Print Friendly and PDF

KÜRTLER, TÜRK DÜŞMANI DEĞİLLER: MAHİR KAYNAK




[28 Şubat 2013 günü, Ömer ÖZKAYA'nın,  Mahir KAYNAK Beyefendiyi, evinde yaptığı ziyaretinde, yazdığı kitabına ilişkin olarak gerçekleşen görüşmenin kaset çözümüdür.]
Avrupa’nın Kürtler hakkındaki niyeti neydi?
Avrupa’nın niyeti, Güneydoğusu bölünüp Kuzey Irak’la birleşen, zayıf düşmüş Türkiye’yi Avrupa Birliği’ne almak, böylece de hem Türkiye’yi kontrol etmek, hem de ve en önemlisi Türkiye üzerinden enerji kaynaklarına, başka devletlere bağımlı olmadan karadan ulaşmaktı. Bu sebeple Avrupalılar, Kürtleri bizden ayırmaya çalıştı.
Amerika, Irak’ı neden işgal etti?
İran yanlısı Maliki’yi iktidara getirmek için mi?
Cevap: Amerika, Irak’a girerek, Avrupa’nın bu politikasını sona erdirdi. ABD, Kürtlerin Türkiye’yle bütünleşmesini sağlamak istiyor. Böylece, Orta Doğuya, enerji havzasına, Avrupa ve Çin’in sızmasını önlemek istiyor. ABD, Avrupa’nın yeni güç odağı olmasını istemiyor. Halen içinde bulunulan küresel ekonomik kriz de zaten bir Amerikan operasyonu.
1.Dünya Savaşı sırasında ABD ile Rusya, Nazi Almanya’sına karşı omuz omuza savaştı, Almanları yendiler. Sonra da oturdular Avrupa’yı böldüler. Tarafları kontrol edebilmek için birbirlerini düşman ilan ettiler. Bu nedenle de hiçbir devlet yer değiş­tiremedi.
Kürtçülüğü nasıl anlamalıyız?
Kürtçülük bölgesel bir harekettir. Türkiye, Irak, İran ve Suriye’de, Kürtler bir alet olarak kullanılmak isteniyor. Kürtler çok fakir insanlardır, kullanmak isteyenler, parayı ileri sürüyorlar. Biz bile onların yoğun yaşadığı bölgelere gönderdiğimiz insanlara, “Şark Hizmeti yapıyor” dedik. Bunu söylemek yakışmaz bize...
Abdullah Öcalan’ı nasıl tanımalıyız?
Güneydoğuda ağalık düzeni hâkimdir. Abdullah Öcalan, bu ağalık düzenine karşı hareketi kurdu. Sol hareketti yani... Öcalan için “çocuk katili” diyorlar, hangi çocukları öldürdü, ağaların çocuklarını... “Köyleri bastı” diyorlar, hangi köyleri, onların köyle­rini... Gerçi Öcalan’ın da hataları oldu. Ayrıca O’nun adına bir sürü eylem de yapıldı. Bir gün bir Kürt televizyonuna konuk oldum ve “Dünya üzerindeki tüm Kürtler, Türkiye Cumhuriyetinin soydaşıdır, bizim onlarla ilgilenmemiz gerekir. Ancak birçok devletin içinde oldukları için ilgilenemiyoruz” dedim. Abdullah Öcalan, telefonla yayına bağlandı, “Hocam siz, o işi bana bırakın, ben hallederim” dedi. Tarihi laf bunlar... Şu anda da Türkiye’den yana, görüyorsunuz...
Abdullah Öcalan ayrı bir devlet istiyor mu?
1994 yılında, MED TV yeni açılıyordu. Ben de davetliydim. Tabii ki devletten habersiz gidemem. MİT’le de aram iyi değil. Bunun üzerine Mehmet Ağar’a söyledim... Daha doğrusu bir aracıya söylettim. O da “Ondan iyisi mi gidecek oraya! Gitsin” demiş. Böylece gittim o davete. Burada söylediğim bir şeyi ilgi çekici buluyorum. “Kürtler, Türkiye içinde ayrı, bağımsız bir devlet kurmasın ya da ayrı bir güç odağı olmasın, Türkiye’yle bütünleşsinler” dedim. Öcalan TV ye telefonla katılıp, bunu da destekledi, diğerleri de itiraz etmedi.
Abdullah Öcalan bölücübaşı mıdır?
Öcalanı “bölücübaşı” yaptılar, bunun üzerine Türk halkından “bölünmeyelim” diye reaksiyon doğdu.
1992 yılında, Zaman gazetesi yazarı Fehmi Koruyla yaptığımız bir röportajda, “Bir insan, amacına ulaşmak için insan öldürüyorsa, idam edilir. Ben Öcalan m idam edilmesine karşı değilim. Ama göğsüne yapıştıracakları yaftaya karşıyım. Ona ‘bölücübaşı’ diyemezsiniz, çünkü değil” dedim.
Abdullah Öcalan’ı siyasi emelleri için birileri kullanıyor mu?
Öcalan, avukatlarını gönderdi bana, avukatlarıyla kendisine şu mesajı gönder­dim: “Öcalan’ın doğum tarihini, bilmem bir yere gidişini, gelişini, kutluyorlar ve Öca­lan fotoğraflarını dolaştırıyorlar. Bu tepki doğuruyor. Bunu yapanlar Öcalancı değil, Öcalan karşıtları. Posterleri indirin” dedim. Avukatlarıyla görüştüm diye, TRTdeki programdan alındım!
Avrupa’nın desteklediği insanlar, Kürtlerle Türklerin arasının düzelmesine imkân tanımadılar.
Türkmenler ve Kürtler
Sanırım 1989 yılıydı, Türkmenler, Ankara’da bir toplantı yaptılar, beni de çağırdılar. Buradaki konuşmamda “Size tavsiyem, birliklerinizi Kürtlerle beraber kurmanız. Siz, entelektüel seviyesi ve ekonomik gücü yüksek kimselersiniz, Kürtlerle Türkleri karşı karşıya getirmeyin. Gidin, ne kurarsanız, beraber kurun” dedim.
Bu yaklaşımlarım nedeniyle bazı kimseler tarafından, “Kürtlerin yardımcısı” ol­makla suçlandım ve sıkıntı çektim.
Çözüm Süreci hakkında
Bu sorunu çözmeye girişenlerin, Türklerle Kürtleri bir araya getirmeleri bir türlü kabul edilmedi. Beraberlik isteyenleri, bertaraf ettiler. Ama ayrılıkçı olanları mükâfatlandırdılar.
Bir örnek vereyim: Geçmiş yıllarda, haftada bir kez, Aktüel dergisinde yazıyor­dum, bir gün beni çağırdılar... Mehmet Demirel “Efendim biz sizin yazılarınızdan çok memnunuz, iyi de bir okuyucu kitleniz var. Ama askerler, sizin yazı yazmanızı kabul etmiyorlar. Bu nedenle kusura bakmayın” dedi.
Fakat çok enteresan bir şey yaptılar, “Bu bir haksızlıktır, sizin bundan sıkıntı çekmemeniz için yardımcı olacağız, bundan sonra yazı yazmamanıza rağmen, ma­aşınızı vereceğiz” dediler ve 10-12 ay verdiler. Beni parasal sıkıntıya düşürmediler. Böyle insanlar da var!
Avrupa ile Amerika’nın konu hakkındaki durumu nedir?
Günümüzde Avrupa ile Amerika çatışıyor. Amerika, Orta Doğunun Türk kont­rolünde olmasından yana. Bizi sevdiği için değil, menfaatlerine uygun olduğu için. Avrupa ise ayrılıkçı. Rusya ise Türkiye'yle çatışmayacak.
Barzani, Türkiye’yle bütünleşmeye razı olur. Burada şöyle bir sorunla karşı karşıyayız: İki lider var ortada, biri Barzani, diğeri de Abdullah Öcalan. Bunlar birbirleriyle savaştılar. Ve Türk Silahlı Kuvvetleri, Barzani’yi kurtardı. Şimdi bunların bir araya gelmesi için, olayı anlatmak lazım. Barzani, Türkiye’den yana, Öcalan da Türkiye’den yana. Burada sorun şu: Tamam, Türkiye’yle bütünleşeceğiz ama kimin liderliğinde? Patron kim olacak, Öcalan mı, yoksa Barzani mi? Çünkü burada patron olan, çok faklı bir kimse olur, lider olur, zengin olur.
Avrupa, Türklerle Kültlerin bir araya gelmelerini engellemeye çalışıyor, etkileri var ancak başarılı olamayacaklar, Rusya da onlara katılmaz. Çözüm sürecine dair içeride, sokaktaki vatandaşın kafasında bir karışıklık var. Bunun sebebi Türkiye. Türkiye tarafı hiçbir zaman vaziyeti anlatmadı, “Bölücübaşı Apo”, “İmralı canisi” dedi. Bir adamı böyle itham edersen, ne istediğini bilmezsen, durum sıkıntıya girer.
Sonuç olarak
Avrupa, Öcalan’a karşı yeni bir lider çıkarıyordu, ABD bunu engelledi. FAYSAL DUNLAYICI (KANİ YILMAZ) lider olarak seçilecekti, öldürüldü, kim öldürdü, bilmiyorum, bunu Amerikalıların yapmış olması lazım.
Kürtler, Türk düşmanı değiller.
Bir gün Doğu Beyazıt’tan bir adam geldi, benimle görüşmek istemiş. “Hocam, siz konuşurken, bizim kahvehanelerimizde, herkes ayağa kalkar ve sizi ayakta dinlerler” dedi. Bu sorunun çözümünde din adamları da önemli roller oynayabilirler.

Kaynak:
Ömer ÖZKAYA, Amerikan İstihbarat Belgeleriyle Kürtler, Pegasus, İstanbul, Mayıs, 2013, sh:7-9
(Not: Metin iyice anlaşılsın diye soru ve cevap şekline getirildi. Site Yöneticisi)


Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.

Benzer Yazılar

Yorumlar