“ZILLULLAH Fİ’L-ARZ” (ALLAH’IN YERYÜZÜNDEKİ GÖLGESİ)
“Sultan Allah’ın yeryüzündeki
gölgesidir,
bütün mazlumlar ona sığınır” (Elbânî, II, 69-70)
bütün mazlumlar ona sığınır” (Elbânî, II, 69-70)
Bir insanın hayatında göreceği en
güzel şeylerden biri, Allah Teâlâ dostlarından birini tanımasıdır. Onun
vasıflarını bilmek, bulmak ve rast gelmek ise, gayret dışı ve bir şanstır.
Ehl-i harabat, olmadık yerlerde
gizlenmiş olmalarından dolayı, onu/onları bulmak kolay değildir.. Bu meyanda
yeryüzü sultanlarından birini tanımak bahtiyarlığına erişene ne mutlu.
Hadislerde geçen “Sultan
Allah’ın yeryüzündeki gölgesidir, bütün mazlumlar ona sığınır” müjdesi ehl-i hüküm/iktidar için değil, bu
gizli dostlar için olduğunu bilmemiz
gerekir.
“Pâdişâh-ı âlem olmak bir kuru
kavgâ imiş
Bir velîye bende olmak cümleden
a’lâ imiş.”
Yavuz Sultan Selime atfedilen bu
söz bir nevi sultanın kim olduğunu izah eder.
Onlar ayan beyan olsa ne çare ki,
gözler görmekten aciz kalırlar. Dağları yerinde donmuş gibi durur görürsün,
oysa onlar bulutlar gibi geçerler. [Neml, 88]
Onları, kendileri istemedikçe
tanımak mümkün değildir. Onlar bir seyr içindedir ki, gelir ve giderler ki
hızlarına kavuşmak bizler için mümkün değildir. Böyleyken zamanında tanıyanları
da pek bulunmayacaktır. Gökte Rahmanın cemâline garkolmuş aliyyün melekleri
vardır. Onlarda yeryüzünün aliyyünüdür. Ademiyet onları bilmez. [Âdeme az ilim
verildiğinden onu kabul etmezler. ]
“Allah Teâlâ’nın nice pejmürde,
saçları dağınık ve eski elbiseleri olan öyle kulları vardır ki; kendilerine
iltifat edilmez. Allah Teâlâ’ya yemin etseler, Allah onları yalancı çıkarmaz.” Tirmizi, Menâkıb. 55
Ehl-i gönlün nâz-u niyazı
karşısında felaketler güneş karşısında buzlar gibi erir. Bahse konu o
efendimi tanımak sonsuz şükür
sebebimizdir. Ancak acze düşen kula, her zaman tövbe etmekten başka bir kısmet
görünmedi.
Günümüze ait zuhur edecek bir
felaketin haberini alan (Allah’ın Yeryüzündeki Gölgesi) o efendimin
hürmetine çırpınıp duran kaza, kader
sayfasında yazılı olsa da, onun isteğine muvafık mahkum olup sönüp gitti.
Allah Teâlâ'nın yeryüzünde gölgesi
olan canım efendimin sırrına eremesekte ümmete nimet olduğuna tekrar tekrar
şahit olmak bizim saadetimizdir.
Ey Allah Teâlâ'm o sultanın
varlığına kuvvet ve kudret ihsan buyurmanı niyaz ederim.
tanrım niyâz ediyorum
güzelim gölgene sığındık
eli, elin; gözü, gözün
bizde kulları, değil miyiz
ne kadar sebep varsa
asla ayrılmasın üstümüzden
gölgede bütün canlar
senin gölgen hepsin de
aynın, aynada görünmez
ben, beden ve gönül de
onsuz ne anış var, ne söz
tanrım, gölgendeyiz
sal bize gölgeni
eksik olmasın başımızdan
Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.
Yorumlar