Sözler Arasında
Wilde,
mektubunun son sayfasında Lord Alfred Douglas’a, şunları
yazar:
Geçmişin
geri dönülmez
olduğunu
söyleyenler
çıkarsa,
onlara inanma.
Tanrının gözünde geçmiş, şimdi
ve gelecek bir tek andır;
[…]
Benim
önümde
geçmişim
yatıyor. Geçmişime
farklı
gözlerle
bakmak, dünyanın
ona farklı
gözlerle
bakmasını
sağlamak, Tanrının ona farklı gözlerle bakmasını sağlamak
zorundayım. Bunu geçmişimi görmezden gelerek, hafife alarak, överek,
yadsıyarak yapamam. Ancak yaşamımın
ve kişiliğimin
gelişiminde
kaçınılmaz
bir aşama
olarak kabul edersem, çektiğim
tüm
acılar karşısında
başımı
eğersem
yapabilirim.
Oscar
Wilde, De Profundis (Andre Gide’nin Önsözüyle), s. 77
**
"A se stesso"
Dinleneceksin artık ebediyen,
Yorgun yüreğim benim. Öldü artık o son hayâl,
Benim ölümsüz sandığım. Öldü o. Hissediyorum,
Yüreğim, içimizde o tatlı hayâllerden,
Arzu da söndü, yalnız umut değil.
Dinlen sonsuza dek. Fazla
Yoruldun. Yok hiçbir şey heyecanlarını
Hak eden senin, hiçbir şey lâyık değil dünyada
Acılarına senin. Acı ve sıkıntı,
Başka bir şey değil yaşam; ve çamur yalnızca dünya.
Sus artık. İzle son kez
Yıkılışını umutlarının. Vermemiş bize kader
Bir armağan ölümden başka. Küçümseme kendini artık,
Doğayı, her kötülüğün ardında gizli o acımasız
gücü,
Ve bir de her şeyin sonsuz bomboşluğunu.
Beckett, Giacomo Leopardi'nin "A se
stesso" adlı bu şiirini; özellikle
"...e fango e il mondo/ve çamur yalnızca
dünya"
dizesini çok severmiş
**
jean-luc godard a
"Irak savaşı hakkında ne düşünüyorsunuz?"
diye sorulduğunda;
"savaş mı?
ne savaşı?
savaş yok ki. siz su kutuda gördüklerinize inanıyor
musunuz?"
diyerek esasında medyada gösterilenin değil de
gösterilmeyenin doğru yaklaşımlar olduğunu söylemiştir.
suda kırılan çubuk görüntüsünde, suda çubuğun
kırıldığı fikrine ulaşabilir. Ama bunu öğrenmek
cesaret ister
**
‘‘İnsan hep
daha fazlasını isteyen bir varlıktır.’’ Schopenhauer
Neden?
**
“Korku, bazen ayaklarımıza kanat takar, bazen de
ayaklarımızı yere çiviler.”
- Montaigne
“İnsanın çekeceği acıların sınırı vardır, fakat
korkunun sınırı yoktur.”
- F. Bacon
**
«Karanlıkta işmar [el, göz veya baş ile yapılan
işaret.] etmişsin kim duya?»
**
Çün
nazır u menzûr tûyî gayr-i tû kes nist
Pes
ez çe sebeb keşt bedîn hemi gavgâ
Bakan
da bakılan da sensin, senden başkası değil, Peki neden bu kavga?
**
Harf
zarf oldu ve sâkî kâfiye
Nûş
eden abdala sahha'l-âfiye
**
Vanitas
Vanitatum:
Latince hiçliklerin hiçliği demek. Uhrevi bir
amaca yönelmemiş, sadece dünyevi menfaat ve uğraşlar için kullanılırmış. Ve o
dönemde bir çok konuda telaffuzu kolay kolay mümkün olmazmış. Yani istisnai bir
kullanım alanına sahipmiş. Sanal bir dünyanın sanal sefasının sürüldüğü
şimdiler için ise kullanmak, hem örneklerin fazlalılığı hem de manasına hakim
olunsun olunmasın herkesin her tabiri kullanabilme pervasızlığı sebebiyle
fazlasıyla mümkün görünüyor.
**
“Eğer
sen karşılıklı sevgi uyandırmadan seversen, yani senin sevgin sevgi olarak
karşılıklı aşk, uyandırmazsa, eğer seven insan olarak senin yaşamsal belirtin
ile sen kendin sevilen insan durumuna dönüştürmüyorsan, senin aşkın erksizdir ve bu da bir
mutsuzluktur.”
Karl
Marx, 1844 Ekonomi ve Felsefi El
Yazmaları,
çev. Kenan Somer, Sol Yayınları, s. 210
çev. Kenan Somer, Sol Yayınları, s. 210
**
Kendini
bir diğerinde gerçekleştirme ve tamamlama işte korkulmaması ve
hatırlatılması/hatırlanması gereken şey: aşk dolayısıyla böyle bir şey!
[Aşkın
Sonsuz Gücü-Sevgi Doğan]
**
Sezen Aksu - Sen Ağlama
Hasret oldu ayrılık oldu
Hüzünlere bölündü saatler
Gördüm akan iki damla yaş
Ayrılık da sevgiyle beraber
Bir şarkı bir şiir gibi
Yaşadım canım acıları
Senden bana hatıra şimdi
Sakladığım sevgili kederler
Bir sır gibi saklarım seni
Bir yemin bir gizli düş gibi
Ben bu yükü taşırım sen git,
Git acılanma....
Sen ağlama dayanamam
Ağlama göz bebeğim sana kıyamam
Al yüreğim senin olsun
Yüreğim bende kalırsa yaşayamam
**
Sevgilimin sevgilisi nasıl bir sevgilidir ki, ben
sevgilimi sevdikçe; sevgilisini de seviyorum
Gizem
**
**
"Şarkılarımız.
bizim romanlarımızdır"
Ahmet Hamdi
Tanpınar
**
Gece aynı zamanda bir güneştir.
Zarathoustra
**
“Sessizlik
bir sözcük olmayan
bir sözcüktür ve
soluk bir nesne
olmayan bir nesnedir. . .”
Georges Bataille-İÇ DENEY
**
"İlimsiz
şiir olmaz, olursa
sağlam olmaz, temelsiz
duvara benzer"
Fuzuli
**
"Dünyada aşkın, aşıklan şair yapmadığı hiçbir yer yoktur"
Voltaire
**
"Belki hala o besteler çalınır
Gemiler geçmeyen
bir ummanda."
YahyaKemal
**
Aşkınla
sürünsem yine aşkınla delirsem
Bilmem ki ne yapsam da senin kalbine girsem
Bir gölge gibi rûhunun altında belirsem
Bilmem ki ne yapsam da senin kalbine girsem
Bilmem ki ne yapsam da senin kalbine girsem
Bir gölge gibi rûhunun altında belirsem
Bilmem ki ne yapsam da senin kalbine girsem
Beste:
Selahattin Pınar-Güfte: Mustafa Nâfiz Irmak-Makam: Hüzzam-Usûl: Curcuna
**
Gel
gitme kadın ruhumu hicranına yakma
İnlet beni öldür beni ağyare bırakma
Karşında esirinim bana düşman gibi bakma
İnlet beni öldür beni ağyare bırakma
İnlet beni öldür beni ağyare bırakma
Karşında esirinim bana düşman gibi bakma
İnlet beni öldür beni ağyare bırakma
Gel
Gitme Kadın-Nostaljik Parçalar
**
Ne
müşkülmüş seni sevmek sana yâr olmak
Dil-şâd
olmak isterken perişân olmak
Revâ
mıdır yâr olanın kalbi zâr olmak
Dil-şâd
olmak isterken perişân olmak
Beste:
Osman Nihat Akın- Güfte: ?-Makam: Sûznâk
**
Tanrılar
insanın her şeyini görür ve yine insanlar da tanrıları görebilmekledir. Ancak
ben burada bilgiye ve bilgeliğe ulaşmış insandan söz ediyorum Asklepios. İçi
boş ve kibirli insanlara gelince Asklepios, sen bir kere kutsal meselelere
eğildiysen, tanrısallığın ulvi dünyasına girdiysen sen artık başka bir evrende,
başka bir dili konuşmaya başlamışsın demektir. Dolayısıyla o insanlara bir şey
anlatmaya çalışmanın hiçbir anlamı yoktur.
Asklepius,Nag
Hammadi Kitaplığı,s .333
**
Ben ayrılmadım başım dik kapındayım
Oturan
köpeğin başı ayaktakinden daha diktir.
sesimi
duymaz olabilirsin
harflerim
sana doğru uçar benim
**
içim
kaynasada, taşmıyor
**
Tanrıyı
yaratılmış olan şeylerde, örneğin maddi dünyada aramaktan vazgeçmelisin.
Her
şeyi kendinde ihtiva eden o varlığı daha yakından tanımaya çalış, onu kendi öz
varlığında ara, kendine şöyle seslenebilirsin:
‘Ey
tanrını, aklım, zihnim, bedenim, ruhum.’
Acı
ve zevk, aşk ve nefret nereden gelmiştir?
Birinin
iradesini anlamak, birinin iradesine ayak diremek ve birinin iradesi karşısında
aşkla kendinden geçmek ne demektir?
Bu
sorulardan da çok şey öğrenebilirsin.
Tüm
gücünle bu sorulara yoğunlaştığın takdirde onu kendi öz varlığında bulacaksın
zaten.
Gnostiklerden
**
"Görürsünüz,
bir gün gelecek, Zeus
Ne
kadar sert de olsa yumuşayacak,
Çünkü
girmeye hazırlandığı yatak
Gücünden,
tahtından edip yıkacak onu.”
Aiskhylos,
Zincire Vurulmuş Prometheus,
(Çev.
A.Erhat, S.Eyuboğlu), Ankara, 1967, 910, s. 68.
**
"Günler
birbirinden ayrılır,
Fakat
gecenin tek bir adı vardır."
Elias
Canetti
**
SURİYE
Şiirin
Tanrı'ya yükselen bir merdiven
olduğunu
söylermiş eskiler. Belki de böyle
değildir
beni okurken. Ama ben anlamıştım
bunun
böyle olduğunu senin aracılığınla
sesimi
yeniden bulduğum gün, bir bulut
ve
keçi sürüsüyle yamaçtan aşağı
dağılırken
gün böğürtlen ve sazları
kemirtmek
için ve ayla güneşin
ince
yüzleri birbirinde erirken,
arabam
bozulmuştu, kayanın üstünde
kanlı
bir ok
Halep'e
giden yolu gösteriyordu.
Eugenio
Montale, Suriye (Çev. Cevat Çapan)
**
Hepimizin,
kapıyı çalıp, biz kapının ardından "kim o?" diye sorduğumuzda (bu
"bariz" olduğu için) "benim," diye cevap veren
arkadaşlarımız vardır. Ve biz de gelenin "o adam" veya "o
kadın" [benim vurgulamam] olduğunu anlarız.
Louis
Althusser," ideoloji ve ideolojik Devlet Aygıtları"
**
"Ya
Rabbi! Kuşluk senindir, güzellik senindir, nimet ve her şey senindir. Eğer
rızkım gökte ise, yere indir. Yerde ise, çıkar. Uzakta ise, yaklaştır. Haram
ise, helâl et. Dar ise, genişlet ve elime ilet.'' Kuşluk Duası
**
ZELZELE
VE ŞEHİTLER
Zelzele,
dayak, kurşun musallat olsa
Şu
şehadet günleri hakkında hâlâ şekteyiz
Sulh
içindeyken bile icâb-ı devr-i iktidar
Biz
yine harp varmış gibi her gün şehit
vermekteyiz
vermekteyiz
Neyzen
Tevfik
**
Kadim
bir usta şöyle demiş:
“Yanlış kişi doğru araçları kullanırsa, doğru araçlar yanlış biçimde çalışır.”
“Yanlış kişi doğru araçları kullanırsa, doğru araçlar yanlış biçimde çalışır.”
**
Buda
der ki:
“Kalbinizi bir noktaya sabitlediğinizde, sizin için olanaksız bir şey yoktur. ”
“Kalbinizi bir noktaya sabitlediğinizde, sizin için olanaksız bir şey yoktur. ”
**
Mevcut
koşullarda savaş tüm ulusları, hatta lafta
demokrasiye enbağlı olanları bile, otoriter ve totaliter bir konuma itiyor...
John
Dewey
**
Cumhuriyet
yitirildi.
Cicero
**
Eylül
1988 yılında M. Şevket Erturan isimli okuyucu Anday‟a
yazdığı
mektubunda
“çok
uğraşmama rağmen sizin şiirlerinizi anlayamadığımı düşünürüm. Düşünürüm ama
yine de okumadan edemem.”
der ve Anday bu okuruna şöyle cevap verir.
“Okurumun
benim şiirimi anlamadan okumasına çok sevindim. Şiir öyle okunur. Anlamadan
sevebilirseniz ne mutlu size! Müziği de öyle dinlemiyor muyuz?”
Melih
Cevdet Anday, “Mektuplar”, Cumhuriyet, 30 Eylül 1988, s.2
**
Şair Eşref, vaktiyle siyasetçilerle bürokratlara kızmış ve şöyle bir mısra yazmıştı:
Şair Eşref, vaktiyle siyasetçilerle bürokratlara kızmış ve şöyle bir mısra yazmıştı:
‘’Asiyab-ı
devleti (devletin değirmenini) bir har (eşek) da olsa döndürür.’’
Neyzen
Tevfik de onun mısrasına bir “nazire” olarak, şöyle bir beyit oluşturmuştu:
‘’Öyle
harlar koştular kim asiyab-ı devlete,
Birbirin
çiğnemekten, dolab-ı devlet dönmüyor.’’
Ziya
Paşa da ‘’yaptığını adam gibi yapamayanlara’’ nazire olarak, Şair
Eşref’e yazdığı şu beyitle cevap vermişti;
‘’Asiyab-ı
sengi'yi bir har da olsa döndürür,
Döndürür
ama, mili kırar çarka s_çar harabeye döndürür.’’
Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.
Yorumlar