Print Friendly and PDF

RIZIK KAPISINI ARALAMAK İÇİN



Rızık açılması için yapılan birçok dualar ve usuller bulunur. Ancak bunların içinde biri vardır ki, bu durum gözden ırak kalmıştır. Bu usul hakkındaki delilimiz için en güzel örnek Rasûlullâh sallallâhü aleyhi ve sellemin hayatıdır. Efendimizin rızık konusunda açılan penceresi Hz. Hatice radiyallâhü anha validemiz cephesinden olmuştur. Bu nedenle ümmet-i Muhammedin rızık kapısı da kadınların gönül penceresinden bakıldığında zuhur eder. Kur’ân-ı Kerim’de “Sizden bekâr/dul olanları, kölelerinizden ve cariyelerinizden (evlenmesi) uygun olanları evlendirin. (Evlenmeye niyeti olanlar) yoksul iseler, Allah onları lütfuyla destekleyecektir. Allah, lütfu ve ihsanı geniş olandır, O, (her şeyi) bilendir.” Nûr, 32
Rasûlullâh sallallâhü aleyhi ve sellemin başından geçmiş olan hatırat ümmetin üzerinde zuhur edecek hallerin beyanıdır. Bu nedenle sâdık ve sıddîk makamı üzere olup niyeti halis olanlar için Allah Teâlâ zenginliğin kapısını aralayacaktır, denilmiştir. Önümüzdeki yılların bir geçim darlığı sezonu başlatacağı işaretleri belirginleşmeden fakirliği üzerinde hissedenler ve  olanların kendilerine örnek olarak Rasûlullâh sallallâhü aleyhi ve sellemi almaları önemi haiz bir meseledir.
Bu meyanda evli olup rızkı dara düşen erkeklerimizin bir sırrı da zina iptilasına düşmeleri işareti de vardır (Günah işlemek, rızıktan mahrum kalmaya sebep olur.) [İbni Mace], (Zina, fakirliğe yol açar.) [Beyhekî] (Yalan söylemek rızkı azaltır.) [İsfehanî]
Denilirse ki benim hiç kötü bir halim yoktur fakat rızık konusunda bir genişlik zuhur etmiyor, bunu aşmak için ne yapmak gereklidir. İşte bunun sırlar barındıran çözümü şu şekildedir.
Gecenin ağırlaştığı, kalplerin sustuğu, dedikoduların bittiği sadece aşıkların uyanık olduğu vakit olan teheccüt vaktinde, karı koca birkaç rekat namaz kıldıktan sonra; hanımefendinin sırtı kıbleye gelecek şekilde kocası ile dizdize yapışık olarak otururlar. İkisi Allah Teâlâ’ya gönüllerini ve ellerini açarak dua ederler. Öyle bir dua ki erkeğin gözleri hanıma müteveccih, hanımın ki erine çevrilmiştir. Kalplerde ikisinin varlığı biribirileriyle dolar. Bir an sonra, bir şua-i mânevi  zuhur eder/etmiş gibi gönüllerinden göğe doğru bir şelâle-i mâi akmaya başlar. Gören olur veya olmaz. Fakat içlerinde bir ürperti ile kalpleri titreye titreye Hakk’ın kapısında bir nuru mânevi deprenir. Gözler nemlenir, gönüller yufkalaşır. Elân bir bir vahdet (birlik) hali zuhur eder. Bu halin devamında kalpler Yüce Yaratıcının rızık kaderindeki silinmeyen yazıları “Allah Teâlâ dilediğini siler, dilediğini bırakır. Ana Kitap O'nun yanındadır.” [Râd, 39] mahvına hükümü ilâhi tecelli eder.  Kalplerindeki korkuları biter. “Ey cin ve insan toplulukları! Göklerin ve yerin çerçevesinden çıkıp gitmeye gücünüz yetiyorsa geçin. Ancak büyük bir güçle çıkıp gidebilirsiniz.” [Rahman 33] kaderdeki değişim tecelli rızkı engelleyen sorunların herbirini Allah Teâlâ “Ey insanlar ve cinler! Üzerinize dumansız bir alev ve ateşsiz bir duman gönderilir de kurtulamazsınız.” [Rahman, 35] ayeti sırrınca hüküm tamam olur. ( Bu usulu, 1, 3, 7 kere yapabilirsiniz.)
Hükmü sabit Vâsi ismine göre tecelli eder. Gönülleri perişan eden sorunlar birer birer ortadan kalkar.
Unutmayalım ki eşini sevenlerin rızık darlıklarını kaldırmak Allah Teâlâ’nın kendine borç yazdığı hususlardandır. Allah Teâlâ borcunu ödeyenlerin en hayırlısıdır. (Hanımıyla [iyi geçinip] şakalaşanın, rızkı artar.) [İ. Lâl]
Hulâsa-i kelam  “Şayet onlar da, sizin inandığınız gibi inanırlarsa, kuşkusuz doğru yolu bulmuş olurlar; yok eğer yüz çevirirlerse, onlar elbette bir (çelişki ve) aykırılık içindedirler. Sana onlara karşı Allah yeter. O, işitendir, bilendir.” [Bakara, 137]
فَسَيَكْفِيكَهُمُ اللّهُ وَهُوَ السَّمِيعُ الْعَلِيمُ
Eğer ki eşler birbirini Allah Teâlâ için sever ve noksanlarına sabrederse kapalı kapılar açılır ve rızık darlığı diye bir husus zuhur etmez. Bu bir hak sözdür. İşte bu kadar sırra vakıf olup fakir kalanların kendilerini uyandırmaları gerekir. Meleğini gökten inderemeyenlere, bir meleğe sahip olup onu incitenlere bir sözümüz yoktur.
(Allahümme ekfinî bihelâlike an haramike ve ağnini bi fadlike ammen sivâke) [Tirmizi]
[Ya Rabbi! Beni helâl ile yetinip, haramdan sakınan kullarından eyle ve fazlınla senden başkasına muhtaç etme!] (Mektubât-ı Rabbani)

Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.

Benzer Yazılar

Yorumlar