ŞELVELEM - ŞELVELEM
"anlayana sivrisinek"
Bir eve bir hırsız girmiş, bir
bucağa saklanmış, evdekilerin uyumasını beklermiş. Hırsızın girdiğini sezen ev
sâhibi, karısına, hanım demiş; ben bir zamanlar hırsızlık ederdim; eve girer,
eşyayı denk yapar, pencerenden aşâğı atardım. Sonra kendim de Şelvelem-Şelvelem
derdim; kendimi pencerenden aşağıya koyverirdim. Bu duanın hürmetine hiçbir
yerime birşey olmazdı; kuş gibi yere konuverirdim.
Bunu duyan bön hırsız, eşyayı
attıktan sonra bu sözü söyleyip kendisini pencereden yere atmış. Yere düşünce
yanı-beli kırılmış. Ev sahibi gelip yakalamış.
Hırsız:
"be adam, pencereden kendimi
atardım dedin; sana uydum, kendimi attım; peki bu Şelvelem de neydi"
deyince ev sahibi:
"senin yanın-belin kırıldığı
zaman çıkan ses demiş"
(Horasanlı ve İstanbul Üniversitesi'nde
doktora talebesi Akayı Ali Milani'den naklen).
Kaynak: Mevlânâ Celâleddin, Dîvân-ı
Kebîr, Hazırlıyan : Abdülbâkiy Gölpınarlı, İstanbul Remzi Kitabevî, 1957,
İstanbul, cilt, 7 sh702
Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.
Yorumlar