştırıyorlar. Bilmedikleri, Gri Kurt'un simyacının
kaynanası, Aslan ve Oğlak’ın da kaynanasından kurtulmak için sık sık gittiği barın
adı olduğu.
Simya, bu nedenle
blöfçüler için idealdir. Bütün yapmanız gereken, uygun bir simya sembolünü
kendi amaçlarınıza uydurmanızdır. Mesela şöyle konuşabilirsiniz: "Bir tutam Guinness simyacıların esrarengiz kara karga'sı biraz da domuz pastırması simyada masumların boğazlanması alırız. Şimdi işlemi tamamlamak için sadece
Felsefe Yumurtası'na ihtiyacımız var." Kimse sizle bunu tartışamaz.
Bu tarzı etkin bir
biçimde sürdürebilmek için simyacıların hurda madenleri altına çevirebilmek
amacıyla cıva kaynatarak beyinlerini mahveden aldatılmış insanlar olmadıkları
konusunda dinleyicilerinizi ikna etmeniz gerekir.
Bunun en akıllıca yolu,
simyacıların altınla pek ilgilenmediklerini söylemektir. Aslında onlar, ruhu
saflaştırma gücü olan Felsefe Taşı’ın bulmak istiyorlardı. Felsefe Taşı'nın baz
madenler üzerindeki etkileri ise tali bir konuydu. En azından denemeye değer.
Diğer bir ilginç nokta
da şudur: Simyacılar, madenlerin cinsiyeti olduğuna ve yeni madenlerin, iki
elementin cinsel birleşmesi sonucunda meydana geldiğine inanıyorlardı.
Anahtar Kelimeler:
Daireyi
Karelemek Büyük
İş'in ilk adımı. Aynı zamanda Leonardo da Vinci'nin meşhur "Dört Kollu Adam" tablosunun konusu.
Ouroboros
Yılanı Kuyruğu
ağzında olan meşhur yılan sembolü. Druidler bunu sonsuzluğu ifade için
kullanmışlardı, ama simyacılar denge sembolü olarak kullandılar. Herhangi bir
yaratığın kuyruğunu ısırırken nasıl bir denge kurabildiği ise açıklanmadı.
Felsefe
Taşı Hayatı
sonsuz olarak uzattığı söylenen taş. Kont Cagliostro, bu taşın etkisi sayesinde
binlerce yıl yaşadığını iddia etmişti. Belki hâlâ da ediyordur.
Mumyalarla ilgili bütün
o korku filmleri düşünüldüğünde Mısırlılar’ın konumuzda çok önemli bir yere
sahip olduğu, gözardı edilemeyecek bir gerçek. Mesela şu eski soru hâlâ ilgi
görür: "Mısır tanrıları resimleri
yapılırken neden hep profilden poz verdiler?"
Her ne kadar ismi
hatırlanması gereken çok tanrı varsa da güvencede sayılırsınız, çünkü birkaç
yüzyılda bir tanrıların isimleri değişirdi. Aralarında bir fark varsa bile,
Re-Aten'i Amun Ra'dan ayırmak imkansızdı.
Yani, eğer biri, mesela
güneş tanrısı Ra'dan söz ederse daima Ammon-Re olarak düzeltin. Ya da tersi.
//Niye" diye sorarlarsa, "Orta
Krallıkta (krallığın adını hatırlamıyorsanız, yakışacak bir şey uydurun) Ammon
(Amun) Ra (Re) olarak yaşatıldığı için
tabii ki. Sadece Eski Krallıkta Ra (Re)
Atum (Aten) olarak adlandırılmıştı" deyin. Buna cevaben,
"Ama ben birinci ve ikinci hanedanları kapsayan Thinit döneminden
bahsediyordum. Bu dönem, yedi ile onuncu hanedanları kapsayan birinci ara
dönemden önde olmalı" gibi bir şey söylenirse, derhal, "Tamamen doğru, ne kadar salağım"
diyerek çabucak oradan uzaklaşın. Ya bir Mısır uzmanıyla ya da usta bir
blöfçüyle karşılaştınız demektir.
İlk panteon olduğu ve
diğer panteonlar buradan insafsızca bir şeyler arakladığı için Mısır
panteonunun bazı üyelerini Katırda tutmakta fayda vardır. Böylece, mesela şöyle
şeyler söylerken çok akıllı görünebilirsiniz: "Gayet tabii Astarte aslında Kenanlı
İsis'ti."
İşte klasik üçlü:TESLİS
İsis
(anne) Arketip
Ana Tanrıça tipi. Dolunayı ve ona benzer şeyleri çok severdi.
Osiris
(baba) Ölmekte
olan tanrı kral figürü. O kadar parlak bir figür değildir
Horus
(küçük çocuk) Yükselen
ve gelmekte olan. Kafası şahin kafası şeklinde olduğu için kime benzediğini
söylemek zor.
Set (Kötü
adam) Osiris'in
kardeşi. Siyah şapka yerine çakal kafası takardı. Bu, onun kalabalık içinde
kolayca fark edilmesini sağlamıştır mutlaka.
Hikayenin
özü şu:
Set, kardeşini 15 parçaya ayırmaya karar verdi ("Numerolojik olarak erkek
vücudundaki parça sayısı 15 olduğu için bu anlaşılır bir şey" blöfçünün klasik numeroloji yorumu no: 4) ve
parçalan bütün dünyaya dağıttı. Sonra İsis bu parçalan bir araya getirebilmek
için yola koyuldu. İnsan İsis'in o acı içinde fazla mantıklı davranamayacağını
düşünmekten kendini alamıyor. İsis, 14 parçayı bulabildi. Hangi parçanın hâlâ
eksik olduğunu bilene ödül yok.
Bu durum, gelecek birkaç
bin yılda hemen hemen tüm dinlerin ana tanrıçalar ve ölen tanrı krallar
sahnesini oluşturdu. Yine bu durum, kabalacılığm bütün dinsel düşüncenin esası
olduğunu kanıtlamaya çalışanlar dışında, bu sahneyi dinsel düşüncenin esas
göstergesi olarak gören yüzyılımız başmda yaşamış bazı karabüyücüleri çok
popüler hale getirdi.
Arkeologların bazı
lanetler nedeniyle sinekler gibi Mısır mezarlarına üşüşmeleri, Mısırologların
işine çok yaradı. Bu karabüyü akını hâlâ da bitmiş değil. Bin yıl sonra bile
Mısır büyüsü sayesinde, bir firavun tamamen yabancı birini öldürebiliyorsa,
günümüzde de herhangi birini görünmez kılabileceğine veya herhangi bir şeyi
basitleştirebileceğine hâlâ da inanılıyor.
Tanrı ve tanrıçaların
ayinlerde kulağa hoş gelen güzel isimler taşıması da faydalıydı. Thoth ve Horus
demek, Sung çu niangniang veya Bodhisattva Avalokitesvara demekten çok daha
kolaydı. Giysileri o kadar iyi değildi, ama gözlere makyaj yapma şansınız
vardı.
Altın Şafak tarikatı
Mısır konusunda oldukça tutkuluydu. Crowley, ÇocukHorus çağının başladığını
ilan ederek Thoth adını verdiği, tamamen Mısır sembolizmiyle dolu ve kağıtları
karıştırılamayacak kadar büyük olduğu için ilginç olan bir Tarot destesi
geliştirdi.
Karabüyü'yle uğraşanları
uğraşmayanlardan ayırmak için Altın Şafak tarikatından söz etmek yeter.
Uğraşmayanlar bunu hiç duymamışlardır. Karabüyüyle değil de edebiyatla
ilgilenenler ise, Altın Şafak’ın, Yeats'in dahil olduğu bir grup olduğunu
söylerler. Eski karabüyücülerin kanlı gözleri Altın Şafak'ı duyunca parlar.
insanoğlunun tarihinde birbiriyle böyle uygunsuz kişilerin böyle uygunsuz işler
yapmak için bir araya geldikleri vaki değildir.
Altın
Şafak, tipik ve esrarlı bir biçimde başlamıştır: Dr.
Wynn Wescott eski bir kitapta şifreli bir mektup bulur. Tercüme edince anlar ki
mektubu, Altın Şafağın Almanya'daki liderlerinden Fraulein Anna Sprengel adlı
bir kadın yazmıştır. Herhangi biri bir şifreyi çözebiliyorsa o zaman kendi
şubesini açabildiği söylenir. İnsan, üyelik için daha kolay bir yol olması
gerektiğini düşünmekten kendini alamıyor.
Şans eseri Wescott tam
bu işin adamıydı ve birkaç arkadaşıyla birlikte İngiliz tarikatım kurdu. Hepsi
bulabildikleri bütün karabüyü bilgilerini bir araya getirdiler ve bunu mantıklı
bir sisteme dönüştürmeye çalıştılar; övgüye değer, ancak fazla pratik olmayan
bir fikir. Bir gelişme çizgisi çerçevesinde bütün bilgiyi ayrı aşamalar halinde
sınıflandırdılar. Bir aşamadan diğerine geçmek için sınava girmeniz
gerekiyordu biraz erkek izcileri
andırıyor ama bir farkla: bunu kadınlar da katılabiliyorlardı ve üniformalar
daha etkileyiciydi.
Londra'da güzel bir
tapmak açtılar. Bunu Edinburgh, Paris ve Bradford (karabüyücüler için müthiş
bir yer) şubeleri izledi. Gerçekten etkileyici ayinler yaptılar. Kendileri için
uyduruk isimler kullandılar (Fra Semper Vigilante veya Fra Lux E. Tenebris
gibi). Ama kısa zamanda birbirlerine düştüler.
Gruptan bazıları (en
önemlisi Waite) mistisizmin yeni ve daha heyecan verici biçimlerine geçmek
istiyordu. Ama bir başka grup da (MacGregor Mathers ve Crowley dahil) daha
fazla büyüyle ilgilenmek istiyordu. Sonunda, Mathers aklını kaçırdı. Crowley
ise zaten kaçırmıştı.
Anahtar Kelimeler
Aşamalar Neophyte (acemi) olarak girip Magus olana
kadar uğraştığınız bir sistem. Bu noktadan sonra da MacGregor Mathers'in ortaya
koyduğu bir başka tarikat daha var; yani aşmanız gereken 43 yeni aşama.
Hermetik Yunan büyü tanrısı ve mührün mucidi Hermes ile
ilgili.
Her zaman bilmeye değer
birkaç değişik türde büyü vardır. Bu büyülere ilişkin ayrıntılar, büyü
kitaplarında bulunur. Filmlerde bu kitapları doksan santim kalınlığında deri
kaplı kitaplar olarak görürüz. Gerçekte büyü
kitapları, iç parçalayacak kadar ince, tılsım olarak kullanılan beş köşeli
yıldızların ve İbranice kelimelerin binlerce kere çizilmeleri sonucu şişirilmiş
kitaplardır.
Büyü kitapları yazarken
dikkat edilmesi gereken önemli bir husus, bu uygulamada kullanılacak hayati
önemi olan malzemenin listesini vermektir. O zaman anlarsınız ki elde edilmesi
mümkün olmayan en azından iki malzeme vardır, belki bir trafik polisi şefkati
veya bir politikacı içtenliği gibi. Büyü işleri, kırmızı toz biber bulamayınca
bir kaşık curry atıp en iyi sonucu almayı umduğunuz bir et yemeği yapmaya
benzemez.
Böylece, kızgın bir
müşteri, hazırlanan iksirin hiçbir işe yaramadığını söylediğinde, ona, "Semenderin sağ gözünü mü yoksa sol
gözünü mü kullandınız?" ya da, "Kedinin
kapkara bir kedi olduğundan emin misiniz?" türünden sorular
sorabilirsiniz.
Bir bardak çay ve
üzerine yaslanıp ağlanabilecek bir omuzun yapabilecekleriyle hiçbir ilgisi
bulunmamaktadır. Sempatik veya taklit büyünün esası, nesneyle sembol arasında
bir bağlantı olmasına dayanır.
Mesela beğenmediğiniz
birine benzeyen bir bebek yaparsınız, sonra ona bir diken batırırsınız ve
tombala... O kişi, sırtında dayanılmaz ağrılar hisseder. Veya bir tutam saç
veya tırnak parçalarını ele geçirip yaktığınızda, kurbanın ateşi çıkar.
Sempatik büyü, her zaman
hoş olmayan şeyler yapmak için kullanılmaz. İyi bir hasadı garantilemenin yolu,
tarlanızı sürdükten sonra topraktaki yarıklarda yaratıcı çalışma yapmaktan
geçer.
Anahtar Kelime
Mandrake (Adem Otu) Sempatik büyünün en iyi örneği. Her
şeyi yaptığına inanılan biraz esrarengiz bir bitkidir. Erkek bedenindeki bazı
bölgelere benzemesine dayanılarak, esasen afrodizyak olarak kullanıldığı
söylenebilir. Mandrake'yi normal yollardan toplayamazsınız, çünkü topraktan
ayrılırken attığı çığlık, sizi öldürebilir veya çıldırtabilir. Bunun yerine bir
köpeğin tasmasına bağlayın, duyamayacağınız kadar uzaklaşın ve köpeği çağırın.
Bu kadar uzaklaştıktan sonra köpeğin sizi nasıl duyacağı ise sizin sorununuz.
Şamanizm
Şamanizm, Kuzey Amerika
yerlilerinin cadı doktorlarıyla veya Şamanlarla ilgili bir tür mistisizm ve
büyüdür. Tuhaf ve renksiz sıvılar içilen, çokça dans edilen ve tütün yerine
garip kokulu şeyler tüttürülen bir cins esrik büyüdür. Bu büyüyü yapan
insanların, yaptıkları işten gerçekten zevk aldıklarım düşünürsünüz.
Saatler süren bu çabadan
sonra Şamanlar tek başlarına küçük bir kulübeye girip mucizevi ve tamamen
açıklanamaz şeyler yaparlar. Mesela uzun mesafelere mucizevi yolculuklar
yaparlar. Böylelikle Heathrow'da oturup uçak kontrol elemanlarının grevinin
bitmesini beklemek yerine küçük bir odaya girip dans ederek, içerek ve
tüttürerek birden kendinizi İbizada bulabilirsiniz. Bu litüelin gücü
kanıtlanmıştır ama garip bir şekilde, tam aksi yönde. Öyle görünüyor ki
insanlar İbiza’va gittiler, içtiler, tüttürdüler, çok dans ettiler ve
kendilerini küçük bir odada buldudar.
Ama Şamanlann gücü bu
kadarla kalmaz. Kendilerini çok uzak mesafelerin ötesine götürmesini bildikleri
gibi, yola çıktıkları küçük kulübeye döndürmeyi de becerirler.' Gerçekten
hayranlık uyandırıcı.
Şamanların hasta
insanları iyileştirmek ve tanrıları yatıştırmak gibi son derece ciddi ve zor
işler yaptıkları da biliniyor. Ama samimiyetle söyleyin, bir anda kendinizi
İbiza’va atmak varken, bu tip şeylere kafa yorar mıydınız?
Şamanizmin en iyi
tarafı, eğer büyü işe yaramazsa bunun sizin kabahatiniz olmamasıdır. Çünkü siz
kendinizden geçmiştiniz ve fonksiyonlarınıza hakim değildiniz. İbizada değil
de, herhangi bir Akdeniz adasındaki bir diskoda olmanız, tesadüfi bir olâvdır.
Ve ertesi gece yine içmek, tüttürmek ve dans etmek için bundan uygun mazeret
olabilir mi?
Ayin Büyü
Ayin büyü veya ritüel,
kulağa ve göze hoş gelen şeylere bağlıdır. Tuhaf giysiler giyip eski Mısırca,
Latince veya İbranice etkileyici isimler kullanmayı gerektirir. Başka dildeki
kelimelerse, sadece gerçekten eskiyseler veya çok uzunlarsa kullanılabilir.
Temel inançlardan biri
şudur: bir şeyin gerçek adını biliyorsanız onun üzerinde kontrolünüz var
demektir. Örneğin şeytanın gerçek adını öğrenin,
yüzünüz gülsün. Ancak burada bir sorun var.
Şeytanın
bütün isimleri eski İbranice'dir. Yani elinizde sadece sessiz harfler vardır;
seslileri tahmin etmeniz gerekir. Böylece, uzun kış gecelerinde
yere çizdiğiniz beş köşeli yıldızın ortasında, şeytanın beş heceli adını
bulabilmek için mümkün olan her olasılığı denersiniz.
Yalnız törenin her
ayrıntısının doğru olması çok önemlidir. Bir kelimeyi yanlış söyler veya tören
kılıcınızla yanlış noktayı işaret ederseniz her şey boşa gider.
Bu aslında tam
İngilizlere uygun bir büyüdür, çünkü davul çalmayı veya birçok şeyi birbirine
karıştırmayı gerektirmez. Sadece bir muhasebecinin dikkati ve ipek bir
geceliğin içinde iyi görünmeyi becermek yeterli.
Anahtar Kelimeler
Sihirli
Kelimeler Sadece
söylemekle veya doğru muskaya yazmakla özel bir güç güç veren kelimeler.
"Abrakadabra", meşhur kitap Kral Süleyman'ın Anahtarı'nda geçen
sihirli bir kelimedir.
Sihirli
İsimler Tanrı
veya meleklerin farklı isimleri. Ritüel kitapları genellikle eski İbranice bir
telefon rehberi gibi okunurlar. Daha da faydalısı şeytanların gerçek isimlerini
okumak olabilirdi, fakat bunlar rehbere dahil edilmemiş görünüyor.
Büyücülüğün en yaygın
biçimi, Abra-Melin'dir. Karabüyücülerin kitap başlığı konusundaki garip
fikirleri, Abra-Melin'e ilişkin bilgiyi içeren kitabın başlığında da kendini
gösterir: Yahudi İbrahim'den oğlu Lamach'a aktarıldığı biçimiyle Kutsal
Abra-Melin Büyüsü Kitabı.
Bu büyünün ana fikri,
insanın, meleklerle düşmüş melekler (yani şeytanlar) arasında durduğu ve
meleklerin yardımıyla bu şeytanlar üzerinde hakimiyet kurarak büyü yaptığıdır.
Şeytanlar, işinizi biraz zorlaştırmak ve size kendi istediklerini yaptırmak
isteyen hilebaz küçük yaratıklardır (böylelikle şeytana tapmanın niye kötü bir
fikir olduğu da açıklanır). Şeytanların hilelerine kanmamanın tek yolu da, ruhunuzu
temel arzulardan ve küçük çıkar beklentilerinden kurtarmak için uzun bir arınma
dönemi geçirmenizdir.
Ancak, bütün temel
arzulardan kurtulduktan sonra bu yeni büyü güçlerine neden ihtiyaç
hissettiğinizi anlamak için iyi bir hayal gücüne ihtiyacınız olacaktır. Bu
özellikle blöfçüler için faydalıdır.
Böyle bir arınmayı
tamamladığınızı, ancak bu gerçeği kanıtlamayı yine de reddettiğinizi, çünkü
böyle bir şeyi göstermek için gereken küçük arzulardan kurtulduğunuzu
söyleyebilirsiniz.
Her büyüde olduğu gibi
Abra-Melin büyüsünde de kimsenin bunu ciddi olarak deneyecek kadar aptal
olmadığını garantilemeye yarayan birtakım emniyet sübapları vardır.
1. Gözden uzak bir yerde bütün pencereleri
yuvarlak olan ve terası iki parmak kalınlığında nehir kumuyla kaplı bir ev
almanız gerekir. Herhangi bir emlakçıya gidin ve bu "arzuları" dile
getirin, seçeneklerinizi görürsünüz.
2. Sonra hizmetkârınıza altı ay boyunca
telefonlara cevap vermeyeceğinizi söyleyin ve çalışmaya başlayın. Bu işten para
kazanmak için uğraşıyorsanız bazı sorunlarla karşılaşabilirsiniz.
3. Asıl sübap. Altı ay boyunca et
yememelisiniz, alkol içmemelisiniz ve hiç durmadan ruhani konuları
düşünmelisiniz. Herkesi Abra-Melin'den uzaklaştıran, budur.
Anahtar Kelimeler
Belagat Evinizin, sırf yeşillik yemek ve iyi şeyler
düşünmek zorunda olduğunuz odası.
Dua etmek Meleklere
yaptığınız şey.
Büyü
yapmak Kötü
ruhlara yaptığınız şey.
Aman DİKKAT! Kötü
ruhlara dua edip meleklere büyü yapmamaya özen gösterin, karışıklıklara neden
olabilirsiniz.
Aslında Britanya'daki
eski Druid Ana Tanrıça dini olan cadılık, Hıristiyanlığın rakibiydi. Herkesin
bildiği gibi bir dini üstünlük savaşında kaybeden taraf olmak iyi bir fikir
değildir. Cadılık ikinci bile olamadı.
Bir Ana Tanrıça dini
olması sebebiyle bu dinin papazları gayet tabii kadınlardı "bilge" kadınlar. Bu olgu, yüzüp
yüzemeyeceklerini anlamak amacıyla suya atılmalarını ve yakılmalarım
kolaylaştırdı. Cadılar üzerinde bu tür etkinliklerin uygulandığı günleri, bütün
köy halkı meydanda geçiriyor ve bu sayede insanlar bira fiyatlarındaki
inanılmaz artışı akıllarına bile getirmiyordu.
Bu zavallı yaşlı
kadınların ne kadar kötü olduklarını vurgulayabilmek için Kilise, kendi Şeytan
tanımına yeni ve kesin bir biçim verdi. Bunun için elde bir örnek vardı ve
İncil'in monoton düzenliliği içinde yer alıyordu.
Cadıların
yaptığı, erkek tanrısal figürleri şeytan olarak kişiselleştirmekti.
Böylece erkek bir tanrıya tapıyor idiyseniz, şeytana tapar oluyordunuz; suya
batırılmak ve/veya yakılmalıydınız. Yerel kabilelerden birinin totem hayvanı
keçi idiyse, keçi derhal şeytanın, bir sembolü haline geliyordu. Keçilerin niye
bu kadar kafa karıştırdığı buradan anlaşılabilir. Cadılıkla ilgili en ufak bir
bilgi sahibi olanlar, uzun zaman önce ya yaktılar ya da nehre atıldılar.
Böylelikle günümüz cadılığı tutturabilene kaldı.
Anahtar Kelimeler
Ters Yön
- Gerçekten
kötü bir grup kara cadıyla veya şeytana tapanla karşılaştığınızda
gösterebileceğiniz yön, çünkü onlar bir daire içinde dans ederlerken ters yöne
giderler - saat yönünün tersine. Bu kadar basit olmamalı diye düşünmekten
kendinizi alamazsınız.
Coven - Sık
sık bir araya gelmekten hoşlanan, açık havada çırılçıplak soyunup dans eden bir
grup insan.
Yatay Hat -
Yaptıkları söylenen grup sekslerdeki sıralara verilen ad.
Cadı
Sınavı -
Çoban köpeği denemelerine benzeyen ama daha eğlenceli olan sınavlar.
"Cinsel Büyü"
denince herkesin aklına hemen Aleister Crowley gelir. Crowley, bu konuyu
kendine mal edebilmek için çok çalıştı. Ama aslında sadece binlerce yıldır büyü
ve mistisizm arasından geçen çizgiyi izliyordu.
Cinsel
büyünün arkasındaki fikir şudur: cinsel hazzın doruğunda büyülü sonuçlar elde
etmede kullanılabilecek bir güç yayarsınız.
Crowley gibi insanlar
akıllarına gelen her türlü ahlak bozukluğunu işin içine katıp yeni fikirler
almak için insanların önerilerine de kulaklarını açınca, bir iki adım (Crowley
için 15-16 adım) daha fazla atmış oldular. Bu onların cinsel bir tükenmişlik
durumuna ulaşmalarını sağladı. Crowley, mistiklerdeki kendinden geçmişlik
haliyle büyü güçlerinin dorukta olduğu hale geçmek için bundan yararlandı.
Mistikler genellikle bu ruh haline ulaşabilmek için birkaç ay oruç tutmak ve
birkaç hafta da kendilerini kırbaçlamak durumunda oldukları için Crowley ve
arkadaşları yaptıklarının mantıklı olduğunu fark ettiler.
Cinsel büyüye karışan
tek kişi Crowley değildi. Crowley bu fikri, şifreleri ve Gizli Şefleriyle
mükemmel bir Alman örgütü olan Ordo Templis Orientis'ten aldı. Burada Altın
Şafak ve Anna Sprengler hikayesiyle bir benzeşme olduğundan kuşkulanmamak elde
değil.
Cinsel büyünün başka bir
kolu da, sadece melekler, azizler ve tarihi kişiliklerle cinsel ilişkide
bulunarak kendinizi geliştirebileceğinizi öğreten Fransız Joseph-Antoine
Boullan tarafından oluşturuldu. Boullan, bu düşüncenin diğer ucunda, insanların
aynı yöntemle hayvanların evrim sürecinde ilerlemelerine yardım
edebileceklerini söylüyordu. Bu konuya girmeyeceğiz.
Şu, Fransız, kadın
yardımcısıyla birlikte "Melchizedek ihtişamının Kurbanı'' ve
"Meryem'in Kurbanı" adları altında törenler düzenledi kendi yeri olan Cannel kilisesinde düzenlenen
ve izleyiciler tarafından çok sevilen bir gösteri.
Gnososizmde de güçlü bir
cinsel unsur vardı (o muhabbetti akşam yemekleri sadece platonik aşk değildi
herhalde). Kabalacılıkta da çiftleşmenin gerektiği zamanlar bulunuyordu (ancak
Yahudi ahlak anlayışını bozmamak için sadece karıkoca arasında). Bunların eski
verimlilik kültlerinin bir parçası olduğunu söyleyemezsiniz. Bunlarda her şey
vardı. İnanmışlar toplu seks veya dini fahişelik yapmadan dini törenlerine
geçmiyorlardı.
Günümüz cadılarının,
kendi törenlerinin ne kadar tekdüze olduğunu belirtmelerine karşın, yine de
bazıları bu törenlerin bakire teyzeniz getirebileceğiniz türden törenler
olmadığım itiraf ediyorlar bir de
teyzenizin hoşuna gittiğini düşünün.
Kara ve akbüyü fikri,
büyünün elektriğe benzemesinden kaynaklanır
fişte kullanılmayı bekleyen bir güç. Onu ya elektrikli battaniyenizi
ısıtmak için ya da birini konuşturmak için kullanabilirsiniz. Aynı şekilde büyü
de kendisinin nasıl kullanıldığına aldırmaz.
Doğal olarak büyüyle
ilgilendiğini itiraf eden herkes sadece akbüyüyle ilgilenir. Hatta şeytana
tapanlar bile aslında kötü olmadıklarını, sadece yanlış anlaşıldıklarını ispat
için saatler harcarlar.
Tek sorun akbüyüyle
yapabileceğiniz şeylerin çok az olmasıdır. Yapılabilecek şeylerin büyük kısmını
Sağlık Bakanlığı üstlenmiş durumdadır.
Cadılar güneşin her
sabah doğduğunu ve kıştan sonra yaz geldiğini vurgulamak için törenler yapmak
gibi dünyevi işlerle uğraşırlar. Yaptıkları işten tatmin olamadıklarını
düşünmekten kendinizi alamazsınız.
Diğer yandan
Karabüyücüler ise, büyüyü herkesin kullanmak isteyebileceği biçimde
kullandıklarını itiraf etmeyeceklerdir, yani para, güç ve seks elde etmek için.
Bu da büyüyü nitelemeyi
güçleştirir. Yaptıklarım itiraf edenler kimsenin ilgilenmediği şeyler
yapıyorlar. İtiraf etmeyenlerinse sonuç elde edip etmedikleri bilinmez.
Yine de büyünün
eğlenceli bir tarafı vardır. Gerçekten kapkara bir kedi bulduysanız, sözcükleri
doğru söylediyseniz ve tören kılıcınızla doğru yönde işaret verdiyseniz belki
bir fırtına çıkartabilirsiniz veya kendinizi görünmez hale getirebilirsiniz.
Her kaliteli blöfçü için
mistisizmle ilgilenmiş olmak, hayati öneme haizdir. Bunun en önemli nedeni, dünyada bu kelimenin ne anlama geldiğini bilen
sadece 12 kişi olmasıdır. Bunlardan biriyle
bir partide karşılaşabilmek için oldukça şanssız olmanız gerek. İnsanların bu
konudaki cehaleti o kadar derindir ki doğru dürüst bir soru bile formüle
edemezler. Yani, anahtar bir kelime öğrenmeye bile ihtiyacınız yoktur. Birisi
size kabaladaki Malkuth'dan Daath'a giden patika hakkında teknik bir soru
sorabilir ama mistiklik hakkında size ne sorabilirler? Bu demektir ki geniş ve
alabildiğine derin bir konuda hiçbir şey yapmanıza gerek olmadan bir uzman
olarak ortaya çıkabilirsiniz.
Köşeye sıkıştırılmanız
imkânsızdır. Bunun da nedeni şudur: dünyada mistisizmin ne olduğunu bilmek
isteyen on iki kişi bile yok.
Bu nedenle mesela
simyada sizden bazı maddi doğrular isteniyorsa bu konuyla ilgilenmenizin "tamamen mistik" olduğunu
söyleyebilirsiniz. O noktada rakibinizin gözlerini belirttiğini göreceksiniz ve
savaşın kazanıldığını anlayacaksınız.
Bu, aynı zamanda somut
biçimde büyü gücünüzü kanıtlamak zorunda olmadığınız anlamına da gelir.
Mistisizmle ilgilenmek demek, kazandığınız bütün gücü Tanrıyla birleşmek için
harcamak demektir. Geçen cuma
akşamı çok eğlendiğinizi, çünkü Tanrıyla birliğe ulaştığınızı söyleyerek
herhangi bir muhabbetin içine dalabilirsiniz ve kimse de sizinle bu konuyu
tartışamaz.
Son ve çok önemli nokta: kimse
size inanmayacaktır.
Böyle gizli bir bilgiyle bu derece engin birikim sahibi olmak için sizin kadar
vakit harcamış birinin bunu yapması için bir sebep olmalı diye düşünülecektir.
Onlara bunu kişisel bir
çıkar sağlamak için yapmadığınızı söyleyince de onları size inanmaya ve bu işi
niye yaptığınız hususunda hayal güçlerini kullanmaya zorlamış olacaksınız. Ve
de herkesin bildiği gibi hayal gücü büyü gücünden çok daha güçlüdür.
Karanlık yanını da
incelemeden büyücülük konusunda etraflı bilgi sahibi olduğunuzu söyleyemezsiniz.
Onun için işte gerçek karanlık sanatlardan bir derleme.
Satanizmin gelişmesi,
halkla ilişkilerin ve propaganda gücünün mükemmel bir örneği sayılır. Kilisenin
ilk rahiplerinden biri, herkese inana geldikleri eski verimlilik dininin
aslında şeytana tapmak olduğunu söylemek gibi parlak bir fikir geliştirmiştir.
(Bknz. Cadılık ve Gnostisizm).
Herkesi yerel
tanrılarının tebdil kıyafet gezen şeytan olduğuna inandırıyorlar. Şeytana
tapanların çırılçıplak ortalıkta dolaştığını, grup seks yaptıklarını ve
çılgınca içki içtiklerini söylüyorlar.
Sonra da niye kendi
dinlerinden gittikçe daha fazla sayıda insan kaybettiklerini merak ediyorlar.
Kilise
rahipleri biraz kafalarını kaşıyorlar ve birden akıllarına herkese, şeytana
tapanların çocukları yediklerini, bakireleri kurban ettiklerini, idrar
içtiklerini ve mezarları talan ettiklerini söylemek fikri geliyor. Bu işe
yarıyor, kalabalık bunlara inanıyor.
Ama elbette şöyle
döşünün birisi de çıkmıştır: "İlginç görünüyor. Gelecek dolunayda bir
deneyelim bakalım." Ve Satanizm doğuyor.
Satanizmin esası, bir
nevi mistik Cehennem Meleği gibi, düşünebileceğiniz en vahşi ve saldırgan
biçimde davranmaktır. Böylece o cehennemi yaratığın ilgisini çekeceksiniz; o da
sizi insanüstü güçler vererek ödüllendirecek. Yani teori böyle.
Şimdiye kadar herhangi
birinin insanüstü güçleri eline geçirip geçirmediği tartışılabilir, ama bu
arada da Satanistler bu işleri yapmış olurlar:
a) haçları tersine çevirmek
b) bir fahişenin çıplak vücudunu mihrap
olarak kullanmak
c) okunmuş ekmek yerine sözü edilemez
şeyler yiyip içmek.
Satanistler bu
rezaletlere öyle alıştılar ki şimdi sırf eğlence olsun diye yapmaya devam
ediyorlar.
Anahtar Kelime
Kara
Kitle Ciddi
bir şeytana tapınma töreni olduğu sanılıyor, ama bir gece kulübü gösterisi
olarak daha popülerdir.
Anahtar İfade
"Size yapılanı siz de başkasına yapın" Şeytan Kilisesi'nin düsturu (San Francisco'da
resmi bir Şeytan Kilisesi bulunmaktadır ve bu kilise, Dünya Kiliseler
Birliği'ne bağlı değildir). İnsan, bu cümleyi bulabilmek için kaç uzun kış
gecesi oturup düşündüklerini merak ediyor.
Voodoo'yu, dünyanın her
yerinde bulabileceğiniz kemik kolyeli cadı-doktorlarda kişilik bulan bütün
etnik büyüleri temsil için seçtik. Voodoo; Şamanizm, sempatik büyü, hatta biraz
da ayin büyü unsurları içerdiği için oldukça enteresan.
Aynı zamanda dikkate
almaya değer eşsiz bir unsuru daha vardır- zombiler. Bunlar güçlü voodoo'cular
için kafasız köleler olarak çalıştırılmak üzere mezarlarından kaldırılmış ölü
insanlardır. Halk arasında bu büyünün beyaz adamlara işlemediğine
inanılıyordu, ancak yakın geçmişte yapılan testler sonucu pazartesi sabahları
banliyö treninde seyahat eden yolcuların dörtte üçünün aslında zombi oldukları
kanıtlanmıştır.
Gece yaratıklarının,
günümüz büyücülerine endişeye zevk etmemesi gerektiğini düşünebilirsiniz. Kem
göze karşı nazarlığınızla, yıldızlardan gelebilecek bir saldırıya karşı muska
ve yıldızınızla niye endişelenesiniz ki?
Maalesef insanlar bu
yaratıklardan dehşete düşmüş durumdadırlar. Her ne kadar korkunç gulyabaniler
hakkında hakkında dehşet verici hikâyeler anlatma alışkanlığına kapılmanız pek
tavsiye edilmezse de, konu üzerinde iki çift laf etmeniz gerekir.
Eski korku filmlerinden
önce bile büyücüler vampirleri çok ciddiye aldılar. Bu yaratıklar fiziksel
olarak kan içmediler fakat bazı insanların, çevrelerindeki insanların
hayatlarım ve yaşam sevinçlerini alıp onları kabuk gibi bırakarak genç
kalabileceklerine inanıldı... Bunlar hâlâ aramızdalar, sadece artık onlara yeni
yürümeye başlamış çocuk diyoruz.
Kurtadamları tartışırken
kullanılması gereken kelime "biçim değiştirme"dir. Kurtadamlar,
dolunayda kurt haline gelmezler, sadece biçim değiştirirler. Her tür yaratık
adam vardır; böylelikle ayı-adam, jaguara-dam, gelincik-adam, ne isterseniz
elde edebilirsiniz.
Tuhaf bir tesadüf eseri
Avrupa'da kurtadam hikayeleri, kuduz hastalığıyla aym dönemlerde sona ermiştir.
Totem hayvanlarına uygun
olarak kurt eti yiyip kurt kürküne bürünen meşhur İskandinav kahramanlarının
anısı (sempatik büyü) ise bir başka rol oynamıştır.
Görülüyor ki, savaşmayı
bekleyemeyecek kadar heyecanlanıp altına sığındığı kalkanı ısıran kahramanların
etkisi oldukça büyük olmuştur.
Kurtadamların sadece
gümüş kurşunla öldürülebildikleri teorisi ise Gümüşçüler Birliği Basın Bürosu tarafından çıkarılmıştır.
Bu etkileyici isimlere
sahip yaratıklar, geceleri insanları ziyaret edip onları şehvet ve ahlaksızlığa
kışkırtan kötü ruhlardır. İyi karakterli birini seçip ona karşı cinsten çekici
biri olarak görünürler. Bu edepsiz yaratıklar kötülüklerini yaptıktan sonra
kurban kendini süzülmüş ve yorgun hisseder.
Bugün bu gerekçeyi
kullanan her kocanın, bu yaratıklardan birinin kendisine niye meyhanede yan
masada tek başma oturan cilveli kadın şeklinde gözüktüğünü açıklamak için iyi
bir nedene ihtiyacı vardır. Bu günlerde Sukku bilerle uğraşmak tavsiye edilmez,
fakat bunları uyduranın bütün zamanların en usta blöfçüle rinden olduğunu
itiraf etmelisiniz.
Ara sıra söylemek için
iyi bir isim bilmek faydalıdır. Aşağıdakiler de oldukça iyi isimlerdir. Lütfen
hepsinin ölü olduğunu unutmayın, bazıları çok uzun zaman önce öldüler, yani
geçen hafta onlarla konuştuğunuzu söylemekte ısrar ederseniz bunu desteklemek
için ikna edici bir seans hikayesi gibi mantıklı bir senaryo uydurmalısınız.
İsimlerin hepsine de
karanlık derecelerine göre on üzerinden puanlar verildi. Puanları düşük
olanları ayrıntılı bir biçimde bilmeniz gerekir, çünkü en çok tanınan onlardı.
Fakat asla onlardan alıntı yapmayın, çünkü çevrede onlar hakkında
tartışabilecek kadar bilgi sahibi olanlar bulunabilir. Puanlan yüksek olanlar
ise haklarında inceleme yapılmadığı sürece kimsenin gerçekten bilmediği
isimlerdir. Ayrıntıları öğrenmek size kalmış. Onların en sevdikleri konular
hakkında istediğiniz gibi alıntılar yapabilirsiniz.
Dr. John, dünyaya gelmiş
en saf adam olarak tarihe geçmelidir. Bu iyi doktor, kendisini meleklerle
ilişki kurabileceğine ikna eden Edward Kelly denen biriyle tanıştı. Bu işi çok
uzun ve karmaşık bir şekilde yaptılar. Kelly harfleri işaret ediyordu veya
onları tersinden söylüyordu (hiçbir zaman açıklanmayan bir nedenden ötürü bütün
harfler tersineydi) bu arada doktor da zabıt tutuyordu.
Hecelenen kelimelerin
hepsinin şu iyi bilinen melek dilinde (Enokça) olması bu işlemi biraz
zorlaştırmıştı. Bu da kullanılan lisanın Galce olmadığını kesin olarak
kanıtlar.
Sonuç, Doktor John Dee ile
Bazı Ruhlar Arasında Geçenlerin Doğru ve Sadık Aktarımı isimli kitap önemli bir ticari başarıyı
garantileyen biraz tuhaf bir isim. Kitabın 1659 yılında yapılan ilk basımının
hemen arkasından, 1974 yılında, kitabın ikinci basımı çıktı. Kitap, büyücülük
literatürünün doğal bir klasiğiydi ve Altın Şafak Tarikatı’ın büyük ölçüde
etkiledi. (O zamanlar daha 1974 baskısı bile ortada yoktu, dolayısıyla bu
konuda uzman olmak kolaydı.)
Bu çifte görünen birkaç
gerçek ruh oldu, 8 yaşındaki bir çocuk biçiminde görünen Madimi de bunlardan
biriydi. Kelly, Madimi'nin, karıları dahil her şeylerini paylaşmaları
gerektiğini söylediğini Dee'ye aktardığı zaman doktor nihayet biraz şüphelenir
gibi oldu. Bundan sonra da büyük olasılıkla Bayan Dee'nin kışkırtmalarıyla, bu
başarılı ortaklık bozuldu.
Anahtar Kelimeler
Skrying Dee'nin
meleklerle konuşmasının karanlık biçimi. Bir skrying taşını (kristal bir küre),
üzerinde Enokça harfler bulunan bir tablet üzerinde gezdirmekten ibaretti.
Neyse ki birkaç yüzyıldır kimse aynı yöntemi kullanacak kadar aptal olmadığı
için o kadar önemli değil.
Enokça Kendi grameri ve söz dizini olan, ancak Sırpça
kadar kolay anlaşılabilen melek lisanı. Şansımıza melekler İngilizce veya
İbranice kurs almışlar.
Sevdiği
konular:
Enokça ve kristal nazar.
Karanlık
düzeyi:
10/10.
Levi, bütün modern
büyücülerin babasıdır. Birkaç gelenek birden başlattı. Kendine etkileyici bir
isim takan ilk kişi o oldu (gerçek ismi
Alphonse Louis
Constant'tı. Bunu İbraniceye Eliphas Levi Zahed olarak çevirdi).
Tören giysileri içinde,
heybetli ve biraz meşum pozlar vererek fotoğrafının çekilmesi çin şiddetli arzu
duyan ilk insanlardandı. Ancak bu, sanıldığı kadar etkileyici bir orijinallik
değildi. Çünkü tahmin edilebileceği gibi, Levi, fotoğraf makinesinin icat
edilişi sırasında civarda bulunma şansını yakalamıştı. Etkileyici bir sakalının
bulunması da kendisine bu konuda yardımcı oldu.
Levi, büyücüler için
oldukça popüler bir background anlamına gelen aforoz edilmiş (ya da edilmek
üzere olan çünkü emirlere uymuyordu) bir Katolik papazdı ve büyücülüğü
öğreterek tehlikeli bir biçimde hayatını kazandı. Kabala ve büyü üzerine
sayısız kitap yazdı.
Levi, hem fiziksel hem
de ahlaki olarak aşın ölçüde tehlikeli gördüğü için, herkesin içinde büyü
yapmayı reddederek çok zeki olduğunu kanıtladı (blöfçülerin kuralı no: 1).
Yaptığı tek aptalca iş Appolonius'un ruhunu canlandırmak için denediği bir
nekromansi (ölülerle haberleşme) gösterisiydi (birinci yüzyıldan oldukça müphem
bir Pitagorcu büyücü olan Appolonius hakkında o kadar çok hikaye uyduruldu ki
artık kimse yaşadığından bile emin değil).
Levi'nin niçin
Kızılderili bir rehberin veya "yakında
göçmüş sevgili birinin" ruhuyla irtibat kurmadığı hiçbir zaman
açıklanamadı. Sonuç hazin bir başarısızlıktı. Appolonius göründü (bir zamanlar
yaşadığına işaret), kılıcıyla Le vi'yi işaret etti, koluna dokundu ve Levi
kendinden geçti.
Bu olay, bu büyük adamı
yıllarca her akşam yemeğinde bu hikayeyi anlatmaktan ve Dogma ve Transtandantal
Büyünün Ritüeli isimli kitapları yazmaktan alıkoyamadı. O yaşlı hayaletin
ağzmdan bir kelime alabilseydi eğer neler yapabileceğini, artık siz düşünün.
Özel
ilgi alanları:
Kabalacılık ve Tarot.
Karanlık
derecesi:
8/10.
Madam Helena Petrovna
Blavatsky, teosofinin kurucusuydu. Bu felsefeye niye bu ismi verdiğini Allah
bilir. Onun ilk zamanları hakkında kimse bir şey bilmiyor, yani adının takma
olup olmadığı kesin değil, fakat inanılmayacak kadar da güzel bir ismi var.
Sürgündeki bir Rus aristokratı olması da aynı şekilde inanılmayacak kadar güzel
bir hikaye.
Dini bir lider için
normal geçen bir çıraklık döneminden (medyum ve yılan oynatıcısı) sonra
teosofiyi buldu. Bu hareketin esas amacı, Doğu mistisizmini yaymaktı.
Şimdilerde çok popüler olan bütün o anlaşılmaz felsefe ve dinleri gerçekten tek
başına tanıttı. Yani bir dahaki sefer sokakta önünüze çıkıp sizi taciz eden
dazlak kafalı uzun elbiseli birine rastlarsanız, kimi suçlayacağınızı artık
biliyorsunuz.
İlk bakışta teosofi
sizin büyücülük bilgi zincirinizde bir bağlantı noktası oluşturmak için ideal
bir hareket gibi görünüyor. Daha ziyade mistik bir kapsamı ve hatta Gizli
Şefleri var. Ama dikkat. Ortalıkta hâlâ
teosofistler geziniyor ve şansınıza biri karşınıza çıkabilir.
Bunun yerine konunun
tarihçesine dair işe yarar bilginiz olmalı (biri "Blavatsky"den
bahsedince, "kim o herif" demeyin). Günümüz teosifisini ise tamamen
göz ardı edebilirsiniz.
Blavatsky çok sayıda
kalın kitap yazdı (Peçesiz İsis, Gizli Doktrin). Altın Dal tipi ayrıntılarını,
Yaradılış'tan daha gelişkin olmayan ama daha çok yer tutan, üretilmiş karmaşık
mitolojilere katıştırıldığı kitaplardı bunlar.
Blavatsky, Gizli Efendilerin
işlerinin gözden düşmesine neden oldu. Bu da herkesin benimsemeyeceği fikirleri
uygulamakta bu Gizli Efendilerden büyük yardım gören bazı belirsiz büyücü
grupların liderleri için üzüntü kaynağıdır. Gerçekten de Mahatmalardan gelen ve
maddeye dönüşen mektuplarla suç ortağının tavandaki delikten ittiği mektupları
birbirinden ayırmak zor olmalı.
Anahtar Kelimeler
Gizli
Şefler veya Mahatmalar Blavatsky’nin mistik mektup
arkadaşları. Tibet’ten bir grup usta, Blavatsky'ye, evinin garip köşelerinde
cisimleşen mektuplar yazdılar. Bunların, tavan arasına çıkıp döşemedeki
deliklerden içeriye mektup atan insanlarla kesinlikle hiçbir ilgisi yok.
Kesinlikle.
Samuel Liddell Mathers
gerçekten de İskoçtu. Yani modem büyücülerin herhangi biri kadar Kuzey
İskoçyalı bir kabile reisi olduğunu iddia etmeye hakkı vardı. Ancak aniden
kendine Glenstrae Kontu gibi bir lakap takması, biraz mübalağalı addedildi.
Bilinen ilk ismi olan MacGregor Mathers'a bağlı kalsaydı muhtemelen kimse onu
fark etmemiş olacaktı.
Hermetik Altın Şafak
Tarikatının kurucularından biri ve en ilginciydi. Sadece kendisinin
konuşabildiği Saklı ve/veya Gizli Şeflerle uzun sohbetler edip karabüyüye
gittikçe daha fazla bulaşarak Fransa'da öldü. Mathers, sahip olduğunu
kendisinin bile bilmediği bir lakap bulması gibi, varlığından kimsenin haberdar
olmadığı bir başlangıç düzeyinin Üçüncü
Tarikatını da keşfetmişti.
Bu durum, onu
tarikatlarından atan Altın Şafakçıları şaşırtmadı. Buna karşılık Mathers,
Crowley'i, üzerinde Kuzey İskoçya kostümü ve belinde altın bir hançerle
Fransa'dan tapmağı sırtında bıçaklamaya gönderdi. Altın Şafakçılar, "Git
buradan" dediler. Bunun üzerine Crow ley, onları doğrudan mahkemeye verdi.
Niçin büyü kullanmadığını sormayın. Mathers, daha sonra Crowley'den de ayrıldı.
Bu çevrelerde
Arkadaş Kazanmanın ve
İnsanları Etkilemenin Yolları türünden kitapların yüzüne bile bakılmayacağım
düşünmekten kendini alamıyor insan.
İlgiler:
Ritüel/Karabüyü ve Gizli Şefler'le konuşmak.
Karanlık düzeyi: 8/10.
De Guaita, Levi'yi
izleyen Fransız büyücülerinin en eğlencesidir. Papazlıktan atıldıktan sonra semavi varlıklarla cinsel münasebet
sayesinde Tanrı'ya yaklaşılacağı gibi mantıklı bir teoriyle ortaya çıkan
JosephAntoine Boullan'la yaptığı astral savaşlarla meşhurdur.
De Guaita ile Oswald
Wirth adlı başka bir büyücü, Boullan'ı bir sahtekar olarak teşhir etmeye karar
verdiler ve ona kendisinin lanetlenmiş biri olduğunu belirten bir mektup
yazdılar. Boullan da bunu astral bir tehdit olarak nitelendirdi ve derhal
korunma çareleri aramaya başladı.
Bütün çabalarına rağmen
bu olaydan altı yıl sonra Boullan esrarengiz şartlar altında öldü. İşte büyünün
bazen gecikebileceğine dair mükemmel bir kanıt. Bu zaman zarfında "sıvı
yumruklar", kedisini korkutan ve Boullan’ın kulağında patlayan "hava
tokatları" gibi hikayeler türetildi; olay şimdiye kadar yaşanmış en
heyecan verici astral savaş olarak nitelendi. De Guaita 27 yaşında fazla dozda
uyuşturucudan öldü. Bir büyücü için çok uygun bir son.
Özellikleri:
Rozikrusyanizm, Karabüyü ve sıvı yumruklar.
Karardık derecesi: 9/10.
Arthur Waite'den söz
etmek için üç nedenimiz var:
1. Fikirleri için açıklamalar ve başvuru
kaynaklan veren bir bilim adamıydı.
2. Söz etmek isteyebileceğiniz veya
istemeyebileceğiniz her büyü konusunda yazdı.
3. Kitapları o kadar uzun ve bezdirici ki
kimse okumadı.
Üne ulaşmaktaki en büyük
çabasının dağılmak üzere olan Altın Şafak tarikatında mistik bir kliğin lideri
olması ve Aleister Crowley'le çatışması olduğu söylenir. Fakat herkes
Crowley'le çatıştığına göre bunu fazla kurcalamayın.
Waite, aynı zamanda
Blavatsky ve teosofistlerle de anlaşamamıştı. Anlaşması o kadar kolay olmayan
biri olsa gerek.
Waite'nin asıl ününü
borçlu olduğu şey, karşısında konuşan her sese aşağılayıcı biçimde davranan tek
19. yüzyıl mistik düşünürü olmasıydı. Bu da niye herkesle çatıştığım açıklar.
Sevdiği
konular.
Mistisizm, Kabala, Rozikrusyanizm ve Masonluk.
Karanlık derecesi: 7/10.
Crowley, gazeteler
tarafından “şimdiye kadar
yaşamış en kötü adam" diye nitelendirilmişti ve bütün ömrünü bu
sıfatı hayata geçirebilmek için harcadı.
Bu zamana da birçok büyü
hareketi sıkıştırdı. Bir sürü kitapta (örneğin Somerset Maugham’ın Büyücü'sü ve
Dennis Wheatley'in tüm kitapları) kötü adamları için model olarak kullanılan
karabüyücülerin arketipi oldu.
Kısa bir süre için Altın
Şafak'ın üyesi olan Crowley, burada herkesle çatışma başarısını göstererek
tarikatın bölünmesiyle pay sahibi oldu.
Cinsel büyüyle ilgilenen
bir Alman tarikatı olan OTO (Ordo Templis Orientis) ile ilişki kurdu. Bunu aldı
ve yeni bir dine dönüştürdü. Thelema. Alışılmadık bir tasarruf hevesiyle on
emri bire indirdi: "Yasa,
istediğini yapmaktan ibarettir". Görünürde uyulması oldukça kolay bir
emir.
Crowley şimdiye kadar
keşfedilmiş bütün büyüleri öğrendiğini, şimdiye kadar duyulmuş bütün şeytanları
uyandırdığını ve birkaçını da yanına aldığını iddia etti. Söylendiğine göre,
kaosun şeytanı Koronzon'u uyandırdığı zaman beş köşeli yıldızın dışında kalma
hatasını işlemiş (bu yöntemi kullandığı zaman boyunca bir kere) ve bu edepsiz
ruh ona hakim olmuş. Konuya yabancı birinin anlayacağı şekilde söylemek
gerekirse, o bir çılgındı.
Crowley, sadece bilinen
bir mezhep veya kültün bilgisinin kendisine geçtiğini söylemek şeklindeki eski
numarayı kullanmakla kalmadı, bunu bir adım daha ilerleterek büyü tarihinde
hayran olduğu herkesin kendisinde vücut bulduğunu da iddia etti. Crowley
olmadan önce Fransız büyücüsü Eliphas Levi'ydi. Fakat ne yazık ki Levi öldükten
sonra Aleister Crowley olarak yeniden doğacağını söylememişti. O yüzden
Crowley'in iddiasını doğrulamak pek kolay değildir.
Başka iddiaları da vardı
Crowley'in: kokain iptilasını iyileştirmek için eroine alışmak ve tersi
yöntemini ilk keşfeden kişiydi ve Birinci Dünya Savaşı sırasında Amerika'da
Alman propaganda servisi için çalışmıştı. Mutlak zevk düşkünlüğü, aklına gelen
ve (ve arkadaşlarının önerdiği) her türlü bedensel sapkınlığı gerçekleştirmesi
nedeniyle çok genç bir yaşta, 72 yaşında öldü.
Anahtar Kelime
Thelema Crowley'in şu fikirde bullurlaşan yeni dini:
Crowley keyfine bakarken onu rahatsız etmezseniz, rahat edersiniz.
Otohagiografi Otobiyografinin Crowleyl versiyonu. Kelimeyi
hatırlamak bile belirgin bir özellik olarak addediliyor. Aynı şekilde
Crowley'in hiçbir kitabının adını söylemeyin, istediğiniz Romen rakamıyla
belirtin. Bu ayrıntılarda fazla özenli olma zorunluluğundan kaçınmanızı sağlar.
Her konuda ona atıfta bulunabilirsiniz. Her konuda yazılı.
686: Vahiy Kitabı'nda söz edilen Canavar İşareti.
Crowley bunu özel şans numarası olarak kullandı.
Kızıl
Kadın Crowley
hangi kadınla birlikteyse, onu kendi Kızıl Kadın fikrine uydurmaya, yani zevk
düşkünü bir fahişe haline getirmeye çalıştı. Terk ettiği çoğu Kızıl Kadm
intihar etti veya çıldırdı. Crowley erkeklere de ilgi duyuyordu ve eski erkek
arkadaşları da intihar ettiler veya çıldırdılar.
Sevdiği
konular:
büyü, kabala, tarot, seks ve elbette, Crowley.
Karanlık düzeyi: 3/10
Konuşmalarınızda bu ismi
ağzınızdan kaçırırsanız dikkatli olun çünkü hâlâ civarda. Birkaç ismi olduğu
için nasıl hitap edeceğinizi söylemek zor
Old Nick, Şeytan, Beelzebub,
Baphomet, Mefistofeles, Sineklerin Tanrısı, iblis vs.
Bu kadar çok ismi
olmasının nedeni fazla sayıda farklı kişilikle birleşme zorunluluğudur. (Bir de
icra memurlarından kaçma arzusu.)
İlgi
alanları:
Ruh koleksiyonu yapmak ve yalan söylemek.
Hırsı:
Sekizinci ölümcül günahı bulmak.
Karanlık derecesi: 0/10.
Gizli güçlerinizle
insanları etkilemek istiyorsanız gerçekten gücünüz olduğunu kanıtlayacak bir
şeyler yapmalısınız. Çaylak blöfçülerin sinirlenmeye başlayıp, "Ne demek kanıtlamak?" diye
titrek bir sesle sorular sorduğu nokta, işte burasıdır.
Kıdemli blöfçü ise
kayıtsızca gülümser. Bilir ki dünyadaki en kolay şey, inanmak isteyen birine
bir şey kanıtlamaktır. İnsanlar, büyünün varlığını sürdürmesini istedikleri
için birçok gerçeği kolaylıkla gözardı edeceklerdir.
İnanmayanları ise ezeli
ve ebedi şüpheciler olarak bir kalemde silebilirsiniz. "Sadece eşyanın düzenine ilişkin fikirlerine ters düştüğü için
bazı insanların gerçekleri kabul etmemeleri çok ilginçtir" deyip
mahzun mahzun kafanızı sallarsanız, büyünün kanıtlanmasını isteyenler bütün
kalpleriyle size katılırlar.
Kanıt olarak
kullanılabilecek en kolay şey, kehanettir. Aslında bu, falcılıkla aynı şeydir,
fakat kehanet sözü kulağa daha hoş gelir. Öngörü (bu da falcılıktır aslında)
yöntemlerini işinize geldiği gibi kullanmanın birçok yolu vardır.
Ama eninde sonunda hepsinin
kullandığı teknik, aynı yorum tekniğidir.
Bu yöntemlerin çoğu
(astroloji, el falı, numeroloji, frenoloji) şunu gerektirir: yıldızların / elin
/ sayıların o insanın gerçek kişiliğini bu kadar kesin olarak nasıl verdiğini
göstermek için kısa bir kişilik çözümlemesi yapmalısınız. Bunu doğru yaparsanız
o kadar memnun olacaklardır ki tahminlerinizle fazla ilgilenmeyeceklerdir.
Belirsiz ve hoş şeyler
söyleyin: "Sıcak, şefkatli bir
kişiliğiniz olduğunu görüyorum. Ama aklı, kalbi tarafından yönetilen biri değilsiniz."
Onlara hata gibi görünen iltifatlarda bulunun: "Sarsakça bir gevşeklik içinde olmadığınızı görüyorum"
veya "Sizin en büyük hatanız gevşe
yememeniz. Kendinizi, sürekli bir şeyler yapmak zorunda hissediyorsunuz."
Yolculuk, iş sorunları,
aile kavgaları ve hoş sürprizlere dair daha ziyade birbiriyle bağlantısız
ayrıntılardan bol miktarda söz etmeyi unutmayın. Bu ayrıntılar çok olmak, çünkü
zaten iş bittikten sonra çoğunu unutacak, sonradan yolculuk, iş sorunları vs.
gibi bir şey başlarına geldiğinde sizin buna dair bir şey söylediğinizi
hatırlayacak ve olanları bildiğinizi varsayacaklardır.
İstatistik olarak
imkânsız olmadığı sürece, onlara hep duymak istediklerini söyleyin. Örneğin: "40 yaşından önce rüyalarımın erkeğini
bulacak mıyım?" Cevap:
"Evet." "Gelecek
hafta yarışı kazanacak mıyım?" Cevap: "Hayır".
Sonra arkanıza yaslanın
ve kehanetinizin ne kadar doğru olduğuna dair methiyeleri kabul edin.
Numeroloji, sayıların
hayatımız üzerinde önemli etkileri bulunduğuna inanmak demektir. Gematriadan
kaynaklanır (bkz. Kabala) fakat zındıklar tarafından sadece cahilleri
etkilemeye yarayan bir numaraya dönüştürülmüştür. Bu nedenle blöfçüler için
değersizdir. Toplama çıkarma konusunda iyi değilseniz, bu fikirle dalga geçerek
paçayı sıyırabilirsiniz.
Numeroloji de gematria
gibi isimlerin harflerini sayılara dönüştürmeyi içerir, fakat gematria Tanrı,
melekler ve Sephirot gibilerinin isimleriyle uğraşırken, numerolojinin ilgi
alanı esas olarak fanilerdir. Numerolojinin bu kadar popüler olmasına karşın
kabalayı hiç kimsenin duymamış olmasının nedeni budur.
Bir partide insanlara
isimlerindeki sayıları okuyarak kişiliklerini söyleyebileceğinizden söz
ederseniz, insanlar suratlarında tuhaf bir merak ifadesiyle önünüzde kuyruk
olurlar. Aynı numarayı bir meleğe çekin de neler olabileceğini görün.
Birkaç sistemden birini
kullanarak harfleri dönüştürebilirsiniz. Bu önemli değildir. Önemli olan
sayıları söylediklerinize uydurmaktır. Sayılan ustalıkla kullanmak, iyi
blöfçülüğün (aslında numerolojinin de) esasıdır ve bazı karmaşık formüllerden
yararlanmanıza bağlıdır. Fakat bu iş göründüğü kadar zor değildir. İşin içine
girdikçe bir yolunu bulursunuz ve bunu bir daha da hatırlamanız gerekmez.
Yani "İnkaların kutsal sayısı 235'i alın" dediğinizde
235 sayısını bir daha hatırlamanız gerekmez. Gelecek sefere, eğer daha iyi
uyuyorsa, İnkaların kutsal
sayısı 412 olabilir.
En basit sistem bir
kağıdm tepesine 1 'den 9'a kadar sayılan, altına da A 1 B 2 olacak şekilde
alfabeyi yazmaktır. H'ya geldiğinizde tekrar 1' den başlarsınız. Sonra harfleri
okuyup uygun rakamı seçersiniz. Rakamları birbirine ekleyip bir özelliği olup
olmadığına bakın. Yoksa, tek bir rakam elde etmek için haneleri toplayın. Bu
rakamın bir özelliği mutlaka vardır.
Mümkünse bunu yaparken
sizi görmelerine izin vermeyin. İnsanlar ne kadar kolay olduğunu görürlerse
kendileri numerelog olmaya kalkacaklardır. İnsanların yaptıklarınıza karşı
çıkacaklarını hissederseniz diğer bir sisteme geçin. Bu çok kolaydır, çünkü çok
insan bu konuda kitap yazdığı için birçok sistem vardır. İyi blöfçülerin çoğu
Küre sisteminin Pitagorcu Müziği ile dinleyicinin zeka yaşına dayanan kabalacı
sistem arasında gidip gelirler. Karşınızdakinin
aritmetikte zayıf olduğundan eminseniz, "mistik pi'nin gerçek sayısını
biliyor olmalısınız" gibi asılsız sözler savurabilirsiniz.
Yapabilirseniz, en
etkileyici yöntem olan kabalacı yöntemi kullamn. Bu yöntemde isimleri eski
İbranice'ye çevirmeniz gerekir, onun için bu dil hakkında en ufak bir fikri
olan birinin önünde yapmaym bu işi. Bu yöntem için gereken tüm tablolar Liber 777'de vardır (aslında kitabın adı Aleister Crowley'in
Kabalası'dır, fakat Liber 777 kulağa daha hoş geliyor). Çok cesur değilseniz bu
kitabı okumayın, ama masanızın üstünde durması, etkileyici bir görünüm
oluşturur.
İnsanların sizin
aritmetiğinizi kontrol etmelerinden sıkılmayın. Matematik mezunlarıyla dolu bir
odada değilseniz, bu işin uzmanı da olsalar, kontrol etme şansları çok
sınırlıdır. Sıkıştığınızda da, "Ben
İbranilerin sayma yöntemini kullanıyorum. Bildiğiniz gibi onlar geriye doğru
sayarlar" şeklinde formüle edebileceğiniz eski numarayı
kullanabilirsiniz.
İsimleri olduğu kadar
diğer sayıları da hesaba katabilirsiniz. Doğum tarihi, ev numarası, telefon
numarası, bacak sayısı işinize yarayacak bütün sayılar. Mümkün olan en çok
sayıda rakam istersiniz.
Böylece eğer biri size,
"Bağımlı olduğumu söylüyorsunuz, ama aslında benim vahşi ve özgür bir
ruhum var" derse, siz de şöyle cevap verebilirsiniz: "Evet, isminize
göre bağımlısınız, ama doğum tarihinizi de dikkate aldığımızda durum
değişiyor" vs.
Başka sayılara uyması
için insanlara isimlerini değiştirmeyi bile önerebilirsiniz. Şöyle
diyebilirsiniz: "İsminizi
Emily olarak değiştirirseniz, doğanızdaki mistik nitelikler
güçlenecektir." Gerisi onun
bileceği şey.
Numeroloji hakkında
hatırlanması gereken esas şey, bütün sayılara bir anlam yüklendiğidir. Yani ne
zaman bir sayıdan söz edildiğini duysanız, "Bu özel bir sayı"
diyebilirsiniz. 2445 sayısının, mistik pi'nin onla çarpılarak İsis'in gizli
sayısının çıkarılıp yükselen Osiris'in bilinen sayısının eklenerek bulunduğunu
söyleyebilirsiniz. Sonra da küstahça etrafınıza bakınıp meydan okursunuz.
İşte birkaç anahtar sayı
ve biraz açıklama iyi bir blöfçüyü en az bir hafta idare edebilecek malzeme.
Anahtar Sayılar
1 Erkek ilke, sıcak, yaratıcı Boyundaki ağrı.
2 Dişi ülke, sezgili, anaç
Bunlara güvenebilirsiniz ama sakın yanlarına fazla sokulmayın.
3 Canlı, sanatsal Çok
konuşur.
4 Kare, somut, ayaklan yere basan, pratik İnanılmaz ölçüde sıkıcıdır.
5 Beş duyu, hassasiyet ve seks (bir şekilde
işin içine girmesi
gerekiyordu).
6 Romantik, sıcak, sevgi dolu Uzak durun.
7 Mistik aslında
fazlasıyla acayip.
8 Kader sayısı Bazdan
için şanssız.
9 İtici Kavgaya
tutuşmayın.
12 Bir düzine için gerekli sayı
(Satanistler hariç; onlarınki 13'tür).
13 Şanssız olarak düşünülür, çünkü on
üçüncüyseniz düzineye giremezsiniz (eğer Sa tanist değilseniz). Aynı zamanda
Yahuda (İsa'nın on üçüncü havarisi
şanssız) ve Tarot kartı Ölüm (yine şanssız) ile de bağlantılıdır. Ne var
ki bunu herkes biliyor, onun için numerolojide bunun kötü bir sayı olmadığını,
eski on ikilik istemde yeni bir başlangıca işaret ettiğini söyleyin. Bu,
karşınızdakileri düşündürecektir.
40 İnsanların İncil'de ya bir teknede ya da
çölde gezinirken geçirdikleri gün ve gece sayısı. Arınma sayısı. Unutmayın ki
daima 40 gün ve 40 gecedir, paket turlardaki gibi 14 gün 12 gece değildir.
666 İblisin işareti. İncil'in
sonundaki Vahi y'de geçtiği için İsa karşıtı olarak bilinen sayı. Karabüyü
yazarları ve korku filmi yapımcılarının bildiği tek anlamlı sayı olduğu için
herkes tarafından bilinir. Kullanmayın.
888 Acıların Adamı. İsa'yla
ilişkili bir sayıdır. İncil'de geçmez. İnsanlar 666'yı kullanarak hava atmaya
çalışıyorlarsa bu sayıyı lütufkar bir edayla kullanabilirsiniz.
Anahtar İfade
Sayıların
dili Karabüyü
bilgisinin size "sayıların dili" aracılığıyla iletildiğini söylemeniz
tamamen mümkün. Bu da genellikle eski bir binanın ölçülüp 47 sayısının on iki
kere geçtiğinin bulunmasıyla yapılır. Sonra bu bilgiyle bir kitap yazar ve
tartışmasız matematik yeteneklerinizi paranızı saymakta kullanırsınız.
Gizli sanatların esas
bölümlerinden birini ölülerle kurulan iletişim oluşturur. Bu, zamanın
başlangıcından beri büyücülerin uğraştığı bir şeydir. Bu konuda sizin de
gerçekten çaba göstermeniz gerekir.
Spiritüalizm, yüzyılın
başında, enteresan trompet çalmalarla, masa kaldırmalarla birlikte büyük bir
eğlence kaynağıydı. Ama artık tamamen, "yakınlarda göçmüş sevdikleriyle
temas kurmaya" çalışan mavi elbiseli küçük, yaşlı hanımlara kalmış gibi
görünüyor (hanımların konuşmalarına şahit olduğunuzda, terminolojinin cenaze
levazımatçıları tarafından yaratıldığına hemen inanabilirsiniz).
Pratikte bu seanslardan
birine katılmak, tombala oynamaya gittiğinizi itiraf etmek gibi bir şeydir.
Gitseniz bile bütün
duyacağınız şu olur: "Evet, Mabel.
Albert'in öbür tarafta çok mutlu." (Mabel'e bakınca bu mutluluğun sebebini
anlarsınız.) Kimse şu tür araştırıcı sorular sormaz: "Niye her rehber ruh
Kızılderili oluyor? Öte tarafta Kızılderililerden başkası yok mu?"
Çok kolay bulunur olması
nedeniyle artık ouija bile havasım kaybetti. Ouijayı dışarı çıkardığınız gece
neler olduğuna dair heyecan verici hikayelerle insanları asla eğlendirmeyin.
Hayaletin parmaklarının yüzüne dokunması ve musluklardan kan akması gibi
hikayelerle her zaman biri çıkıp sizi bastıracaktır.
Kocaman bir ouijanız
varsa üzerine çıkıp Enokça'daki kelimeleri tersinden telaffuz edebilirsiniz
(bkz. Dr. Dee) ama bu şimdilerde çok basmakalıp bir yöntem haline geldi.
Geriye bir tek çözüm
kalıyor ama o da çok tehlikelidir.
Nekromansi de
spiritüalizm gibi sadece ölülerle konuşmayı ifade eder, ama itiraf etmek
gerekir ki daha etkili bir sözcüktür. Gayet tabii iyi bir blöfçü nekromansi
yapmaya çalışmaz; bu çok tehlikelidir. En iyisi, bu korkunç sanatla bir ara
uğraştığınızı söylemenizdir (ya da daha iyisi sadece ima edin).
Olay yere çizilmiş beş
köşeli yıldızın ortasında durup tören kılıcıyla farklı noktaları işaret
etmekten ibarettir. Nekromanside kibarca sormak yerine ruhu büyüleyip
getirirseniz ve şu gibi sorulara cevap vermeye zorlarsanız: "Altılı ganyanın ilk ayağım kim
kazanacak? Niçin bütün rehber ruhlar Kızılderili?"
Seansmıza enteresan bir
ruhun uğramasmı beklemek yerine, nekromansiyle istediğiniz ruhun görünmesini
sağlayabilirsiniz. Bu da denemeye değer, çünkü kalabalık bir Kızılderili
ruhları grubu nedeniyle seansınıza enteresan bir ruh gelmeyebilir.
Bu kitapları okumak
zorunda değilsiniz. Bu çok zor bir iş olur. Ama onları okuduğunuz izlenimi
vermek hayati öneme haizdir. Sadece kitabın adım ve içeriğinin kısa bir
tanıtımını bilmek yeterlidir. Mesela "Savaş
ve Barış Rusya hakkındadır" demek, doğru bir uzmanlık düzeyinin
göstergesidir.
Bu
listedeki herhangi bir kitabı okumak için içinizde bir dürtü hissediyorsanız,
bilmeniz gerekir ki büyü edebiyatım okumanın özle bir biçimi vardır.
Başlangıç için ilk beş bölümü asla
okumayın. Bu
bölümlerin niçin daima tamamen okunmaz olduklarını açıklayan iki teori vardır.
Birinci teoriye göre, zındıkları ya da tesadüfen kitabı eline alanları
savuşturmak için bu gereklidir. Çünkü bu kişiler dört bölüm boyunca anlaşılmaz
bir sürü saçmalık okuduktan sonra kitaptan vazgeceklerdir.
Diğer teoriye göre,
yazarlar gizlilik düzeyini normal olarak koruyamazlar ve kazaen bazı gerçekleri
ağızlarından kaçırırlar. Bu nedenle aşağıdaki kitapların üçüncü veya dördüncü
bölümlerinden güvenle alıntılar yapabilirsiniz, çünkü karşınızdakiler ilk beş
bölümü okumuşlarsa bile anlamamışlardır.
Uygunsuz işler yapmaya
yarayan Mısır dua ve büyülerinin derlemesi. M.Ö. 1500 ile M.Ö. 250 yılları
arasında yazılmış olması, Mısırlıların ne kadar yavaş yazdıklarını gösteriyor.
Öbür dünyanın demokratikleştirildiği bir zamanda yaratıldı, yani cennete giden
artık sadece Firavun değildi. Firavunlar bunun üzerine gidebilecekleri iyi bir
yer aramaya başladılar. Bu sokaktaki Mısır'lıya, ölümsüz hayat şansını ele
geçirmeden önce karşılaşmadığı bazı sorunlar çıkardı. Mesela öbür dünyada
timsahların kendini yemesini engellemek için büyü yapmaya birden çok ilgi duyar
oldu.
Muhtemelen en iyi büyü
ise şu: "Ptah olmak için, ekmek ye,, bira iç, geride kalan parçaları
temizle ve Cennet'e git."
Büyü edebiyatının ilk
klasiklerinden biridir.
Şekil değiştirme üzerine
tanımlayıcı bir çalışma olarak sık sık anılır.
Bir cadının bir adamı
eşeğe dönüştürmesinin biraz tuhaf masalı. "Kırmızı Şapkalı Kız" kadar
ilginç olmayan, ama aynı oranda bilgilendirici bir kitaptır. Adı değiştirilince
popülarite kazanmıştır. Eski adı şuydu: "Lucius Apu leius'un Değişimini
Anlatan Altın Eşeğin XI Kitabı ve Eğlendirici ve Hoş Masallar. Özgün olarak
Latince yazılmış, Atlington tarafından İngilizce'ye çevrilmiştir. Crowley,
muhtemelen kendisinin bu kitaba sahip tek insan olarak düşündüğü için, bu
kitaba hayrandı.
Güçlü karabüyücülerin
yaygın büyü romanlarında daima kullandrkları kitap budur. Kitaptan
esinlendikleri en ilginç şey ise bir yarasanın içindeki şeytanı çıkarmaktır
(onu kurban edip kanını aldıktan sonra).
İnsanlar genellikle bir
tek yıldız olduğunu sanırlar: Süleyman'ın Yıldızı veya Mührü. Aslında
düzinelerce yıldız vardır ve bu kitap bunların ne işe yaradıklarını, bunlarla
bağlantılı olan ruh veya meleklerin isimleriyle beraber bütün sıkıcı
ayrıntılarıyla anlatır. Uyurken okunacak ideal bir kitaptır.
Bu kitap herhangi bir
çalışmayı tam olarak yapamayacağınızı söyler ve bunu şu yöntemle garantiler:
her şeyi belli bir gezegenin etkisi altındaki bir günde ve başka bir gezegenin
etkisi altındaki bir saatte yapmanız gerektiğinde ısrar eder.
Mesela büyü bağı yapmak
istiyorsanız 25 Ocak'ta bir tavşan öldürmelisiniz. 24 veya 26'sı hiçbir işe
yaramaz.
Bu arada herhangi bir
çalışmayı tam olarak yapamayacağınızı söyler ve bunu şu yöntemle garantiler:
her şeyi belli bir gezegenin etkisi altındaki bir günde ve başka bir gezegenin
etkisi altındaki bir saatte yapmanız gerektiğinde ısrar eder. Mesela büyü bağı
yapmak istiyorsanız 25 Ocak'ta bir tavşan öldürmelisiniz. 24 veya 26'sı hiçbir
işe yaramaz.
Bu arada büyü bağlan her
yönde inanılmaz hızla yolculuk etmenizi sağlayan bir tür büyülü Porscheğ
gibidirler. Tarihler arasında bir ilişki kurma gibi bir görevleri olmasaydı,
ihtimal, zorunlu kıyafet olurlardı.
Bu kitap ilginçtir çünkü
büyüktür ve deri kaplanmıştır. İlk olarak 1659 yılında yayınlandı, 1974'te
kısıtlı bir ikinci baskı yaptı (sadece destekleyici okuyucu talebi nedeniyle).
Levi, dini büyüsünü geliştirirken bu kitaptan çok şey aldı. Doğal olarak
Crowley bu kitaba birkaç yılını adadı ve bu kitaptaki her şeyi ayıkladı (en
azından işine yarayanlan). Dr. Dee "S" ve "F" harflerini
karıştırmış görünüyor, o itibarla okumak imkansızdır ama etkileyici bir
görünüşü vardır.
Cadı yargılamaları için
elkitabı ve gerçek bir bestseller. İlk olarak Torquemada'nın Engizisyon'a
yollandığı 1486 yılında yayınlandı. Ondan sonraki her baskı, cadılığın
yaygınlaşması ve cadı davalarının artması zamanlarına tesadüf ediyor. Kral I.
James'in en sevdiği kitaptı, yanan bir cadının ışığında okuturdu.
İki neşeli Dominik
keşişi tarafından komedi haline getirilen kitap, "dince yasaklanmış
düşüncelerin çekiciliğini" açıkça kabul etmekle birlikte cadıların aslında
var olmadığı gibi oldukça çelişkili bir ifadeyle başlıyor.
Kitapta, birçok ilginç
ayrıntı ("Cadılar el çabukluğu sanatını öylesine icra edebilirler ki erkek
organı tamamen gövdeden ayrılmış gibi görünebilir") ve pratik ipuçları
("El çabukluğu sanatı sayesinde erkeklik organını kaybetmiş veya hayvan
şekline dönüştürülmüş olanlar için çareler") bulunuyor.
Yani, cadı avcıları için
zorunlu bir kitaptır.
Kabalacılık hakkında
herkes bir kitap yazmıştır. Bu nedenle tam bir özgüvenle şöyle söylemenizin
hiçbir sakıncası yoktur:
"Kabalacılık hakkında Levi / Crowley / Waite / Blavatsky / Barbara
Cartland’ın (gerekirse çıkarın) kitabını okudunuz mu?" Fakat herkes bu
kelimeyi başka türlü yazdığı için siz hiçbir zaman yazmayın.
Tabii herkesin aynı
konuda yazdığım söylemesi gerçeğine rağmen kitaplarını okumadan bunu tahmin
edemezsiniz, o itibarla fazla ayrıntıya girmeyin.
Başka hiçbir şey, doğru
teçhizata sahip olmak kadar bir uzman olarak ününüzü perçinlemeyecektir.
Kertenkele gözü ve kurbağa bacağı satmaya meraklı bazı dükkânlar, bütün bu ıvır
zıvır büyülerinizi biraz masraflı hale getirecektir. Dikkatli olun. Bataklık
yılanının etinin tazeliğinden emin olamazsınız, alışverişlerinizle üretim ve
son kullanma tarihlerini iyi kontrol edin.
Malzemenizi sık sık
alın, ama hiçbir şartta bunu kimseye söylemeyin. Birisi bunlardan aldığını
söylerse, kertenkele bacağı ya da puhu kuşu kanadı gibi şeyler toplamak büyü
eyleminin bir parçası olduğu için, almasında hiçbir mantık göremediğinizi
derhal ifade edin. Bu nesnelerin gerçek birer değeri yoktur, ancak bunların bir
araya getirilme zorunluluğu, bu işi yaparken gereken bağlayıcı atmosferin
oluşmasını sağlar. Bunları köşedeki bakkaldan bulamazsınız.
Doğal olarak blöfçünün
başka birinden tavsiye almaya ihtiyacı yoktur. İstediğinizi alın ama evin
içinde ambalajıyla bırakmayın.
Eski büyücüler daima bir
asa taşırlardı. Asaları geniş elbiselerinin içine gizleyip onlar olmadan bir
yere gitmezlerdi. Şimdi anorağınıza asanızı takacak bir yapmanız daha mantıklı.
Asa özel bir noktaya
işaret ederek veya dokunarak büyücünün güçlerini yoğunlaştırmasına yarar.
Freud'un buna dair bir sözü olabileceği de eklenmeli.
Bir büyücünün asası her
zaman gündoğumunda kesilmiş fındık ağacından olmalı. Kara büyü için ağacı
gerekiyor. Fakat kimse farkı anlayamayacağı için blöfçü her tür ağaç
kullanabilir. Ortaçağ büyücüsü asasının ucuna genellikle bir mıknatıs takardı,
fakat küçük maden parçalarını kendine çekenin büyü olmadığı halk tarafından
anlaşılınca, bu tarz tarihe karıştı. Daha önemlisi otantik görünen bazı
İbranice harflerin asaya çizilmesi.
Asalar konusunda bazı
uyanlarımız da var: Meyhanede veya kahvede herkese göstermeyin. Gerçek
büyücüler asalarına başka bir insan elinin değmesine asla izin vermezlerdi. Bir
büyücü asasını ender olarak, gücünü toplamak için kullanırdı. Siz gücünüzü
hiçbir zaman toplayamayacağınız için daha da ender kullanın.
Kılıç, ikna edici bir
büyü sembolü olduğu için sahip olmanız gereken bir şeydir. Eski kitaplar neşe
içinde herkesin kendi kılıcını kendisinin yapmasını ve üzerine bazı astroloji
ve kabala işaretleri çizmesini önerir. Bir büyü dükkânından tam kendinize uygun
bir tane alabiliyorsanız böylesi bir çabaya girip başınıza dert açmaya gerek
yok.
Büyücüler ve cadılar bu
kılıçlan sık sık nesneleri ve insanları işaret etmekte kullanırlardı (anneleri
bunun ayıp olduğunu onlara hiç söylememişti herhalde). Bir gün bir büyü
töreninde kılıcınızla bir yerleri göstermeniz gerekmezse bile siz yine de yapm.
Ortamı oluşturmakta
hiçbir şey, yanan bir parça tütsünün yerini tutamaz. İnsanlar büyülü dairenizin
köşelerinde keskin kokulu, cızırda yan bir şey ararlar.
Her türden değişik
kokuda, her türden uygunsuz işi yapmakta kullanılan tütsüler vardır, mesela:
İstenmeyen Etkileri Uzaklaştırmak İçin Tütsü.
Bir "tütsü"
kelimesini kullanırsa derhal müdahale ederek bu kelimenin sadece Doğu
Afrika'dan Somali kıyılarındaki ağaçlardan elde edilen reçinenin tanımlanması
için kullanılabileceğini söyleyin. Ve buna günlük demenin daha doğru olacağını
ekleyin. Bu onları susturur.
Doğal olarak ciddi bir
büyü çalışması için mumlar hayati önem taşır. Paranız yettiği kadar çok renk ve
boyda mum sahibi olmalısınız.
"Mum büyüsü"
denen ve doğru diziliş, doğru renk ve sayıdaki mumun yakılmasıyla sonuç verilen
özel bir büyü türü vardır. Bunu yaparsanız hepsini birden söndürerek "İyi
ki Doğdun" şarkısını söyleme heyecanınızı bastırmalısınız.
Teçhizatı tamamlamak
için evinizin tabanına çizilmiş bir büyülü dairenizin olması gerekir. Bunun
için halıyı kaldırın dairenin halının
üzerine çizik olması komik görünür.
Daire en azından ikili olmalı ve etrafına
birçok İbranice, eski Mısırca harfler, yıldızlar ve astrolojik işaretler çizili
olmalıdır. Dairenin ortasına beş köşeli bir yıldız çizmek gayet doğaldır, fakat
bu yıldızın doğru biçimde çizilmesi önemlidir, yoksa yıldızınız şeytanın
işareti haline gelir. (Tılsımlarda bu hatalar yapılıyor)
Doğru biçimin hangisi
olduğu, sizin sorununuz.
Kaynak: Alexander. C. Rae, Blöfçünün Rehberi, Kara Büyü,
Çeviren: M.Fehmi İmre, Tempo’nun Okurlarına Armağanıdır, İstanbul
Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.
Yorumlar