Print Friendly and PDF

KARA BÜYÜ İLMİ LİTERATÜRÜ

Bunlarada Bakarsınız



Hzl: Alexander. C. Rae, Çeviren: M.Fehmi İmre
UYARI:
Bu yazının içeriği tehlikelidir
ve beyinde onarılamaz hasara yol açabilir.
Sadece gerçek
Blöfçüler tarafından okunmalıdır.
Ancak sonunda uzman olacağınız bir yazı.
blöf:
1. Oyunda, elini olduğundan başka gösterme davranışı.
2. Karşısındakini yanıltarak ya da yıldırarak bir işten
caydırmak için söylenen asılsız söz ya da takınılan aldatıcı tavır, kurusıkı.
Türkçe Sözlük (TDK)
blöfçü:
Blöf yapan (kimse).
Türkçe Sözlük (TDK)
Blöfçünün Rehberi:
Olgular, jargon ve uzmanlığı birleştiren bir dizi kitap.
Blöfçünün ilkesi:
“İçtenlik her şeydir. Bunu taklit edebilirsen kazanırsın.”
George Burns
“Gırgır gözlemlerle süslenmiş şaşırtıcı bir bilgi deposu...”
The Sunday Telegraph
İnsanların uğraştığı işler arasında blöf yapma sanatına büyücülükten daha uygunu yoktur. Bu konudaki "uzmanların yüzde doksanı bütün ömürlerim blöf yapmakla geçirirler. Kalan yüzde on ise çılgındır ve onlardan uzak durulsa daha iyi olur. "Uzmanın blöf yaptığını bilmek size inanılmaz ölçüde yardımcı olabilir. Ancak şansınızı fazla zorlamamak akıllıca olur; sizi kurbağaya dönüştürme şansı, az da olsa gerçekten mevcuttur.
Tabu bu, büyü konusunda ilerleyip deneyim kazandıkça her şeyi bilebileceğiniz anlamına gelmez. Ne var ki işlek bir beyniniz ve iyi bir hayal gücünüz olduktan sonra az bilgiyle bu kadar iyi yürütebileceğiniz başka bir alan da yoktur. Ama unutmayın, günün birinde usta bir blöfçüyle karşılaşmanız kuvvetle muhtemeldir ve eğer uyanık olmazsanız, tekniğinizi deşifre edip cehaletinizi acımasızca teşhir edecektir.
Yine de bazı teknikleri ve anahtar kelimeleri iyi öğrendikten sonra kendinizi üst düzeyde bir uzman olarak satabilir ve bunda öyle başarılı olabilirsiniz ki karşınızdaki blöf yaptığınız düşünse bile şansını fazla zorlamaz ne de olsa onu kurbağaya dönüştürebilirsiniz.
Büyü konusunda cehaletinizi örtmenin son çaresi, isimsiz fakat son derece güçlü bir tarikata verdiğiniz yemin nedeniyle daha fazla bilgi veremeyeceğinizi ya da istenen bilgiyi zındıklara söyleyemeyeceğinizi ileri sürmenizdir. Bu numara, o eski, "Evet, doğrusunu isterseniz ben bir CIA ajanıyım" tekniğinin benzeridir ve sadece diğerleri başarısız olduğunda kullanılmalıdır. Dinleyiciler kolay aldanır türdenseler bu teknik işe yarayabilir. Ama dinleyicileriniz daha akıllaysa, herkes size gülerken toplayabildiğiniz kadar para topladıktan sonra ortadan kaybolmayı denemeli ya da size inanmayanları gerçekten kurbağaya çeviren bir teknikle ortaya çıkmalısınız.
Büyücülük konusunda blöf yapmayı gerçekten ciddiye alıyorsanız: inanılır olabilmenin en önemli faktörü, imajınızı doğru oluşturmaktır. Her gece aynanın karşısında birkaç saat durun ve gözlerinize yan deli, uyutucu bir bakış yerleştirmeye çalışın. Aleister Crowley veya Charles Manson'u kendinize örnek alın. Her ikisi de gözlerine böyle bir bakış yerleştirmek için ayna karşısında uzun saatler geçirmişlerdi.
Siyahlar giyinin. Hatta başa çıkabileceğinize inanıyorsanız uzun bir pelerin giyin. Tuhaf astrolojik semboller ve büyü teçhizatıyla kaplı uzun elbiselerle fotoğraf çektirin. Ancak fazla ileri gitmemek akıllıca olacaktır. Bu fotoğrafları İbiza'da çektiğiniz tatil fotoğraflarıyla birlikte bardaki herkese göstermeyin; tesadüfen ortaya çıkmalarını sağlayın.
İsim değiştirmek genellikle faydalıdır. Günümüzde, Kara Gül tarikatının Büyük Ustası olarak Albert Higgins gibi bir isim kulağa fazla hoş gelmiyor. Egzotik ve yabancı bir isim idealidir. Taşıyabilirseniz, karanlık bir unvan da bunu perçinler. Büyüyle uğraşanlar arasında, bazı İskoçya kabile şeflerinin soyundan geldiklerini iddia etme geleneği vardır. Hiç o tarafları görmemişseniz bile bu iddianın işe yaradığım göreceksiniz.
Diğer yandan karanlık bir Doğu Avrupa ülkesinden gelen düklük veya kontluk daha pratik olabilir. Aksanınızı o yöreye göre hafifçe bozmanız kolaydır ve sizin bu zararsız suçunuzu ortaya çıkaracak bir Litvanyalı kontla karşılaşma olasılığınız çok azdır.
Adres değişikliğinin gerekli olduğunu söylemeye gerek yok. Son 26 senedir her cumartesi gittiğiniz bara gidip birdenbire adınızın Milton Keynes Dükü Nikolay Slimiviç olduğunda ısrar etmeyin.
Yer değişikliği, hakkınızdaki merakı arttıracak ve romantik bir gizem verecektir size. Eğlenceli ve belirsiz bir geçmiş, başarılı bir büyücülük yaşamı için önkoşuldur. Birkaç küçük ima yeterli. Eskiden üyesi olduğunuz Kanarya sevenler Derneği'ne, bültenlerin size postalanması için yeni adresinizi sakın vermeyin. Kesinlikle kimseyi tanımadığınız, özellikle akrabalarınızın oturmadığı bir yere taşındığınızdan emin olmalısınız. Yaşlı teyzenizin, sizin kısa pantolonlu halinizi mahalledeki herkese anlatması kadar gizemli şöhretinize zarar verecek başka bir öldürücü darbe olamaz.
Büyücülük bilgisi hususunda isim yaparken unutulmaması gereken önemli nokta bazı şeyler bildiğiniz ve bunların büyücülük hususunda olduğu izlenimini vermenizdir. Bunu yapmanın birkaç yolu vardır.
Birincisi bilgi sahibi olduğunuzu, ama sır olduğu için kimseye bahsetmediğinizi karanlık bir biçimde ima etmenizdir.
Bu konuda etkili olabilmek için iyi olmanız gerekir.
Daha iyisi sırrınızın ne olduğunu herkese söylemenizdir, ama bunu öyle karanlık, karmaşık ve kafa karıştırıcı bir biçimde yaparsınız ki kimse sizin saçmaladığınızı fark etmez.
Tarih boyunca bu konuyla uğraşanların çoğunlukla seçtiği yol budur. İnsanlar sizin saçmaladığınızı düşündüklerini nadiren söyleyeceklerdir; özellikle de konuşmalarınıza etkileyici bir hava verip, araya birkaç kontrol edilmesine imkan olmayan gerçek katıp, Latince alıntılar yaparsanız.
Latince alıntılardan daha önemlisi, bir şecere sahibi olma gereğidir. Bilginizin size gizli bir topluluktan, daha da iyisi gizli bir dizi topluluktan geçtiğine insanların inanmalarım sağlamaya gerçekten ihtiyacınız vardır. Bu, insan bilgisinin diğer alanlarına göre büyücülükte çok daha kolaydır.
Tarih boyunca büyücülük işlerine bulaşmış birçok esrarengiz kişi, sırlarım kendilerine saklayarak gelip geçmiştir. Bu kişilerin birçoğu kazığa bağlanıp yakılarak yaşamlarını kaybettiklerine göre, sırlarını mecburen gizlemiş olmaları gerekir.
Demek ki amacınız için en uygun kişiler, yakılmış kişilerdir. Onlar, sırlarım tüm baskı koşulları arasında korumuş ve geliştirerek size ulaştırmayı başarmışlardır çünkü. Üstelik artık bunu inkar da edemezler.
Önce sırrınız için bir başlangıç noktası tespit edin. Bunun için birkaç seçeneğiniz vardır. Sonra mümkün olduğunca mantıklı olmaya çalışarak tarihi rotanızı tespit edin. Örneğin sırlarınızın, Amerika keşfedilmeden önce Katharların Kuzey Amerika Şamanlarına devrettiği sırlar olduğu türünden bir şey söylemeyin.
Biraz araştırma yapmak istiyorsanız ölülerden herhangi birini alıp onun kendisi için uydurduğu şecereyi bulabilirsiniz. Genellikle Adem'e kadar giderler ve oldukça etkileyicidirler.
Gizli Doktrin’inizin size Atlantis'te yaşamış doğaüstü yaratıklar tarafından iletildiğini söylemenizde mümkündür ve kimse bunu çürütemez. Ama bu iddia, sizin sabit fikirli lakabıyla damgalanmanıza yeter. Daha iyisi daha makul bir bilgi kaynağı seçmenizdir: Mısırlılar, Druidler [Eski Kelt kabilelerinde yaşadığı düşünülen büyücü-doktorlar.], dört büyük melekten biri ya da Yaradılış Destanı'nda adı geçen herhangi biri gibi.
İnsanların Druidler hakkında bildiği iki şey vardır:
1.         Stonehenge'i yaptıkları, ve
2.         Muhtemelen çalar saati keşfettikleri (başka türlü nasıl sabahın köründe kalkıp da ilkbahar ekinoksundaki şafağı görebilirlerdi).
Sorun şu ki uzmanlar artık Stonehenge'i inşa edenin Druidler olmadığını, onlardan önce yaşamış olan ve tam Stonehenge'in çatışım yapacakları sırada meydana gelen kahredici bir aksilik nedeniyle yok olup giden bilinmeyen bir kavim olduğunu düşünüyorlar.
Bir blöfçü, böyle avantajları olan bir grupla nadiren karşılaşır. Herkesin bir şekilde duyduğu ve hakkında bilinenlerin yansından fazlasının kulaktan dolma olduğu bu din, üzerinde uzmanlaşmak için ideal bir konudur.
Druidler, olayları birbirine ekleyerek yazamamaktan duydukları utanç nedeniyle, "sözlü gelenek" fikrini geliştirecek kadar düşünceliydiler. Yani kültürlerinden geriye sadece güzelce oyulmuş birkaç sanat eseri kalmıştır. Bir de sizin yakıştırdıklarınız...
Druid'in "meşe ağacı bilgisi" anlamına geldiğini bilmekte fayda var. Frazer'in Altın Dal adlı kitabının ana fikri budur. Frazer, Altın Dalın ne olduğunu, ancak 12 ciltte anlatabilmiştir. Kitabın sonuna kaçamak bir göz atanlarsa cevabın "ökseotu" olduğunu bilirler.
Druidler'in bir başka mükemmel avantajı da tarihin hangi diliminde yaşadıklarım kimsenin gerçekten bilmemesidir. Bazı blöfçüler onların onuncu yüzyılın ortalarından beri sırlara sahip olduklarım söylerler. Ama bu bilgi dikkatli kullanılmalıdır.
Kabalacılık, büyücülük konusunda blöf yapacaklar için idealdir. Konuya aşina olanlar mutlaka bu sözcükten haberdardırlar, ama kimse bu konuda sizin söylediklerinizi tartışacak kadar bilgi sahibi değildir.
Öncelikle kelimeyi doğru telaffuz ettiğinizden emin olun. Gırtlaktan gelen bir KH ile, balgam çıkarırmış gibi telaffuz etmelisiniz. Rakibinizin telaffuzunu düzeltmek size birkaç puan kazandırır.
Kabala bir gizemcilik ve/veya büyücülük türüdür. Musevilik'ten türemiştir ve çağdaş büyücülük düşüncesinin dörtte üçünü oluşturur. Daha basit bir ifadeyle, Eski Ahit'teki kimsenin anlamadığı bütün küçük noktaları ihtiva eder.
Kabalacılığın en küçük bir bölümüne hâkim olabilmek için yıllarca çalışmak ve denemek gerekir. Yani bir partide 50 yaşın altında biriyle karşılaştığınızda size bu konuda herhangi bir şey bildiğini göstermeye kalkışıyorsa, bilin ki kafadan atıyordur.
Sizinle tartışmaya başlar ve bir şey bildikleri izlenimi verirlerse (anahtar kelimelere bakın) derhal Plan l'i uygulayın. "Ne tür bir kabalacılıktan bahsediyoruz burada? Saf Yahudi kabalacılığı mı?" diye sorun. "Evet" derlerse o zaman sizin tek ilgi alanınız Eliphas Levi ve Fransız büyücülüğü ile başlamış olan Yahudi olmayan kabalacılıktır. "Hayır" derlerse bütün Yahudi olmayan kabalacılığı aşağılar ve özgün Yahudi kabalacılığı olmadığı sürece tartışmaya gerek görmediğinizde ısrar edersiniz.
Gematria  İncil'deki bütün rakamlara büyük ilgi duyan ve onların özelliklerini yorumlayan çok ciddi bir iş. Bir canavarın yedi başlı olduğunu ve örneğin 41 gün çölde dolaşmanın veya bir gemide yolculuk etmenin çok kötü bir şey olduğunu ortaya çıkaran, gematriadır.
Tetragrammaton  Tanrı'nın dört harfi ismi (Yod, He, Vau, He). Normalde, Hıristiyanlar tarafından Yehovah şeklinde telaffuz edilir, ancak Yahudiler bu kelimeyi hiç kullanmayarak yerine Adonai kelimesini tercih ederler. Tanrının dünyayı Tetragrammaton'u doğru telaffuz ederek yarattığı söylenir ve büyünün en güçlü kelimesi olarak nitelenir. Eski İbranicede sesli harf olmadığı için bu kelimenin nasıl telaffuz edileceği kolay kolay tahmin edilemez. İnanışa göre, herhangi birinin bu kelimeyi doğru telaffuz etmesi halinde dünyanın sonu gelecektir. Lütfen denemeyin, tatil planlarını yapanlara yazık etmiş olursunuz.
Shekinah  Akıl. Dişi olarak tahayyül edilmiştir. Kilisede kimsenin okumadığı Meseller bölümünün anlaşılmaz kısımlarında sözü edilir. Bilgiye sahip olmak, Shekinah'la cinsel olarak bütünleşmeye benzetilmiştir. Bu da ahdi Atik'teki '"bilmek" kelimesinin o biraz tuhaf anlamım muhtemelen açıklamaktadır.
Hayat Ağacı  Kabalacığın merkezi sembolü. Mükemmelliğe götürür. Yaradılış'ta bahsedilen Hayat Ağacı'dır  Bilgi Ağacı'yla karıştırılmamalı. Ana fikri şudur: manevi aydınlanmanın karmaşık yollarından ve bazı aşamalardan (Sepher  lütfen not edin; Sepher kelimesinin çoğulu Sephirot'dur) geçerek ağacın tepesine çıkarsınız ve ağacın tepesindeki Kether Tacı'n da Tanrıyla buluşursunuz. Kether Tacı’ınn ötesi, kainatın bilgisine hakim olan Tanrı Parçası Ain Soph'tur.
Üzerlerinde geliştirilmiş teorilerin çokluğu açısından, Şövalyeler Birliği de Atlantis grubundan sayılır. Günümüzde en popüler teoriler şunlardır:
a)       Torino Kefeni'nin bakıcılarıdırlar,
b)       Rennesle Şatosu sırlarının muhafızıdırlar,
c)       Homoseksüel Satanistlerdir,
d)       Başkan Kennedy'ye suikast düzenlemek için CIA ile işbirliği yapmışlardır.
Açıkçası, sadece hacılara yol açmak için evlerini ve ailelerini bırakarak Kutsal Topraklara at sürebilecek bir grup insanın varlığı, her zaman biraz tuhaf karşılanmıştır.
Duygusal büyücüler, Şövalyelerin yok edilmelerine neden olacak muazzam bir sırra sahip olmaları gerektiğine daima inanmışlardır. Olaylara düz mantık çerçevesinden bakanlarsa, Fransa kralının paraya ihtiyacı olduğunu ve kolay yoldan para bulmak için Şövalyeleri hayvani ayinlere girmekle suçlamak suretiyle kazıklara bağlatıp yakarak muazzam servetlerine el koyduğunu kabul etmişlerdir.
İyi bir nedeni olmadan kral bunu yapamazdı. Onun için bütün gece oturup melek kanatlı, kadın göğüslü, keçi ayaklı ve kafalı, Doğu çağrışımları uyandıran bir put olan Baphomet'i tasarladı.
Bu karabüyü yazarları ve korku filmi yönetmenleri için bulunmaz bir fırsattı. Baphomet, şeytanın şimdiye kadar yaratılmış en yaratıcı imgesi olma onurunu uzun yıllar korudu. Kral Philippe'nin çağdaş karabüyücülere yaptığı diğer büyük bir hizmet ise Şövalyeleri, sırlarını açıklayamadan yakmasıydı. Gerisi kendine bir şecere arayanlara kalmış. Bu hikâye, 12. ve 14. yüzyıllar arasındaki kesin olarak bilinmeyen bir tarih dilimini kapsamaktadır.
Gnostikler, olayların yeni başladığı zamanlarda Roma'da Hıristiyanlığın baş rakibiydiler. Gnostisizm, Hıristiyanlıkla birçok yönden benzeşiyordu. Aralarındaki tek fark, gnostiklerin, İsa'nın adını Hristos mu yoksa Hrestos mu olarak yazmaları gerektiğine bir türlü karar verememiş olmalarıydı. Bu da, gematrianların ve Yunan alimlerinin de bildiği gibi, büyük bir farktı.
Bilindiği gibi her iki kültün inançları da zamanla birbirine biraz karıştı. Bu yüzden Yeni Ahit'teki anlamadığınız şeylerin gnostik olduğunu varsaymak, güvenilir bir yoldur. Mesela yedi başla canavarlarla ilgili konular veya ilk sözün ne olduğu hakkındaki uzun tartışmalar (bkz. Kabalacılık).
Herkesin de bildiği üzere, dinsel üstünlük savaşmda kaybeden tarafta olmak iyi bir fikir değildir (bkz. Cadılık). Gnostikler hep sona kaldılar. Birdenbire kendilerini insanın bildiği her türlü kara sanatın ustaları olarak buldular. En az bu durum kadar ironik olan bir başka şey de, bir zamanlar gnostiklerin, Hıristiyanların Yehovah'ının gerçek Tanrı değil, kötü bir dünyanın kötü bir yaratıcısı, yani Şeytan olduğunu ileri sürmeleriydi. Bu durumda tüm Yahudi ve Hıristiyanlar, şeytana tapanların arasına girmiş oluyorlardı.
Her neyse, onlar hakkında en iyi belgelenmiş detaylar Hıristiyan antignostik propaganda broşürlerinde yazılı olanlardır. Fakat bu, insanları gnostiklerin gerçekten ne düşündükleri hakkında uzun kitaplar yazmaktan alıkoymadı ve halen de havariler arasında gnostikler bulunduğunu iddia etmekten alıkoymuyor.
Gnostikler hakkında uygun olmayan yorumlar yapacaksanız, Book of Albert'ten ya da Ölü Deniz'in dibinde bulunan yığından henüz çıkarılmış kitaplardan yararlanın. Geleneksel olarak Ölü Deniz tomarları içinde bulunan bütün anlaşılmaz şeyler gnostik kabul edilir.
Anahtar Kelimeler:
Demiurge  Gerçek Tanrı esrarengiz bir biçimde arkada dururken, herkesi kendisinin Tanrı olduğuna inandırmaya çalışmış şeytani bir yaratıcı.
Sofya  Dişi olarak kişileştirilen akıl. Kabalacıların Shekinah’ına benzer. Fakat bunda daha fazla Yunan etkisi vardır. Fahişe olduğu için cinsel bağlantı daha da güçlüdür. Böylelikle sadece bir veya iki şey bildiği varsayılır.
Gnosis  Gnostisizmle hiçbir ilgisi olmayan fazlalık bir kelime. Sadece şunu hissettirmeye yarar: "Ben, senin bilmediğin bir şey biliyorum." "Gnosis" hakkındaki fikrinizi anlaşılabilecek şekilde kesinlikle açıklamamanız gerekir.
Katharlar  Gnostiklerin gnosisinin gerçek halefleri olduğu düşünülen bir Fransız mezhebi. Bu konuda kimse gerçeği tam olarak bilmez, çünkü biz açığa çıkaramadan önce hepsi yakıldı.
(Rozikrusyanlar)
Dikkat! Kendilerine Rozikrusyan diyen ve sürekli gazetelerde tuhaf ilanlar yayınlayan insanlar var. Bugünün Rozikrasyanizmi hakkında hiçbir tartışmaya girmeyin, çünkü etrafta onlardan biri olabilir.
Kızıl Haç Tarikatı bütün zamanların en klasik esrarengiz tarikatlarından biridir. Tarikat, 1610'larda Almanya'da isimsiz olarak üç kitap yayınlayan Johann Valentin Andreae tarafından şaka olsun diye kurulmuştu.
Kitaplardan birisi 15. yüzyılda Kızıl Haç kardeşliğini başlattığı kabul edilen Christian Rozenkreuz'un (Kızıl Haç  Rosy Cross'un isim babası) hikayesini anlatan Fama Fratentitas adlı kitaptı. Bir diğer risale, Kimyasal İzdivaç, tipik bir simya metniydi; yani hiçbir anlamı yoktu. Ama kitabın bulunduğu yer bu gizli bilgiye ulaşmak isteyen insanlarla dolup taşıyordu.
Sonradan Andreae dünyaya bunun muazzam bir ayak oyunu olduğunu itiraf etti ama mistiklerin mizah duygusunun genellikle oldukça sınırlı olduğu gerçeği uyarınca insanlar bu bilgi havuzunun kendilerine öteden beri yol gösterdiğini iddia edip durdular.
Bu husus blöfçüler için oldukça faydalıdır, çünkü kimsenin elinde olan bitenin ne olduğu hakkında hiçbir ipucu bulunmamaktadır. Rosy Cross Kardeşliği adında bir kitap yazan Arthur Waite, yaklaşık 650 sayfada kimsenin konu hakkında hiçbir şey bilmediğini anlatmıştır.
Esrarengiz dinler akıllı bir hile nedeniyle, özellikle Roma civarında çok yaygındı. Kapı kapı dolaşıp insanlara saat kulesini satmaya çalışmak yerine, kendilerine katılmak isteyenlerin kabul edilmeye değer olabilmeleri için uzun yıllar süren meşakkatli bir eğitimden geçmeleri gerektiğini söylediler. Bu söz elbette ki insanların kuyruğa girmelerine neden oldu.
Aralarında en çok bilineni eski Yunan'daki Elevsis ayinleridir. Karmaşık eğitim yıllarından sonra yapılan son ayin, bilgi peşinde koşanın eline bir sap mısır tutuşturulmasından oluşuyordu. Belki de gerçek esrar, bu dinlerin insanları kendilerine katılmaya nasıl ikna ettiklerinde yatıyordu. Esrarengiz ayinler genel olarak Dionizos neresinden bakarsanız bakın o da en az Aleister Crowley kadar eğlenmiştir ayinlerini de içeren verimlilik kültü üzerine kurulmuşlardı.
Simya, genellikle pek hoş karşılanmaz. Ama en azından, şu sözü karabüyü blöfçülerinin literatürlerine kazandırdığı için gerçek blöfçülerin desteğini almayı hakeder: "Obscurum per obscurius, ignotum per ignotus." Bu, Büyük İş üzerinde geçmiş yorucu bir günün sonunda genellikle bir simyacının diğerine söylerken duyabileceğiniz sözdür.
Kabaca anlamı "Karanlığı karanlıkla, bilinmeyeni bilinmeyenle açıklayın" dır, fakat Latince söylenince çok daha etkileyicidir ve sadece son çare olarak tercüme edilmelidir.
Simyacılar hiçbir şeyi kendi adıyla çağırmayıp yerine bir sembol kullanarak bu ilkeye sonuna kadar sadık kaldılar. Örneğin tipik bir simyacı günlüğünde şunlar yazılıdır: "Kara Kuş'u Hamamdan çıkarıp Kızıl Ejderha ile karıştırdım. Gri Kurt ortaya çıktığı için durmak zorunda kaldım. Bunun yenine Aslan ve Oğlak'a girdim." Simyayla ilgilenen bütün ciddi araştırmacılar Kara Kuş'un cıva, Kızıl Ejderha’nın da sülfür olduğunu düşünüyorlar ve umutsuzca diğer sembollerin anlamım araştırıyorlar. Bilmedikleri, Gri Kurt'un simyacının kaynanası, Aslan ve Oğlak’ın da kaynanasından kurtulmak için sık sık gittiği barın adı olduğu.
Simya, bu nedenle blöfçüler için idealdir. Bütün yapmanız gereken, uygun bir simya sembolünü kendi amaçlarınıza uydurmanızdır. Mesela şöyle konuşabilirsiniz: "Bir tutam Guinness  simyacıların esrarengiz kara karga'sı  biraz da domuz pastırması  simyada masumların boğazlanması  alırız. Şimdi işlemi tamamlamak için sadece Felsefe Yumurtası'na ihtiyacımız var." Kimse sizle bunu tartışamaz.
Bu tarzı etkin bir biçimde sürdürebilmek için simyacıların hurda madenleri altına çevirebilmek amacıyla cıva kaynatarak beyinlerini mahveden aldatılmış insanlar olmadıkları konusunda dinleyicilerinizi ikna etmeniz gerekir.
Bunun en akıllıca yolu, simyacıların altınla pek ilgilenmediklerini söylemektir. Aslında onlar, ruhu saflaştırma gücü olan Felsefe Taşı’ın bulmak istiyorlardı. Felsefe Taşı'nın baz madenler üzerindeki etkileri ise tali bir konuydu. En azından denemeye değer.
Diğer bir ilginç nokta da şudur: Simyacılar, madenlerin cinsiyeti olduğuna ve yeni madenlerin, iki elementin cinsel birleşmesi sonucunda meydana geldiğine inanıyorlardı.
Anahtar Kelimeler:
Daireyi Karelemek  Büyük İş'in ilk adımı. Aynı zamanda Leonardo da Vinci'nin meşhur "Dört Kollu Adam" tablosunun konusu.
Ouroboros Yılanı  Kuyruğu ağzında olan meşhur yılan sembolü. Druidler bunu sonsuzluğu ifade için kullanmışlardı, ama simyacılar denge sembolü olarak kullandılar. Herhangi bir yaratığın kuyruğunu ısırırken nasıl bir denge kurabildiği ise açıklanmadı.
Felsefe Taşı  Hayatı sonsuz olarak uzattığı söylenen taş. Kont Cagliostro, bu taşın etkisi sayesinde binlerce yıl yaşadığını iddia etmişti. Belki hâlâ da ediyordur.
Mumyalarla ilgili bütün o korku filmleri düşünüldüğünde Mısırlılar’ın konumuzda çok önemli bir yere sahip olduğu, gözardı edilemeyecek bir gerçek. Mesela şu eski soru hâlâ ilgi görür: "Mısır tanrıları resimleri yapılırken neden hep profilden poz verdiler?"
Her ne kadar ismi hatırlanması gereken çok tanrı varsa da güvencede sayılırsınız, çünkü birkaç yüzyılda bir tanrıların isimleri değişirdi. Aralarında bir fark varsa bile, Re-Aten'i Amun Ra'dan ayırmak imkansızdı.
Yani, eğer biri, mesela güneş tanrısı Ra'dan söz ederse daima Ammon-Re olarak düzeltin. Ya da tersi. //Niye" diye sorarlarsa, "Orta Krallıkta (krallığın adını hatırlamıyorsanız, yakışacak bir şey uydurun) Ammon (Amun)  Ra (Re) olarak yaşatıldığı için tabii ki. Sadece Eski Krallıkta Ra (Re)  Atum (Aten) olarak adlandırılmıştı" deyin. Buna cevaben, "Ama ben birinci ve ikinci hanedanları kapsayan Thinit döneminden bahsediyordum. Bu dönem, yedi ile onuncu hanedanları kapsayan birinci ara dönemden önde olmalı" gibi bir şey söylenirse, derhal, "Tamamen doğru, ne kadar salağım" diyerek çabucak oradan uzaklaşın. Ya bir Mısır uzmanıyla ya da usta bir blöfçüyle karşılaştınız demektir.
İlk panteon olduğu ve diğer panteonlar buradan insafsızca bir şeyler arakladığı için Mısır panteonunun bazı üyelerini Katırda tutmakta fayda vardır. Böylece, mesela şöyle şeyler söylerken çok akıllı görünebilirsiniz: "Gayet tabii Astarte aslında Kenanlı İsis'ti."
İşte klasik üçlü:TESLİS
İsis (anne)  Arketip Ana Tanrıça tipi. Dolunayı ve ona benzer şeyleri çok severdi.
Osiris (baba)  Ölmekte olan tanrı kral figürü. O kadar parlak bir figür değildir
Horus (küçük çocuk)  Yükselen ve gelmekte olan. Kafası şahin kafası şeklinde olduğu için kime benzediğini söylemek zor.
Set (Kötü adam)  Osiris'in kardeşi. Siyah şapka yerine çakal kafası takardı. Bu, onun kalabalık içinde kolayca fark edilmesini sağlamıştır mutlaka.
Hikayenin özü şu: Set, kardeşini 15 parçaya ayırmaya karar verdi ("Numerolojik olarak erkek vücudundaki parça sayısı 15 olduğu için bu anlaşılır bir şey"  blöfçünün klasik numeroloji yorumu no: 4) ve parçalan bütün dünyaya dağıttı. Sonra İsis bu parçalan bir araya getirebilmek için yola koyuldu. İnsan İsis'in o acı içinde fazla mantıklı davranamayacağını düşünmekten kendini alamıyor. İsis, 14 parçayı bulabildi. Hangi parçanın hâlâ eksik olduğunu bilene ödül yok.
Bu durum, gelecek birkaç bin yılda hemen hemen tüm dinlerin ana tanrıçalar ve ölen tanrı krallar sahnesini oluşturdu. Yine bu durum, kabalacılığm bütün dinsel düşüncenin esası olduğunu kanıtlamaya çalışanlar dışında, bu sahneyi dinsel düşüncenin esas göstergesi olarak gören yüzyılımız başmda yaşamış bazı karabüyücüleri çok popüler hale getirdi.
Arkeologların bazı lanetler nedeniyle sinekler gibi Mısır mezarlarına üşüşmeleri, Mısırologların işine çok yaradı. Bu karabüyü akını hâlâ da bitmiş değil. Bin yıl sonra bile Mısır büyüsü sayesinde, bir firavun tamamen yabancı birini öldürebiliyorsa, günümüzde de herhangi birini görünmez kılabileceğine veya herhangi bir şeyi basitleştirebileceğine hâlâ da inanılıyor.
Tanrı ve tanrıçaların ayinlerde kulağa hoş gelen güzel isimler taşıması da faydalıydı. Thoth ve Horus demek, Sung çu niangniang veya Bodhisattva Avalokitesvara demekten çok daha kolaydı. Giysileri o kadar iyi değildi, ama gözlere makyaj yapma şansınız vardı.
Altın Şafak tarikatı Mısır konusunda oldukça tutkuluydu. Crowley, ÇocukHorus çağının başladığını ilan ederek Thoth adını verdiği, tamamen Mısır sembolizmiyle dolu ve kağıtları karıştırılamayacak kadar büyük olduğu için ilginç olan bir Tarot destesi geliştirdi.
Karabüyü'yle uğraşanları uğraşmayanlardan ayırmak için Altın Şafak tarikatından söz etmek yeter. Uğraşmayanlar bunu hiç duymamışlardır. Karabüyüyle değil de edebiyatla ilgilenenler ise, Altın Şafak’ın, Yeats'in dahil olduğu bir grup olduğunu söylerler. Eski karabüyücülerin kanlı gözleri Altın Şafak'ı duyunca parlar. insanoğlunun tarihinde birbiriyle böyle uygunsuz kişilerin böyle uygunsuz işler yapmak için bir araya geldikleri vaki değildir.
Altın Şafak, tipik ve esrarlı bir biçimde başlamıştır: Dr. Wynn Wescott eski bir kitapta şifreli bir mektup bulur. Tercüme edince anlar ki mektubu, Altın Şafağın Almanya'daki liderlerinden Fraulein Anna Sprengel adlı bir kadın yazmıştır. Herhangi biri bir şifreyi çözebiliyorsa o zaman kendi şubesini açabildiği söylenir. İnsan, üyelik için daha kolay bir yol olması gerektiğini düşünmekten kendini alamıyor.
Şans eseri Wescott tam bu işin adamıydı ve birkaç arkadaşıyla birlikte İngiliz tarikatım kurdu. Hepsi bulabildikleri bütün karabüyü bilgilerini bir araya getirdiler ve bunu mantıklı bir sisteme dönüştürmeye çalıştılar; övgüye değer, ancak fazla pratik olmayan bir fikir. Bir gelişme çizgisi çerçevesinde bütün bilgiyi ayrı aşamalar halinde sınıflandırdılar. Bir aşamadan diğerine geçmek için sınava girmeniz gerekiyordu  biraz erkek izcileri andırıyor ama bir farkla: bunu kadınlar da katılabiliyorlardı ve üniformalar daha etkileyiciydi.
Londra'da güzel bir tapmak açtılar. Bunu Edinburgh, Paris ve Bradford (karabüyücüler için müthiş bir yer) şubeleri izledi. Gerçekten etkileyici ayinler yaptılar. Kendileri için uyduruk isimler kullandılar (Fra Semper Vigilante veya Fra Lux E. Tenebris gibi). Ama kısa zamanda birbirlerine düştüler.
Gruptan bazıları (en önemlisi Waite) mistisizmin yeni ve daha heyecan verici biçimlerine geçmek istiyordu. Ama bir başka grup da (MacGregor Mathers ve Crowley dahil) daha fazla büyüyle ilgilenmek istiyordu. Sonunda, Mathers aklını kaçırdı. Crowley ise zaten kaçırmıştı.
Anahtar Kelimeler
Aşamalar  Neophyte (acemi) olarak girip Magus olana kadar uğraştığınız bir sistem. Bu noktadan sonra da MacGregor Mathers'in ortaya koyduğu bir başka tarikat daha var; yani aşmanız gereken 43 yeni aşama.
Hermetik  Yunan büyü tanrısı ve mührün mucidi Hermes ile ilgili.
Her zaman bilmeye değer birkaç değişik türde büyü vardır. Bu büyülere ilişkin ayrıntılar, büyü kitaplarında bulunur. Filmlerde bu kitapları doksan santim kalınlığında deri kaplı kitaplar olarak görürüz. Gerçekte büyü kitapları, iç parçalayacak kadar ince, tılsım olarak kullanılan beş köşeli yıldızların ve İbranice kelimelerin binlerce kere çizilmeleri sonucu şişirilmiş kitaplardır.
Büyü kitapları yazarken dikkat edilmesi gereken önemli bir husus, bu uygulamada kullanılacak hayati önemi olan malzemenin listesini vermektir. O zaman anlarsınız ki elde edilmesi mümkün olmayan en azından iki malzeme vardır, belki bir trafik polisi şefkati veya bir politikacı içtenliği gibi. Büyü işleri, kırmızı toz biber bulamayınca bir kaşık curry atıp en iyi sonucu almayı umduğunuz bir et yemeği yapmaya benzemez.
Böylece, kızgın bir müşteri, hazırlanan iksirin hiçbir işe yaramadığını söylediğinde, ona, "Semenderin sağ gözünü mü yoksa sol gözünü mü kullandınız?" ya da, "Kedinin kapkara bir kedi olduğundan emin misiniz?" türünden sorular sorabilirsiniz.
Bir bardak çay ve üzerine yaslanıp ağlanabilecek bir omuzun yapabilecekleriyle hiçbir ilgisi bulunmamaktadır. Sempatik veya taklit büyünün esası, nesneyle sembol arasında bir bağlantı olmasına dayanır.
Mesela beğenmediğiniz birine benzeyen bir bebek yaparsınız, sonra ona bir diken batırırsınız ve tombala... O kişi, sırtında dayanılmaz ağrılar hisseder. Veya bir tutam saç veya tırnak parçalarını ele geçirip yaktığınızda, kurbanın ateşi çıkar.
Sempatik büyü, her zaman hoş olmayan şeyler yapmak için kullanılmaz. İyi bir hasadı garantilemenin yolu, tarlanızı sürdükten sonra topraktaki yarıklarda yaratıcı çalışma yapmaktan geçer.
Anahtar Kelime
Mandrake  (Adem Otu) Sempatik büyünün en iyi örneği. Her şeyi yaptığına inanılan biraz esrarengiz bir bitkidir. Erkek bedenindeki bazı bölgelere benzemesine dayanılarak, esasen afrodizyak olarak kullanıldığı söylenebilir. Mandrake'yi normal yollardan toplayamazsınız, çünkü topraktan ayrılırken attığı çığlık, sizi öldürebilir veya çıldırtabilir. Bunun yerine bir köpeğin tasmasına bağlayın, duyamayacağınız kadar uzaklaşın ve köpeği çağırın. Bu kadar uzaklaştıktan sonra köpeğin sizi nasıl duyacağı ise sizin sorununuz.
Şamanizm
Şamanizm, Kuzey Amerika yerlilerinin cadı doktorlarıyla veya Şamanlarla ilgili bir tür mistisizm ve büyüdür. Tuhaf ve renksiz sıvılar içilen, çokça dans edilen ve tütün yerine garip kokulu şeyler tüttürülen bir cins esrik büyüdür. Bu büyüyü yapan insanların, yaptıkları işten gerçekten zevk aldıklarım düşünürsünüz.
Saatler süren bu çabadan sonra Şamanlar tek başlarına küçük bir kulübeye girip mucizevi ve tamamen açıklanamaz şeyler yaparlar. Mesela uzun mesafelere mucizevi yolculuklar yaparlar. Böylelikle Heathrow'da oturup uçak kontrol elemanlarının grevinin bitmesini beklemek yerine küçük bir odaya girip dans ederek, içerek ve tüttürerek birden kendinizi İbizada bulabilirsiniz. Bu litüelin gücü kanıtlanmıştır ama garip bir şekilde, tam aksi yönde. Öyle görünüyor ki insanlar İbiza’va gittiler, içtiler, tüttürdüler, çok dans ettiler ve kendilerini küçük bir odada buldudar.
Ama Şamanlann gücü bu kadarla kalmaz. Kendilerini çok uzak mesafelerin ötesine götürmesini bildikleri gibi, yola çıktıkları küçük kulübeye döndürmeyi de becerirler.' Gerçekten hayranlık uyandırıcı.
Şamanların hasta insanları iyileştirmek ve tanrıları yatıştırmak gibi son derece ciddi ve zor işler yaptıkları da biliniyor. Ama samimiyetle söyleyin, bir anda kendinizi İbiza’va atmak varken, bu tip şeylere kafa yorar mıydınız?
Şamanizmin en iyi tarafı, eğer büyü işe yaramazsa bunun sizin kabahatiniz olmamasıdır. Çünkü siz kendinizden geçmiştiniz ve fonksiyonlarınıza hakim değildiniz. İbizada değil de, herhangi bir Akdeniz adasındaki bir diskoda olmanız, tesadüfi bir olâvdır. Ve ertesi gece yine içmek, tüttürmek ve dans etmek için bundan uygun mazeret olabilir mi?
Ayin Büyü
Ayin büyü veya ritüel, kulağa ve göze hoş gelen şeylere bağlıdır. Tuhaf giysiler giyip eski Mısırca, Latince veya İbranice etkileyici isimler kullanmayı gerektirir. Başka dildeki kelimelerse, sadece gerçekten eskiyseler veya çok uzunlarsa kullanılabilir.
Temel inançlardan biri şudur: bir şeyin gerçek adını biliyorsanız onun üzerinde kontrolünüz var demektir. Örneğin şeytanın gerçek adını öğrenin, yüzünüz gülsün. Ancak burada bir sorun var.
Şeytanın bütün isimleri eski İbranice'dir. Yani elinizde sadece sessiz harfler vardır; seslileri tahmin etmeniz gerekir. Böylece, uzun kış gecelerinde yere çizdiğiniz beş köşeli yıldızın ortasında, şeytanın beş heceli adını bulabilmek için mümkün olan her olasılığı denersiniz.
Yalnız törenin her ayrıntısının doğru olması çok önemlidir. Bir kelimeyi yanlış söyler veya tören kılıcınızla yanlış noktayı işaret ederseniz her şey boşa gider.
Bu aslında tam İngilizlere uygun bir büyüdür, çünkü davul çalmayı veya birçok şeyi birbirine karıştırmayı gerektirmez. Sadece bir muhasebecinin dikkati ve ipek bir geceliğin içinde iyi görünmeyi becermek yeterli.
Anahtar Kelimeler
Sihirli Kelimeler  Sadece söylemekle veya doğru muskaya yazmakla özel bir güç güç veren kelimeler. "Abrakadabra", meşhur kitap Kral Süleyman'ın Anahtarı'nda geçen sihirli bir kelimedir.
Sihirli İsimler  Tanrı veya meleklerin farklı isimleri. Ritüel kitapları genellikle eski İbranice bir telefon rehberi gibi okunurlar. Daha da faydalısı şeytanların gerçek isimlerini okumak olabilirdi, fakat bunlar rehbere dahil edilmemiş görünüyor.
Büyücülüğün en yaygın biçimi, Abra-Melin'dir. Karabüyücülerin kitap başlığı konusundaki garip fikirleri, Abra-Melin'e ilişkin bilgiyi içeren kitabın başlığında da kendini gösterir: Yahudi İbrahim'den oğlu Lamach'a aktarıldığı biçimiyle Kutsal Abra-Melin Büyüsü Kitabı.
Bu büyünün ana fikri, insanın, meleklerle düşmüş melekler (yani şeytanlar) arasında durduğu ve meleklerin yardımıyla bu şeytanlar üzerinde hakimiyet kurarak büyü yaptığıdır. Şeytanlar, işinizi biraz zorlaştırmak ve size kendi istediklerini yaptırmak isteyen hilebaz küçük yaratıklardır (böylelikle şeytana tapmanın niye kötü bir fikir olduğu da açıklanır). Şeytanların hilelerine kanmamanın tek yolu da, ruhunuzu temel arzulardan ve küçük çıkar beklentilerinden kurtarmak için uzun bir arınma dönemi geçirmenizdir.
Ancak, bütün temel arzulardan kurtulduktan sonra bu yeni büyü güçlerine neden ihtiyaç hissettiğinizi anlamak için iyi bir hayal gücüne ihtiyacınız olacaktır. Bu özellikle blöfçüler için faydalıdır.
Böyle bir arınmayı tamamladığınızı, ancak bu gerçeği kanıtlamayı yine de reddettiğinizi, çünkü böyle bir şeyi göstermek için gereken küçük arzulardan kurtulduğunuzu söyleyebilirsiniz.
Her büyüde olduğu gibi Abra-Melin büyüsünde de kimsenin bunu ciddi olarak deneyecek kadar aptal olmadığını garantilemeye yarayan birtakım emniyet sübapları vardır.
1.         Gözden uzak bir yerde bütün pencereleri yuvarlak olan ve terası iki parmak kalınlığında nehir kumuyla kaplı bir ev almanız gerekir. Herhangi bir emlakçıya gidin ve bu "arzuları" dile getirin, seçeneklerinizi görürsünüz.
2.         Sonra hizmetkârınıza altı ay boyunca telefonlara cevap vermeyeceğinizi söyleyin ve çalışmaya başlayın. Bu işten para kazanmak için uğraşıyorsanız bazı sorunlarla karşılaşabilirsiniz.
3.         Asıl sübap. Altı ay boyunca et yememelisiniz, alkol içmemelisiniz ve hiç durmadan ruhani konuları düşünmelisiniz. Herkesi Abra-Melin'den uzaklaştıran, budur.
Anahtar Kelimeler
Belagat  Evinizin, sırf yeşillik yemek ve iyi şeyler düşünmek zorunda olduğunuz odası.
Dua etmek  Meleklere yaptığınız şey.
Büyü yapmak  Kötü ruhlara yaptığınız şey.
Aman DİKKAT! Kötü ruhlara dua edip meleklere büyü yapmamaya özen gösterin, karışıklıklara neden olabilirsiniz. 
Aslında Britanya'daki eski Druid Ana Tanrıça dini olan cadılık, Hıristiyanlığın rakibiydi. Herkesin bildiği gibi bir dini üstünlük savaşında kaybeden taraf olmak iyi bir fikir değildir. Cadılık ikinci bile olamadı.
Bir Ana Tanrıça dini olması sebebiyle bu dinin papazları gayet tabii kadınlardı  "bilge" kadınlar. Bu olgu, yüzüp yüzemeyeceklerini anlamak amacıyla suya atılmalarını ve yakılmalarım kolaylaştırdı. Cadılar üzerinde bu tür etkinliklerin uygulandığı günleri, bütün köy halkı meydanda geçiriyor ve bu sayede insanlar bira fiyatlarındaki inanılmaz artışı akıllarına bile getirmiyordu.
Bu zavallı yaşlı kadınların ne kadar kötü olduklarını vurgulayabilmek için Kilise, kendi Şeytan tanımına yeni ve kesin bir biçim verdi. Bunun için elde bir örnek vardı ve İncil'in monoton düzenliliği içinde yer alıyordu.
Cadıların yaptığı, erkek tanrısal figürleri şeytan olarak kişiselleştirmekti. Böylece erkek bir tanrıya tapıyor idiyseniz, şeytana tapar oluyordunuz; suya batırılmak ve/veya yakılmalıydınız. Yerel kabilelerden birinin totem hayvanı keçi idiyse, keçi derhal şeytanın, bir sembolü haline geliyordu. Keçilerin niye bu kadar kafa karıştırdığı buradan anlaşılabilir. Cadılıkla ilgili en ufak bir bilgi sahibi olanlar, uzun zaman önce ya yaktılar ya da nehre atıldılar. Böylelikle günümüz cadılığı tutturabilene kaldı.
Anahtar Kelimeler
Ters Yön - Gerçekten kötü bir grup kara cadıyla veya şeytana tapanla karşılaştığınızda gösterebileceğiniz yön, çünkü onlar bir daire içinde dans ederlerken ters yöne giderler - saat yönünün tersine. Bu kadar basit olmamalı diye düşünmekten kendinizi alamazsınız.
Coven - Sık sık bir araya gelmekten hoşlanan, açık havada çırılçıplak soyunup dans eden bir grup insan.
Yatay Hat - Yaptıkları söylenen grup sekslerdeki sıralara verilen ad.
Cadı Sınavı - Çoban köpeği denemelerine benzeyen ama daha eğlenceli olan sınavlar.
"Cinsel Büyü" denince herkesin aklına hemen Aleister Crowley gelir. Crowley, bu konuyu kendine mal edebilmek için çok çalıştı. Ama aslında sadece binlerce yıldır büyü ve mistisizm arasından geçen çizgiyi izliyordu.
Cinsel büyünün arkasındaki fikir şudur: cinsel hazzın doruğunda büyülü sonuçlar elde etmede kullanılabilecek bir güç yayarsınız.
Crowley gibi insanlar akıllarına gelen her türlü ahlak bozukluğunu işin içine katıp yeni fikirler almak için insanların önerilerine de kulaklarını açınca, bir iki adım (Crowley için 15-16 adım) daha fazla atmış oldular. Bu onların cinsel bir tükenmişlik durumuna ulaşmalarını sağladı. Crowley, mistiklerdeki kendinden geçmişlik haliyle büyü güçlerinin dorukta olduğu hale geçmek için bundan yararlandı. Mistikler genellikle bu ruh haline ulaşabilmek için birkaç ay oruç tutmak ve birkaç hafta da kendilerini kırbaçlamak durumunda oldukları için Crowley ve arkadaşları yaptıklarının mantıklı olduğunu fark ettiler.
Cinsel büyüye karışan tek kişi Crowley değildi. Crowley bu fikri, şifreleri ve Gizli Şefleriyle mükemmel bir Alman örgütü olan Ordo Templis Orientis'ten aldı. Burada Altın Şafak ve Anna Sprengler hikayesiyle bir benzeşme olduğundan kuşkulanmamak elde değil.
Cinsel büyünün başka bir kolu da, sadece melekler, azizler ve tarihi kişiliklerle cinsel ilişkide bulunarak kendinizi geliştirebileceğinizi öğreten Fransız Joseph-Antoine Boullan tarafından oluşturuldu. Boullan, bu düşüncenin diğer ucunda, insanların aynı yöntemle hayvanların evrim sürecinde ilerlemelerine yardım edebileceklerini söylüyordu. Bu konuya girmeyeceğiz.
Şu, Fransız, kadın yardımcısıyla birlikte "Melchizedek ihtişamının Kurbanı'' ve "Meryem'in Kurbanı" adları altında törenler düzenledi  kendi yeri olan Cannel kilisesinde düzenlenen ve izleyiciler tarafından çok sevilen bir gösteri.
Gnososizmde de güçlü bir cinsel unsur vardı (o muhabbetti akşam yemekleri sadece platonik aşk değildi herhalde). Kabalacılıkta da çiftleşmenin gerektiği zamanlar bulunuyordu (ancak Yahudi ahlak anlayışını bozmamak için sadece karıkoca arasında). Bunların eski verimlilik kültlerinin bir parçası olduğunu söyleyemezsiniz. Bunlarda her şey vardı. İnanmışlar toplu seks veya dini fahişelik yapmadan dini törenlerine geçmiyorlardı.
Günümüz cadılarının, kendi törenlerinin ne kadar tekdüze olduğunu belirtmelerine karşın, yine de bazıları bu törenlerin bakire teyzeniz getirebileceğiniz türden törenler olmadığım itiraf ediyorlar  bir de teyzenizin hoşuna gittiğini düşünün.
Kara ve akbüyü fikri, büyünün elektriğe benzemesinden kaynaklanır  fişte kullanılmayı bekleyen bir güç. Onu ya elektrikli battaniyenizi ısıtmak için ya da birini konuşturmak için kullanabilirsiniz. Aynı şekilde büyü de kendisinin nasıl kullanıldığına aldırmaz.
Doğal olarak büyüyle ilgilendiğini itiraf eden herkes sadece akbüyüyle ilgilenir. Hatta şeytana tapanlar bile aslında kötü olmadıklarını, sadece yanlış anlaşıldıklarını ispat için saatler harcarlar.
Tek sorun akbüyüyle yapabileceğiniz şeylerin çok az olmasıdır. Yapılabilecek şeylerin büyük kısmını Sağlık Bakanlığı üstlenmiş durumdadır.
Cadılar güneşin her sabah doğduğunu ve kıştan sonra yaz geldiğini vurgulamak için törenler yapmak gibi dünyevi işlerle uğraşırlar. Yaptıkları işten tatmin olamadıklarını düşünmekten kendinizi alamazsınız.
Diğer yandan Karabüyücüler ise, büyüyü herkesin kullanmak isteyebileceği biçimde kullandıklarını itiraf etmeyeceklerdir, yani para, güç ve seks elde etmek için.
Bu da büyüyü nitelemeyi güçleştirir. Yaptıklarım itiraf edenler kimsenin ilgilenmediği şeyler yapıyorlar. İtiraf etmeyenlerinse sonuç elde edip etmedikleri bilinmez.
Yine de büyünün eğlenceli bir tarafı vardır. Gerçekten kapkara bir kedi bulduysanız, sözcükleri doğru söylediyseniz ve tören kılıcınızla doğru yönde işaret verdiyseniz belki bir fırtına çıkartabilirsiniz veya kendinizi görünmez hale getirebilirsiniz.
Her kaliteli blöfçü için mistisizmle ilgilenmiş olmak, hayati öneme haizdir. Bunun en önemli nedeni, dünyada bu kelimenin ne anlama geldiğini bilen sadece 12 kişi olmasıdır. Bunlardan biriyle bir partide karşılaşabilmek için oldukça şanssız olmanız gerek. İnsanların bu konudaki cehaleti o kadar derindir ki doğru dürüst bir soru bile formüle edemezler. Yani, anahtar bir kelime öğrenmeye bile ihtiyacınız yoktur. Birisi size kabaladaki Malkuth'dan Daath'a giden patika hakkında teknik bir soru sorabilir ama mistiklik hakkında size ne sorabilirler? Bu demektir ki geniş ve alabildiğine derin bir konuda hiçbir şey yapmanıza gerek olmadan bir uzman olarak ortaya çıkabilirsiniz.
Köşeye sıkıştırılmanız imkânsızdır. Bunun da nedeni şudur: dünyada mistisizmin ne olduğunu bilmek isteyen on iki kişi bile yok.
Bu nedenle mesela simyada sizden bazı maddi doğrular isteniyorsa bu konuyla ilgilenmenizin "tamamen mistik" olduğunu söyleyebilirsiniz. O noktada rakibinizin gözlerini belirttiğini göreceksiniz ve savaşın kazanıldığını anlayacaksınız.
Bu, aynı zamanda somut biçimde büyü gücünüzü kanıtlamak zorunda olmadığınız anlamına da gelir. Mistisizmle ilgilenmek demek, kazandığınız bütün gücü Tanrıyla birleşmek için harcamak demektir. Geçen cuma akşamı çok eğlendiğinizi, çünkü Tanrıyla birliğe ulaştığınızı söyleyerek herhangi bir muhabbetin içine dalabilirsiniz ve kimse de sizinle bu konuyu tartışamaz.
Son ve çok önemli nokta: kimse size inanmayacaktır. Böyle gizli bir bilgiyle bu derece engin birikim sahibi olmak için sizin kadar vakit harcamış birinin bunu yapması için bir sebep olmalı diye düşünülecektir.
Onlara bunu kişisel bir çıkar sağlamak için yapmadığınızı söyleyince de onları size inanmaya ve bu işi niye yaptığınız hususunda hayal güçlerini kullanmaya zorlamış olacaksınız. Ve de herkesin bildiği gibi hayal gücü büyü gücünden çok daha güçlüdür.
Karanlık yanını da incelemeden büyücülük konusunda etraflı bilgi sahibi olduğunuzu söyleyemezsiniz. Onun için işte gerçek karanlık sanatlardan bir derleme.
Satanizmin gelişmesi, halkla ilişkilerin ve propaganda gücünün mükemmel bir örneği sayılır. Kilisenin ilk rahiplerinden biri, herkese inana geldikleri eski verimlilik dininin aslında şeytana tapmak olduğunu söylemek gibi parlak bir fikir geliştirmiştir. (Bknz. Cadılık ve Gnostisizm).
Herkesi yerel tanrılarının tebdil kıyafet gezen şeytan olduğuna inandırıyorlar. Şeytana tapanların çırılçıplak ortalıkta dolaştığını, grup seks yaptıklarını ve çılgınca içki içtiklerini söylüyorlar.
Sonra da niye kendi dinlerinden gittikçe daha fazla sayıda insan kaybettiklerini merak ediyorlar.
Kilise rahipleri biraz kafalarını kaşıyorlar ve birden akıllarına herkese, şeytana tapanların çocukları yediklerini, bakireleri kurban ettiklerini, idrar içtiklerini ve mezarları talan ettiklerini söylemek fikri geliyor. Bu işe yarıyor, kalabalık bunlara inanıyor.
Ama elbette şöyle döşünün birisi de çıkmıştır: "İlginç görünüyor. Gelecek dolunayda bir deneyelim bakalım." Ve Satanizm doğuyor.
Satanizmin esası, bir nevi mistik Cehennem Meleği gibi, düşünebileceğiniz en vahşi ve saldırgan biçimde davranmaktır. Böylece o cehennemi yaratığın ilgisini çekeceksiniz; o da sizi insanüstü güçler vererek ödüllendirecek. Yani teori böyle.
Şimdiye kadar herhangi birinin insanüstü güçleri eline geçirip geçirmediği tartışılabilir, ama bu arada da Satanistler bu işleri yapmış olurlar:
a)         haçları tersine çevirmek
b)        bir fahişenin çıplak vücudunu mihrap olarak kullanmak
c)         okunmuş ekmek yerine sözü edilemez şeyler yiyip içmek.
Satanistler bu rezaletlere öyle alıştılar ki şimdi sırf eğlence olsun diye yapmaya devam ediyorlar.
Anahtar Kelime
Kara Kitle  Ciddi bir şeytana tapınma töreni olduğu sanılıyor, ama bir gece kulübü gösterisi olarak daha popülerdir.
Anahtar İfade
"Size yapılanı siz de başkasına yapın"  Şeytan Kilisesi'nin düsturu (San Francisco'da resmi bir Şeytan Kilisesi bulunmaktadır ve bu kilise, Dünya Kiliseler Birliği'ne bağlı değildir). İnsan, bu cümleyi bulabilmek için kaç uzun kış gecesi oturup düşündüklerini merak ediyor.
Voodoo'yu, dünyanın her yerinde bulabileceğiniz kemik kolyeli cadı-doktorlarda kişilik bulan bütün etnik büyüleri temsil için seçtik. Voodoo; Şamanizm, sempatik büyü, hatta biraz da ayin büyü unsurları içerdiği için oldukça enteresan.
Aynı zamanda dikkate almaya değer eşsiz bir unsuru daha vardır- zombiler. Bunlar güçlü voodoo'cular için kafasız köleler olarak çalıştırılmak üzere mezarlarından kaldırılmış ölü insanlardır. Halk arasında bu büyünün beyaz adamlara işlemediğine inanılıyordu, ancak yakın geçmişte yapılan testler sonucu pazartesi sabahları banliyö treninde seyahat eden yolcuların dörtte üçünün aslında zombi oldukları kanıtlanmıştır.
Gece yaratıklarının, günümüz büyücülerine endişeye zevk etmemesi gerektiğini düşünebilirsiniz. Kem göze karşı nazarlığınızla, yıldızlardan gelebilecek bir saldırıya karşı muska ve yıldızınızla niye endişelenesiniz ki?
Maalesef insanlar bu yaratıklardan dehşete düşmüş durumdadırlar. Her ne kadar korkunç gulyabaniler hakkında hakkında dehşet verici hikâyeler anlatma alışkanlığına kapılmanız pek tavsiye edilmezse de, konu üzerinde iki çift laf etmeniz gerekir.
Eski korku filmlerinden önce bile büyücüler vampirleri çok ciddiye aldılar. Bu yaratıklar fiziksel olarak kan içmediler fakat bazı insanların, çevrelerindeki insanların hayatlarım ve yaşam sevinçlerini alıp onları kabuk gibi bırakarak genç kalabileceklerine inanıldı... Bunlar hâlâ aramızdalar, sadece artık onlara yeni yürümeye başlamış çocuk diyoruz.
Kurtadamları tartışırken kullanılması gereken kelime "biçim değiştirme"dir. Kurtadamlar, dolunayda kurt haline gelmezler, sadece biçim değiştirirler. Her tür yaratık adam vardır; böylelikle ayı-adam, jaguara-dam, gelincik-adam, ne isterseniz elde edebilirsiniz.
Tuhaf bir tesadüf eseri Avrupa'da kurtadam hikayeleri, kuduz hastalığıyla aym dönemlerde sona ermiştir.
Totem hayvanlarına uygun olarak kurt eti yiyip kurt kürküne bürünen meşhur İskandinav kahramanlarının anısı (sempatik büyü) ise bir başka rol oynamıştır.
Görülüyor ki, savaşmayı bekleyemeyecek kadar heyecanlanıp altına sığındığı kalkanı ısıran kahramanların etkisi oldukça büyük olmuştur.
Kurtadamların sadece gümüş kurşunla öldürülebildikleri teorisi ise Gümüşçüler Birliği Basın Bürosu tarafından çıkarılmıştır.
Bu etkileyici isimlere sahip yaratıklar, geceleri insanları ziyaret edip onları şehvet ve ahlaksızlığa kışkırtan kötü ruhlardır. İyi karakterli birini seçip ona karşı cinsten çekici biri olarak görünürler. Bu edepsiz yaratıklar kötülüklerini yaptıktan sonra kurban kendini süzülmüş ve yorgun hisseder.
Bugün bu gerekçeyi kullanan her kocanın, bu yaratıklardan birinin kendisine niye meyhanede yan masada tek başma oturan cilveli kadın şeklinde gözüktüğünü açıklamak için iyi bir nedene ihtiyacı vardır. Bu günlerde Sukku bilerle uğraşmak tavsiye edilmez, fakat bunları uyduranın bütün zamanların en usta blöfçüle rinden olduğunu itiraf etmelisiniz.
Ara sıra söylemek için iyi bir isim bilmek faydalıdır. Aşağıdakiler de oldukça iyi isimlerdir. Lütfen hepsinin ölü olduğunu unutmayın, bazıları çok uzun zaman önce öldüler, yani geçen hafta onlarla konuştuğunuzu söylemekte ısrar ederseniz bunu desteklemek için ikna edici bir seans hikayesi gibi mantıklı bir senaryo uydurmalısınız.
İsimlerin hepsine de karanlık derecelerine göre on üzerinden puanlar verildi. Puanları düşük olanları ayrıntılı bir biçimde bilmeniz gerekir, çünkü en çok tanınan onlardı. Fakat asla onlardan alıntı yapmayın, çünkü çevrede onlar hakkında tartışabilecek kadar bilgi sahibi olanlar bulunabilir. Puanlan yüksek olanlar ise haklarında inceleme yapılmadığı sürece kimsenin gerçekten bilmediği isimlerdir. Ayrıntıları öğrenmek size kalmış. Onların en sevdikleri konular hakkında istediğiniz gibi alıntılar yapabilirsiniz.
Dr. John, dünyaya gelmiş en saf adam olarak tarihe geçmelidir. Bu iyi doktor, kendisini meleklerle ilişki kurabileceğine ikna eden Edward Kelly denen biriyle tanıştı. Bu işi çok uzun ve karmaşık bir şekilde yaptılar. Kelly harfleri işaret ediyordu veya onları tersinden söylüyordu (hiçbir zaman açıklanmayan bir nedenden ötürü bütün harfler tersineydi) bu arada doktor da zabıt tutuyordu.
Hecelenen kelimelerin hepsinin şu iyi bilinen melek dilinde (Enokça) olması bu işlemi biraz zorlaştırmıştı. Bu da kullanılan lisanın Galce olmadığını kesin olarak kanıtlar.
Sonuç, Doktor John Dee ile Bazı Ruhlar Arasında Geçenlerin Doğru ve Sadık Aktarımı isimli kitap önemli bir ticari başarıyı garantileyen biraz tuhaf bir isim. Kitabın 1659 yılında yapılan ilk basımının hemen arkasından, 1974 yılında, kitabın ikinci basımı çıktı. Kitap, büyücülük literatürünün doğal bir klasiğiydi ve Altın Şafak Tarikatı’ın büyük ölçüde etkiledi. (O zamanlar daha 1974 baskısı bile ortada yoktu, dolayısıyla bu konuda uzman olmak kolaydı.)
Bu çifte görünen birkaç gerçek ruh oldu, 8 yaşındaki bir çocuk biçiminde görünen Madimi de bunlardan biriydi. Kelly, Madimi'nin, karıları dahil her şeylerini paylaşmaları gerektiğini söylediğini Dee'ye aktardığı zaman doktor nihayet biraz şüphelenir gibi oldu. Bundan sonra da büyük olasılıkla Bayan Dee'nin kışkırtmalarıyla, bu başarılı ortaklık bozuldu.
Anahtar Kelimeler
Skrying  Dee'nin meleklerle konuşmasının karanlık biçimi. Bir skrying taşını (kristal bir küre), üzerinde Enokça harfler bulunan bir tablet üzerinde gezdirmekten ibaretti. Neyse ki birkaç yüzyıldır kimse aynı yöntemi kullanacak kadar aptal olmadığı için o kadar önemli değil.
Enokça  Kendi grameri ve söz dizini olan, ancak Sırpça kadar kolay anlaşılabilen melek lisanı. Şansımıza melekler İngilizce veya İbranice kurs almışlar.
Sevdiği konular: Enokça ve kristal nazar.
Karanlık düzeyi: 10/10.
Levi, bütün modern büyücülerin babasıdır. Birkaç gelenek birden başlattı. Kendine etkileyici bir isim takan ilk kişi o oldu (gerçek ismi
Alphonse Louis Constant'tı. Bunu İbraniceye Eliphas Levi Zahed olarak çevirdi).
Tören giysileri içinde, heybetli ve biraz meşum pozlar vererek fotoğrafının çekilmesi çin şiddetli arzu duyan ilk insanlardandı. Ancak bu, sanıldığı kadar etkileyici bir orijinallik değildi. Çünkü tahmin edilebileceği gibi, Levi, fotoğraf makinesinin icat edilişi sırasında civarda bulunma şansını yakalamıştı. Etkileyici bir sakalının bulunması da kendisine bu konuda yardımcı oldu.
Levi, büyücüler için oldukça popüler bir background anlamına gelen aforoz edilmiş (ya da edilmek üzere olan çünkü emirlere uymuyordu) bir Katolik papazdı ve büyücülüğü öğreterek tehlikeli bir biçimde hayatını kazandı. Kabala ve büyü üzerine sayısız kitap yazdı.
Levi, hem fiziksel hem de ahlaki olarak aşın ölçüde tehlikeli gördüğü için, herkesin içinde büyü yapmayı reddederek çok zeki olduğunu kanıtladı (blöfçülerin kuralı no: 1). Yaptığı tek aptalca iş Appolonius'un ruhunu canlandırmak için denediği bir nekromansi (ölülerle haberleşme) gösterisiydi (birinci yüzyıldan oldukça müphem bir Pitagorcu büyücü olan Appolonius hakkında o kadar çok hikaye uyduruldu ki artık kimse yaşadığından bile emin değil).
Levi'nin niçin Kızılderili bir rehberin veya "yakında göçmüş sevgili birinin" ruhuyla irtibat kurmadığı hiçbir zaman açıklanamadı. Sonuç hazin bir başarısızlıktı. Appolonius göründü (bir zamanlar yaşadığına işaret), kılıcıyla Le vi'yi işaret etti, koluna dokundu ve Levi kendinden geçti.
Bu olay, bu büyük adamı yıllarca her akşam yemeğinde bu hikayeyi anlatmaktan ve Dogma ve Transtandantal Büyünün Ritüeli isimli kitapları yazmaktan alıkoyamadı. O yaşlı hayaletin ağzmdan bir kelime alabilseydi eğer neler yapabileceğini, artık siz düşünün.
Özel ilgi alanları: Kabalacılık ve Tarot.
Karanlık derecesi: 8/10.
Madam Helena Petrovna Blavatsky, teosofinin kurucusuydu. Bu felsefeye niye bu ismi verdiğini Allah bilir. Onun ilk zamanları hakkında kimse bir şey bilmiyor, yani adının takma olup olmadığı kesin değil, fakat inanılmayacak kadar da güzel bir ismi var. Sürgündeki bir Rus aristokratı olması da aynı şekilde inanılmayacak kadar güzel bir hikaye.
Dini bir lider için normal geçen bir çıraklık döneminden (medyum ve yılan oynatıcısı) sonra teosofiyi buldu. Bu hareketin esas amacı, Doğu mistisizmini yaymaktı. Şimdilerde çok popüler olan bütün o anlaşılmaz felsefe ve dinleri gerçekten tek başına tanıttı. Yani bir dahaki sefer sokakta önünüze çıkıp sizi taciz eden dazlak kafalı uzun elbiseli birine rastlarsanız, kimi suçlayacağınızı artık biliyorsunuz.
İlk bakışta teosofi sizin büyücülük bilgi zincirinizde bir bağlantı noktası oluşturmak için ideal bir hareket gibi görünüyor. Daha ziyade mistik bir kapsamı ve hatta Gizli Şefleri var. Ama dikkat. Ortalıkta hâlâ teosofistler geziniyor ve şansınıza biri karşınıza çıkabilir.
Bunun yerine konunun tarihçesine dair işe yarar bilginiz olmalı (biri "Blavatsky"den bahsedince, "kim o herif" demeyin). Günümüz teosifisini ise tamamen göz ardı edebilirsiniz.
Blavatsky çok sayıda kalın kitap yazdı (Peçesiz İsis, Gizli Doktrin). Altın Dal tipi ayrıntılarını, Yaradılış'tan daha gelişkin olmayan ama daha çok yer tutan, üretilmiş karmaşık mitolojilere katıştırıldığı kitaplardı bunlar.
Blavatsky, Gizli Efendilerin işlerinin gözden düşmesine neden oldu. Bu da herkesin benimsemeyeceği fikirleri uygulamakta bu Gizli Efendilerden büyük yardım gören bazı belirsiz büyücü grupların liderleri için üzüntü kaynağıdır. Gerçekten de Mahatmalardan gelen ve maddeye dönüşen mektuplarla suç ortağının tavandaki delikten ittiği mektupları birbirinden ayırmak zor olmalı.
Anahtar Kelimeler
Gizli Şefler veya Mahatmalar  Blavatsky’nin mistik mektup arkadaşları. Tibet’ten bir grup usta, Blavatsky'ye, evinin garip köşelerinde cisimleşen mektuplar yazdılar. Bunların, tavan arasına çıkıp döşemedeki deliklerden içeriye mektup atan insanlarla kesinlikle hiçbir ilgisi yok. Kesinlikle.
Astral Işık  Kişisel uydu gibi bir şey. Ama çok daha ucuz.
Samuel Liddell Mathers gerçekten de İskoçtu. Yani modem büyücülerin herhangi biri kadar Kuzey İskoçyalı bir kabile reisi olduğunu iddia etmeye hakkı vardı. Ancak aniden kendine Glenstrae Kontu gibi bir lakap takması, biraz mübalağalı addedildi. Bilinen ilk ismi olan MacGregor Mathers'a bağlı kalsaydı muhtemelen kimse onu fark etmemiş olacaktı.
Hermetik Altın Şafak Tarikatının kurucularından biri ve en ilginciydi. Sadece kendisinin konuşabildiği Saklı ve/veya Gizli Şeflerle uzun sohbetler edip karabüyüye gittikçe daha fazla bulaşarak Fransa'da öldü. Mathers, sahip olduğunu kendisinin bile bilmediği bir lakap bulması gibi, varlığından kimsenin haberdar olmadığı bir başlangıç düzeyinin Üçüncü Tarikatını da keşfetmişti.
Bu durum, onu tarikatlarından atan Altın Şafakçıları şaşırtmadı. Buna karşılık Mathers, Crowley'i, üzerinde Kuzey İskoçya kostümü ve belinde altın bir hançerle Fransa'dan tapmağı sırtında bıçaklamaya gönderdi. Altın Şafakçılar, "Git buradan" dediler. Bunun üzerine Crow ley, onları doğrudan mahkemeye verdi. Niçin büyü kullanmadığını sormayın. Mathers, daha sonra Crowley'den de ayrıldı. Bu çevrelerde
Arkadaş Kazanmanın ve İnsanları Etkilemenin Yolları türünden kitapların yüzüne bile bakılmayacağım düşünmekten kendini alamıyor insan.
İlgiler: Ritüel/Karabüyü ve Gizli Şefler'le konuşmak.
Karanlık düzeyi: 8/10.
De Guaita, Levi'yi izleyen Fransız büyücülerinin en eğlencesidir. Papazlıktan atıldıktan sonra semavi varlıklarla cinsel münasebet sayesinde Tanrı'ya yaklaşılacağı gibi mantıklı bir teoriyle ortaya çıkan JosephAntoine Boullan'la yaptığı astral savaşlarla meşhurdur.
De Guaita ile Oswald Wirth adlı başka bir büyücü, Boullan'ı bir sahtekar olarak teşhir etmeye karar verdiler ve ona kendisinin lanetlenmiş biri olduğunu belirten bir mektup yazdılar. Boullan da bunu astral bir tehdit olarak nitelendirdi ve derhal korunma çareleri aramaya başladı.
Bütün çabalarına rağmen bu olaydan altı yıl sonra Boullan esrarengiz şartlar altında öldü. İşte büyünün bazen gecikebileceğine dair mükemmel bir kanıt. Bu zaman zarfında "sıvı yumruklar", kedisini korkutan ve Boullan’ın kulağında patlayan "hava tokatları" gibi hikayeler türetildi; olay şimdiye kadar yaşanmış en heyecan verici astral savaş olarak nitelendi. De Guaita 27 yaşında fazla dozda uyuşturucudan öldü. Bir büyücü için çok uygun bir son.
Özellikleri: Rozikrusyanizm, Karabüyü ve sıvı yumruklar.
Karardık derecesi: 9/10.
Arthur Waite'den söz etmek için üç nedenimiz var:
1.         Fikirleri için açıklamalar ve başvuru kaynaklan veren bir bilim adamıydı.
2.         Söz etmek isteyebileceğiniz veya istemeyebileceğiniz her büyü konusunda yazdı.
3.         Kitapları o kadar uzun ve bezdirici ki kimse okumadı.
Üne ulaşmaktaki en büyük çabasının dağılmak üzere olan Altın Şafak tarikatında mistik bir kliğin lideri olması ve Aleister Crowley'le çatışması olduğu söylenir. Fakat herkes Crowley'le çatıştığına göre bunu fazla kurcalamayın.
Waite, aynı zamanda Blavatsky ve teosofistlerle de anlaşamamıştı. Anlaşması o kadar kolay olmayan biri olsa gerek.
Waite'nin asıl ününü borçlu olduğu şey, karşısında konuşan her sese aşağılayıcı biçimde davranan tek 19. yüzyıl mistik düşünürü olmasıydı. Bu da niye herkesle çatıştığım açıklar.
Sevdiği konular. Mistisizm, Kabala, Rozikrusyanizm ve Masonluk.
Karanlık derecesi: 7/10.
Crowley, gazeteler tarafından “şimdiye kadar yaşamış en kötü adam" diye nitelendirilmişti ve bütün ömrünü bu sıfatı hayata geçirebilmek için harcadı.
Bu zamana da birçok büyü hareketi sıkıştırdı. Bir sürü kitapta (örneğin Somerset Maugham’ın Büyücü'sü ve Dennis Wheatley'in tüm kitapları) kötü adamları için model olarak kullanılan karabüyücülerin arketipi oldu.
Kısa bir süre için Altın Şafak'ın üyesi olan Crowley, burada herkesle çatışma başarısını göstererek tarikatın bölünmesiyle pay sahibi oldu.
Cinsel büyüyle ilgilenen bir Alman tarikatı olan OTO (Ordo Templis Orientis) ile ilişki kurdu. Bunu aldı ve yeni bir dine dönüştürdü. Thelema. Alışılmadık bir tasarruf hevesiyle on emri bire indirdi: "Yasa, istediğini yapmaktan ibarettir". Görünürde uyulması oldukça kolay bir emir.
Crowley şimdiye kadar keşfedilmiş bütün büyüleri öğrendiğini, şimdiye kadar duyulmuş bütün şeytanları uyandırdığını ve birkaçını da yanına aldığını iddia etti. Söylendiğine göre, kaosun şeytanı Koronzon'u uyandırdığı zaman beş köşeli yıldızın dışında kalma hatasını işlemiş (bu yöntemi kullandığı zaman boyunca bir kere) ve bu edepsiz ruh ona hakim olmuş. Konuya yabancı birinin anlayacağı şekilde söylemek gerekirse, o bir çılgındı.
Crowley, sadece bilinen bir mezhep veya kültün bilgisinin kendisine geçtiğini söylemek şeklindeki eski numarayı kullanmakla kalmadı, bunu bir adım daha ilerleterek büyü tarihinde hayran olduğu herkesin kendisinde vücut bulduğunu da iddia etti. Crowley olmadan önce Fransız büyücüsü Eliphas Levi'ydi. Fakat ne yazık ki Levi öldükten sonra Aleister Crowley olarak yeniden doğacağını söylememişti. O yüzden Crowley'in iddiasını doğrulamak pek kolay değildir.
Başka iddiaları da vardı Crowley'in: kokain iptilasını iyileştirmek için eroine alışmak ve tersi yöntemini ilk keşfeden kişiydi ve Birinci Dünya Savaşı sırasında Amerika'da Alman propaganda servisi için çalışmıştı. Mutlak zevk düşkünlüğü, aklına gelen ve (ve arkadaşlarının önerdiği) her türlü bedensel sapkınlığı gerçekleştirmesi nedeniyle çok genç bir yaşta, 72 yaşında öldü.
Anahtar Kelime
Thelema  Crowley'in şu fikirde bullurlaşan yeni dini: Crowley keyfine bakarken onu rahatsız etmezseniz, rahat edersiniz.
Otohagiografi  Otobiyografinin Crowleyl versiyonu. Kelimeyi hatırlamak bile belirgin bir özellik olarak addediliyor. Aynı şekilde Crowley'in hiçbir kitabının adını söylemeyin, istediğiniz Romen rakamıyla belirtin. Bu ayrıntılarda fazla özenli olma zorunluluğundan kaçınmanızı sağlar. Her konuda ona atıfta bulunabilirsiniz. Her konuda yazılı.
686:  Vahiy Kitabı'nda söz edilen Canavar İşareti. Crowley bunu özel şans numarası olarak kullandı.
Kızıl Kadın  Crowley hangi kadınla birlikteyse, onu kendi Kızıl Kadın fikrine uydurmaya, yani zevk düşkünü bir fahişe haline getirmeye çalıştı. Terk ettiği çoğu Kızıl Kadm intihar etti veya çıldırdı. Crowley erkeklere de ilgi duyuyordu ve eski erkek arkadaşları da intihar ettiler veya çıldırdılar.
Sevdiği konular: büyü, kabala, tarot, seks ve elbette, Crowley.
Karanlık düzeyi: 3/10
Konuşmalarınızda bu ismi ağzınızdan kaçırırsanız dikkatli olun çünkü hâlâ civarda. Birkaç ismi olduğu için nasıl hitap edeceğinizi söylemek zor  Old Nick, Şeytan, Beelzebub, Baphomet, Mefistofeles, Sineklerin Tanrısı, iblis vs.
Bu kadar çok ismi olmasının nedeni fazla sayıda farklı kişilikle birleşme zorunluluğudur. (Bir de icra memurlarından kaçma arzusu.)
İlgi alanları: Ruh koleksiyonu yapmak ve yalan söylemek.
Hırsı: Sekizinci ölümcül günahı bulmak.
Karanlık derecesi: 0/10.
Gizli güçlerinizle insanları etkilemek istiyorsanız gerçekten gücünüz olduğunu kanıtlayacak bir şeyler yapmalısınız. Çaylak blöfçülerin sinirlenmeye başlayıp, "Ne demek kanıtlamak?" diye titrek bir sesle sorular sorduğu nokta, işte burasıdır.
Kıdemli blöfçü ise kayıtsızca gülümser. Bilir ki dünyadaki en kolay şey, inanmak isteyen birine bir şey kanıtlamaktır. İnsanlar, büyünün varlığını sürdürmesini istedikleri için birçok gerçeği kolaylıkla gözardı edeceklerdir.
İnanmayanları ise ezeli ve ebedi şüpheciler olarak bir kalemde silebilirsiniz. "Sadece eşyanın düzenine ilişkin fikirlerine ters düştüğü için bazı insanların gerçekleri kabul etmemeleri çok ilginçtir" deyip mahzun mahzun kafanızı sallarsanız, büyünün kanıtlanmasını isteyenler bütün kalpleriyle size katılırlar.
Kanıt olarak kullanılabilecek en kolay şey, kehanettir. Aslında bu, falcılıkla aynı şeydir, fakat kehanet sözü kulağa daha hoş gelir. Öngörü (bu da falcılıktır aslında) yöntemlerini işinize geldiği gibi kullanmanın birçok yolu vardır.
Ama eninde sonunda hepsinin kullandığı teknik, aynı yorum tekniğidir.
Bu yöntemlerin çoğu (astroloji, el falı, numeroloji, frenoloji) şunu gerektirir: yıldızların / elin / sayıların o insanın gerçek kişiliğini bu kadar kesin olarak nasıl verdiğini göstermek için kısa bir kişilik çözümlemesi yapmalısınız. Bunu doğru yaparsanız o kadar memnun olacaklardır ki tahminlerinizle fazla ilgilenmeyeceklerdir.
Belirsiz ve hoş şeyler söyleyin: "Sıcak, şefkatli bir kişiliğiniz olduğunu görüyorum. Ama aklı, kalbi tarafından yönetilen biri değilsiniz." Onlara hata gibi görünen iltifatlarda bulunun: "Sarsakça bir gevşeklik içinde olmadığınızı görüyorum" veya "Sizin en büyük hatanız gevşe yememeniz. Kendinizi, sürekli bir şeyler yapmak zorunda hissediyorsunuz."
Yolculuk, iş sorunları, aile kavgaları ve hoş sürprizlere dair daha ziyade birbiriyle bağlantısız ayrıntılardan bol miktarda söz etmeyi unutmayın. Bu ayrıntılar çok olmak, çünkü zaten iş bittikten sonra çoğunu unutacak, sonradan yolculuk, iş sorunları vs. gibi bir şey başlarına geldiğinde sizin buna dair bir şey söylediğinizi hatırlayacak ve olanları bildiğinizi varsayacaklardır.
İstatistik olarak imkânsız olmadığı sürece, onlara hep duymak istediklerini söyleyin. Örneğin: "40 yaşından önce rüyalarımın erkeğini bulacak mıyım?" Cevap: "Evet." "Gelecek hafta yarışı kazanacak mıyım?" Cevap: "Hayır".
Sonra arkanıza yaslanın ve kehanetinizin ne kadar doğru olduğuna dair methiyeleri kabul edin.
Numeroloji, sayıların hayatımız üzerinde önemli etkileri bulunduğuna inanmak demektir. Gematriadan kaynaklanır (bkz. Kabala) fakat zındıklar tarafından sadece cahilleri etkilemeye yarayan bir numaraya dönüştürülmüştür. Bu nedenle blöfçüler için değersizdir. Toplama çıkarma konusunda iyi değilseniz, bu fikirle dalga geçerek paçayı sıyırabilirsiniz.
Numeroloji de gematria gibi isimlerin harflerini sayılara dönüştürmeyi içerir, fakat gematria Tanrı, melekler ve Sephirot gibilerinin isimleriyle uğraşırken, numerolojinin ilgi alanı esas olarak fanilerdir. Numerolojinin bu kadar popüler olmasına karşın kabalayı hiç kimsenin duymamış olmasının nedeni budur.
Bir partide insanlara isimlerindeki sayıları okuyarak kişiliklerini söyleyebileceğinizden söz ederseniz, insanlar suratlarında tuhaf bir merak ifadesiyle önünüzde kuyruk olurlar. Aynı numarayı bir meleğe çekin de neler olabileceğini görün.
Birkaç sistemden birini kullanarak harfleri dönüştürebilirsiniz. Bu önemli değildir. Önemli olan sayıları söylediklerinize uydurmaktır. Sayılan ustalıkla kullanmak, iyi blöfçülüğün (aslında numerolojinin de) esasıdır ve bazı karmaşık formüllerden yararlanmanıza bağlıdır. Fakat bu iş göründüğü kadar zor değildir. İşin içine girdikçe bir yolunu bulursunuz ve bunu bir daha da hatırlamanız gerekmez.
Yani "İnkaların kutsal sayısı 235'i alın" dediğinizde 235 sayısını bir daha hatırlamanız gerekmez. Gelecek sefere, eğer daha iyi uyuyorsa, İnkaların kutsal sayısı 412 olabilir.
En basit sistem bir kağıdm tepesine 1 'den 9'a kadar sayılan, altına da A 1 B 2 olacak şekilde alfabeyi yazmaktır. H'ya geldiğinizde tekrar 1' den başlarsınız. Sonra harfleri okuyup uygun rakamı seçersiniz. Rakamları birbirine ekleyip bir özelliği olup olmadığına bakın. Yoksa, tek bir rakam elde etmek için haneleri toplayın. Bu rakamın bir özelliği mutlaka vardır.
Mümkünse bunu yaparken sizi görmelerine izin vermeyin. İnsanlar ne kadar kolay olduğunu görürlerse kendileri numerelog olmaya kalkacaklardır. İnsanların yaptıklarınıza karşı çıkacaklarını hissederseniz diğer bir sisteme geçin. Bu çok kolaydır, çünkü çok insan bu konuda kitap yazdığı için birçok sistem vardır. İyi blöfçülerin çoğu Küre sisteminin Pitagorcu Müziği ile dinleyicinin zeka yaşına dayanan kabalacı sistem arasında gidip gelirler. Karşınızdakinin aritmetikte zayıf olduğundan eminseniz, "mistik pi'nin gerçek sayısını biliyor olmalısınız" gibi asılsız sözler savurabilirsiniz.
Yapabilirseniz, en etkileyici yöntem olan kabalacı yöntemi kullamn. Bu yöntemde isimleri eski İbranice'ye çevirmeniz gerekir, onun için bu dil hakkında en ufak bir fikri olan birinin önünde yapmaym bu işi. Bu yöntem için gereken tüm tablolar Liber 777'de vardır (aslında kitabın adı Aleister Crowley'in Kabalası'dır, fakat Liber 777 kulağa daha hoş geliyor). Çok cesur değilseniz bu kitabı okumayın, ama masanızın üstünde durması, etkileyici bir görünüm oluşturur.
İnsanların sizin aritmetiğinizi kontrol etmelerinden sıkılmayın. Matematik mezunlarıyla dolu bir odada değilseniz, bu işin uzmanı da olsalar, kontrol etme şansları çok sınırlıdır. Sıkıştığınızda da, "Ben İbranilerin sayma yöntemini kullanıyorum. Bildiğiniz gibi onlar geriye doğru sayarlar" şeklinde formüle edebileceğiniz eski numarayı kullanabilirsiniz.
İsimleri olduğu kadar diğer sayıları da hesaba katabilirsiniz. Doğum tarihi, ev numarası, telefon numarası, bacak sayısı işinize yarayacak bütün sayılar. Mümkün olan en çok sayıda rakam istersiniz.
Böylece eğer biri size, "Bağımlı olduğumu söylüyorsunuz, ama aslında benim vahşi ve özgür bir ruhum var" derse, siz de şöyle cevap verebilirsiniz: "Evet, isminize göre bağımlısınız, ama doğum tarihinizi de dikkate aldığımızda durum değişiyor" vs.
Başka sayılara uyması için insanlara isimlerini değiştirmeyi bile önerebilirsiniz. Şöyle diyebilirsiniz: "İsminizi Emily olarak değiştirirseniz, doğanızdaki mistik nitelikler güçlenecektir." Gerisi onun bileceği şey.
Numeroloji hakkında hatırlanması gereken esas şey, bütün sayılara bir anlam yüklendiğidir. Yani ne zaman bir sayıdan söz edildiğini duysanız, "Bu özel bir sayı" diyebilirsiniz. 2445 sayısının, mistik pi'nin onla çarpılarak İsis'in gizli sayısının çıkarılıp yükselen Osiris'in bilinen sayısının eklenerek bulunduğunu söyleyebilirsiniz. Sonra da küstahça etrafınıza bakınıp meydan okursunuz.
İşte birkaç anahtar sayı ve biraz açıklama iyi bir blöfçüyü en az bir hafta idare edebilecek malzeme.
Anahtar Sayılar
1          Erkek ilke, sıcak, yaratıcı  Boyundaki ağrı.
2          Dişi ülke, sezgili, anaç  Bunlara güvenebilirsiniz ama sakın yanlarına fazla sokulmayın.
3          Canlı, sanatsal  Çok konuşur.
4          Kare, somut, ayaklan yere basan, pratik  İnanılmaz ölçüde sıkıcıdır.
5          Beş duyu, hassasiyet ve seks (bir şekilde
işin içine girmesi gerekiyordu).
6          Romantik, sıcak, sevgi dolu  Uzak durun.
7          Mistik  aslında fazlasıyla acayip.
8          Kader sayısı  Bazdan için şanssız.
9          İtici  Kavgaya tutuşmayın.
12       Bir düzine için gerekli sayı (Satanistler hariç; onlarınki 13'tür).
13       Şanssız olarak düşünülür, çünkü on üçüncüyseniz düzineye giremezsiniz (eğer Sa tanist değilseniz). Aynı zamanda Yahuda (İsa'nın on üçüncü havarisi  şanssız) ve Tarot kartı Ölüm (yine şanssız) ile de bağlantılıdır. Ne var ki bunu herkes biliyor, onun için numerolojide bunun kötü bir sayı olmadığını, eski on ikilik istemde yeni bir başlangıca işaret ettiğini söyleyin. Bu, karşınızdakileri düşündürecektir.
40  İnsanların İncil'de ya bir teknede ya da çölde gezinirken geçirdikleri gün ve gece sayısı. Arınma sayısı. Unutmayın ki daima 40 gün ve 40 gecedir, paket turlardaki gibi 14 gün 12 gece değildir.
666  İblisin işareti. İncil'in sonundaki Vahi y'de geçtiği için İsa karşıtı olarak bilinen sayı. Karabüyü yazarları ve korku filmi yapımcılarının bildiği tek anlamlı sayı olduğu için herkes tarafından bilinir. Kullanmayın.
888  Acıların Adamı. İsa'yla ilişkili bir sayıdır. İncil'de geçmez. İnsanlar 666'yı kullanarak hava atmaya çalışıyorlarsa bu sayıyı lütufkar bir edayla kullanabilirsiniz.
Anahtar İfade
Sayıların dili  Karabüyü bilgisinin size "sayıların dili" aracılığıyla iletildiğini söylemeniz tamamen mümkün. Bu da genellikle eski bir binanın ölçülüp 47 sayısının on iki kere geçtiğinin bulunmasıyla yapılır. Sonra bu bilgiyle bir kitap yazar ve tartışmasız matematik yeteneklerinizi paranızı saymakta kullanırsınız.
Gizli sanatların esas bölümlerinden birini ölülerle kurulan iletişim oluşturur. Bu, zamanın başlangıcından beri büyücülerin uğraştığı bir şeydir. Bu konuda sizin de gerçekten çaba göstermeniz gerekir.
Spiritüalizm, yüzyılın başında, enteresan trompet çalmalarla, masa kaldırmalarla birlikte büyük bir eğlence kaynağıydı. Ama artık tamamen, "yakınlarda göçmüş sevdikleriyle temas kurmaya" çalışan mavi elbiseli küçük, yaşlı hanımlara kalmış gibi görünüyor (hanımların konuşmalarına şahit olduğunuzda, terminolojinin cenaze levazımatçıları tarafından yaratıldığına hemen inanabilirsiniz).
Pratikte bu seanslardan birine katılmak, tombala oynamaya gittiğinizi itiraf etmek gibi bir şeydir.
Gitseniz bile bütün duyacağınız şu olur: "Evet, Mabel. Albert'in öbür tarafta çok mutlu." (Mabel'e bakınca bu mutluluğun sebebini anlarsınız.) Kimse şu tür araştırıcı sorular sormaz: "Niye her rehber ruh Kızılderili oluyor? Öte tarafta Kızılderililerden başkası yok mu?"
Çok kolay bulunur olması nedeniyle artık ouija bile havasım kaybetti. Ouijayı dışarı çıkardığınız gece neler olduğuna dair heyecan verici hikayelerle insanları asla eğlendirmeyin. Hayaletin parmaklarının yüzüne dokunması ve musluklardan kan akması gibi hikayelerle her zaman biri çıkıp sizi bastıracaktır.
Kocaman bir ouijanız varsa üzerine çıkıp Enokça'daki kelimeleri tersinden telaffuz edebilirsiniz (bkz. Dr. Dee) ama bu şimdilerde çok basmakalıp bir yöntem haline geldi.
Geriye bir tek çözüm kalıyor ama o da çok tehlikelidir.
Nekromansi de spiritüalizm gibi sadece ölülerle konuşmayı ifade eder, ama itiraf etmek gerekir ki daha etkili bir sözcüktür. Gayet tabii iyi bir blöfçü nekromansi yapmaya çalışmaz; bu çok tehlikelidir. En iyisi, bu korkunç sanatla bir ara uğraştığınızı söylemenizdir (ya da daha iyisi sadece ima edin).
Olay yere çizilmiş beş köşeli yıldızın ortasında durup tören kılıcıyla farklı noktaları işaret etmekten ibarettir. Nekromanside kibarca sormak yerine ruhu büyüleyip getirirseniz ve şu gibi sorulara cevap vermeye zorlarsanız: "Altılı ganyanın ilk ayağım kim kazanacak? Niçin bütün rehber ruhlar Kızılderili?"
Seansmıza enteresan bir ruhun uğramasmı beklemek yerine, nekromansiyle istediğiniz ruhun görünmesini sağlayabilirsiniz. Bu da denemeye değer, çünkü kalabalık bir Kızılderili ruhları grubu nedeniyle seansınıza enteresan bir ruh gelmeyebilir.
Bu kitapları okumak zorunda değilsiniz. Bu çok zor bir iş olur. Ama onları okuduğunuz izlenimi vermek hayati öneme haizdir. Sadece kitabın adım ve içeriğinin kısa bir tanıtımını bilmek yeterlidir. Mesela "Savaş ve Barış Rusya hakkındadır" demek, doğru bir uzmanlık düzeyinin göstergesidir.
Bu listedeki herhangi bir kitabı okumak için içinizde bir dürtü hissediyorsanız, bilmeniz gerekir ki büyü edebiyatım okumanın özle bir biçimi vardır.
Başlangıç için ilk beş bölümü asla okumayın. Bu bölümlerin niçin daima tamamen okunmaz olduklarını açıklayan iki teori vardır. Birinci teoriye göre, zındıkları ya da tesadüfen kitabı eline alanları savuşturmak için bu gereklidir. Çünkü bu kişiler dört bölüm boyunca anlaşılmaz bir sürü saçmalık okuduktan sonra kitaptan vazgeceklerdir.
Diğer teoriye göre, yazarlar gizlilik düzeyini normal olarak koruyamazlar ve kazaen bazı gerçekleri ağızlarından kaçırırlar. Bu nedenle aşağıdaki kitapların üçüncü veya dördüncü bölümlerinden güvenle alıntılar yapabilirsiniz, çünkü karşınızdakiler ilk beş bölümü okumuşlarsa bile anlamamışlardır.
Uygunsuz işler yapmaya yarayan Mısır dua ve büyülerinin derlemesi. M.Ö. 1500 ile M.Ö. 250 yılları arasında yazılmış olması, Mısırlıların ne kadar yavaş yazdıklarını gösteriyor. Öbür dünyanın demokratikleştirildiği bir zamanda yaratıldı, yani cennete giden artık sadece Firavun değildi. Firavunlar bunun üzerine gidebilecekleri iyi bir yer aramaya başladılar. Bu sokaktaki Mısır'lıya, ölümsüz hayat şansını ele geçirmeden önce karşılaşmadığı bazı sorunlar çıkardı. Mesela öbür dünyada timsahların kendini yemesini engellemek için büyü yapmaya birden çok ilgi duyar oldu.
Muhtemelen en iyi büyü ise şu: "Ptah olmak için, ekmek ye,, bira iç, geride kalan parçaları temizle ve Cennet'e git."
Büyü edebiyatının ilk klasiklerinden biridir.
Şekil değiştirme üzerine tanımlayıcı bir çalışma olarak sık sık anılır.
Bir cadının bir adamı eşeğe dönüştürmesinin biraz tuhaf masalı. "Kırmızı Şapkalı Kız" kadar ilginç olmayan, ama aynı oranda bilgilendirici bir kitaptır. Adı değiştirilince popülarite kazanmıştır. Eski adı şuydu: "Lucius Apu leius'un Değişimini Anlatan Altın Eşeğin XI Kitabı ve Eğlendirici ve Hoş Masallar. Özgün olarak Latince yazılmış, Atlington tarafından İngilizce'ye çevrilmiştir. Crowley, muhtemelen kendisinin bu kitaba sahip tek insan olarak düşündüğü için, bu kitaba hayrandı.
Güçlü karabüyücülerin yaygın büyü romanlarında daima kullandrkları kitap budur. Kitaptan esinlendikleri en ilginç şey ise bir yarasanın içindeki şeytanı çıkarmaktır (onu kurban edip kanını aldıktan sonra).
İnsanlar genellikle bir tek yıldız olduğunu sanırlar: Süleyman'ın Yıldızı veya Mührü. Aslında düzinelerce yıldız vardır ve bu kitap bunların ne işe yaradıklarını, bunlarla bağlantılı olan ruh veya meleklerin isimleriyle beraber bütün sıkıcı ayrıntılarıyla anlatır. Uyurken okunacak ideal bir kitaptır.
Bu kitap herhangi bir çalışmayı tam olarak yapamayacağınızı söyler ve bunu şu yöntemle garantiler: her şeyi belli bir gezegenin etkisi altındaki bir günde ve başka bir gezegenin etkisi altındaki bir saatte yapmanız gerektiğinde ısrar eder.
Mesela büyü bağı yapmak istiyorsanız 25 Ocak'ta bir tavşan öldürmelisiniz. 24 veya 26'sı hiçbir işe yaramaz.
Bu arada herhangi bir çalışmayı tam olarak yapamayacağınızı söyler ve bunu şu yöntemle garantiler: her şeyi belli bir gezegenin etkisi altındaki bir günde ve başka bir gezegenin etkisi altındaki bir saatte yapmanız gerektiğinde ısrar eder. Mesela büyü bağı yapmak istiyorsanız 25 Ocak'ta bir tavşan öldürmelisiniz. 24 veya 26'sı hiçbir işe yaramaz.
Bu arada büyü bağlan her yönde inanılmaz hızla yolculuk etmenizi sağlayan bir tür büyülü Porscheğ gibidirler. Tarihler arasında bir ilişki kurma gibi bir görevleri olmasaydı, ihtimal, zorunlu kıyafet olurlardı.
Bu kitap ilginçtir çünkü büyüktür ve deri kaplanmıştır. İlk olarak 1659 yılında yayınlandı, 1974'te kısıtlı bir ikinci baskı yaptı (sadece destekleyici okuyucu talebi nedeniyle). Levi, dini büyüsünü geliştirirken bu kitaptan çok şey aldı. Doğal olarak Crowley bu kitaba birkaç yılını adadı ve bu kitaptaki her şeyi ayıkladı (en azından işine yarayanlan). Dr. Dee "S" ve "F" harflerini karıştırmış görünüyor, o itibarla okumak imkansızdır ama etkileyici bir görünüşü vardır.
Cadı yargılamaları için elkitabı ve gerçek bir bestseller. İlk olarak Torquemada'nın Engizisyon'a yollandığı 1486 yılında yayınlandı. Ondan sonraki her baskı, cadılığın yaygınlaşması ve cadı davalarının artması zamanlarına tesadüf ediyor. Kral I. James'in en sevdiği kitaptı, yanan bir cadının ışığında okuturdu.
İki neşeli Dominik keşişi tarafından komedi haline getirilen kitap, "dince yasaklanmış düşüncelerin çekiciliğini" açıkça kabul etmekle birlikte cadıların aslında var olmadığı gibi oldukça çelişkili bir ifadeyle başlıyor.
Kitapta, birçok ilginç ayrıntı ("Cadılar el çabukluğu sanatını öylesine icra edebilirler ki erkek organı tamamen gövdeden ayrılmış gibi görünebilir") ve pratik ipuçları ("El çabukluğu sanatı sayesinde erkeklik organını kaybetmiş veya hayvan şekline dönüştürülmüş olanlar için çareler") bulunuyor.
Yani, cadı avcıları için zorunlu bir kitaptır.
Kabalacılık hakkında herkes bir kitap yazmıştır. Bu nedenle tam bir özgüvenle şöyle söylemenizin hiçbir sakıncası yoktur: "Kabalacılık hakkında Levi / Crowley / Waite / Blavatsky / Barbara Cartland’ın (gerekirse çıkarın) kitabını okudunuz mu?" Fakat herkes bu kelimeyi başka türlü yazdığı için siz hiçbir zaman yazmayın.
Tabii herkesin aynı konuda yazdığım söylemesi gerçeğine rağmen kitaplarını okumadan bunu tahmin edemezsiniz, o itibarla fazla ayrıntıya girmeyin.
Başka hiçbir şey, doğru teçhizata sahip olmak kadar bir uzman olarak ününüzü perçinlemeyecektir. Kertenkele gözü ve kurbağa bacağı satmaya meraklı bazı dükkânlar, bütün bu ıvır zıvır büyülerinizi biraz masraflı hale getirecektir. Dikkatli olun. Bataklık yılanının etinin tazeliğinden emin olamazsınız, alışverişlerinizle üretim ve son kullanma tarihlerini iyi kontrol edin.
Malzemenizi sık sık alın, ama hiçbir şartta bunu kimseye söylemeyin. Birisi bunlardan aldığını söylerse, kertenkele bacağı ya da puhu kuşu kanadı gibi şeyler toplamak büyü eyleminin bir parçası olduğu için, almasında hiçbir mantık göremediğinizi derhal ifade edin. Bu nesnelerin gerçek birer değeri yoktur, ancak bunların bir araya getirilme zorunluluğu, bu işi yaparken gereken bağlayıcı atmosferin oluşmasını sağlar. Bunları köşedeki bakkaldan bulamazsınız.
Doğal olarak blöfçünün başka birinden tavsiye almaya ihtiyacı yoktur. İstediğinizi alın ama evin içinde ambalajıyla bırakmayın.
Eski büyücüler daima bir asa taşırlardı. Asaları geniş elbiselerinin içine gizleyip onlar olmadan bir yere gitmezlerdi. Şimdi anorağınıza asanızı takacak bir yapmanız daha mantıklı.
Asa özel bir noktaya işaret ederek veya dokunarak büyücünün güçlerini yoğunlaştırmasına yarar. Freud'un buna dair bir sözü olabileceği de eklenmeli.
Bir büyücünün asası her zaman gündoğumunda kesilmiş fındık ağacından olmalı. Kara büyü için ağacı gerekiyor. Fakat kimse farkı anlayamayacağı için blöfçü her tür ağaç kullanabilir. Ortaçağ büyücüsü asasının ucuna genellikle bir mıknatıs takardı, fakat küçük maden parçalarını kendine çekenin büyü olmadığı halk tarafından anlaşılınca, bu tarz tarihe karıştı. Daha önemlisi otantik görünen bazı İbranice harflerin asaya çizilmesi.
Asalar konusunda bazı uyanlarımız da var: Meyhanede veya kahvede herkese göstermeyin. Gerçek büyücüler asalarına başka bir insan elinin değmesine asla izin vermezlerdi. Bir büyücü asasını ender olarak, gücünü toplamak için kullanırdı. Siz gücünüzü hiçbir zaman toplayamayacağınız için daha da ender kullanın.
Kılıç, ikna edici bir büyü sembolü olduğu için sahip olmanız gereken bir şeydir. Eski kitaplar neşe içinde herkesin kendi kılıcını kendisinin yapmasını ve üzerine bazı astroloji ve kabala işaretleri çizmesini önerir. Bir büyü dükkânından tam kendinize uygun bir tane alabiliyorsanız böylesi bir çabaya girip başınıza dert açmaya gerek yok.
Büyücüler ve cadılar bu kılıçlan sık sık nesneleri ve insanları işaret etmekte kullanırlardı (anneleri bunun ayıp olduğunu onlara hiç söylememişti herhalde). Bir gün bir büyü töreninde kılıcınızla bir yerleri göstermeniz gerekmezse bile siz yine de yapm.
Ortamı oluşturmakta hiçbir şey, yanan bir parça tütsünün yerini tutamaz. İnsanlar büyülü dairenizin köşelerinde keskin kokulu, cızırda yan bir şey ararlar.
Her türden değişik kokuda, her türden uygunsuz işi yapmakta kullanılan tütsüler vardır, mesela: İstenmeyen Etkileri Uzaklaştırmak İçin Tütsü.
Bir "tütsü" kelimesini kullanırsa derhal müdahale ederek bu kelimenin sadece Doğu Afrika'dan Somali kıyılarındaki ağaçlardan elde edilen reçinenin tanımlanması için kullanılabileceğini söyleyin. Ve buna günlük demenin daha doğru olacağını ekleyin. Bu onları susturur.
Doğal olarak ciddi bir büyü çalışması için mumlar hayati önem taşır. Paranız yettiği kadar çok renk ve boyda mum sahibi olmalısınız.
"Mum büyüsü" denen ve doğru diziliş, doğru renk ve sayıdaki mumun yakılmasıyla sonuç verilen özel bir büyü türü vardır. Bunu yaparsanız hepsini birden söndürerek "İyi ki Doğdun" şarkısını söyleme heyecanınızı bastırmalısınız.
Teçhizatı tamamlamak için evinizin tabanına çizilmiş bir büyülü dairenizin olması gerekir. Bunun için halıyı kaldırın  dairenin halının üzerine çizik olması komik görünür.
Daire en azından ikili olmalı ve etrafına birçok İbranice, eski Mısırca harfler, yıldızlar ve astrolojik işaretler çizili olmalıdır. Dairenin ortasına beş köşeli bir yıldız çizmek gayet doğaldır, fakat bu yıldızın doğru biçimde çizilmesi önemlidir, yoksa yıldızınız şeytanın işareti haline gelir. (Tılsımlarda bu hatalar yapılıyor)
Doğru biçimin hangisi olduğu, sizin sorununuz.
Kaynak: Alexander. C. Rae, Blöfçünün Rehberi, Kara Büyü, Çeviren: M.Fehmi İmre, Tempo’nun Okurlarına Armağanıdır, İstanbul

Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.

Benzer Yazılar

Yorumlar